• Sonuç bulunamadı

KANSERDEN KONSERE

Belgede buRAK özDEMÝR (sayfa 43-47)

Yücedir ve Uludur O'nun saný, Tanrý konuþsaydý müzik olurdu lisaný

KANSERDEN KONSERE

Genellikle öldürücü bir hastalýk olan kanser, burada yaþama katkýda bulunan, iyileþtirici bir iksir niteliðine bürünmüþtü. Þöyle ki:

Ýspanya'ya yolu düþmemiþ olanlar bile, Katalanlar ile Madridliler arasýndaki husumeti ve kýyasýya rekabeti bilirler.

Katalanlar, Ýspanya'ya hükmeden Madrid'den baðýmsýzlýklarýný kazanana kadar, yýllar yýlý mücadele ederler.

Placido Domingo Madrid'lidir. Jose Carreras ise Katalan. 1984'teki insanlarý birbirine düþman eden politika nedeniyle Carreras ve Domingo da karþý karþýya gelirler ve birbirlerine hasým kesilirler.

Çok sevilip beðenildiklerinden ve dünya çapýnda bir ses olduklarýndan, her ikisi de kontratlarýnda, ancak diðer tenor çaðrýl-madýðý zaman þarký söyleyeceklerini kesin bir dille bildirirler.

Ne var ki, 1987'de Carreras,

Domingo'dan daha acýmasýz bir düþmanla karþýlaþýr: Ve 'kan kanseri' tanýsý ile benliði altüst olur. Sonrasý, kanserle zorlu bir mü-cadele baþlar. Doktor doktor dolaþýr. Her çareye baþvurur. O arada kemik iliði ve kan nakli yapýlýr. Bunlar için ayda bir kez Amerika'ya gitmek zorunda kalýr. Bu ko-þullar altýnda çalýþmalarý iyice aksar. Yol-culuklarýn ve týbbi tedavinin yüksek mali-yeti maddi durumunu iyiden iyiye sarsar.

Parasýnýn tükendiði anda Tanrýsal bir el, ona doðru uzanýr: Madrid'de, tek amacý kan kanseri hastalar için tedavi desteði

saðlamak olan bir vakýf olduðu haberini alýr. Ve "HERMOSA VAKFI"nýn desteði sayesinde bu amansýz hastalýðý yener. Yeniden sahnelere döner. Yýldýzý yeniden parlar. Sevgiyle kucaklanýr, alkýþlarla uðurlanýr.

Hayatýný kurtardýðý için, kendini borçlu hissettiði vakfa katýlmaya karar verir.

Derken, vakfýn yasalarýný okurken, vak-fýn kurucusunun ve baþkanýnýn Placido Domingo olduðunu öðrenir. Daha sonra, Domingo'nun bu vakfý özellikle onun tedavisi için kurduðunu, ama Carreras'ýn düþmanýndan yardým almayý kabul etmeye-bileceði olasýlýðýný düþünerek isminin gizli kalmasýný istediði bilgisini alýr. Bundan sonra iki tenor'un karþýlaþmalarý, dokunaklý bir tiyatro sahnesini andýrýr. Placido Domingo'nun Madrid'deki konserlerinden birinde Carreras konseri bölüp, alçakgönül-lü bir þekilde dizlerinin üzerine çöküp, ondan baðýþlanmak dileyerek, seyircilerin önünde, hayatýný borçlu olduðu rakibine teþekkür eder. Domingo, ellerinden tutarak onun kalkmasýna yardým eder ve kocaman, babacan cüssesiyle Carreras'ý kucaklar, baðrýna basar. O gün orada seyircilerin de tanýklýðýyla, büyük bir dostluðun temeli atýlýr. Sevgi ve iyilik düþmanlýða karþý, bir kez daha zafer kazanýr.

Bu tür yeri doldurulmaz sanatçýlar, Tanrý'nýn insanlara birer armaðaný. Onlarý sevgiyle kucaklayýp korumak ve deðerleri-ni bilmek ise, içlerinde insanlýk duygusu taþýyanlarýn görevi.

Placido Domingo ile yapýlan bir röportaj-da, kendisine, neden HERMOSA VAKFI'ný kurarak, hem düþmaný, hem de rakibi olan bir sanatçýya yardým elini uzattýðý sorulur. Yanýtý, sanatýn sýcak soluðunun can-landýrdýðý bir hayat öpücüðü gibidir: "- Böyle bir sesi kaybedemezdik!.."

erede olduðumu biliyorum. Bu benim için bir sýr deðil. On bir yýl önce, beni ve partnerimi (medyu-mumu) yandaki komite odasýna götür-müstünüz [Ýlk Birleþmiþ Milletler ziyareti] o zaman. Burada kelimenin tam anlamýyla, birkaç saat önce mutlu bir çözüm saðlan-mýþtý. Bosna'da barýþý temsil eden bir ant-laþma imzalanmýþtý. Gülümseyen yüzler vardý çünkü burada yapýlmakta olan budur; imkânsýz görünen insan sorunlarýný ve

etk-ileþimlerini çözümlemek için çalýþýyor-sunuz. Bu organizasyonun varolmasýnýn temelinde bu vardýr.

Oh, hastalýk ile mücadelenize aþinayýz -çocuklar için yapýlan çalýþmalara - su kay-naklarý ve insan haklarý ile ilgili çalýþ-malarýnýza. Burada ne yaptýðýnýzý biliyoruz. Ancak taraflarý bir araya getirip anlaþma saðladýðýnýzda, daha önce orada olmayan bir þeyi yarattýðýnýzda, iki kültür - iki bilinç bir araya gelmiþ ve savaþmamayý kabul

N

N

c e l s e s i

Birleþmiþ Milletler - New York - S.E.A.T. (31.03.2006) Kýsaltarak yayýnlýyoruz

10 yýldan fazla bir süre önce çok az kiþinin New York'ta BM organizasyon yapýsýna dahil olan Aydýnlanma ve Dönüþüm Cemiyeti'nin (S. E.A.T.) varlýðýndan haberdar olduðu zamanlarda Lee Caroll ilk celse davetini aldý. Bu çok önemli bir ziyaretti. Celsede sýnýrlý sayýda organizasyon dav-etlileri ve çalýþanlarý ve de BM delegeleri de vardý. Kamuya açýk bir toplantý deðildi.

Lee Carroll (Kryon celselerinin medyumu) hiç görünmediði kravatlý haliyle toplantýyý bir konferansla baþlatýrken.

etmiþ olduðunda, zenginlik budur, deðil mi? Buradaki herkesin isteði de bu. Burada aranan budur. Bugün burada istenen de budur.

1989 yýlýnda, Armageddon senaryonuzun gerçekleþmeyeceðini söylemeye baþladým ve öyle de oldu, fark ettiyseniz. Kutsal kitaplarýnýz size dünyanýn sonunun geldiði türde bir senaryoyu vermeyi bekliyordu.

1999 - 2001 yýllarý arasýnda, Israildeki bir sorun hem NATO hem de Varþova Paktý arasýnda uyuþmazlýða neden olacak ve III. Dünya Savaþýný baþlatacaktý. Bunu Nostradamus'da okuyabilirsiniz, ve hattâ Hristiyan kitaplarýnda da bulabilirsiniz. Bu bir kehânetti ve siz doðduðunuzda çoktan yayýnlanmýþtý.

Her nasýlsa, 1987 yýlýndan ve "Harmonic Convergence" (uyumlu birleþme) olayýn-dan kýsa bir süre sonra, Sovyetler Birliði kendi kendine çöktü. Kimse bunun için bir zaman belirlememiþti [bunun için bir kehanette bulunulmamýþtý]. Tüm kehanet bilgilerine karsý, kendi kendine çöktü, artýk onu desteklemeyen bir bilinç meselesi yüzünden. Ve vitesi yükselttiniz. Tüm dünya, o anda büyük bir potansiyele sahip oldu. ABD de ayný þekilde, çünkü 50 yýlý aþkýn bir süredir mücadele ettiði ana rakibi yok olmuþtu.

Bazýlarý bir potansiyelin kaçýrýldýðýný ve o zamanlarda ABD'nin isleri daha farklý yürütmesi gerektiðini söyledi. Öyle olsay-dý, su anda bulunduðunuz noktada olmaya-caktýnýz...

Uygarlaþmanýn tanýmlanmasý ve buna baðlý olarak gezegenin enerjisinin yük-seltilmesi mücadelesi içinde olmayacak-týnýz. Ýnsan doðasý iyi bilinmektedir ve hükümetler, Tanrý'yý þaþýrtamaz. Ruhun bir sabah kalkýp ne olduðunu merak etmesi gibi bir þeyin söz konusu olmadýðýný söylüyoruz! Ýþler böyle yürümüyor.

Bir önceki celsede, buradan birkaç blok

ötede gerçekleþen 9/11 olayýnýn (ikiz kulelerin yýkýlmasý) anlamýndan bahsetmiþ-tim. Birçoðunuz, 9/11 olayýnýn yaratmýþ olduðu etkiden ve ABD'nin bu konuda yap-týklarýndan korkuyorsunuz. Birçoklarýnýz "yeni dünya düzeni" denen olaydan korkuyor. Korku, deðiþimin bir ürünü gibi görünmekte, deðiþimler daha önceden öngörülmüþ olsa bile. Birçoðunuz, Tanrý'nýn bir yerlerde uyuya kaldýðýný ve olanlarýn "karanlýkta" meydana geldiðini sanýyor. Birçok kiþi yardým çaðrýsý yap-maktadýr.

KORKU TACÝRLERÝ ve KOMPLOLARI

ugünkü korkularýnýzdan bahset-meme ve 1989 yýlýnda bunlarýn gerçekleþeceðini size söylediðimizi hatýrlatmama izin verin. Size, karanlýðýn iyileþene kadar uzun bir süre sizinle ola-caðýný söylemiþtik. Gezegendeki en karan-lýk þeyler alýnýp bütünlük ýþýðýna maruz býrakýldýðýnda olacak olan budur.

Realiteniz deðiþmek zorundadýr. Size "Deniz Fenerleri" adýný verdik ve iþe koyulmanýn zamanýnýn geldiðini söyledik. Hâlâ, þoka girmiþ ve korkudan saklanan birçok kiþi var. Savaþçýlar olmak için buraya gelmiþ ama zýrhlarý ve silahlarý ellerinde, ama kim olduklarý ya da neden buraya geldikleri hakkýnda en ufak bir fikri dahi olmayan, dolaplarýna saklanýp

titremekte olan birçok kiþi var. Sözü tam þu anda korku tacirlerine getirmeme izin verin çünkü her yerde mev-cut olan komplolarý onlar yaratýyor. Onlar dýþarýdaki koridordalar. Onlardan bolca var. Dünya üzerinde þu anda meydana gelen bütün olaylar, her þeyin çevresinde komplo kuþkusu yaratmaktadýr. Söylememe izin verin, rehberliðin olmadýðý, görünürde iyi-liðin özünün ve merkezin kaybolmuþ

B

olduðu yerde komplolar bolca bulunur. Merkezî bir rehberlik yokken, bilgi her yöne uçuþur. Ve karanlýkta galip gelen çoðunlukla korkudur. Korku þu anda güçlü ve sizinle. Yapmanýz gereken tek þey onu duyabilmek için kulak vermek, çünkü korktuklarý þeylerin üstüne gitmeyi seven-ler, diðerleri ile karanlýkta kalmayý baþara-bilirlerse kazanacaklar.

Artýk neden size "Deniz Fenerleri" dediðimizi anlayabiliyor musunuz? Sizler ýþýk yaratan "Iþýk iþçileri"siniz, bunun için korku sizi ele geçiremez, geçiremeyecek de. Ancak bu yazýyý okumakta olan bazý Deniz Fenerleri, karanlýk tarafýndan tüketilmiþ durumda, kurtuluþun kendi-lerinde olduðunun farkýnda deðiller. Açlýktan ölüyorlar hem de cepleri yemek ile dolu iken.

Birleþmiþ Milletler de bunun gibi. Birçok kiþi BM'nin artýk iþlevi kalmadýðýný söylüyor. Artýk iþe yaramýyor ve burada olmasýna artýk gerek yok. Söyledikleri bu. Ýçinde bulunduðumuz bu binanýn odalarýn-da ne iþler yapýldýðýný bilmiyorlar.

Yaþamlarýný burada geçiren kiþilerin geçmiþlerini, neleri imgelediklerini, ne yaptýklarýný bilmiyorlar. Aksine, bu organi-zasyonu küçümseyenler, sadece son yýllar-da olan bitenleri dikkate alýyor. Karanlýk, koridorlara yayýlmýþ gibi görünüyor, ve hattâ bu gruba da yayýlmýþ ve sonra daðýlmýþ gibi görünüyor [S.E.A.T.]. Karanlýk her yerde, anlýyor musunuz?

Ve bazýlarý da þöyle diyor, "Bu, dünyanýn uçurumdan yuvarlandýðýnýn bir kanýtý. Savaþ ve mücadele her yerde."

Size, bu zamanda olanlarýn kehanetlerde yer almadýðýný ve bunun baþarýsýzlýðýmýzýn bir kanýtý olduðunu söylüyorlar. Çünkü iþimizi iyi yapsaydýk, kutsal kitaplar haklý çýkacak ve her þey "olmasý gerektiði" gibi olacaktý. Birçok kiþi durumun umutsuz olduðunu söylüyor. Ýsrail ve Filistin'e

bakýyorlar. "Kötünün de kötüsü," diyorlar. Korku tacirleri de, "Bakýn iþte. Þimdi de Ariel Sharon'u kaybettik," diyorlar. "O, Ýsraillilerin umuduydu," diyorlar. Ve sonra, her þeye raðmen, Hamas Filistin seçimleri-ni kazanýyor! "Bu en kötü haber," diyorlar. "Daha kötüsü olamazdý."

Evet, Deniz Feneri, bu haberler karsýsýn-da ne yapacaksýn? Konuþmaya devam ediyorlar, "Bak, iþler hiç iyiye gitmiyor; her geçen gün kötüleþiyor." Ve sonra, "þu anda bulunduðun organizasyona bir bak, onunla ilgili dahi bir þey yapamýyorsun! Her þeyin kötü gittiðinin ve bir gün her þeyin sonlanacaðýnýn iþte kanýtý!" diyorlar.

" Ýran'a bakýn. Nükleer güç kazanmalarý uzun sürmeyecek ve sonra ilk yapacaklarý þey Ýsrail'i vurmak olacak! Birçok kez dile de getirdiler. Ortadoðu'da nükleer savaþ baþlayacak!" Bu, Armageddon yaratabile-cek yegane þeydir, sadece biraz ertelendi. Birçok kiþi böyle diyor!!! Bazýlarý seneye gerçekleþeceðini söylüyor [2007]. Kutsal kitapta açýkça, yýllar öncesinden nasýl gerçekleþeceði söylenmiþ olmasýna raðmen - ve bunu yaratacak oyuncular orada olma-masýna raðmen - korku tacirleri, eski negatif haberlere yapýþýp kalmak istiyorlar, görebiliyor musunuz? Bu bir þekilde karan-lýk oyunu beslemektedir.

Ve sonra þöyle derler, "Biliyorsun, Mayalar ve Aztekler, 2012 yýlýnda dünyanýn sonunun geleceðini söylemiþler. Bu demektir ki birkaç yýl içinde hepimiz öleceðiz!" Ve bu, sevgili insan, sizi ve bu organizasyonu izleyen diðerleri tarafýndan çizilen resimdir. Etraflarýna bakýp tek göre-bildikleri karanlýktýr.

Karanlýk, tuhaf bir þey. Karanlýkta yatan üç çeþit insan vardýr. Ýlk grup, hiçbir þey göremediði için korku içinde titreyenlerdir. Ýkinci grup, ilk grubun bu durumundan fayda saðlar, çünkü korku dolu bir insanýn kontrol edilebildiðini bilir. Üçüncü grup

ise, cebinde ýþýk taþýyýp da bunun iþe yarayacaðýndan kuþkulu olanlardýr... ýþýk yakmaktan korkarlar, çünkü bu nerede olduklarýný belli edecek ve artýk herhangi biri olamayacaklardýr. Haber yayýnlarýný izlediðiniz zaman, hepsinin ayný bilgi etrafýnda geliþtiðini görürsünüz, öyle deðil mi? Hep kötü haberler vardýr. Ýnsana acý perçinlenmektedir, çözüm deðil. Bu basitçe insan doðasýdýr. Medyanýzda size sunulan budur, gezegende ne oluyor olursa olsun. Buna alýþýn ve haberleri, "baþka nelerin olabileceðini" düþünerek dinleyin.

Þimdi, Deniz Fenerlerinden bahsetmek istiyorum. Size, bazýlarýnýn kehânet olarak adlandýracaðý bazý potansiyeller vereceðim ve de size daha önce bunun gezegende neler yaptýðýnýz ile ilgili... medyanýn hiçbir kanalýnda haber olarak verilmemiþ... potan-siyeller ile ilgili bir rapor olacaðýný

söylemiþtik. Sizin hasýraltý edilmiþ

dediðiniz süreçleri görüyoruz... daha önce-den öngöremediðiniz ve sadece daha sonra bileceðiniz bir sistemde çalýþan þeyleri. Her þeyi deðiþtirebilecek engin bir potan-siyele sahipþeyler meydana gelmektedir.

DÜNYA ÇAPINDA

Belgede buRAK özDEMÝR (sayfa 43-47)

Benzer Belgeler