KAMİL AKSOY- İlyas Beye çok ciddi bir uyarıda bulunacağım. Yıllık tescil yenilemeyle mesleki denetim çok farklı şeylerdir

İLYAS ŞEKER- Mesleki denetimi Oda Temsilcimiz yapıyor.

KAMİL AKSOY- Mesleki denetim sorusunu yıllık tescil ve yenilemeyle özdeşleştirdiniz gibi geldi de; ikisi farklı şeylerdir. Bunu belirtmek istedim.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Teşekkürler. Buyurun Sayın Çelik.

İ. ÖNDER ÇELİK- Bu Hendek projesiyle ilgili birkaç söz etmek istiyorum.

Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, çalışmalarına başlarken Kadastro Müdürlüğü’nden öğrendiğimiz kadarıyla 2003’ün 12. ayında tüm kadastro müdürlükleriyle Genel Müdürlükte toplantı yapıyorlar ve yenileme ihalesi işini konuşuyorlar. Bildiğim kadarıyla ihaleler 6. ayda yapıldı ve biz araziye 1 Temmuz itibariyle girmiş olduk. 1 Temmuzda bitki örtüsünün, etrafı tamamen kapattığı bir süreç olmuştu ve Celal Beyin dediği gibi çeşitli zorluklarla karşılaşıldı ve bu çalışma sürecini çok olumsuz bir şekilde etkiledi.

Gördüğüm kadarıyla şimdi Kadastro Genel Müdürlüğü biraz daha erken davranmış durumda, ama yine de bu ihale süreçlerini, mevsimin bitki örtüsünü gözeterek Ocak veya Şubat aylarında ihale işlerinin tamamlanması gibi bir gereklilik var. Bunu şunun için söylüyorum. Örneğin, Akın Bey de söyledi, geçici görevle gelen arkadaşların aile ortamını da sarsıyor. Bu durum onların bu kadar uzun bir süre geçici görevle gelmelerinin de önünü kesecek bir süreçtir. Şöyle tarif edeyim: Bizler, Temmuz itibariyle araziye girdiğimizde arazinin kapalı olması nedeniyle ekipler 80-90 noktayla dönüyorlardı, bizler işin sonunda, yapraklar döküldükten, bazı unsurlar çekildikten sonra son revizyonları yapmak için araziye ekiplerimizi gönderdiğimizde bu nokta sayıları 118’e çıktı; bu müthiş bir fark ve bu bayağı sarsacak bizi.

Bir husus daha, bu yenileme işinin organizasyonunda kadastronun görevli teknisyen kadrosuyla yüklenicinin kadrolarının birlikte çalışması öngörülmüş, öyle bir örgü var. Arazi grubu iki teknisyen, yüklenicinin operatörü, bilirkişiden ve onların araziye ulaşımını sağlayan kadrodan oluşuyor. Mesela, biz Adapazarı’ndaki gibi yaptırmadık, biz ileride bir kargaşa yaşanmaması için krokiyi de bizzat görevli gelen kadastrocu arkadaşlara tutturduk ki, ileride sorun yaşanmasın diye. Buna rağmen çizim aşamasına gelindiğinde “Yahu, bu niye böyle oldu?” gibi sorunlar yaşandı. İyi ki de böyle bir yöntem seçmişiz.

Çünkü öteki türlü “sizin krokiciniz bu hatayı yaptı, ben buna niye imza atayım?” durumlarla karşılaşmak söz konusu olabilirdi.

Çalışma kültürü farklılığı var. Özel sektörün elemanları şuna koşullanmış: Özel sektörün ayakta kalabilmesi için, iş üretebilmesi için özel sektörün sabah 08.00 dediğimizde arazide olması lazım. Bize gelen görevli teknisyen arkadaşlar bulundukları yerde, kadastro müdürlüğünde günde 1-2 aplikasyon gibi bir iş

süreçleri olduğu için bizim günde 400 noktaya ulaşacak çalışma temposuna ayak uyduramamaları söz konusu oldu. Onun için bu proje kapsamındaki 8 aylık süreyi kısaltacak süreç şu olmalı: Haritacılar, yani özel sektör yüklenicinin elemanları araziye çıkmalı, nirengisine uygun yeri tespit etmeli ve arazideki tüm detayları ölçmeli, tüm detaylar ölçüldükten ve bir harita ortaya çıktıktan sonra Kadastro Genel Müdürlüğü’ne bağlı teknisyen arkadaşlar görevlendirilmeli. Bu şekilde 8 aylık süre daha da kısaltacaktır. Bizim arazideki tüm detayları işlediğimiz paftalar üzerinden sınırlandırmaya çıkmalılar. Böylesi bir örgü, bu işleri hem hızlandıracaktır, hem projenin de bütünü açısından, işin başlangıcı ve sonunu da daha aşağılara çekecektir.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI- Çok teşekkürler. Son söz salonundur hakkı da bitmiş oldu böylece. Ben artık paneli kapatmak göreviyle karşı karşıyayım.

Şubemizin bu paneli düzenlemesindeki amaç, tartışmaktı; kanımca tartıştık. İlle de bazı sonuçların çıkması değildi, ama yetkililer, herkes üzerine düşen görev çerçevesinde bazı sonuçları buradan çıkaracaktır. Tabii Odamızın hedefi tartışmayı bu salonda bırakmak değil, bir ay sonra yapılacak olan Deprem Sempozyumunda buradaki konular çerçevesinde biraz daha olgunlaşmış bazı tartışmaları Deprem Sempozyumunda gerçekleştirmek, oradan da kurultaya doğru taşımak. Belki ondan sonra sözü edilen çözümlere doğru yönelebiliriz.

Değerli meslektaşlar, son sözüm şu: Türkiye kadastrosunun yüzde 60’ının yenilenmesi gerektiği artık resmi bir veridir. Türkiye kadastrosunun yüzde 60’ının yenilenmesi gerekiyor. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nü ve özel sektörümüzü bu anlamda yeni görevler bekliyor. 20 yıllık bir Yenileme Yasamız vardı, uygulanamadı. Üzerine Atilla Beyin dediği gibi 590 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 1-2 küçük açılım verici değişiklikle bu ihaleler gerçekleşti. Demek ki bizim bazı uygulanmayan yasalarımızı edinilen bu deneyimler çerçevesinde günün koşullarına göre yeniden kaleme almamız gerekiyor.

Son sözlerle kişisel önerim şu: Tapu Kadastro Genel Müdürlüğümüzün, Bölge Müdürlüğü, kontrol mühendisleri, il müdürlerimiz de aramızda, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün yeni süreçlerde bence daha katılımcı davranması gerekiyor. Bu kurallar oluşturulurken, bu yasalar yapılırken, yeni kurallar konulurken bence aslında Türkiye’nin geleceğiyle ilgili yeni projelere karar verirken, karar süreçlerinde sektöre açılması gerekiyor. Tartışarak olgunlaştırılmış kararlar, tartışarak olgunlaştırılmış hukuksal metinler kanımca sektör tarafından daha iyi benimsenecektir, daha fazla kabul görecektir. Yoksa enerjilerimizi küçük bazı değişiklikler üzerine değil, kanımca Kadastro Genel

Müdürlüğü’nün faaliyetleri alanında olduğu kadar, küçük yasal değişiklikler yapmak üzerine değil, sektör genelinde de değişim üzerine kurmalıyız. Bu yasal altlıklarımızı değiştirmeliyiz ve geleceğin haritacıları, geleceğin mekansal veri üreticileri olmalıyız.

Bu duygularla, katıldığınız için sizlere Odamız adına teşekkür ediyorum ve paneli kapatıyorum. Teşekkürler.