• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: ÇALIŞAN KADIN OLGUSU

1.2. Kadının Çalışma Nedenleri

1.2.4. Kadınlık Bilincine Bağlı Nedenler

Birçok kadın için çalışmak, varoluşlarının bir sonucu ve kimliklerini bütünleyen bir değer niteliğindedir. Bu doğrultuda düşünen kadınlar, çalışmanın hakları olduğunu düşündüğü için ve erkeklere bağımlı olmak istemedikleri için çalışmaktadırlar. Bunun yanında kadınlar kendilerini yetiştirmek, deneyim kazanmak veya kariyer sağlamak için iş yaşamına girmektedirler. Bu sayede toplumda daha eşit bir statüye sahip olunacağını ve birçok alanda söz sahibi olabileceklerini düşünmektedirler. Pek çok kadın için ailesinden ya da eşinden para almak ihtiyaçlarının onlar tarafından sağlanması bir bağımlılık olarak görülmekte ve bu çerçevede çalışmak özgürlüğe kavuşmanın yolunu açmaktadır.

Kadınlar kendilerine gerek iş yaşamında gerekse sosyal hayatlarında söz sahibi yapacağını düşündükleri için çalışmak ve yükselmek istemektedirler. Kendilerinin de erkekler gibi birçok alanda yetenek sahibi olduğunu ve özelliklerini kullanarak başarılı olabileceklerini göstermek istemektedirler. Pek çok kadın da toplumsal olarak aile içinde kadına çizilen geleneksel rollerden ve çevreden sıyrılarak başka alanlarda da aktif olma ve yeni bir çevre edinme ihtiyacı hissetmektedirler. Bu gibi sebeplerle çalışan kadınlar bunu gerçekleştirirken erkeksi özellikler edinmeye çalışarak değil kendilerinde varolan birçok özelliğin getirisinin farkında olarak başarılı olabileceklerine inanmakta

ve bu çerçevede kendilerini hazırlayarak iş hayatına girmektedirler. Başarılı olabileceğine inanan kadınlar ayağına gelecek fırsatları beklemek yerine bunları kaçırmadan kendilerini hazırlamakta ve yakaladıkları imkanları değerlendirmektedirler. En başta kadınlar okuma ve tahsillerine devam etme şansı verilmeleri durumunda daha 'kalifiye' bir eğitim alma yönünde erkeklere göre daha fazla çaba sarf ediyor ya da 'aile geçindirme' saikiyle tahsilini ortaokul veya lise düzeyinde kesip mesleğe atılan erkeklerin aksine daha çok imkânları oluyor (www.turkhukuksitesi.com).

Kimi kadınlar için çalışmak istemenin özel bir nedeni yoktur. Çalışmak olmazsa olmaz bir kural, bir yaşam biçimi durumundadır. Para güçlü olabilmenin önemli bir koşulu olduğu için çalışmayı ve meslek seçimini belirlemektedir.

Kadınlarda çalışma isteği 30 yaşın altı ile 45 yaşın üstündekilerde daha yüksek olarak çıkmaktadır. Bu da çocuklarını yetiştirme yıllarında kadınların çalışmak istemediklerini, ama annelik görevinin dışında kalan yıllarını da çalışarak değerlendirmek istediklerini göstermektedir. Genelde kadınlar hayatlarında iki şeyden vazgeçemeyecekleri için (aileleri ve çocukları) çalışmadıklarını belirtmektedirler. Yani aslında kadınlar içinde çalışma isteği duysalar bile aileleri uğruna bu isteklerinden vazgeçmekte ya da ertelemektedirler. Ailesinin onun bakımına ihtiyacı olmadığını düşündükleri zaman ise kendileri için bir şey yapıp çalışmak istemektedirler.

Sonuçta kadınlar ne zaman ve ne şekilde çalışmaya başlarsa başlasın kendilerine olan güvenin artması, kendi kimliğini bulmak ve evin ortamından uzaklaşmak ve daha verimli olduğunu hissetmek için de çalışırlar. Kadınlar bu çerçevede sorumluluk duygusuyla hareket ederek işe yaramazlık hissini ortadan kaldırmak, iş ve günlük hayatında itibar görmek isteği duymaktadırlar. Özellikle son yıllardaki gelişmeler kadınlar için yeteneklerinin ölçülerini kanıtlamak için bir fırsat olarak görülmektedir. Kadının çalışması artık bir kötünün iyisi gibi değil de, ekonomik nedenlerin yanında bireysel ve kimliksel bir gereklilik, bir kendini gerçekleştirme koşulu, bir kendini onaylama aracı olarak görülmeye başlamıştır (Lipovetsky,199:167). Kadınların profesyonel etkinliği, toplumlarımızda aile yaşantısından büyük ölçüde bağımsız, bir değer, kişisel bir başarı aracı, artık katlanılan değil talep edilen bir etkinlik haline gelmeye başlamıştır.

Kadınların yaptıkları işler çoğu zaman mali değeri olmaması sebebiyle önemsiz olarak görülür. Günlük yaşamında yemek pişiren, ütü yapan, evde bakılması gerekenlere bakarak pek çok işi yürüten kadınlar çalışan olarak görülmezler çünkü bu onların varoluşlarının bir sonucudur ve doğaldır. İlkel toplumlarda dahil olmak üzere hemen her toplumda işbölümünün varlığı ortadadır. Fakat bunlar cinsiyet rollerine göre tanımlanmaz yaratılışın gereği olarak erkekler bazı işlerde daha başarılı kadınlar ise bazı işlerde daha başarılıdır. Fiziksel yapının da bir sonucu olarak farklı alanlarda çalışabilirler. Fakat toplumsal kalıplarla kadınlara biçilen bu roller doğal olmakla birlikte değersiz görülmesi açısından yanlıştır. Çünkü kadın ve erkek farklı işler gerçekleştirseler dahi ikisi de aynı derece de önemlidir ve aynı derecede saygı görmeyi hak etmektedir. Fakat kadın işine bu tarz yaklaşımlar sebebiyle kadınlar günlük hayatta ev içinde veya dışında pek çok sorumluluk paylaşsa pek çok iş yerine getirse dahi kendilerini işe yarıyor gibi hissetmezler. Dolayısıyla bu da kadının, her insanın varoluşunun bir sonucu olan bir şeyler meydana getirme ve saygı görme ihtiyacının karşılanamaması sonucu eksiklik hissetmesine neden olmaktadır.

Evde yaptıkları işlerden dolayı takdir göremeyen ve değer sahibi bir iş gerçekleştiremediğini düşünen kadınlar işe dokunur bir faaliyette bulunmak için çalışmak istemektedirler. Aynı zamanda iş hayatında kadınlara erkeklere oranla daha az yetenekli elemanlar olarak bakılması işe girişte kendini kanıtlama yeteneklerini sergileme imkanı olması bakımından da etkili olmaktadır. Kadınlar fırsat verildiği takdirde bu becerileri sergileyerek ilerlemek istemektedirler.

Özellikle daha yumuşak yapılı kadınların insan ilişkilerinde daha başarılı oldukları bir gerçektir. Günümüzde otoriter yöneticilerin yerine ilişki geliştirici, açık-kapı politikası uygulayan yöneticiler daha ön planda oldukları için kadın yöneticiler pek çok bakımdan daha başarılı olabilmektedirler. Fakat hala bunların pek çok yönetici tarafından uygulanmadığı da bir gerçektir.

İş hayatının pek çok olumlu yanı olmasında rağmen sadece kadınlar için değil erkekler için de pek çok sorunu barındırdığı bilinmektedir. Fakat kadınlar iş hayatında erkeklere oranla daha fazla sorun yaşayabilmektedirler. Bu sorunların her işyeri için farklı olabilse de genelde her işletme için ortak birçok sorun mevcuttur.

Benzer Belgeler