• Sonuç bulunamadı

Karabük Ġlinin Tarihsel Süreç Ġçindeki GeliĢimi

1. MEVCUT DURUM

1.4. TR81 Bölgesi‟nde (Zonguldak, Karabük, Bartın) Turizm Sektörünün Genel Durumu

1.4.1. Tarihsel Süreç Ġçerisinde Bölge Medeniyetinin GeliĢim Süreci

1.4.1.2. Karabük Ġlinin Tarihsel Süreç Ġçindeki GeliĢimi

Antik Dönem: Karabük, tarih bakımından zengin bir geçmiĢe, kültürel ve arkeolojik açıdan önemli bir kültürel birikime sahiptir. Karabük ve çevresi M.Ö. 1800-1200 yıllarından günümüze yerleĢim alanı olarak sayısız uygarlıkların kurulduğu, değiĢik kültürlerin birbirleriyle yoğrulduğu Anadolu‟nun eski yerleĢimlerinden biridir. Karabük ve çevresinde tarih öncesi ve tarih devirlerinin aydınlatılması açısından önemli sayılabilecek toplam 32 tümülüs ve dört büyük höyük bulunmaktadır. Bunlardan 24 tümülüs Safranbolu ile Eflani arasında, 5 tümülüs Eskipazar‟da ve 3 tümülüs de Ovacık‟ta bulunmaktadır. Höyüklerden 3 tanesi Eflani‟de, 1 tanesi de Eskipazar ilçesi sınırları içinde yer almaktadır.

Tablo 19: Karabük Ġlinin Kronolojik Tarihi

1998 yılında Ovacık ve Eskipazar yerleĢmelerinde yapılan arkeolojik çalıĢmalara göre, Karabük ve çevresindeki en eski yerleĢim, Erken Bronz (Tunç) devrinde (M.Ö. 2500-1200) baĢlamaktadır.

Eskipazar‟a bağlı Yazıboy köyünde bulunan höyük, Karabük ve çevresinin en eski yerleĢim alanı olarak kabul edilebilir. Bilindiği üzere Anadolu‟da Tunç (Bronz) Devri, M.Ö. 2500-2000 yılları arasına tarihlenmektedir. Anadolu‟da tarih devirlerinin (yazılı kültür sürecinin) M.Ö. 2000 yılında Asurluların, Mezopotamya yazısını ticari amaçlı olarak Anadolu‟da kullanmasıyla baĢladığı düĢünülecek olursa, Karabük ve çevresinde tek yazısız devrin Erken Bronz (Tunç) dönemi olduğu anlaĢılır.

Karabük ve çevresi, Antik çağda, Homeros‟un llyada destanında bahsettiği, “Paflagonya”

(Paphlagonia) denilen bölgenin sınırları içinde bulunmaktadır. Paflagonya‟da dolayısıyla Karabük ve yöresinde ilk hüküm sürenler Gasgaslardır. Gasgaslar (KaĢka), Anadolu hâkimiyeti için uzun yıllar Hititler ile mücadele etmiĢler ve sonuçta M.Ö. 1300‟lerde Hitit egemenliğine girmiĢlerdir. Karabük‟ün, Hititler dönemindeki yerleĢim yeri Eflani ilçesidir. Hitit metinlerinde kentin en eski adının Haluna (Yün) olarak geçtiği bilinmektedir.

Hititlerin, M.Ö. 1200 göçleriyle yıkılmasından sonra bölge Frig etkisine girmiĢtir. Yöreye ismini veren Paflagonyalılar bu göçler sırasında Kuzey Anadolu‟ya gelmiĢlerdir (M.Ö 1100). Ovacık‟ın KıĢlaköy‟ü, Frigler döneminde yerleĢmeye konu olmuĢtur. Burada bulunan Hesem Değirmeni‟nin kapısındaki yapı taĢının Frigler dönemine ait olduğu sanılmaktadır. Friglerden sonra bölgede hâkim olan güç Perslerdir (M.Ö. 6 yy-4 yy).

Büyük Ġskender‟in M.Ö. 333 yılında Anadolu‟ya girmesiyle Pers hâkimiyeti sona ermiĢ, bu tarihten sonra Anadolu‟da Büyük Ġskender‟in hâkimiyetinde Helenistik Dönem yaĢanmaya baĢlamıĢtır.

Büyük Ġskender‟in M.Ö. 323‟te ölümünden sonra Paflagonyalılar bir sürede olsa bağımsız olarak yaĢamıĢlar ancak Helen uygarlığının temsilcisi Bitinya Krallığı Paflagonya‟ya tekrar hâkim olmuĢtur.

Bitinler, Roma‟nın Paflagonya‟yı (Batı Karadeniz Bölgesini) ele geçirmesini önlemek için Eflani‟de üs oluĢturmuĢ ve bölgenin savunmasını buradan gerçekleĢtirmiĢlerdir. Eflani‟nin tarihte bilinen ikinci adı Bitinya Kralı Nikomedes‟in oğlu Phylomenes‟ten dolayı, “Phylomenes Yurdu”dur. Bitinya krallığı, doğudan Pontus, batıdan Roma‟nın saldırılarına maruz kalmıĢ, Paflagonya bölgesi Bitinya ve Pontuslar arasında el değiĢtirmiĢ ve bölge M.Ö. 1. y.y. da Roma Ġmparatorluğu hâkimiyetine girmiĢtir. Bölge,

Romalılar zamanında, önce Bitanya (M.Ö. 74), sonra Bitanya-Pontos (M.Ö. 64) eyaleti adı ile idare edilmiĢtir.

Roma‟nın Anadolu fatihi olarak ünlenen komutanı olan Pompeius, iç Paflagonya Bölgesini (Çankırı, Karabük ve Kastamonu illerini kapsar) bu bölgenin eski önderi Pilaimenes‟in soyundan geldiğini ileri süren Attalos‟a bağıĢlamıĢ, iç Paflagonya‟da, TaĢköprü‟yü de içine alacak biçimde Pontos Polemoniacus Eyaleti kurulmuĢtur.

Karabük ve çevresinde Roma Döneminden kalma birçok mezar ve yerleĢim yeri bulunmaktadır.

Roma döneminin yöredeki en önemli yerleĢim alanı Eskipazar sınırlarındaki Hadrianopolis kentidir. M.S.

126 yılında bu adı alan kentin asıl adı Kaisareis Proseilemmenitai‟dir. Kentin kuruluĢ tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte M.Ö. 64 tarihini kabul etmek yanlıĢ olmaz.

Eskipazar ilçesine bağlı Deresamail (Dereköy, Değirmendere Mah.), Boncuklar (Yahyalar Mah.), TamıĢlar (Emiroğlu Mah.) köylerinde bulunan 20‟ye yakın Grekçe yazıttan yöreye iliĢkin çok ilginç bilgiler elde edilmiĢtir. Bu yazıtlara göre; merkez Deresamail bölgesine Kimistene adı verilmektedir. Kimistene‟ye bağlı Endeiron Köyü bugün Emredore olarak anılmaktadır. Bu köyün kurucularının M.S. I. yy‟da, eski Yugoslavya‟nın Dalmaçya bölgesinde bulunan Enderon‟dan gelmiĢ olduğu tapınak yazıtlarından anlaĢılmaktadır.

Yine yazıtlara göre Kimistene‟de, Amastris (Amasra)‟den Halikarnassos (Bodrum)‟dan, Roma‟dan ve Dalmaçya‟dan gelen insanlar yaĢamaktadır. Ġmparator Caralla (211-217) ve Diocletianus (284-305)‟un heykel kaideleri; Zeus Kimistenos; Demeter ve Kore, Artemis Kratiane ve Hermes kültlerini ilgilendiren tapınak ve sunak yazıtları; bazı mezar yazıtları, Kimistene‟nin Roma imparatorluk dönemi içinde çok önemli bir yerleĢim alanı olduğunu açıkça göstermektedir. Karabük ve çevresinde Roma döneminden kalma ünlü yapıtlar arasında, Sipahiler Köyü Küre Havuzu (Roma Döneminde maden eritme ve iĢleme atölyesine sahipti), taĢları köylüler tarafından ev inĢaatlarında kullanılmıĢ olan tapınak ve sunaklar, Safranbolu‟da Hacılarobası köyünde bulunun Ġnkaya Kaya Mezarlığı, Akveren ve Yörük Köyleri arasında kalan Horozini Kaya Mezarları ve daha birçok yapı yer almaktadır. Ġç Paflagonya bölgesi uzun zaman Roma yönetiminde kaldığından yörede çok sayıda Roma döneminden kalma eser bulunmaktadır.

Bizans Dönemi: 395 yılında Roma Ġmparatorluğu ikiye ayrılınca yörede uzun süren bir Bizans dönemi baĢlamıĢtır. Bizans, 622 yılında Anadolu‟yu dolayısıyla Paflagonya‟yı, Ġran (Sasani) istilasından kurtardıktan sonra Anadolu‟da askeri ve sivil örgütlenmeye gitmiĢtir. Bizans imparatoru Heraklius, Anadolu‟yu 17 Teme (eyalete) ayırmıĢtır. Bunlardan birisi de Karabük ve çevresinin içinde bulunduğu Paflagonya Temi‟dir.

Bizans döneminde Paflagonya‟nın tarihi açık ve belirgin değildir. Bilinen tek geliĢme, bölgenin Vlll. yy‟dan baĢlayarak, 922 yılına kadar olan süreçte, Bizans-Müslüman Arap çatıĢmasına konu olmasıdır. Bu çatıĢmalar sırasında bölgede Roma döneminde yapıldığı sanılan Eflani ġatosu, bir akritai olan (Bizans dilinde müstahkem kale) Safranbolu ve Kastamonu kaleleri, Müslüman Araplara karĢı verilen mücadeleler sırasında bölgede ön plana çıkmıĢ ve adlarını duyurmuĢlardır. Yine Bizans döneminde birer piskoposluk merkezi olan Eskipazar ve Safranbolu yörede etkin dinsel yerleĢim alanlarıdır.

922 yılına kadar süren Bizans-Müslüman Arap çatıĢması, Kuzey-Batı Anadolu kentlerinin tahribine ve halkın yoksullaĢmasına neden olmuĢtur. Bölgede bulunan köylüler, tarım arazilerini bırakarak kalelerin içine sığınmıĢlar, güvenlik sorunu bölgede tarımsal üretimin düĢmesine neden olmuĢ, Bizans Devleti‟nin feodalleĢmesi süreci hız kazanmıĢtır. Bölgedeki otoritesizliği göstermesi açısından 1100 yılları dolayında Eflani ġatosu‟nun çapulcular tarafından soyulması ilginç bir geliĢmedir.

Anadolu‟dan Balkanlara bu dönemde büyük göçler yaĢanmıĢtır. Anadolu‟da nüfusun boĢaldığını gören Bizans yönetimi, Germenler, Slavlar, Katalanlar gibi Avrupa kökenli kavimler yanında Peçenek, Kuman (Kıpçak) gibi Hıristiyanlığı kabul etmiĢ savaĢçı Türk topluluklarını da Anadolu‟ya yerleĢtirmek zorunda kalmıĢlardır. Bizans‟ın bir devlet politikası haline getirdiği bu iskân siyaseti Eskipazar ve Eflani‟nin diğer yerleĢme noktalarından önce TürkleĢmesini sağlamıĢtır.

Anadolu Selçukluları ve Beylikler Dönemi: Türkler, 1071 Malazgirt SavaĢı öncesinde de Anadolu‟ya değiĢik amaçlarla gelmiĢler ve yerleĢmiĢlerdir. Eskipazar‟da TamıĢlar Köyü‟ne adını veren TamıĢ, Bizans‟ın emrinde bir Oğuz Beyi olup, saptamalara göre, Malazgirt SavaĢı‟nda Selçuklu ordusuna karĢı savaĢırken, giysilerde kullanılan renk ve dil benzerliklerinden dolayı kısa zamanda saf değiĢtirmiĢ, Selçukluların tarafına geçmiĢtir.

Malazgirt SavaĢı öncesinde yörede yerleĢen ikinci Türk kavimi Kıpçaklardır. Kıpçaklar kitleler halinde Safranbolu ile Eflani arasındaki topraklara yerleĢmiĢlerdir. Fatih Sultan Mehmet, XV. yüzyılın ikinci yarısında Amasra‟yı fethedince, kentte bulunan Cenevizlileri Ġstanbul‟a gönderirken, Eflani‟de yaĢayan Kıpçakları da Amasra kentine sürmüĢtür. Bugün Amasra‟da özellikle ağaç iĢlemeciliğinde çok ünlü olan bu insanlar, Kıpçak Türkleri‟nin torunlarıdır.

Malazgirt SavaĢından sonra Türkler Anadolu içlerine doğru hızla ilerlemeye baĢlamıĢlardır.

1074 yılında Ankara - Kastamonu üzerinden Ġstanbul‟a gitmekte olan bir Bizans ordusuna yolda göçebe Türkmenlerin saldırmıĢ olması, Türklerin yörede giderek egemenliğe yöneldiklerinin iĢaretidir. Kuzey-Batı Anadolu‟nun TürkleĢmesi ve burada bulunan Bizanslılara ait müstahkem kalelerin Türklerin eline geçmesini sağlayan kiĢi Emir Karatekin‟dir. Anadolu Selçuklu Devleti‟nin kurucusu Süleyman ġah‟ın Komutanlarından biri olan Emir Karatekin, Çankırı‟yı fethettikten sonra, Karabük çevresinde yer alan kentlere yönelmiĢ, 1084 tarihinde büyük bir olasılıkla Ovacık, Eskipazar, Eflani ve Safranbolu‟yu da almıĢ ve bol ganimet elde etmiĢtir.

Kuzey-Batı Anadolu kentleri sürekli Bizans, Selçuklu ve DaniĢmentliler arasında el değiĢtirerek bölgede siyasi açıdan iktidarsızlığa ve baĢıboĢluğa neden olmuĢtur. Anadolu Selçuklu Sultanı II.

Kılıçaslan, Selçuklu Devleti‟ni 11 oğlu arasında bölüĢtürmüĢ, Muhiddin Mesud Çankırı, Kastamonu, EskiĢehir bölgesine Melik olarak atanmıĢtır. Muhiddin Mesut, Kastamonu taraflarında Bizanslılara karĢı 1,5 yıl gaza yapmıĢ, bu gazalarının birinde o zamanki adı Dadybra (Zalifra/Safranbolu) olan kaleyi fethetmiĢtir (1196). Safranbolu kalesinin alınmasıyla Türkler yöreye hukuken de egemen olmuĢlar ve kalenin “Dadybra” olan adını “Zalifre” olarak değiĢtirmiĢlerdir. 1197 yılında Devrek‟in de fethiyle Karabük ve çevresi bütünüyle Selçuklu kontrolü altına girmiĢtir.

Kuzey-Batı Anadolu, Bizans-Selçuklu arasında sınır bölgesi olması nedeniyle sık sık istilalara ve yönetim değiĢikliklerine sahne olmuĢtur. Bölgenin tekrar Türklerin eline geçmesi 1213 yılına rastlamaktadır. Emir Karatekin‟in soyundan gelen Hüsameddin Çoban yönetimindeki Türkler, Kastamonu ve çevresinde yeniden egemenlik kurmuĢlardır. Çobanoğlu Beyliği‟nin Kastamonu ve Karabük bölgesindeki etkinliği 1280 tarihinde sona ermiĢtir.

Bu bölgede merkezi Safranbolu olmak üzere Safranbolu-Gerede hattı üzerinde etkili olan bazı tarihçilerin Umuroğulları Beyliği dedikleri bir beylik kurulmuĢtur. XIV. yüzyılın baĢlarında ise Eflani‟de yaĢayan Candar ailesi (1309) bu bölgede bir beylik kurmuĢtur. Candar ailesinden I. Süleyman PaĢa, beyliği Eflani dıĢına taĢımak istemiĢ ve beyliğin merkezini Kastamonu‟ya taĢımıĢtır. Bölgede sırasıyla;

Çobanoğlu Beyliği, Umuroğulları Beyliği, Candaroğulları Beyliği hüküm sürmüĢtür. 1326 yılından, Safranbolu‟nun Osmanlı egemenliğine geçtiği 1416 yılına kadar, taraflar arasında birkaç kez el değiĢtirdiği görülmektedir.

Osmanlı Dönemi: Safranbolu‟nun Osmanlılar tarafından ilk olarak alınıĢı muhtemelen 1354 yılında Osmanlı Sultanı Orhan Beyin oğlu ve Rumeli Fatihi olarak bilinen ġehzade Gazi Süleyman PaĢa tarafından gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu tarihten sonra Safranbolu yine Osmanlılar ile Candaroğulları arasında el değiĢtirmiĢtir. 1402 yılında Yıldırım Beyazıt‟ın Timur‟a yenilmesi ile baĢlayan “Fetret Döneminde” ise yörede iç savaĢlar yaĢanmıĢtır. I. Mehmet‟ in (Çelebi Sultan Mehmet) Osmanlı birliğini yeniden sağlamasının ardından, 1416 yılında Osmanlı Ordusu Candaroğulları Beyliği‟nin üzerine yürümüĢ ve Safranbolu ve Karabük yeniden Osmanlı ülkesine katılmıĢtır. Candaroğulları‟nın, Gerede istikametinden gelecek olan Osmanlıları gözetlemek için, çok geniĢ görüĢ alanına sahip Karabük‟e bağlı Kapullu Köyü‟nü tahkim ettikleri bu köye kendilerine sadık bir topluluk yerleĢtirdikleri, köyde bir takım Candaroğlu vakıflarının bulunmasından anlaĢılmaktadır. Bu köyde aynı zamanda Osmanlı vakıflarının da bulunması, Osmanlıların da, Candaroğulları gibi aynı siyaseti izlediğinin bir göstergesidir.

Osmanlı Devleti‟nde XVI. yüzyıla ait Anadolu Eyaletine bağlı Bolu Sancağında kurulu bulunan vakıf kayıtlarının birinde “Taraklıborlu‟da Karabük Köyü‟nde Arif ġeyh‟in DevletĢeh Divanı‟ndaki 1979 akça geliri olan yeri meĢihatlık için vakıftır. Candaroğlu Bayezıd Beg‟den ve Süleyman PaĢa zamanından” denilmektedir. Bu vakıf Kapullu Köyü gibi Karabük Köyü‟nün de Candaroğulları döneminde kurulan köyler arasında olduğunu göstermektedir. Karabük ve çevresinde 1392 tarihinde Yıldırım Beyazıt ile baĢlayan Osmanlı egemenliği 1402 Ankara SavaĢı ile son bulmuĢtur. Timur‟un Anadolu‟dan çekilmesi ile Anadolu Beylikleri yeniden canlanmıĢ, 1402 tarihinde Candaroğulları, Karabük ve çevresine yeniden egemen olmuĢtur. Osmanlı padiĢahı Mehmet Çelebi (I. Mehmet) son kez Candaroğlulları topraklarını alarak Karabük ve çevresini Osmanlı topraklarına katmıĢtır.

Karabük ve çevresi Osmanlı yönetiminde 1423 tarihinden sonra bir süre barıĢ içinde yaĢamıĢtır. Karabük ve çevresi, 1560‟lardan baĢlayarak XVII. yy baĢlarına kadar suhte isyanlarının (medresedeki öğrencilerin çıkardığı ayaklanmalar) etkisi altında kalmıĢtır. 1581 yılından itibaren ise Celali isyanlarının etkisi altına girmiĢtir. Bu isyan hareketi yörede tarımsal ve hayvansal üretiminin düĢmesine neden olmuĢ, köylerden Ģehirlere göç baĢlamıĢtır. XVII. yy‟da bugünkü Karabük iline bağlı olan ilçeler, Bolu Sancağına bağlı yerleĢim birimleriydi. Ancak 1694‟de Bolu Sancağı kaldırılmıĢ, Voyvodalık haline getirilmiĢtir. Karabük ilini oluĢturan Ġlçeler, 1694 tarihinde ViranĢehir Voyvodalığına bağlanmıĢtır. XIX yüzyılda ViranĢehir Voyvodalığına son verilmiĢ ve yeni kurulan ViranĢehir Sancağının yönetim merkezi Safranbolu olmuĢtur. XIX. yüzyılda olaylar Safranbolu merkezli olarak geliĢmiĢtir.

Cumhuriyet Dönemi: 1937 yılında Safranbolu‟ya bağlı Oğlebeli köyünün 13 haneli bir mahallesi olan Karabük, 1934 yılında Ankara-Zonguldak demiryolunun açılmasıyla Karabük istasyonu adını almıĢtır. 3 Nisan 1937 yılında Atatürk‟ün direktifleriyle Demir-Çelik Fabrikasının temeli atılmıĢtır.

Böylece Türkiye‟de Karabük adı duyulmaya baĢlanmıĢtır. 1939 yılında belde olan Karabük, 1941 yılında nahiye yapılmıĢtır. 1945 yılı nüfus sayımına göre Karabük‟te 10.682 kiĢi yaĢamaktadır. 3 Mart 1952 tarihine kadar Safranbolu ilçesine bağlı bir nahiye iken ilçe haline getirilmiĢtir. 6 Haziran 1995 tarihinde ise 78. il olarak Türkiye siyasi haritasında yerini almıĢtır. Ġlçeleri Safranbolu, Eskipazar, Yenice, Eflani ve Ovacık‟tır.

Benzer Belgeler