• Sonuç bulunamadı

Karadeniz Ülkelerinin Biyokapasite, Ekolojik Ayak İzi ve Biyokapasite Rezervi/Açığı Rezervi/Açığı

Belgede KARADENİZ DE ÇEVRESEL GÜVENLİK (sayfa 120-127)

KARADENIZ’DE ÇEVRENİN DURUMU VE ÇEVRE SORUNLARI

1. KARADENİZ ÜLKELERİNİN ÇEVRESEL DURUMU, EKOLOJİK VE İKLİMSEL ÖZELLİKLERİ

1.3. Karadeniz Ülkelerinin Biyokapasite, Ekolojik Ayak İzi ve Biyokapasite Rezervi/Açığı Rezervi/Açığı

Karadeniz’in karşı karşıya kaldığı çevresel yıkımı ortaya koyarken, Karadeniz kıyıdaş ülkelerinin biyokapasite, ekolojik ayak izi ve biyokapasite rezervi/açık değerlerini incelemenin hem kıyıdaş ülkelerinin mevcut durumunun ortaya konulmasında önem taşıdığı

233 TÜDAV, Karadeniz’de Deniz Koruma Alanı…, a.g.k.

105 hem de konunun anlaşılmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bir ülkenin ekolojik ayakizi kısaca o ülkenin ekolojik kaynaklarına yönelik talebi iken; ülkenin doğal sermayesi, ekolojik kaynaklarının arzı şeklinde ifade edilebilecek, ülkenin biyolojik üretim kapasitesini oluşturan ormanları, arazileri, sulak alanları, meraları, balık üretim sahaları ve ekilen tarlaları gibi ekolojik olarak üretken alanlarının toplamı da o ülkenin biyokapasitesini göstermektedir.

Söz konusu ekolojik açıdan üretken alanlar hasat edilmediği durumlarda oluşan başta karbon olmak üzere birçok atığı özümseyerek temizlenmesine katkı sunarken, alanların hasadıyla birçok girdi sağlanabilmektedir.234

Bu kapsamda Karadeniz kıyıdaş ülkelerinin kişi başına düşen “biyokapasite, ekolojik ayak izi, biyokapasite rezervi/açığı” açısından durumunu inceleyecek olursak, öncelikle ülkelere ait verilerin dönemsel aralığının birçok veride olduğu gibi değiştiği görülmektedir. Rusya’ya ilişkin veriler (1992-2014); Türkiye ve Romanya’ya ait veriler (1961-2014); Ukrayna’ya ait veriler (1995-2014); Bulgaristan’a ait veriler (1997-2014); Gürcistan’a ait veriler (2004-2014) yılları arasındaki dönemlere aittir. Karadeniz kıyıdaş ülkelerinin biyokapasitelerin (kişi başına düşen) en düşük ile yüksek olduğu değer ve dönemlere bakılacak olursa; Rusya’nın 6,3 gha/kişi (1998) ve 6,9 gha/kişi (2014); Ukrayna’nın 1,7 gha/kişi (2001) ve 2,7 gha/kişi (2014); Bulgaristan’ın 2,2 gha/kişi (1999) ve 3,3 gha/kişi (2013, 2014); Romanya’nın 2,1 gha/kişi (1992-1993,2000) ve 2,9 gha/kişi (2014) ve Gürcistan’ın biyokapasitesi 1,2 gha/kişi (2004) ve 1,3 gha/kişi (2014) şeklindedir. Yıllar içerisindeki kişi başına düşen biyokapasitesi en fazla değişen ve sürekli azalan ülke “Türkiye” olarak gözükmektedir. Bu değer sürekli azalma eğilimi göstermektedir. 1961’de 2,7 olan değer 2008, 2012-2014 aralığında en düşük değeri olan 1,5 gha/kişiye kadar gerilemiştir.235

Kıyıdaş ülkelelerin ekolojik ayak izindeki duruma, en düşük ve yüksek değer aldığı dönemlere bakacak olursak; ekolojik ayak izi en yüksek değere ulaşan ülke “Rusya” olarak gözükmekte olup en yüksek değeri 6,7 gha/kişi (1992) en düşük değeri ise 5,6 gha/kişi (2013,2014)’dir. Rusya’nın ekolojik ayak izinin çok düşmemekle birlikte sürekli giderek azaldığı da gözlenmektedir. Ukrayna’nın ekolojik ayak izinin en düşük değerinin 3 gha/kişi (2014) ve en yüksek değerinin olduğu 3,9 gha/kişi (1995) ve dalgalı bir eğilim izlediği görülmektedir. Türkiye’nin ekolojik ayak izinin genel olarak arttığı, en düşük değerinin 1,6

234 Ayakizi ve Sürdürülebilirlik Derneği, Ayakizimiz, Ayakizi nedir?, <<https:// ayakizimiz. wordpress.

com/ayakizi-nedir/>>>, (06.10.2019).

235Ecological Footprint Explorer, <<http://data.footprintnetwork.org/#/>>>, (02.11.2018).

106 gha/kişi (1961) ve en yüksek değerinin 3,2 gha/kişi (2014) olduğu gözükmektedir.

Bulgaristan’ın dalgalanma görülen ekolojik ayak izinin en düşük olduğu değer 3,1 gha/kişi (1999) ve en yüksek değerin 4,3 gha/kişi (2008) olduğu, 2014 yılında ise 3,2 gha/kişi olduğu görülürken; Romanya’nın dalgalanma görülen ekolojik ayak izinin en düşük olduğu değer 2,5 gha/kişi (1961,1962) ve en yüksek değerin 4,9 gha/kişi (1980) olduğu, 2014 yılında ise 2,8 gha/kişi olduğu görülürken; Gürcistan’ın dalgalanma görülen ancak genel olarak artan ekolojik ayak izinin en düşük olduğu değer 1,3 gha/kişi (2004) ve en yüksek değerin 1,9 gha/kişi (2014) olduğu tespit edilmiştir.

Kıyıdaş ülkelerin ekolojik ayak izleri (2014 yılı hesaplamaları) açısından incelendiğinde;

Rusya’nın 5,6 gha/kişi; Türkiye’nin 3,2 gha/kişi, Bulgaristan’ın 3,2 gha/kişi; Ukrayna’nın 3 gha/kişi; Romanya’nın 2,8 gha/kişi; Gürcistan’ın 1,9 gha/kişi olduğu; biokapasitelerinin ise Rusya’nın 6,9 gha/kişi; Bulgaristan’ın 3,3 gha/kişi; Romanya’nın 2,8 gha/kişi; Ukrayna’nın 2,7 gha/kişi; Türkiye’nin 1,5 gha/kişi, Gürcistan’ın 1,3 gha/kişi olduğu görülmektedir. Bu kapsamda Tablo 7 ve Şekil 8’den de görüleceği üzere kıyıdaş ülkelerin biyokapasite rezervi ya da açığını inceleyecek olursak, durum Rusya’da 1,3 gha/kişi; Türkiye’de -1,7 gha/kişi, Ukrayna’da -0,3 gha/kişi; Bulgaristan’da 0,1 gha/kişi; Romanya’da 0 gha/kişi ve Gürcistan’da -0,6 gha/kişi olduğu görülmektedir. Tablo 7’den görüleceği üzere; Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin durumu incelenirken, bölgenin dünyadaki diğer ülkeler ile karşılaştırılabilmesi amacıyla ayrıca dünyanın çeşitli bölgelerinden Kanada, İsveç, ABD, Brezilya, Almanya, Hindistan, Çin, Zambiya Cumhuriyeti, Güney Afrika Cumhuriyeti gibi sekiz farklı ülkenin durumuna da bakılmıştır.

Örnekler incelendiğinde; birçok ülkenin biyokapasite rezerv açığı verdiği veya başabaş durumunda olduğu ve genel olarak yıllar içerisinde ülkelerde kişi başına düşen biyokapasitenin giderek azaldığı görülmekle birlikte; Kanada, Brezilya, İsveç gibi ülkelerin ekolojik ayak izlerinin yüksekliğine rağmen kişi başına düşen biyokapasite değerleri yüksek olduğu için henüz biyokapasite rezervlerinin birçok ülkeye nazaran daha iyi durumda olduğu görülmektedir.236

236Anılan Kaynak.

107 Tablo 7. Karadeniz Ülkelerinin Biyorezerv/Açık Durumu (Dünyadaki Farklı Ülkeler

İle Karşılaştırmalı, 2014) ulaşılmaktadır. Bu bakımdan kıyıdaş ülkelelerin durumuna, en düşük ve yüksek değer aldığı dönemlere bakacak olursak; Rusya’nın biyokapasite rezervenin en düşük olduğu hatta açık verdiği değer -0,2 gha/kişi (1992), en yüksek olduğu değer 1,9 gha/kişi (1998) ve 2014 yılında ise 1,3 gha/kişi olduğu; Türkiye’nin biyokapasite rezervenin en düşük olduğu değer -1,7 gha/kişi (2014), en yüksek olduğu değer 1,1gha/kişi (1961); Ukrayna’nın biyokapasite rezervenin en düşük olduğu değer -2,2 gha/kişi (1992), en yüksek olduğu değer -0,3 gha/kişi (2014); Bulgaristan’ın biyokapasite rezervenin en düşük olduğu değer -1,7 gha/kişi (2007), en yüksek olduğu değer 0,1 gha/kişi (2014) olduğu; Romanya’ın biyokapasite rezervenin en düşük olduğu değer -2,6 gha/kişi (1988), en yüksek olduğu değer 0,1 gha/kişi (2014);

Gürcistan’ın biyokapasite rezervenin en düşük olduğu değer -0,6 gha/kişi (2012, 2014), en yüksek olduğu değer -0,1 gha/kişi (2004) olduğu tespit edilmiştir.

108 Tablo 7 ve aşağıda yer alan Şekil 8’den de görüleceği üzere; Karadeniz kıyıdaş ülkelerinin çoğu, ekolojik ayak izi en yüksek olan ancak biyokapasitesinin yüksekliği nedeniyle biyorezervi bulunan Rusya’nın dışında, biyokapasite rezervi açısından ya açık vermekte ya da başabaş noktasındadır. Özetle, çevre ve doğal kaynaklar üzerindeki baskıları nedeniyle kıyıdaş ülkelerin çoğunun biyokapasite rezervi açık vermekte ve sahip oldukları doğal değerlerden daha fazla harcama yaparak çevresel yıkımın devam etmesine neden olmaktadırlar. Biyokapasite durumu (2014) açısından, Karadeniz kıyıdaş ülkeleri arasında özellikle alt yapı ve ekonomik yatırımlarını son on yıldır çok yoğunlaştıran ekolojik ayak izi de sürekli artış gösteren Türkiye’nin en fazla açık veren ülke olduğu da görülmektedir.

Çoğunun biyokapasite rezervi açısından ekside ya da başabaş durumunda olduğu Karadeniz kıyıdaş ülkelerindeki özellikle son yıllardaki gelişmeler ve yoğunlaştırılan ekonomik yatırımlar ile faaliyetler dikkate alındığında benzer hesaplamanın 2019 yılı için yapılması halinde durumun birçok ülke açısından daha da kötüleştiğinin görülebileceği ve ülkelerin biyokapasite rezerv durumunun daha da azalmış olabileceği de tahmin edilmektedir.237

237Anılan Kaynak.

109 Şekil 8. Karadeniz Kıyıdaş Ülkelerinin Biyokapasite, Ekolojik Ayak izi ve

Biyokapasite Rezervi/Açığı Durumu (2014)

Kaynak: Ecological Footprint Explorer, <<http://data.footprintnetwork.org/#/>>>, (02.11.2018).

Şekil 8’den de görüleceği üzere ekolojik ayak izi ve biyorezerv açığı ile dikkat çeken Karadeniz kıyıdaş ülkelerinden kıyı nüfusu en yoğun ikinci ülke olan Türkiye’nin yıllara bağlı daha da kötüleşen bu durumunda son yıllarda sürekli gündemde olan Doğu Karadeniz Bölgesi’ne yönelik yoğunlaştırdığı ekonomik yatırım ile projelerinin katkısının yüksek

110 olduğu düşünülmektedir. Ülkenin birçok yerinde olduğu gibi Karadeniz kesiminde de bölgenin bir şantiye alanına dönüşmeye başladığı ve betonlaşma ile tahribatın hızlandığı yapılan incelemelerden görülmektedir. Karadeniz kıyıdaş ülkelerinde ekonomik faaliyet ile yatırımların ele alınma durumu ve çevreye bakış açısı da incelendiğinde söz konusu tehditlerin şiddetinin Türkiye ve kıyıdaş ülkelerin geneli için artabileceği ileri sürülebilir.

Ekolojik ayak izi en yüksek ülke olan Rusya, kişi başına düşen biyokapasite rezervi açık veren Ukrayna ve Gürcistan ile kişi başına düşen biyokapasite rezervi başa baş durumda olan Bulgaristan ve Romanya’da durumun farklı olmadığı görülmektedir. Özetle Karadeniz kıyıdaş ülkelerinde genel olarak, ekolojik ayak izi ile biyokapasite rezervi arasındaki denge, canlıların yaşam kalitesini, ekosistem dengesini, doğal kaynakların sürdürülebilirliği, ekonomik faaliyetlerin ekonomi, çevre, sosyal yaşam ile denge kurularak devam ettirebilmesi açısından bozulmuş ve bozulmaya devam etmektedir.

111 2. KARADENİZ’DE ÇEVRENİN DURUMU, KİRLİLİK VE BOZULMA İLE YAŞANAN ÇEVRESEL YIKIM

Belgede KARADENİZ DE ÇEVRESEL GÜVENLİK (sayfa 120-127)