• Sonuç bulunamadı

2. PROBLEMİN KAVRAMSAL TEMELLERİ

2.2. İş Doyumu

2.2.2. İş Doyumu Kuram ve Modelleri

2.2.2.1. Kapsam Kuramları

Bu bölümde ihtiyaç hiyerarşisi, Alderferd’in VIG (Varoluş-İlişki Kurma- Gelişme) Kuramı, İki Faktör Teorisi, X ve Y kuramı, başarı gereksinimi kuramına, değinilecektir.

İhtiyaç Hiyerarşisi Teorisi: Maslow (1970) klinik gözlemlerinden yola çıkarak

insan davranışlarına yön veren temel gereksinimlerin neler olduğunu ilk kez 1943 tarihli makalesinde ortaya koymuştur. Motivasyon teorileri arasında en fazla bilinen Maslow’un “ihtiyaçlar hiyerarşisi” yaklaşımıdır. Bu yaklaşım iki temel varsayıma dayanmaktadır. Kişinin tüm davranışları sahip olduğu ihtiyaçları gidermeye yöneliktir. Kişiyi davranışa iten bu ihtiyaçların hiyerarşik bir sıralaması vardır. Alt kademedeki ihtiyaçlar giderildiğinde kişi bir üst kademedeki ihtiyaçları gidermeye çalışır. Bu ihtiyaçlar fizyolojik, güven, sevgi (ait olma), saygı ve öz gerçekleştirmedir (Kantar, 2008). Bu beş temel güdünün yanında iki gereksinim türü üzerinde de durmuş bunu kuramında ayrıntılı olarak ele almamıştır. Bunlardan ilki; bilme, anlama, öğrenme ve açıklamaya yönelik oluşan bilişsel gereksinimdir. İkincisi ise güzellik temelinde gelişen estetik gereksinimidir. Günümüz insanı için çok önemli iki gereksinimdir. Maslow ortalama bir insan için ihtiyaçların yeterli doyum yüzdelerini şöyle belirlemiştir: fizyolojik %85, güven %75, sevgi %50, saygı %40 ve öz gerçekleştirme %10’dur. Kuşkusuz bu yüzdeler kişiden kişiye olduğu gibi ülkeden ülkeye de değişebilir.

Alderferd’in VIG (Varoluş-ilişki kurma-gelişme) kuramı: Maslow’un

ihtiyaçlar hiyerarşisinin aksine Alderfer, bireyin üst düzey ihtiyaçları için alt düzey ihtiyaçlarını karşılaması gerektiği zorunluluğunu reddetmektedir. Birey üç ihtiyacını da aynı anda hissedebilir (Tınaz, 2000). Kurama göre istek insanın iç durumuyla ilgili çok öznel bir kavramdır. Doyumsa insanın istediğini elde etmesinden doğan bir iç durum olarak öznel olmasıyla birlikte insanın çevresiyle etkileşmesini göstermesinden dolayı bu kavramın içinde çevresel etmenler de bulunur (Onaran,1981). Özellikle Maslow’un kuramının bir uzantısı olarak görülebilecek olan VIG kuramı gereksinimler hiyerarşisi kuramını desteklemek ve eksikliklerini gidermek amacıyla ortaya atılmıştır (Süral Özer ve Topaloğlu, 2008).

İki Faktör Teorisi: Üzerinde en fazla araştırma yapılan iş doyumu kuramı Herzberg ve çalışma arkadaşlarının 1959 yılında geliştirdikleri çift faktör kuramıdır. Teoride güdüleyici faktörler olarak işin kendisi, başarı, gelişim olanağı, sorumluluk, terfi, onaylama; hijyen faktörleri ise statü, bireyler arası ilişkiler, üst ve astlar, eşit düzeydekiler, yönetim, şirket politikası, iş güvenliği, çalışma şartları, ücret, özel hayattır (Okumuş, 2011).

Herzberg (1966), yaptığı çalışmalar sonucunda başarı, tanınma, işin kendi özellikleri, ilerleme gibi etmenlerin güdüleyici; işletme politikaları gözetim ve gözetim teknikleri iş görenler arasındaki ve gözetimcilerle ilişkiler, iş koşullarını hijyen etmenleri olarak belirlemiştir. Güdüleyici etmenler doyum yaratan ve daha çok işe ilişkin faktörlerdir. Bu faktörler hem doyum hem de doyumsuzluk yaratabilmektedirler. İş ve işin içeriğine ilişkin olan; başarı, tanınma, işin kendi özellikleri, sorumluluk, gelişme, gelişme olanakları vb. etmenlerden oluşur. Bu etmenler kabul edilebilir sınırların altına düştüklerinde işten doyum duyulmamasına neden olurlar ya da işten doyum duyulmasına engel olurlar. Hijyen etmenler olarak, işin ücreti, gözetim düzeyi, iş görenler arası ilişkiler, işletme politikası ve iş koşulları sayılabilir.

İş tasarımı teorilerinin oluşturulması 20. yy. ortalarını bulmuştu. İki faktör (güdülenme- hijyen) teorisi (Herzberg, 1966; Herzberg, Mausner ve Syderman, 1959) ilk etkili örnektir. Herzberg ve meslektaşları, kritik olay yöntemini kullanarak insanların işlerinden memnun oldukları ve olmadıkları durumlara ilişkin nedensel özellikleri araştırmışlardır. Sonuç olarak, işten duyulan memnuniyete işle ilgili içsel faktörlerin neden olduğu (örn., başarı fırsatı), öte yandan işten duyulan memnuniyetsizlikle ise, dışsal faktörler (örn., kurum politikası) neden olduğunu tespit etmişlerdir. Bu bulgular işten duyulan memnuniyetin belirleyicilerinin (güdüleme faktörleri); memnuniyetsizliği belirleyen faktörlerin (hijyen faktörleri) farklı olduğu düşüncesini doğurmuştur. Bu düşüncenin sadeliği uygulamada kolaylık sağlamıştır. Buradan çıkışla, iş zenginleştirme fikri doğmuştur. Bu fikir Paul ve Robertson (1970) tarafından “çalışanların işlerine, kişisel başarıları, tanınmaları, daha iddialı ve sorumluluk gerektiren görevler için daha geniş bir ufuk katarak, işlerini

yapılandırmaları” olarak tanımlanmıştır (Anderson, Born, ve Cunnıngham Snell, 2009).

X ve Y Kuramı: Mc Gregor 1960’da Maslow’un kuramına dayanarak x kuramı (geleneksel yönetim-denetim kuramı) ile Y kuramı (bireysel-örgütsel amaçların kaynaştırılması) adını verdiği iki kuram ileri sürmüştür. Benzer görüşleri Likert (1961)’ in kitabında da bulmaktayız. Kurama göre örgütlerde çalışanlarda kendilerini gerçekleştirmek, bir ürün ortaya koymak, anlamlı bir işte çalışmak, kendilerinde gizil olarak var olan yetenekleri kullanmak isterler (Onaran, 1981). Teoriye göre X teorisi olumsuz özellikleri, Y teorisi ise olumlu özellikleri ifade etmektedir. Genel olarak X teorisine göre iş görenler işe karşı olumsuz düşünmektedirler ve çalışmayı çok sevmezler, iş görenlerin işi kaytaracağını düşünen teori yöneticilerin iş görenler için cezalandırıcı ve yönlendirici olmaları gerektiğini belirtmektedir (Okumuş, 2011).

Başarı Gereksinimi Kuramı: David C. Mc Clelland’ın Başarı gereksinimi

kuramı, Henry A. Murray’ın 1938 yılında ortaya çıkardığı ve insan davranışlarının nedeni olarak yirminin üzerinde olduğu varsayılan bir dizi gereksinimden yalnızca başarı, güç ve yakın ilişki gereksinimlerini içeren bir kuramdır (Özer ve Topaloğlu, 2008).

Başarı ihtiyacına yüksek düzeyde güdülenmiş kişiler tipik olarak kendi çabalarıyla başarılı olacakları ve hemen geri bildirim alacakları durumları tercih ederler (Çetinkanat, 2000).

Başarı güdüsü kuramına göre başarı, bağımlılık ve güç ihtiyacı olmak üzere 3 tip ihtiyaç türü vardır. Mc Clelland bu 3 ihtiyaç içinde başarı ihtiyacının bireyi ve toplumu en çok etki altında bıraktığını iddia eder (Kantar, 2008).

Başarı ihtiyacı: Kendini tartan birey başarı ve başarısızlık olasılıklarını da

dikkate alarak bir işe kalkışmaktadır. Bu nedenle başarı motivi; başarı ve başarısızlık olmak üzere iki boyutludur. Her ikisinin birleşimi, toplam başarı motivasyonunu verir. Bu iki motive bireyin bir işi yapmaya olan yönelimini belirler.

Bağımlılık ihtiyacı: Bu ihtiyaç toplumsal niteliğe sahip olan insanın başkaları ile

ilişki kurma, gruba girme ve sosyal ilişkiler geliştirme ihtiyaçlarını ifade eder. Bağımlılık ihtiyacı kuvvetli olan kişi, kişiler arası ilişkiler kurmaya önem verir.

Güç ihtiyacı: Bu ihtiyacı güçlü olan kişiler ise güçlü ve otoriter olmak isterler,

başkalarını etki altında tutma ve gücünü koruma davranışlarını göstereceklerdir.