• Sonuç bulunamadı

Kadın Dostu Kentler Projesi ve Bursa Örneğinin Değerlendirilmesi

4. KADIN DOSTU KENTLER PROJESĠ

4.10 Kadın Dostu Kentler Projesi ve Bursa Örneğinin Değerlendirilmesi

KDKP, kadınların eğitim, sağlık sosyal hizmetler, kentsel hizmetler, çalıĢma hayatı, Ģiddete karĢı haklar, yerel yönetimlerin karar alma süreçlerine katılım konu baĢlıkları altında, kentin sunduğu imkanlardan kadın ve kız çocuklarının erkeklerle birlikte eĢit düzeyde yararlanmasını hedef edinmiĢtir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu proje yerel yönetimlerde belirli stratejiler oluĢturarak kadınların mekanizmalarda aktif yer alması neticesinde kadın odaklı bakıĢ açısının politikalara yansıması ile elde edilebileceğini savunmaktadır. Proje birçok ülke de hayat bulmasına rağmen biz konumuz açısından Türkiye üzerinden değerlendirme yapmaktayız.

Türkiye‟de yerel ve genel düzeyde siyaset erkek uğraĢı olarak görülmektedir. Toplum tarafından genel olarak siyaset erkek egemenliğinde olmalıdır yanılgısı yer almaktadır. Bu anlamda siyasal hayatta gerek fiziksel, gerek ekonomik, gerekse bilinçsel olarak erkeklerin var olmasının daha uygun olduğu görüĢü hakimdir. KDKP, eylem planına baktığımızda yerel düzeyde siyasal hayatta var olabilmenin anahtarı olarak katılımı görmektedir. Bunun sağlanması yolunda da kadınların sivil toplum, özel, kamu kuruĢları ile belediye meclisleri, kent konseyleri gibi yerel düzeydeki karar mekanizmalarını takip etmeleri, bu mekanizmalarda yer almaları ve çıktılarını incelemeyi ön görmüĢtür. Bunun dıĢında katılım için yerel mekanizmalarda birimler oluĢturmanın sağlanması yolunda adımlar atılmıĢtır. Bunlar Ģüphesiz yanlıĢ uygulamalar değildir. Ancak tüm bunların gerçekleĢebilmesi için en önemli aĢamayı tepeden inmeci bir tavır yerine farkındalık ve bilinç yükseltme çabalarının etkili bir Ģekilde yerine getirilmesi oluĢturmaktadır. Projenin bu amacını eyleme geçirme metoduna baktığımızda ise çeĢitli kurumlarda, okullarda, meslek edindirme kurslarında eğitimler verilmesi, afiĢ ya da broĢür dağıtılması gibi uygulamalarla sağlanması öngörülmektedir. Bu uygulamalar gerekli ama yetersizdir. Bilinç yükseltme çabalarının geniĢ kitlelere ulaĢabilmesi için anlaĢılabilir düzeyde ve net bir Ģekilde ifade edilmesi gerekmektedir.

Bunların daha geniĢ kesimlere hitap edecek, onların da kolaylıkla bu siyasi eĢitsizlikleri görüp anlayabileceği açıklık ve basitlikte kurgulanması siyasetin erilliğinin çok daha iyi anlaĢılmasını sağlayabilecektir. Bu amaçla etnografik

çalıĢmalarla bu erilliğin keĢfi ve bu pratikleri sinema, belgesel, fotoğraf veya karikatür gibi daha görsel yanı öne çıkan formatlarla gözler önüne serilebilir (Bayraktar, 2017;29).

Yukarıdaki YEEP baĢlığı altında yapılması öngörülen planlara ayrıntılı bir Ģekilde yer verdik. Bu planlamalar doğrultusunda görüyoruz ki kent hizmetlerinde gerçekleĢtirilecek cinsiyetsizleĢtirme politikaları kadınların yaĢantısına yapılacak müdahalelerle gerçekleĢmektedir. Oysaki kadınların indirimli otobüse binmek yerine kendi ayakları üzerinde durarak o indirime ihtiyacının olmadığı bir ortam yaratmak Ģüphesiz daha doğrudur. Ya da kamusal alanların ıĢıklandırmasını arttırmak yerine o ıĢıklandırmalar olmasa da kadınların korkuları olmadan özgürce hareket edebildiği bir sosyal yaĢam sağlamak sorunların kökten çözümü olacaktır. Bu anlamda kadınların kent içerisinde rahat yaĢayabilmesi için fiziksel imkanlar yaratmak güzeldir fakat kalıcı bir çözüm önerisi değildir.

Bu noktada projenin ana düĢüncesi olan cinsiyetsiz bir kent yaratma isteği kısa vadede gerçekleĢebilecek bir değiĢim değildir. Hedefler ve hedeflere giderken izlenecek yollar net bir Ģekilde belirlenmeli, bu doğrultuda sabırlı olunmalıdır. Hedefin gerçekleĢmesi adına bir takım değiĢiklikler dayatma yoluyla değil, kendiliğinden oluĢması adına gerekli zihinsel zeminin hazırlanması ile gerçekleĢmelidir. Örneğin, kadınların siyasi hayata katılımını sağlamak adını kota koymak kadınlara yapılacak bir haksızlıktır Ģüphesiz. Kadınlar siyaset ve çalıĢma hayatında devlet politikalarının zaruriyeti doğrultusunda değil; kendi bilgi, becerileri ile bulunduğu konumda olmalıdır.

Dünyanın farklı coğrafyalarında siyasetin eril yatkınlıklarından kurtulmasına çaba sarf eden birçok aktör ve örgüt olduğunu biliyoruz. Bunların birbirleriyle temasa geçirilmesi, özellikle siyasette belli iktidar düzeylerine gelebilmiĢ ya da kendi siyaset alanlarını yaratabilmiĢ kesimleri yan yana getirmek, bunların tecrübelerinin diğerlerine de destek ve ilham vermesini sağlamak da kadınların konumunu güçlendirici bir etki yaratabilir (Bayraktar, 2017;30).

Ayrıca projenin stratejik planları incelendiğinde kadınların en alt birimden baĢlayarak en üst birime ulaĢması, birimlerce ve yurttaĢlarca sahiplenilmesi açısından oldukça önemlidir. Ruhsal olarak sahiplenilen eĢitlik anlayıĢının

güçlü bir hukuki desteğe ihtiyacı vardır. Bu nedenle projenin ciddiyet kazanması ve fiiliyata taĢınması için sağlam bir hukuki dayanak Ģarttır. Bu noktada Türkiye geçmiĢten günümüze önemli aĢamalar kaydetmiĢtir. Bunun dıĢında yukarıda bahsettiğimiz gibi YEEPlerin hayata geçirilebilmesi için maddi olanakların elveriĢli olması gerekmektedir. Bu doğrultuda merkezi yönetim tarafından yerel birimlere yeterli düzeyde bütçe ayrılmalıdır.

Projenin anahtar kelimesini katılım oluĢturmaktadır. Bu noktada katılımın tanımı iyi yapılmalıdır. Projenin katılım tanımına baktığımızda kentte yaĢayan tüm bireylerin yerel süreç ve hizmetlerin karar verme, uygulanma ve denetleme aĢamalarına aktif Ģekilde rol oynamalarını içermektedir. ġüphesiz doğru bir tanım yapılmakla birlikte Türkiye‟de vatandaĢların katılıma seçimlerden ibaret bakmak gibi yanılgısı vardır. Bilinçlendirme çalıĢmaları içerisinde katılımın doğru olarak vatandaĢların hayatına yerleĢtirilmesi adına gerekli eğitimler sağlanmalıdır.

Projenin eylem planlarında sağlık konusunu ele aldığımızda fiziksel iyileĢtirilmelere yönelik politikalar oluĢturulduğu, psikolojik durumun göz ardı edildiği görülmektedir. Oysa kadınlar toplum içerisinde maruz kaldıkları Ģiddet, çeĢitli davranıĢlar ve baskılar nedeniyle ruhsal olarak yıpranmaktadır. Bu noktada kadınların yıpranmıĢ ya da depresif bir ruh hali içerisine girebilecekleri durumlar göz önünde bulundurularak gerekli desteğin sağlanması adına politikalar üretilmelidir.

Proje kapsamında yine Bursa örneğine bakarsak değerlendirmemizi daha somut bir gözle yapabiliriz. Bursa köklü bir tarihi geçmiĢi olan ve her alan faaliyet veren ekonomik yapısıyla oldukça güçlü illerimizdendir. TÜĠK verileri doğrultusunda incelediğimizde Bursa‟da kadınların istihdam, okuma-yazma, siyasal katılım açısından erkeklerin gerisinde kaldığını görülmektedir

Bursa, KDKP‟ne ikinci aĢamada katılmıĢ bir Ģehirdir. Yukarıda eylem planında yapılabilecekleri incelediğimizde Bursa‟da da projenin genel eksiklikleri görülmektedir. Örneğin; Eylem planlarında herhangi bir afiĢ ve broĢürler dıĢında sinema, belgesel, karikatür gibi görsellerle desteklenmediğini görmekteyiz. Bunun dıĢında farklı yerel yönetim kuruluĢlarının birbirleriyle temasını sağlayacakları, deneyimlerini paylaĢacakları organizasyonların

düzenlenmesi adına politikalar oluĢturulmamıĢtır. Veyahut kadınların ruhsal olarak problem yaĢayabilecekleri göz önünde bulundurularak politikalar üretilmemiĢtir. Bursa‟da kadınların erkekler ile eĢitliği adına birçok uygulama gerçekleĢtirilmiĢtir. Ancak yine de kadın temsil oranına baktığımızda yetersizdir, okur-yazarlık oranı, istihdam düzeyi erkeklere göre azdır. Bu nedenle planların yapılmasının yanında reelleĢtirilmesi gerekmektedir.

Ancak tüm bunlar proje faydasız demek değildir. Proje ile kadın haklarının sağlanması ve geliĢtirilmesi adına kentte yapılan düzenlemeler aĢikardır. Kadın dostu kent oluĢturma isteği kadınlar ve tüm vatandaĢlar adına ilerici bir düĢüncedir. Kadın erkek eĢitliği adına özel, kamu, sivil toplum bütün kurumların iĢbirliği ile planların gerçekleĢmesi her anlamda sahiplenmenin anahtarı olmuĢtur. Bir ülkenin kalkınmasının en doğru yolu Ģüphesiz kadınların yükseltilmesiyle gerçekleĢmektedir. Kadınlar adına çalıĢmalar yapılması bir ülke ve o ülkenin vatandaĢları adına önemli bir kazanımdır. Önemli olan bu politikaların ne kadarının uygulanabildiğidir. Kağıt üzerinde alınan kararların gerçek hayata yansıtılması en önemli faktördür.