• Sonuç bulunamadı

Kadınların Sosyoekonomik Düzeylerine Göre Ebeveynlik Rolüne İlişkin

5. BULGULAR

6.7. Kadınların Sosyoekonomik Düzeylerine Göre Ebeveynlik Rolüne İlişkin

Düzeyleri Arasındaki Farklılığa İlişkin Bulguların Tartışılması

Yapılan araştırmanın bu bölümünde ise sosyoekonomik düzeyin kadınların ebeveynlik rollerine ilişkin kendilik algılarını ve alt faktörlerini etkilediği görülmüştür.

“Rol Doyumu” alt faktörünün kadınların sosyoekonomik düzeylerine bağlı olarak yüksek düzeyde ekonomik duruma sahip olan bayanların yüksek, orta düzeyde ekonomik duruma sahip olan bireylerin orta ve düşük sosyoekonomik düzeye sahip olan bireylerin ise düşük düzeyde ebeveyn rolleri hakkında kendilik algısına sahip oldukları görülmüştür.

Perrone, Webb ve Blalock tarafından 2005 yılında yapılan araştırmaya göre evlilikte rol uyumu-rol çatışmaları ile yaşam doyumu üzerine yapılan çalışmada, ebeveyn rolünün hem erkek hem de kadın için en ödüllendirici rol olduğu ortaya konmuştur (Aktaran: Güler, 2007). Diğer taraftan, yaşam doyumu göstergeleri üzerine yapılan çalışmada ise annelerin yaşam doyumu düzeyinin, ailenin gelir düzeyi ile olumlu yönde; işsizlik ve kötü ev şartları ile olumsuz yönde ilişkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır (Trzcinski & Holst, 2006; Aktaran: Güler, 2007).

86

Sosyoekonomik düzeye bağlı olarak “Yatırım” faktörü de sosyoekonomik düzeyi yüksek bayanların yüksek, orta düzeyde sosyoekonomik düzeyi orta seviyede olanların orta, düşük sosyoekonomik düzeye sahip olan kadınların da düşük düzeyde yatırıma sahip oldukları görülmüştür.

Düşük sosyoekonomik düzeye sahip olan ebeveynlerin çocuklarını daha iyi yetiştirmek için ekonomik durumlarına bağlı olarak daha az çaba gösterdikleri ve geleneksel olarak büyüklerinden nasıl gördüyse o şekilde yeni çocuk yetiştirme yöntemlerini öğrenmeden sadece günlük ihtiyaçlarını karşıladığı bu araştırmamızın önemli bir verisidir.

Annelik bilgisi yüksek, ideal annelik ile kendi yaptığı annelik arasında uçurum olmayan, yüksek sosyoekonomik arka plana sahip annelerin annelikten aldıkları doyum yüksektir. Annelik ile ilgili bilgi sahibi, bulunduğu topluluktan destek alan, açık bir kişiliğe sahip ve dışarıda daha az saat çalışan annelerin annelik ile ilgili yatırımları yüksektir (Bornstein & diğerleri, 2003; Aktaran: Güler, 2007).

Ebeveynlik Rollerine İlişkin Kendilik Algısının alt faktörü olan “Rol Dengeleme” de sosyoekonomik düzeye bağlı olarak doğru orantılı bir şekilde etki etmektedir. Yani kişi hayatı boyunca içinde bulunduğu roller üzerinde ne kadar etkili ise o kadar yüksek puan alır diyebiliriz.

Yapılan araştırmalara bakıldığında kadının rollerini yerine getirmede güçlü bir yapıya sahip olduğu ve rollerini dengeli bir şekilde yerine getirdikleri görülmüştür. Kadın eşine karşı rollerini akraba ve arkadaşlarına karşı rollerini ve çocuklarına karşı ebeveynlik rollerini dengeli bir şekilde yerine getirdikleri yapılan araştırmalarda görülmektedir.

“Yeterlilik” faktörü de sosyoekonomik düzeye bağlı olarak yüksek düzeyde sosyoekonomik düzeye sahip olan bayanların yüksek, orta düzeyde sosyoekonomik düzeye sahip olan bayanların daha düşük ve düşük sosyoekonomik düzeye sahip olan kadınların ise en düşük düzeyde yeterliliğe sahip oldukları görülmüştür.

87

“Yeterlilik” faktörü pek çok anlamda kişinin kendini yeterli hissetmesidir. Burada annenin kendini çocuklarının isteklerine karşı maddi olarak yeterli hissetmesinin ebeveynlik rollerine ilişkin kendilik algısına etki ettiği görülmektedir. Maddi durumu yerinde yüksek düzeyde olan bir kadın çocuğunun istek ve ihtiyaçlarını karşılayacağını karşılayabildiği için iyi hissederken düşük düzeyde olan bir ebeveyn için aynısını söyleyemeyiz. Çocuğunun her ihtiyacını karşılayamayan bir ebeveyn kendini suçlu hissedip mutsuzluk yaşamaktadır.

Sosyoekonomik düzeyin ebeveynlik rollerine ilişkin kendilik algısı alt faktörleri ile anlamlı düzeyde ilişkili bulunmuş ve genel olarak da etkili olduğu yapılan araştırmalar sonucu görülmüştür. Sosyoekonomik düzeyi yüksek olan bireylerin orta düzeyde olanlara göre yüksek, düşük düzeyde olanların ise orta düzeyde olanlara oranla düşük ebeveynlik rollerine ilişkin kendilik algısına sahip oldukları görülmüştür.

Genez ve Muluk (2004) alt ve üst sosyoekonomik düzeydeki ailelerin aile yapılarını ve anne-çocuk ilişkilerini incelemiştir. Çalışma sonunda üst sosyoekonomik düzeydeki ailelerin, alt sosyoekonomik düzeydeki ailelere göre, aile yapılarını ve anne-çocuk ilişkisini daha olumlu değerlendirdikleri bulunmuştur. Bu değerlendirmeye göre, üst sosyoekonomik düzeydeki annelerin açık iletişim, bağlılık ve iş birliği becerilerini daha çok gösterdiği belirlenmiştir (Aktaran: Şahin ve diğerleri, 2007).

Türkiye’deki kentli, yüksek sosyoekonomik düzeydeki annelerin çocukta bağımsızlığa ve kendine yeterliğe önem verdiklerini, orta ve düşük sosyoekonomik düzeydeki annelerin ise itaat ve sadakati ön plana çıkardıklarını ortaya koymuştur.

Kişi çocuk sahibi olduktan sonra sosyoekonomik durumu çocuğuna karşı algısını olumlu etkilemektedir. Veerhooven ve diğerleri (1994), Tanzanya, Ürdün gibi ekonomik bakımdan fakir ülkelerde yaşam doyumunun gelir, fakirlik ve yaşam standardı ile yüksek düzeyde ilişki olduğunu bildirmektedir (Aktaran: Güler, 2007). Bu durumda çocuklarına yansımaktadır.

88

Toplumumuzda yaşanan ekonomik değişmeler alt ve üst sosyoekonomik düzey aileler arasında birtakım farklılıklar oluşturmaktadır. Bu etkenlerde çocukluk dönemi anıları üzerinde etkilidir diyebiliriz. Kağıtçıbaşı ve diğerleri, düşük gelirli Türk anne ve çocuklarda erken müdahalenin etkilerini incelemişlerdir. Bu ölçeğin Türkçe uyarlaması ve Mother Enrichment Programı’nın 4 yıl boyunca uygulanmasından sonra eğitim gören anne ve babaların çocuklarıyla daha uyumlu, anlayış ve iş birliği içerisinde oldukları, 779 fiziksel ceza kullanımlarının daha az olduğu bulunmuştur. Genel aile ilişkileri ve aile yakınlığının daha yüksek düzeyde olduğu belirlenmiştir (Aktaran: Şahin ve diğerleri, 2007).

Öztürk ve Giren’in (2015) yaptığı araştırmada annelerin ebeveynliğe yönelik algılarının (yeterlilik, ilgi, doyum ve genel tutum) gelir düzeylerine göre bir farklılık oluşturmadığı bulunmuştur.

6.8. Kadınların Evlilik Yaşına Bağlı olarak Ebeveynlik Rollerine İlişkin