• Sonuç bulunamadı

KUZEY KAFKASYA’DAKİ İNDO GERMEN KAVİMLER

Etnograflara göre; Kuzey Hint-Avrupa ırkından olan Osetlerde ağır basan unsurlar Germenlerde olduğu gibi Sarışın mavi gözlü olanlardır. Osetlerin, Medlerden geldiğini belirten kaynaklara göre, kuzeyden gelen bu halk göçü sırasında İranlılarla karşılaşmıştır. Osetlerin en yakın atalarının Alanlar olduğu söylenir. İran- Ari kökenli bu göçebe halk, çağımızın başında Don Nehriyle Azak Denizi arasında ve Ön Asya’da bulunan ovalara yerleşmiştir. Alanlar, Hint Avrupa dilinden halklar olan İskitler ve Sarmatlardan geliyorlardı. Kökenleri Orta Asya steplerinde olan İskitler, M.Ö. 7. yy’da başka kabileler tarafından püskürtülünce Karadeniz ve Azak Denizi kıyılarına yerleşmeye geldiler. Sarmat halkı ise M.Ö. IV-III yy. da ortaya çıktı. Bu halkı oluşturan aynı kökenli değişik kabileler arasında yeni çekirdek gelişti, bu da Alanlardır. M. S. ilk yy’da Alanlar, politik ve savaşçı güçlerini Sarmatlar arasında kabul ettirdiler47. Bunlar, o çağda İskitlerden yavaş ayrılmaya başladılar ve kabilelerinden bazıları Kuzey Kafkas dağlarının eteklerindeki ovalara yerleştiler. Bu sarmat- Alan güçlerini kullanarak ve Kafkas kültürünü verimlileştirerek, yerel halkları kendi içlerinde erittiler. Ama bu süreç yine Alanların kendileri tarafından yeni bir halkın Osetlerin oluşmasına dönüştürüldü. 1. yy başlarında bu halk, Don Nehirleriyle Azak arasındaki ovalarında göçebelik yapıyordu. Osetler, Kafkas

60 Pekacar, Çetin, a.g.e. , s.2064.

36

Dağları’nın merkezine yerleşmeden önce, büyük Kabartay ovalarında oturdukları sırada Gürcülerle ilişkilere girdiler61.

Osetlerin kökeni hakkında görüşler ve sırlar çok çeşitlidir. Yazarların büyük kısmı onları Orta Çağ’daki Alanların torunu sayar. Haraklı Dionisiy onlardan daha birinci yüzyılda güçlü ve özellikle at bakımından zengin bir halk olarak söz eder. Verdiği bilgilere göre şimdiki Kinburun’un kuzeyinde, Don ve Dnyeper nehirleri arasında Roksolanlarla (Pliniy’in ifadesine göre onların kavimdaşları) komşu olarak yaşarlardı. Horenli Moisey Alanları Kafkasya yakınlarına yerleştirir. Prokopi onları Gogo halklarına dâhil eder. Massudi ise Kafkasların kuzey eğiminde yaşayan halkların en güçlüsü sayar. Alanlar hakkında en ayrıntılı bilgiyi veren IV. yüzyıl tarihçisi Ammianns Marcellinus, onların adlarını dağların adından aldıklarını yazıyor. Evstafi (Eustathius) ve Degin de bunu destekliyor. Degin Alanların yaşadıkları bölgeyi Ural dağlarının arasında gösteriyor. Daha sonra, 1160 yılı civarında yaşamış, Perriget’in yazarı Evstafi Alan adının Sarmatça Ala, yani “dağ”dan geldiğini ve Alanların kendilerini İr veya İran diye adlandırdıklarını, bu adın eski zamanlarda Terek’ten Derbent’e kadar Kafkasya’nın doğu kısmı için kullanıldığını ve daha sonra Pers devletinin hâkimiyetindeki bütün topraklar için kullanılmaya başlandığını kaydediyor. Ayrıca Osetlerin şimdi de kendilerini, İran’la hemen hemen aynı olan İron adıyla adlandırdığı biliniyor. Bu benzerlik D’Ossan ve diğer birçok yazarın Osetleri Alanların torunları olarak kabul etmesine neden oldu. Lerberg’in düşüncesine göre, kuzeyden Karadeniz’e akan birçok nehir adını onlardan aldı62.

Bugün yarısı Gürcistan’ın kuzeyinde, yarısı da Rusya’ya bağlı olarak dağlık Kafkas’ta bulunan Oset halkı tarihi Asların torunları kabul edilir. Kelimenin aslı Oseti’dir; buradaki –eti kısmı Gürcüce’de ülke anlamı verir: Os yurdu. Kelimeyi

61 Tombuloğlu, Tuba, a.g.e., s. 17. 62 Berje, Adolf, a.g.e., s. 81-82.

37

Gürcülerden bu şekilde duyan Ruslar, kendi dillerindeki etnik aidiyet eki –n’i ekleyerek Osetili manasında Osetin demişlerdir. Dünyanın geri kalanı ise sondaki – in’i atıp Oset biçimini kullanır. Rusça’da baştaki ünlü harf kapalı a şeklinde telaffuz edilirken, diğer dillerde doğrudan o sesi çıkarılır. Osetler İran’î bir dil konuşurlar ve bölgeye kuzeyden gelmişlerdir. Tarihçilerin tamamına yakını, buna dayanarak tarhiteki aynı bölgede bulunmuş olan Alan-Asların bunların atası olduğunu söylerler; böylece Alan-Asları da İranî kabul ederler. Bundan hareketle de, elde hiçbir delil olmadan, Alan-Asların üyesi bulundukları Sarmat birliği tamamen İrani yapılır. Kaynaklarda Seyhun nehrinin ötesinde kalan bölge, bugünkü Güney Kazakistan vilayetleri, Asi ülkesi olarak geçer. Kafkasya’daki Aslar buradan koparak gitmişlerdir. Ancak bunların İrani asıllı olduğuna dair açık bir veriye sahip değiliz. Göktürk yazıtlarında, kuzeyde, Kögmen dağlarında Kırgızların komşuluğunda yaşayan Az Budun’dan bahsedilir. Burası, Türklüğün en doğu sınırıdır ve hemen ondan sonra etnik Moğol sınırı başlar. İranî bir kavmin bu kadar uzağa, Sibirya içlerine gitmesini düşünmek çok zor. Zaten de bunlar yazıtlarda bir yabancı kavim olarak görülmüyor. Kırgızlarla birlikte hareket eden bir Türk kavmi gibiler63.

1979’da sayıları 542 bin olan 300 bin’i Kuzey Osetya’da yaşayan Orta Kafkasya halklarından biridir. Osetler’in ataları II. yüzyılın sonlarına doğru Don havzasından Kafkasya’ya doğru sürülüp burada İber-Kafkas yerlileriyle karışmış olan İran aşiretlerinden Alenler’dir. VI. ve VII. yüzyılında Bizans Hıristiyanlığı Osetler arasında yayıldı. IX-XIII. yüzyıllar arasında Osetler, K. Kafkasya’yı hâkimiyetleri altına alan feodal bir devlet kurdular. Bu devlet Cengiz Han’ın Moğolları tarafından yıkıldı. Bunlar Osetleri Orta Kafkasya’nın vadilerine doğru sürdüler. Osetler’in bir bölümü (Digorlar) XVII. ve XVIII. yy.larda Kabartaylar ve Tatarların etkisiyle İslamiyeti kabul etti; İranlar ise Ortodoks Hıristiyan olarak kaldılar. XVIII. yüzyılın sonunda Oset ülkesi Rus imparatorluğuna ilhak edildi. Osetler’in yaşadığı Büyük Kafkasların Orta kesimine Osetya denir. Bugün kuzey ve Güney olarak ikiye ayrılmış

63 Karatay, Osman, İran ile Turan Hayali Milletler Çağında Avrasya ve Ortadoğu, Karam Araştırma

ve Yayıncılık, 2003, Ankara, s. 82.

38

durumdadır. Kuzey Osetya ekseriyet itibariyle müslümandır. Güney ise Gürcistan’a bağlı Ortodoks Hıristiyandır. Az miktarda Müslüman Oset vardır. Kuzey bölgesinde Rusya Federasyonu’na bağlı Osetya Özerk Cumhuriyeti 8000 km²’lik bir alanda 637 bin nüfusun % 66’sını Müslüman Osetler % 22’sini Ruslar oluşturmaktadır. Merkezi Vladikavkaz’dır. Büyük Kafkasların kuzey yamaçlarında dağlık bir bölgede yer almaktadır. 1991’de Osetler ile Inguş azınlık arasında çıkan çatışmalar yüzünden aralık 1992’de olağanüstü durum ilan edildi. Ortodoks Osetler’in giriştiği etnik

temizlik sonucunda 30.000 kadar Müslüman Inguş komşu Çeçen-İnguş

Cumhuriyetine sığındı. Kafkasya’nın güneyinde Gürcistan’a bağlı olan Osetya Özerk Bölgesi vardır. 3900 km²’lik yüz ölçüme sahip olan bu bölgede % 66’sı Oset, % 29 Gürcü olmak üzere 125 bin insan yaşamaktadır. Büyük Kafkasların güney yamaçlarında yaşayan Güneyliler K. Osetya ile birleşmek isteyerek Kasım 1990’da bağımsızlık ilan ettiler. Bundan dolayı Gürcistan’la aralarında çatışmalar çıktı. Mart 1991’de ateşkes sağlandı. Gürcistan aynı yıl Eylül’de bölgenin özerkliğini kaldırınca çatışmalar yeniden başladı. Ocak 1992’de Osetler tekrar bağımsızlık ilan ettiler. Çatışmalar sürdü. Temmuz 1992’de Rusya müdahale ederek sükûneti sağladı64.

Benzer Belgeler