• Sonuç bulunamadı

3.6. AĞLAMA ANACIĞIM AĞLAMA

3.6.1. Dış Yapı Özellikleri

3.6.2.3. Kahramanlar:

“Ağlama Anacığım Ağlama” adlı hikâyenin kahramanları Kazan Bey, Kazan

Bey’in eşi Burla Hatun, oğlu Uruz Bey ve Kara Güne, annesi, dayısı Uruz Koca, Oğuz Beyleri, Şöklü Melik, Karacık Çoban ve Dede Korkut’tur. Kahramanların fiziksel ve psikolojik özellikleri açık ve güçlü olarak verilmiştir. Kazan Bey ile ilgili metinde verilen bilgiler şunlardır:

“Yiğit bir adamdı Kazan Bey. Gözü pekti. Aynı zamanda merhametli, sevecen bir adamdı. Malı mülkü çoktu. Tavla tavla şahbaz atlarının, katar katar develerinin, sürü sürü koyunlarının sayısını kimse bilmezdi. Öksüzleri korur, yoksullara yardım ederdi. Evlenmekte zorluk çeken gençleri evlendirir, düğün masrafını kendisi karşılardı. Savaşlarda gösterdiği kahramanlıklarla ün salmıştı. Emet Suyu’nun Aslanı diye anılırdı.”

Kazan Bey’in dayısı Uruz Koca ile ilgili ise şu bilgilere yer verilmiştir:

“Neşesi ile öfkesi pek belli olmazdı. Yaşlıydı, çok şeyler görüp geçirmişti. Ulu çınarlar gibi gövdesi vardı. Yüzü uzundu, ağzı at ağzına benziyordu. Zaten kendisine At Ağızlı Uruz Koca diyorlardı. Savaşlarda sırtı yere gelmez, karşısına düşen düşman tümden perişan olurdu.”

Hikâyede Kazan Bey, Oğuz Beyleri, Uruz Bey, Burla Hatun, Karacık Çoban karakterleri çocukların özdeşim kurabileceği şekilde geliştirilmiştir. Karacık Çoban’ın düşmandan korkmayıp büyük bir fedâkarlıkla savaşması ona verilen emanetleri koruması olumlu örnektir. Burla Hatun’un oğlu için kendini feda etmek istemesi, oğlu

Uruz Bey’in de annesi ve babası uğruna kendi canını hiçe sayması anne-oğul arasındaki güçlü bağı gösterir.

Kazan Bey’in ailesini düşmandan kurtarmak için mücadele vermesi, düşmana malını vermeye hazır olması, onlardan ailesini istemesi aileye verilen değerin yanında maddiyata önem verilmediğini gösterir. Bunların yanında düşmanın olumsuz özelliklerinin, yaptığı kötülüklerin hikâyede anlatılması olağandır. Çocukların tarihimizdeki bu gerçeklerle yüz yüze getirilmesinde bir sakınca yoktur. Ancak hikâyede çocuklara uygun olmayan yerler olduğu tespit edilmiştir. Hikâyenin anlatılışında çocuğa göre olmayan bölümler çıkarılabilir.

“ ‘Benim aklıma değişik bir fikir geldi,’ dedi. ‘Kazan bunu duyunca utancından ölür. Kazan’ın karısı Boyu Uzun Burla Hatun buraya, yanımıza gelsin. Aramızda işveli işveli dönerek kadehlerimize şarap koysun.”

“Tutsak Kahramanın Dönüşü” adlı hikâyenin başkahramanları Bamsı Beyrek

ve Banı Çiçek’tir. Yan karakterler ise Bayındır Han, Pay Püre, Pay Piçen Bey, kırk yiğit, Oğuz beyleri, Kısırca Yenge, Deli Karçar, Dede Korkut, Hisar Beyi, Yalıncakoğlu Yalancık, han kızı, ozan, Boğazca Fatma’dır.Çocuk yayınlarında çok sayıda kahraman yerine az sayıda kahraman bulunması uygun olur (Oğuzkan, 2001: 369). Hikâyedeki karakter sayısı az değildir. Bu durum çocukların kahramanları daha iyi özümsemesine engel olabilir. Karakterlerin fiziksel ve psikolojik özellikleri açık ve güçlü olarak verilmiştir.

Bamsı Beyrek: Yiğit, mert, sözünü tutan, sevdiğine sahip çıkan bir beydir, hikâyede açık ve devingen bir karakter özelliği göstermektedir.

Banı Çiçek: Sabırlı, güçlü, gözü kara, sevdiğini yıllarca beklemiş bir kızdır.

Yalıncakoğlu Yalancık: Yalancı, sözüne güvenilmez, başkasının sevdiğinde gözü olan, durumdan istifade ederek kendine yarar sağlamaya çalışan biridir.

Bamsı Beyrek ve Banı Çiçek karakterleri çocukların özdeşim kurabileceği şekilde geliştirilmiştir. Deli Karçar’ın kendinden yaşça büyük olan Dede Korkut’a saygısızlık yapması ve kardeşinin rızası olmadan onu başkasıyla evlendirmesi çocuklarda olumsuz örnek oluşturabilir. Yalıncakoğlu Yalancık’ın ise yalan söylemesi, beyine hainlik etmesi yine olumsuz davranışlardır. Ancak bu olumsuz özelliklere sahip karakterler sonunda hatalarının cezasını çekmektedir.

ifadelerdir. Bu gibi kullanımların çocuk edebiyatı ürünlerinde bulunmaması gerekir. “Damat Yalıncakoğlu Yalancık da ok atmaktaydı. Ozan ona ‘Elin kurusun! Parmakların çürüsün! Hay domuz oğlu domuz! Nasıl ok atıyorsun böyle?’ diyordu. Yalancık öfkelendi.

‘Bu deli de nereden çıktı?’ diye bağırdı. ‘Bire deli köpek! Canın cehenneme gitmek istiyor herhalde.”

“Deli Dumrul’un Köprüsü” adlı hikâyenin başkahramanı Deli Dumrul’dur.

Yan karakterler ise Deli Dumrul’un annesi, babası, eşi, obanın insanları ve Azrail’dir. Deli Dumrul: Güçlü kuvvetli, gözü pek biridir. İnanç noktasında biraz zayıftır. Azrail’e kafa tutabilir. Ama yaptıklarından pişman olup kusurlarını da gören biridir. Deli Dumrul’un üzerinden kahramanlık ve pişmanlık kavramları verilmeye çalışılmıştır.

Deli Dumrul’un eşi: Vefalı, kocası için canını vermekten çekinmeyen biri.

Deli Dumrul’un Azrail’i tanımaması ve Azrail’e kafa tutması olumsuz örnektir. Bu durum çocukların dini konular ve kavramlardaki hassasiyetini zedeleyebilir. Deli Dumrul’un annesi ve babasının çocukları için canını feda etmekten kaçınmalarına rağmen el kızı dediği eşinin kocasına hiç düşünmeden canını vermek istemesi sevginin ve fedâkarlığın kanıtıdır.

“Boğaçhan” adlı hikâyenin başkahramanı Boğaçhan’dır. Yan karakterler ise

Bayındır Han, Dirse Han ve eşi, Dede Korkut, kırk namerttir. Boğaçhan, yiğit, mert ve ailesine bağlı bir beydir. Dirse Han’ın eşi iyi niyetli, anlayışlı, yardım sever bir kadındır.

Oğuzların Başkanı Bayındır Han’ın erkek çocukları olanları ak otağa, kız çocukları olanları ise kızıl otağa misafir etmesi o dönemde yapılan cinsiyet ayrımcılığını gösterir niteliktedir. Bu durum çocukların olumsuz etkilenmesine neden olabilir. Dirse Han’ın eşine karşı tatlı sözleri ve onun sözünü dinlemesi olumlu davranışlar iken eşine karşı söylediği şiddet içerikli bir söz ise olumsuz örnek oluşturabilecek niteliktedir.

“Şimdi söyle ben ne yapayım? Seni ayaklarımın altına alıp kemiklerini kırayım mı?” Dirse Han’ın eşinin çocuğu olmamasına isyan etmeyip dua ederek ve ihtiyacı olanlara yardım ederek Allah’tan istemesi ise olumlu örnek oluşturabilecek niteliktedir.

Dirse Han’ın kırk namerdinin onlarla ilgilenmediği için Boğaçhan’a iftira atmaları, onu öldürtmek istemeleri ve baba ile oğulun arasını bozmaları olumsuz davranışlardır. Boğaçhan’ın onu dinlemeyip kırk namerdin sözüne göre kendini vuran babasını düşmanların elinden kurtarması ve annesinin de kötülüğe kötülükle karşılık vermemesi gerektiğini söylemesi ise örnek bir davranıştır.

Benzer Belgeler