• Sonuç bulunamadı

2.1. METODOLOJİ

3.1.3. TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI

3.1.3.5. Karşılaştırmalar

Tablo 62:

Mesleğe Göre Avm’lere Girildiğinde Plansız Ve İhtiyaç Dışı Alışveriş Oranı Dağılımı AVM’lere alış veriş için girildiğinde, planlanmamış ve ihtiyaç dışı ürün alımı

Mesleğiniz Bazen Genellikle

Kesinlikle almam TOPLAM MEMUR 70,20% 17,00% 12,80% 100,00% ORTA VEYA ÜST DÜZEY YÖNETİCİ 40,00% 45,00% 15,00% 100,00% İŞÇİ 44,40% 20,00% 35,60% 100,00% EMEKLİ 83,30% 16,70% 100,00% EV KADINI 58,70% 21,70% 19,60% 100,00% ESNAF 75,00% 15,00% 10,00% 100,00% ÖĞRENCİ 68,10% 23,40% 8,50% 100,00% SERBEST MESLEK (DOKTOR, AVUKAT, MİMAR, MÜHENDİS, MÜTEAHHİT, MUHASEBECİ VB.) 58,90% 35,70% 5,40% 100,00% İŞSİZ 66,70% 22,20% 11,10% 100,00% TOPLAM 60,50% 24,70% 14,90% 100,00%

Value Df Asymp. Sig. (2-sided)

Mesleğe göre AVM’lerde plansız ve ihtiyaç dışı alışveriş yapma oranını karşılaştırdığımızda tüm meslek gruplarının bazen ya da genellikle cevabını verdikleri görülmektedir. Buna göre emeklilerin %83,3’ünün, esnafların %75’inin, memurların %70,2’sinin, öğrencilerin % 68,1’inin, işsizlerin %66,7’sinin, serbest meslek sahiplerinin %58,9’unun, ev kadınlarının % 58,7’sinin, işçilerin %44,4’ünün ve orta veya üst düzey yöneticilerin %40’ının bazen cevaplarını verdiği görülmekteyken, bu meslek gruplarından işçilerin %35,6’sı kesinlikle almadıklarını belirtmişlerdir. Yapılan Ki-Kare testine göre P=0,005 olduğundan yani P<0,05 kuralı gereği iki faktör arasında anlamlı bir ilişki vardır.

Tablo 63:

Mesleğe Göre Avm’lerde Yabancı Mağaza İsimleri Algısı AVM'lerde mağaza isimlerinin yabancı olması algısı

Mesleğiniz Gösteri şi Ça ğ da şla şmay ı Kalitey i Özentiyi Yozla şma yı Kürese lle şm eyi Di ğer Toplam MEMUR 22,9% 4,2% 4,2% 47,9% 16,7% 4,2% 100,0% ORTA VEYA ÜST DÜZEY YÖNETİCİ 15,0% 5,0% 25,0% 35,0% 20,0% 100,0% İŞÇİ 27,3% 15,9% 9,1% 2,3% 31,8% 11,4% 2,3% 100,0% EMEKLİ 33,3% 33,3% 33,3% 100,0% EV KADINI 30,4% 19,6% 10,9% 2,2% 26,1% 6,5% 4,3% 100,0% ESNAF 5,0% 5,0% 10,0% 35,0% 25,0% 20,0% 100,0% ÖĞRENCİ 30,4% 6,5% 6,5% 2,2% 45,7% 4,3% 4,3% 100,0% SERBEST MESLEK(DOKT OR, AVUKAT, MİMAR , MÜHENDİS, MÜTEAHHİT, 29,1% 3,6% 1,8% 9,1% 38,2% 12,7% 5,5% 100,0% İŞSİZ 44,4% 44,4% 11,1% 100,0% TOPLAM 26,2% 7,5% 6,1% 5,8% 37,8% 11,6% 5,1% 100,0%

Value Df Asymp. Sig. (2-sided)

Pearson Chi-Square 85,472a 48 ,001

Örneklem grubunun meslek gruplarına göre AVM’lerdeki yabancı mağaza isimlerinin kullanılmasının ne şekilde algılandığı yönündeki düşüncelerini öğrenmek için yaptığımız karşılaştırmada, memurların % 47,9’unun yozlaşmayı, emeklilerin % 33,3’ünün gösterişi ve emeklilerin yine %33’ünün kaliteyi, esnafların %25’inin küreselleşmeyi, orta ve üstü düzey yöneticilerin %25’inin özentiyi ve ev kadınlarının %19’unun çağdaşlaşmayı ifade ettiklerini belirtmişlerdir. Yapılan Ki-Kare testine göre P=0,001 olduğundan yani P<0,05 kuralı gereği iki faktör arasında anlamlı bir ilişki vardır.

Tablo 64:

Mesleğe Göre Markanın İnsanın Kişiliğini Yansıtacağı İnancı Dağılımı

Markanın insanın kişiliğini yansıtması

Mesleğiniz TAMAMEN KATILIYORUM KISMEN KATILIYORUM HİÇ KATILMIYORUM Toplam MEMUR 2,10% 31,90% 66,00% 100,00% ORTA VEYA ÜST DÜZEY YÖNETİCİ 16,70% 22,20% 61,10% 100,00% İŞÇİ 12,50% 17,50% 70,00% 100,00% EMEKLİ 100,00% 100,00% EV KADINI 14,30% 38,10% 47,60% 100,00% ESNAF 31,60% 68,40% 100,00% ÖĞRENCİ 6,50% 34,80% 58,70% 100,00% SERBEST MESLEK(DOKTOR, AVUKAT, MİMAR , MÜHENDİS, MÜTEAHHİT, 17,90% 44,60% 37,50% 100,00% İŞSİZ 22,20% 33,30% 44,40% 100,00% TOPLAM 10,60% 32,60% 56,70% 100,00%

Value Df Asymp. Sig. (2-sided)

Pearson Chi-Square 28,263a 16 ,029

Markanın insanın kişiliğini yansıtacağı inancına meslek gruplarının algısına göre baktığımızda emeklilerin en yüksek oranla %100’ünün hiç katılmadığı, serbest meslke sahiplerinin %44,6’sının bu inanca kısmen katıldığı ve işsizlerin %22,2’sinin

tamamen katıldığı söylenebilir. Yapılan Ki-Kare testine göre P=0,029 olduğundan yani P<0,05 kuralı gereği iki faktör arasında anlamlı bir ilişki vardır.

Tablo 65:

Mesleğe Göre Problem Yaşanılan Ürün Sonrası İzlenilen Yol Dağılımı Satın alınan ve sonrasında

problem yaşanılan veya ihtiyacınıza cevap vermeyen bir

ürün için izlenilen yol Mesleğiniz ederim İade haklarımı Tüketici

kullanırım Hiç bir şey yapmam TOPLAM MEMUR 66,70% 27,10% 6,30% 100,00% ORTA VEYA ÜST DÜZEY YÖNETİCİ 60,00% 20,00% 20,00% 100,00% İŞÇİ 43,90% 26,80% 29,30% 100,00% EMEKLİ 40,00% 60,00% 100,00% EV KADINI 47,70% 27,30% 25,00% 100,00% ESNAF 73,70% 15,80% 10,50% 100,00% ÖĞRENCİ 34,00% 55,30% 10,60% 100,00% SERBEST MESLEK(DOKTOR, AVUKAT, MİMAR , MÜHENDİS, MÜTEAHHİT, 51,80% 26,80% 21,40% 100,00% İŞSİZ 44,40% 33,30% 22,20% 100,00% TOPLAM 51,20% 31,10% 17,60% 100,00%

Value Df Asymp. Sig. (2-sided)

Pearson Chi-Square 32,697a 16 ,008

Mesleğe göre alınan ve sonrasında problem yaşanılan veya ihtiyaca cevap vermeyen bir ürün için hangi yolun izlendiğinin belirlenmesine yönelik yapılan karşılaştırmada, esnafların %73,7’sinin iade ettiği, öğrencilerin %55,3’ünün tüketici haklarını kullandığı ve işçilerin %29,3’ünün hiçbir şey yapmadığı görülmektedir. Yapılan Ki-Kare testine göre P=0,008 olduğundan yani P<0,05 kuralı gereği iki faktör arasında anlamlı bir ilişki vardır.

Tablo 66:

Mesleğe Göre Alışverişte Ödeme Yöntemi Mesleğe göre

alışverişlerde ödeme yöntemi

Mesleğiniz Nakit Kredi kartı

TOPLAM MEMUR 19,60% 80,40% 100,00% ORTA VEYA ÜST DÜZEY YÖNETİCİ 35,00% 65,00% 100,00% İŞÇİ 48,80% 51,20% 100,00% EMEKLİ 16,70% 83,30% 100,00% EV KADINI 57,80% 42,20% 100,00% ESNAF 65,00% 35,00% 100,00% ÖĞRENCİ 59,60% 40,40% 100,00% SERBEST MESLEK (DOKTOR, AVUKAT, MİMAR, MÜHENDİS, MÜTEAHHİT, 32,10% 67,90% 100,00% İŞSİZ 62,50% 37,50% 100,00% TOPLAM 44,00% 56,00% 100,00%

Value Df Asymp. Sig. (2-sided)

Pearson Chi-Square 30,013a 8 ,000

Mesleğe göre alışverişte ödeme yöntemlerinin dağılımına bakıldığında genelde her meslek grubunun ödemelerinin kredi kartıyla yapıldığı görülmektedir. Buna göre oranlar; emeklilerin % 83,3’ünün, memurların %80,4’ünün, serbest meslek sahiplerinin %67,9’unun işçilerin %51,2’sinin, ev kadınlarının % 42,2’sinin ve son olarak işsizlerin %37,5’inin kredi kartı kullandıkları şeklindedir. Yapılan Ki- Kare testine göre P=0,000 olduğundan yani P<0,05 kuralı gereği iki faktör arasında anlamlı bir ilişki vardır.

Tablo 67:

En Son Mezun Olunan Eğitim Kurumuna Göre Mağaza İsimlerinin Yabancı Olmasının Ne İfade Ettiği

AVM'lerde mağaza isimlerinin yabancı olmasının ne ifade ettiği En son mezun olduğunuz eğitim kurumu Gösteri şi Ça ğ da şla şmay ı Kalitey i Özentiyi Yozla şma yı Kürese lle şm eyi Di ğer TOPLAM İlköğretim 27,1% 13,6% 10,2% 33,9% 11,9% 3,4% 100,0% Lise 25,3% 9,6% 10,8% 7,2% 37,3% 6,0% 3,6% 100,0% Yüksek okul 36,0% 4,0% 4,0% 8,0% 28,0% 8,0% 12,0% 100,0% Üniversite 26,5% 2,7% 1,8% 7,1% 38,9% 16,8% 6,2% 100,0% Yüksek lisans- Doktora 6,7% 13,3% 6,7% 66,7% 6,7% 100,0% TOPLAM 26,1% 7,5% 6,1% 5,8% 38,0% 11,5% 5,1% 100,0%

Value df Asymp. Sig. (2-sided)

Pearson Chi-Square 38,525a 24 ,031

En son mezun olunan eğitim kurumuna göre mağaza isimlerinin yabancı olmasının hangi yönde olduğu düşüncesini öğrenmek amacıyla yapılan karşılaştırmada, yüksek lisans ve doktora mezunlarının (% 66,7) yozlaşmayı, yüksek okul mezunlarının (% 36) gösterişi, üniversite mezunlarının %16,8’inin küreselleşmeyi, İlköğretim mezunlarının (% 13,6) çağdaşlaşmayı ve lise mezunlarının (%10,8) kaliteyi algıladıkları şeklindedir. Yapılan Ki-Kare testine göre P=0,031 olduğundan yani P<0,05 kuralı gereği iki faktör arasında anlamlı bir ilişki vardır.

Tablo 68:

En Son Mezun Olunan Eğitim Kurumu Ve Markanın Kişiliği Yansıtacağı Düşüncesi Markanın insanın kişiliğini yansıtması

En son mezun olduğunuz eğitim kurumu

TAMAMEN

KATILIYORUM KATILIYORUMKISMEN KATILMIYORUM HİÇ

TOPLAM

İlköğretim 8,80% 24,60% 66,70% 100,00%

Lise 8,10% 27,00% 64,90% 100,00%

Yüksek okul 4,20% 50,00% 45,80% 100,00%

Üniversite 12,50% 34,80% 52,70% 100,00%

Yüksek lisans- Doktora 25,00% 50,00% 25,00% 100,00%

TOPALAM 10,60% 32,90% 56,50% 100,00%

Value df Asymp. Sig. (2-sided)

Pearson Chi-Square 16,267a 8 ,039

En son mezun olunan eğitim kurumu ve markanın insanın kişiliğini yansıtacağı düşüncesinin ne olduğunu öğrenmek amacıyla yapılan karşılaştırmada, en yüksek oranların; ilköğretim mezunlarının %66,7’sinin bu önermeye hiç katılmadığı, yüksek okul (%50) ve yüksek lisans-doktora (%50) mezunlarının kısmen katıldığı ve yüksek lisnas-doktora mezunlarının %25’inin bu düşünceye tamamen katıldığı şeklindedir. Yapılan Ki-Kare testine göre P=0,039 olduğundan yani P<0,05 kuralı gereği iki faktör arasında anlamlı bir ilişki vardır.

Tablo 69:

En Son Mezun olunan Eğitim Kurumu ve Markanın Kalite Algısı

Marka kalitedir En son mezun olduğunuz eğitim kurumu TAMAMEN KATILIYORUM KISMEN KATILIYORUM HİÇ KATILMIYORUM TOPLAM İlköğretim 41,4% 37,9% 20,7% 100,0% Lise 30,3% 59,2% 10,5% 100,0% Yüksek okul 16,7% 79,2% 4,2% 100,0% Üniversite 33,6% 56,6% 9,7% 100,0% Yüksek lisans- Doktora 6,3% 87,5% 6,3% 100,0% TOPLAM 31,4% 57,1% 11,5% 100,0%

Value df Asymp. Sig. (2-sided)

En son mezun olunan eğitim kurumu ve markanın kalite algısının ne şekilde olduğunu öğrenmek amacıyla yaptığımız karşılaştırmada çok yüksek bir oranda fark olduğu söylenebilir. Buna göre, ilköğretim mezunları (%41,4) bu örnekleme tamamen katılırken yüksek lisans mezunları (%6,3) hiç katılmadığı görülmedir. Yapılan Ki-Kare testine göre P=0,006 olduğundan yani P<0,05 kuralı gereği iki faktör arasında anlamlı bir ilişki vardır

Tablo 70:

En Son Mezun Olunan Eğitim Kurumu Ve Bol Tüketimin Yaşama Standartlarının Yüksekliğini Göstermesi İlişkisi

Bol tüketimin, yaşama standartlarının yüksekliğini göstermesi En son mezun

olduğunuz eğitim kurumu

TAMAMEN

KATILIYORUM KATILIYORUM KISMEN HİÇ KATILMIYORUM

TOPLAM İlköğretim 43,1% 19,0% 37,9% 100,0% Lise 22,4% 42,1% 35,5% 100,0% Yüksek okul 16,0% 40,0% 44,0% 100,0% Üniversite 10,6% 37,2% 52,2% 100,0% Yüksek lisans- Doktora 18,8% 31,3% 50,0% 100,0% TOPLAM 21,2% 34,7% 44,1% 100,0%

Value df Asymp. Sig. (2-sided)

Pearson Chi-Square 28,895a 8 ,000

En son mezun olunan eğitim kurumu ve bol tüketimin yaşama standartlarının yüksekliğini göstereceği inancının hangi yönde olduğunu öğrenmek amacıyla yapılan karşılaştırmada, üniversite mezunların (%52,2) bu düşünceye hiç katılmadığı buna karşılık ilköğretim mezunlarının (%43,1) tamamen katıldığı şeklindedir. Yapılan Ki- Kare testine göre P=0,000 olduğundan yani P<0,05 kuralı gereği iki faktör arasında anlamlı bir ilişki vardır.

Tablo 71:

En Son Mezun Olunan Okul Ve Modanın İhtiyaç Dışı Alışveriş Üzerine Etkisi İlişkisi Modanın ihtiyaç dışı alışveriş üzerinde etkisi

En son mezun olduğunuz eğitim kurumu TAMAMEN KATILIYORUM KISMEN KATILIYORUM HİÇ KATILMIYORUM TOPLAM İlköğretim 22,8% 31,6% 45,6% 100,0% Lise 27,8% 58,2% 13,9% 100,0% Yüksek okul 44,0% 44,0% 12,0% 100,0% Üniversite 34,5% 39,8% 25,7% 100,0% Yüksek lisans- Doktora 43,8% 37,5% 18,8% 100,0% Total 31,7% 43,4% 24,8% 100,0%

Value Df Asymp. Sig. (2-sided)

Pearson Chi-Square 25,920a 8 ,001

Modanın ihtiyaç dışı alışveriş üzerinde etkisinin en son mezun olunan okul ile olan ilişkisine bakıldığında, ilköğretim mezunları en yüksek oranla (%45,6) hiç katılmadığını belirtirken, yüksek lisans-doktora (%43,8), üniversite (34,5) ve yüksek okul (%44) mezunları tamamen katıldıklarını ifade etmişlerdir. Yapılan Ki-Kare testine göre P=0,001 olduğundan yani P<0,05 kuralı gereği iki faktör arasında anlamlı bir ilişki vardır.

Tablo 72:

En Son Mezun Olunan Eğitim Kurumu ile Alışverişte Ödeme Yöntemi Şekilleri İlişkisi Alışverişlerde ödeme yöntemi

En son mezun olduğunuz eğitim

kurumu Nakit Kredi kartı

TOPLAM İlköğretim 63,8% 36,2% 100,0% Lise 53,0% 47,0% 100,0% Yüksek okul 24,0% 76,0% 100,0% Üniversite 33,6% 66,4% 100,0% Yüksek lisans- Doktora 31,3% 68,8% 100,0% TOPLAM 44,2% 55,8% 100,0%

Value Df Asymp. Sig. (2-sided)

En son mezun olunan eğitim kurumu ve alışverişte ödeme yöntemi şekillerinin ne yönde olduğunu öğrenmek amacıyla yapılan karşılaştırmada eğitim durumunun ödeme şekilleri üzerinde çok fazla etkisinin olduğunu göstermektedir. Buna göre yüksek okul (%76), yüksek lisans doktora (%66,8) ve üniversite (%66,4) mezunlarının kredi kartıyla ödeme yaptıkları görülmekteyken, İlköğretim mezunları (%63,8) ve lise mezunlarının (%53) nakit olarak ödeme yaptıkları söylenebilir. Yapılan Ki-Kare testine göre P=0,000 olduğundan yani P<0,05 kuralı gereği iki faktör arasında anlamlı bir ilişki vardır.

Tablo 73:

Evlenmenin Sahip Olunan Yaşam Standartlarını Düşüreceği İnancı Ve En Son Mezun Olunan Eğitim Kurumu İlişkisi

Evlenmenin, sahip olunan yaşam standartlarını düşüreceği inancı En son mezun

olduğunuz eğitim kurumu

TAMAMEN

KATILIYORUM KATILIYORUM KISMEN KATILMIYORUM HİÇ

TOPLAM İlköğretim 50,0% 3,6% 46,4% 100,0% Lise 36,6% 18,3% 45,1% 100,0% Yüksek okul 28,0% 16,0% 56,0% 100,0% Üniversite 25,5% 20,8% 53,8% 100,0% Yüksek lisans- Doktora 25,0% 75,0% 100,0% TOPLAM 33,7% 15,1% 51,2% 100,0%

Value df Asymp. Sig. (2-sided)

Pearson Chi-Square 20,375a 8 ,009

Evlenmek sahip olunan yaşam standartlarını düşürür önermesine en son mezun olunan okul ile ilişkisinin hangi yönde olduğunu saptamak amacıyla yapılan karşılaştırmada, İlköğretim mezunlarının %50’sinin ve lise mezunlarının %36,6’sının tamamen katıldığı görülmekteyken, yüksek lisans-doktora mezunlarının %75’inin, yüksek okul mezunlarının %56’sının ve üniversite mezunlarının %53,8’inin hiç katılmadığı görülmektedir. Yapılan Ki-Kare testine göre P=0,009 olduğundan yani P<0,05 kuralı gereği iki faktör arasında anlamlı bir ilişki vardır.

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Bu çalışma tüketimin bir hayat tarzı haline gelmesini yorumlayıcı paradigma yaklaşımı geleneğinde ortaya koymayı amaçlayan, açıklayıcı (explanotory) bir araştırmadır. Tüketim kültürünün bugün insanlar üzerindeki etkilerini ortaya koymak amacıyla yapılan araştırmada, uygulanan görüşme formu teorik çerçeve gözönünde bulundurularak hazırlanmıştır. Anketlerden edinilen veriler doğrultusunda aşağıdaki sonuçlar çıkarılmış ve buna bağlı olarak tüketim olgusu üzerine genel bir değerlendirme yapılmaya çalışılmıştır.

Araştırmamız tüketicilerin haftada bir veya birden fazla alışveriş yaptığını göstermektedir. Yalnızca çok küçük bir kesim, ayda bir veya daha uzun zaman aralığında alışveriş yaptığını belirtmiştir. Ayrıca katılımcılarımızın çok az bir kısmı alışveriş öncesi ihtiyaç listesi hazırladıklarını ifade etmişlerdir. Dolayısıyla katılımcıların plansız alışveriş yaptıklarını söylemek mümkündür. Yine bu çerçevede araştırmamızın verilerine göre görüşülenlerin önemli bir kısmının ihtiyaç dışı alışveriş yaptığı söylenebilir. Bu kişilerin büyük bir kısmı bütçeyi aşan alışveriş sonrası pişmanlık duyusu yaşadığını ifade etmişlerdir. Diğer katılımcıların ise küçük ir oranı hiçbir etki bırakmadığı, özgürlük hissi veya haz ve tatmin hissi duyduklarını ifade etmişlerdir.

Günümüzde insanlar daha çok tüketim odaklı yaşamaktadırlar. Bunun iletişim araçlarıyla da yoğun bir şekilde desteklendiği bir ortamda kişiler birçok uyarıcının etkisinde kalmaktadırlar. Katılımcıların çoğu, bir ürünü satın alırken en çok ürün hakkındaki deneyimlerinin etkisinde kalmaktadır. Diğer kısmı ise, fiyatın uygunluğu, mağaza dolaşılması, yakın çevrenin etkisi, reklamların etkisi, satış elemanlarının tavsiyesi ve herhangi birinin ürünü kullanması gibi nedenlerle ürün satın almaktadır. Ayrıca çalışmamıza göre katılımcıların reklam algısı, insanları yanıltmak ve aldatmak olduğu yönündedir ve reklam, ürün satın alımında öncül faktörlerden değildir.

Kişilerin harcamaları da yine gelir durumlarıyla ilintilidir ve farklılık gösterir. sosyo-ekonomik statüler ile tüketim arasındaki ilişki doğru orantıdadır. Buna göre üst statüdeki insanların tüketim eğilimleri daha çok iken bunu orta ve alt statülerdeki insanlar takip etmiştir.

Araştırmamızda cinsiyet faktörü ile ürün kalitesindeki ölçüt kriterine bakıldığında, cinsiyetin kalite algısında etkin bir faktör olduğunu göstermektedir. Buna göre bayanların daha çok ürünün garanti ve TSE belgesine dikkat ettiği gözlemlenmiştir.

AVM’ler günümüzde tüketimin yoğun olarak yaşandığı yerlerdir. İnsanlar artık geleneksel alışveriş yerleri yerine, modern alışveriş mekânlarını tercih etmektedirler. Bu çerçevede temel ve günlük ihtiyaçların karşılanması için, katılımcıların çok yüksek bir oranla market/süpermarket/hipermarket’leri tercih ettiği tespit edilmiştir.

Katılımcılar, alışveriş yeri tercihlerinin, AVM’lerin olmasının sebeplerini çeşitli ifadelerle belirtmişlerdir. Bu verilere göre katılımcılar sırasıyla, fiyatların uygunluğu, temiz ve güvenli yerler olması, modern ve ferah bir alışveriş imkânı sunması, çok farklı ürün seçeneklerini bir arada sunması nedeni şeklinde ifade etmişlerdir. Yine görüşülen kişilerin, kredi kartı kullanım kolaylığı, alışverişi daha pratik hale getirmesi, rahat gezinme imkânı sunması, atış sonrası olası problemlerin çözümlerinin kolaylığı, ürünlerin kaliteli olması, kaliteli olanın ucuza alınabilmesi, sadece alışveriş için değil aynı zamanda boş zamanı değerlendirmesi nedeniyle de tercih ettiklerini ifade etmişlerdir. Bu sırayı, ürünler hakkında fikir sağlaması, rahat ulaşım imkânı, bütçenin düzenlenmesine katkı sağlaması, çocuk oyun alanlarının bulunması ve alışveriş ve eğlenceyi bir arada sunması sebebiyle tercih ettikleri takip etmektedir. Bu bulgular çerçevesinde insanların modern ve ferah bir alışveriş ortamı sunmasının yanında en çok tercih nedeni olarak kredi kartı kullanımının da kolaylığı neticesinde AVM’leri tercih ettiği söylenebilir.

Katılımcıların reklam ve ambalajına en çok dikkat ettiği ürünün, gıda ürünlerinin seçiminde olduğu görülür. Bu sırayı giyim, ev eşyası, kozmetik ve aksesuar seçiminde ambalaja önem verdikleri gözlemlenmiştir.

Katılımcıların marka algısının kalite güvencesi odaklı olduğu söylenebilir. Ayrıca markanın gösteriş, statü ve prestij, güç ve iktidar, başkalarınca beğeniliyor olma ve başka bir gruba ait olma düşüncesi taşıdığını belirtebiliriz. Buna göre tüketimciler için markanın daha çok kalite güvencesi olarak algılandığı söylenebilir. Yine bu bağlamda markanın insanın sosyal çevresini yansıtacağı düşüncesine katılımcıların çoğunun katıldığı görülmektedir. En son mezun olunan eğitim kurumu ve markanın kalite algısının ne şekilde olduğuna bakıldığında ise ilköğretim mezunları bu örnekleme tamamen katılırken yüksek lisans mezunları hiç katılmadığı görülmedir. Buna göre mezun olunan okul ve markanın kalite algısı arasında anlamlı bir ilişki vardır.

Çalışmamıza göre AVM’lerdeki müziğin, AVM’de kalma süresi üzerinde çok etkili bir faktör olduğu görülmektedir. Bu çerçevede araştırmamızın verilerine göre müzik AVM’lerde etkin bir rol oynar.

Katılımcıların ürünün satın alımında, satıcıların tutumumun ürünün alınıp alınmaması üzerine etkisinin büyük olduğu görülür. Buna göre tüketicilerin satıcıların tutumlarından etkilendiklerini söylemek mümkündür.

Araştırmamızda ihtiyaç dışı alışveriş üzerinde modanın etkili bir faktör olduğu görülür. Katılımcıların büyük bir çoğunluğu modayı takip ederek ihtiyaç dışı alışveriş yaptıklarını ifade etmişlerdir. İnsanların eğitim düzeyleri ve modanın ihtiyaç dışı alışveriş üzerinde etkisinin en son mezun olunan okul ile olan ilişkisine bakıldığında ise, ilköğretim mezunları modanın ihtiyaç dışı alışveriş üzerine hiç etkisi olmadığını belirtirken, yüksek lisans-doktora, üniversite ve yüksek okul mezunları kesinlikle etkili olduğunu ifade etmişlerdir. Buna göre modanın ihtiyaç dışı alışveriş üzerine etkisi ve mezun olunan okul arasında anlamlı bir ilişki vardır.

Katılımcıların alışverişlerinde ödeme yöntemlerinin çoğunlukla kredi kartı diğer kısmın ise nakit cevabını verdiklerini söyleyebiliriz. Bu çerçevede günümüzde kredi kartı kullanım oranı çok yaygınlaşmış özellikle yüksek gelir sahibi kişilerin kredi kartı kullanımının daha geniş hacimlerde olduğu tespit edilmiştir. Mesleğe göre alışverişte ödeme yöntemlerinin dağılımına bakıldığında genelde her meslek grubunun ödemelerinin kredi kartıyla yaptığı söylenebilir. Buna göre en çok emeklilerin, memurların, serbest meslek sahiplerinin, işçilerin, ev kadınlarının ve son olarak işsizlerin kredi kartı kullandıkları şeklindedir. Bu verilere göre meslek ve ödeme yöntemleri arasında anlamlı bir ilişki vardır.

Öte yandan araştırmamıza katılan kişilerden erkeklerin ve kadınların çoğunluğu, çocuk sahibi olmanın kendi ihtiyaçlarını ikinci plana atacağını belirtmiştir. Buna göre çocuk kişisel ihtiyaçların ertelenmesinde etken bir faktördür.

Katılımcıların bulunduğu sosyal çevrenin, kişilikleri üzerinde etkisi fazladır. Buna göre sosyal çevrenin kişilik üzerine olan etkisine yine erkeklerin ve bayanların büyük bir kısmının bu inanca sahip olduğu görülmektedir. Bu bilgiler ekseninde sosyal çevrenin kişiliğin biçimlenmesi üzerinde etkisi büyüktür.

Evlenmek sahip olunan yaşam standartlarını düşürür önermesine en son mezun olunan okul ile ilişkisinin hangi yönde olduğunu saptamak amacıyla yapılan karşılaştırmada, İlköğretim ve lise mezunlarının, yaşam standartlarını tamamen düşüreceği kanaatindeyken, yüksek lisans-doktora, üniversite ve yüksek okul mezunlarının hiç katılmadığı görülmektedir. Buna göre mezun olunan okul ve evlenmenin yaşam standartlarını düşüreceği inancı arasında anlamlı bir ilişki vardır.

Sonuç olarak artık insanlar ihtiyaca bağlı olarak değil daha çok moda gibi unsurların etkisinde kalarak alışverişlerini yapmaktadırlar. 1980’lerden beri bir çok aşamadan geçen kapitalizmin hayat kaynağı “Tüketim” olgusuna artık marka, gösteriş, statü, prestij gibi kelimeler eklemlenmiştir. Önceleri daha az borçlanan ve daha çok yatırım yapmayı tercih eden tüketicilerin yerini, daha çok borçlanan ve daha az yatırım yapan tüketiciler almıştır. Buna bağlı olarak ithalat gereksinimleri artmış ve enflasyondaki dengeler değişmiştir. Değişen tüketim alışkanlıkları

karşısında insanların yaşam tarzları da değişmiştir. Tüketiciler için AVM’ler, sadece alışveriş yeri olarak değil, aynı zamanda bakmak, görmek ve eğlenmek için gidilen, boş zamanın değerlendirildiği yerlerdir. Ritzer’in ifade şekliyle “tüketim katedralleri” olan AVM’ler bu düşünceye bağlı olarak inşa edilmekte, insanları daha çok çeken yerler haline getirilmektedir.

Küreselleşme bağlamında tüketimi ele aldığımızda ise dünyanın tek bir pazar yeri haline getirilmesi ekseninde insanlar medya aracılığıyla tüketim odaklı düşündürülmektedirler. Ekonominin yanında kültürel küreselleşmenin de neticesinde insanlar aynılaşmaktadırlar dolayısıyla farklı ülkelerde yaşayan insanlarda aynı zevkler ve isteklerin olduğu görülmektedir. Dünyanın herhangi bir yerinde aynı marka kotlar, ayakkabılar, çantalar aynı sembolün taşıyıcısı durumundadırlar.

İlerleyen zaman içinde her alanda olduğu gibi tüketim alanında da birçok değişiklikler meydana gelmiştir. Bu değişikliklerden doğrudan veya dolaylı olarak herkes kendi payına düşeni almaktadır. Bunun engellenemez ve kaçınılmaz bir süreç olduğu düşüncesiyle tez çalışması sonuçlanmaktadır. Baudrillard’ın (2004) söylediği gibi, çağımız gündelik beslenme harcamalarının olduğu kadar prestij harcamalarının da hep birlikte “TÜKETMEK” olarak adlandırıldığı ilk çağdır ve bütünsel bir konsensüs uyarınca herkes için geçerlidir. Ve son olarak “Düşlediğiniz beden kendi bedeninizdir”.

Kaynakça

Altan, Ç. (1999). Kahrolsun Komünizm Diye Diye Globalleşme. İstanbul: İnkılâp

Benzer Belgeler