• Sonuç bulunamadı

Mariya Mercanka tarafından kaleme alınan ve 2017 yılında yayımlanan

Kadem Kaynaa adlı roman, şimdilik modern Gagauz edebiyatının roman türündeki

en yeni eseri olma özelliğini taşımaktadır. Yukarıda da değinildiği üzere roman türü Gagauz edebiyatında diğer edebî türlere göre daha geç şekillenmeye başlamış ve yavaş bir gelişim süreci yaşamıştır. Bu sebeple Kadem Kaynaa romanı en başta modern Gagauz edebiyatı akabinde Gagauz dili ve kültürü için ayrı bir değere sahiptir.

Tarihte, Sovyetler Birliği’nin 1964-1982 yıl aralığı “Durgunluk Dönemi” olarak adlandırılır. Romanın içindeki olaylar da Sovyetler zamanının bu döneminde

1970’li yıllarda77 geçmektedir. Yazar; Sovyet Devlet’i altında yaşadıkları dönemde

savaşlar, sarsıntılar ve devrimler arasında bu on sekiz yılı “altın zaman” olarak addetmekte ve Gagauz tarihinin en kısmetli, en aydınlık zamanları olduğunu belirtmektedir. Romanın adında yer alan “Kadem” sözcüğü de Gagauzcada “mutluluk kısmet” anlamına gelmektedir.

Bu çağda Bucak’ta yaşayan Gagauz köylülerin kolhoz sistemi içindeki yaşamı romanın genel temasını oluşturmaktadır. Romanın şahıs kadrosu oldukça kalabalıktır. Romanda, Andrey Konstantinoviç Mercan ile Kristina İvanovna adında biri erkek diğeri kadın olmak üzere iki başkahraman bulunmaktadır. Kolhozun yöneticisi, Gagauz diliyle çorbacısı olan Andrey; romanda çalışkan, bilgili, dürüst, namuslu, prensipli, kendinden emin ama bir o kadar da sert ve inatçı bir tip şeklinde karakterize edilmiştir. Kristina, kişilik özellikleri bakımından eğitimli, görgülü, kararlı, duyarlı ve duygusal bir tip olarak karşımıza çıkmıştır.

Romanda temel olay on altı yaşındayken köyünden ayrılarak eğitim amacıyla kasabaya giden Kristina’nın bir zaman sonra tekrar köyüne geri dönmesiyle başlar. Eserde öne çıkan mevzu Almalık köyündeki anaokulu inşaatıdır ve olaylar genellikle bu mevzu etrafında gelişir. Kristina bir öğretmendir. Köye dönünce oradaki anaokulunun yönetimi Andrey tarafından Kristina’ya verilir. Fakat anaokulunun harabe bir hâlde olduğunu gören Kristina, çocuklar için endişelenir ve kolhozun yönetim organından binanın onarılmasını talep eder. Lakin, üst organlara bağlı olan kolhozun kendi başına büyük işler yapma yetkisinin bulunmaması, bu anaokulu inşaatı için bölge komitesinden iznin gerekmesi gibi hem idari hem de ekonomik sebepler yüzünden yönetim kurulunca Kristina’nın teklifine başlarda pek sıcak bakılmaz ve bu konu ertelenir. Zira kolhoz işleri, o dönemki devletin, Komünist Parti’nin planları dâhilinde yürütülmektedir. Kristina’nın anaokulu konusundaki kararlılığından etkilenen ve de Kristina’yı haklı bulan Andrey, çok kısa bir süre sonra onun bu talebiyle ilgili olumlu karar alır. Her ne kadar yönetim organının bazı üyeleri Andrey’in bu kararına karşı çıksa da yapının kurulması için hazırlıklara başlanır ve buna müteakip romanda diğer olaylar da gelişmeye başlar. Netice olarak, Sovyet sistemi içerisinde ve o dönemin şartları altında her anlamda

karşılaşılan tüm sıkıntı ve zorluklara, kısıtlı imkânlara rağmen Almalık köyünde küçük Gagauz çocuklarına yeni ve güzel bir anaokulu (uşak başçası, yasla) inşa edilir. Yazar, bu yapıyı büyük ve gerçek sevginin bir nişanı olarak görür, romanda bu durum üzerinden yer yer sevginin gücüne vurgu yapar. Andrey’in derin sevgisi onu büyük işler yapmaya heveslemektedir.

Bunlardan başka romanda Gagauz halkının birçok yortusundan ve âdetlerinden bahsedilir. Yazarın, olayların akışı içerisine Gagauz kültürüne dair pek çok bilgiyi ustalıkla yerleştirdiği görülür. Kadem Kaynaa romanını okuyan bir kimsenin Gagauz halk inanışları, yortuları, gelenek ve görenekleri hakkında bilgi sahibi olacağı şüphesizdir. Bu tür bilgiler bakımından son derece zengin olan roman bir bakıma öğretici bir eser niteliği de taşır.

Misal verecek olursak;

Büük afta - ak perşembӓ

“Bu büük derin duvalı, yaslı günneri şakaya tutmaa olmaz, onnarın derin

maanaları var, – sölӓӓrdi karı, açan annadardı büük aftanın günneri için, – ak perşembedӓ İisus üürenicilerin ayaklarını yıkamasında insana göstermiş büük saygi, hatır örnӓӓ. Ozamannardan çekilmiş bizim halkın adeti: delik annı kız evdӓ bobasının ayaklarını yıkaardı, gelin olduynan, kayınnataylan kayınnaya bu hatırı yapaardı. Yazık, bunnar artık basılêêr. Zerӓ islӓӓ düşündüynӓn, diil boşa ak perşembenin “Gevsimaniya başçası” adta türkü da var... Büük cumaada sa İisus kannı terӓdӓn günahkerlӓr için gökteki bobaya duva etmiş, zeet çekmiş. O üzerӓ koliva okunêr.”78

Blaguşteni

“Bu yıl Blaguşteni paskellӓ orucun büük aftasına düştü. Paskeleyӓ yakın

evdӓ çok izmet vardı, ama, söleyışӓ görӓ, “Uzaktan gelӓn kırlangaçlar Blaguştenidӓ yuva da yapmaaz” bu gün işleri brakardılar. Şaşılacêk iş, ama kiyat bilmeyӓn, yazısı olmayan halk boylarca kuşaktan kuşaa geçirmiş bilgiyi, ani balık - hristiyannıın

simvolu. O üzerӓ bu büük gündӓ yok sa neredӓn doyunca balık imӓӓ, adetçӓ balıın makar kılçıını yalamaa gerekti.”79

Kadem Kaynaa 324 sayfalık bir roman olup, 128 bölümden meydana

gelmektedir. Yani roman içerisinde 128 başlık bulunmaktadır. Romanın başından sonuna kadar her bölümde anlatılan olaylar birbiriyle ilintili olarak devam etmektedir. Yazar, okuyucunun istediği yeri rahatlıkla bulabilmesi için romanı küçük küçük parçalara ayırmış ve bir içindekiler bölümü oluşturmuştur. Ayrıca romanın sonuna bir de sözlük “laflık” eklemiştir.

Benzer Belgeler