• Sonuç bulunamadı

K-17 re-enjeksiyon Kuyusunda Yap lan zleyici Deneyi

8.6 Kur unlu Jeotermal Alan zleyici Deneyi Çal mas

8.6.2 K-17 re-enjeksiyon Kuyusunda Yap lan zleyici Deneyi

K-17 re-enjeksiyon kuyusunda 13 Mart 2008 tarihinde izleyici deneyine ba lanm t r, Bu deneyde yukar da tan mlanan yöntem ile hesaplanan 750 gr Na- fluoresein kullan lm t r. Fzleyici konsantrasyonunu gözlemlemek için K-2, K-5, K- 11, K-15, K19 üretim kuyular nda 5 dk ile 6 saat aras nda de*i en zaman sürelerinde 9 gün örnekleme yap lm t r. Ölçülen uranin konsantrasyonlar - zaman grafikleri olu turulmu tur (?ekil 8.10). Fzleyicinin maksimum konsantrasyona ula t * zaman saat olarak belirlenmi tir. K-1 kuyusunun gözlem kuyular na olan mesafeleri ve

uranin konsantrasyonunun maksimuma ula t * zaman kullan larak her bir gözlem kuyusundaki izleyici h zlar hesaplanm t r (Tablo 8.4).

?ekil 8.10 K-17 re-enjeksiyon kuyusundan yap lan izleyici deneyinin gözlem kuyular ndan elde edilen uranin konsantrasyon-zaman grafikleri,

K-11 0 2 4 6 8 10 12 14 13.3.08 14.3.08 15.3.08 16.3.08 17.3.08 18.3.08 19.3.08 20.3.08 21.3.08 22.3.08 23.3.08 Tarih U ra ni n m ik ta r (p pm K-15 0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100 13.3.08 14.3.08 15.3.08 16.3.08 17.3.08 18.3.08 19.3.08 20.3.08 21.3.08 22.3.08 Tarih U ra ni n m ik ta r (p pb ) 0 0.5 1 1.5 2 2.5 3 13.3.08 14.3.08 15.3.08 16.3.08 17.3.08 18.3.08 19.3.08 20.3.08 21.3.08 22.3.08 U ra ni n m ik ta r (p pm K-19 K-2 K-5

154

Tablo 8.4 K-17 Kuyusundan yap lan izleyici deneyine göre hesaplanm izleyici h zlar (u jeotermal ak kan n yeralt ndaki h z n yans tmaktad r)

Kuyu K-17'ye olan tmax U

No uzakl k (m) (saat) m/saat

K-2 363,2 41,5 8,75

K-5 445,9 97 4,60

K-11 330,1 22 15,00

K-15 233,5 13 17,96

K-19 447,9 134 3,34

K-17 re-enjeksiyon kuyusundan yap lan izleyici deneyinden elde edilen verilere göre K-11 ve K-15 kuyular nda etkile imin do*rudan oldu*u, so*uman n en fazla olaca* tespit edilmi tir. Di*er kuyular n etkilenme oran çok daha dü üktür.

Darcy Yasas ’ndaki ba* nt lar kullan larak K-17 re-enjeksiyon kuyusundan yap lan izleyici deneyi sonuçlar ndan elde edilen izleyici profillerinden hesaplanan tmax ve u (gerçek h z) sonuçlar ve jeotermal kuyu verileri kullan larak ?ekil 8.7’de verilen alan içerisindeki jeotermal sistemdeki yar bas nçl akiferin geçirgenlik (K), iletkenlik (T) ve depolama katsay s (S) gibi parametreleri hesaplanm t r (Tablo 8.5).

Tablo 8.5 K-17 kuyusundaki izleyici profili verilerinden hesaplanm akifer parametreleri.

Kuyu i (Hidrolik K T S Vgörünür

No eCim) (m/saat) (m2/saat) (n etkin) K-2 2,48x10-5 5,80x10-5 2,92x10-4 2x10-6 1,4x10-5 K-5 1,23x10-6 1,11x10-4 3,89x10-4 3x10-6 1,4x10-5 K-11 1,82x10-6 5,40x10-5 4,82x10-4 1x10-6 1x10-5 K-15 2,44x10-6 4,78x10-4 7,17x10-4 6x10-6 1,17x10-4 K-19 3,95x10-6 8x10-5 1,2x10-4 9x10-6 3,20 x10-5

Genel bir de*erlendirme yap lacak olursa; Kur unlu rezervuar ndaki termal ak kan n h z n n yakla k 2 – 18 m/saat aras nda de*i ti*i belirlenmi tir. Fzleyicinin k sa sürede gözlem kuyular na ula mas jeotermal sistemin rezervuar n n çok çatlakl , çatlaklar birbiriyle ba*lant l ve çok yüksek permeabilite de*erine sahip oldu*unu göstermektedir.

BÖLÜM DOKUZ SONUÇLAR

Bu çal ma kapsam nda yap lan çal malar jeotermal sular ile so*uk ve yüzey sular nda yap lan çal malar olmak üzere iki grupta toplamak mümkündür. Çal mada öncelikle eski / yeni kaynak ve kuyular ile yüzey sular ndan kimyasal ve izotopik analizler için örneklemeler yap lm t r. Önceki çal malar da dikkate al narak, yap lan analizler çe itli diyagramlarda ve kimyasal türle tirme programlar nda de*erlendirilerek sular n bir bütün olarak köken ve hidrojeokimyasal özellikleri ortaya konulmu tur. Özellikle ara t r lmas amac yla yüzey sular ve dere sedimanlar ndan paralel olarak yap lan örneklemeler ile jeotermal kaynaklar n su kaynaklar na olabilecek olumsuz etkileri de*erlendirilmi tir. Kur unlu Jeotermal Alan ’nda var olan ve i letilen kuyular n birbirleriyle ve re-enjeksiyon kuyular ile olan ili kilerinin ve akifer yap s n n ortaya konulmas na yönelik yap lan izleyici deneyi ile ileride planlanmas dü ünülen ve çok önemli görülen yeni üretim ve re- enjeksiyon kuyular n n yerlerinin seçimine yeni yakla mlar getirilmi tir. Çal ma kapsam nda yak n gelecekte kullan lmas dü ünülen bölgedeki di*er jeotermal alanlar n i letilmesi s ras nda kar la laca* dü ünülen problemler ve çözüm önerileri de ortaya konmu tur.

Fnceleme alan n n temelini Paleozoyik ya l Menderes Masifi metamorfik ve kristalin kayalar , örtüyü Neojen ya l k r nt l tortullar ve Kula volkanitleri olu turur, Bunlar n üzerine Kuvaterner ya l alüvyon birimleri gelmektedir. Çal ma alan n n güney k sm nda yüksek kotlu kesimleri olu turan metamorfik kayalar yer yer k rm z ms kahverengimsi ince bir toprak örtüyle kapl d r. Metamorfitler birçok farkl kaya türlerinden olu ur. Bunlardan en bask n olanlar mika istlerdir. Bunlar n yan nda ince taneli gnays, granat-mika ist, muskovit-kuvars ist, metakuvarsit ve mermerler bölgede yüzeyleyen di*er kaya türleridir. Mermerler, istler içinde de*i ik boyutta mercekler olu turur. Genellikle bol çatlakl olan kayan n d yüzeyleri kahverengimsi gri, taze yüzeyleri kirli beyazd r. Metakuvarsitler istler aras nda, genellikle ara katk ve mercek, zaman zaman istleri kesen damarlar eklindedir. Bölgedeki Neojen ya l k r nt l tortul kayalar üç üç ayr birim olarak

156

gözlenmektedir. Ac dere formasyonu k rm z -bordo rengiyle gözlenen formasyon çak lta , çak ll kumta , kumta ve kilta -çamurta ndan yap l d r. Dokusal ve geometrik özellikleri dikkate al nd * nda formasyon az e*imli, dü ük enerjili, durgun bir ortamda çökelmeye ba lam t r. Formasyonun üst düzeyleri ise bol ya* l bir iklim ve yüksek e*imli bir topo*rafyan n ürünü olan yüksek enerjili sular n denetimindeki alüvyonal yelpaze ortam nda çökelmi tir. Çal ma alan nda çok geni bir alan kaplayan Göbekli formasyonu, de*i ik renklerde çak lta , çak ll kumta , kumta ardalanmalar eklindedir. Ac dere formasyonuna göre dokusal olgunlu*u daha iyi olan ve daha küçük taneli k r nt lardan yap l olup örtülü akarsu ürünüdür. Gediz Grabeni içinde dik yarl vadiler ve sarp yamaçl sivri tepeleriyle belirgin olan Asartepe formasyonu, ba l ca, kumta arakatman ve arakatk lar içeren çak lta lar ndan yap l d r. Tektonizma etkisi ile sürekli yükselmekte ve alüvyon yelpazesi çökelleri olu maktad r. Fnceleme alan nda ya l alüvyonlar baz akarsular n kenar nda as l kalm ekiller olu turur. Salihli ve Ala ehir ovalar n olu turan genç alüvyonlar ise güncel akarsular n yataklar boyunca erit eklinde uzan rlar.

Fnceleme alan n n da içinde bulundu*u Gediz havzas n n denetiminde do*rudan rol oynayan faylar n en önemlileri olan Keserler, Ac dere, Dereköy ve Yenipazar faylar , grabenin uzan m na ko ut olarak kilometrelerce uzunluktad rlar. Arazi verilerine göre bu faylar n ya havza kenar ndan havza ortas na do*ru ilerledikçe (Salihli - Ala ehir ovalar na yakla t kça) gençle ir. Salihli-Ala ehir ovalar n s n rlayan Yenipazar - Dereköy ve Mevlütlü faylar , Pleyistosen sonras tektonizma ürünüdür. Grabenin uzan m na dik yönde geli en faylardan, "accommodation" fay olarak nitelendirilen yüksek aç l faylar n olu umu (>45º), arazi verilerine göre, Asartepe formasyonunun çökeliminden öncedir. Yüksek e*im aç l bu normal faylar n Salihli-Ala ehir ovalar boyunca Göbekli ve Asartepe birimlerinin aniden kesilmesi, Dereköy ve Yenipazar faylar n n alüvyonlarca örtülmü olduklar n dü ündürmektedir. Mevlütllü Fay da benzer ekilde yorumlanm t r.

Menderes Masifi’ne ait karbonatl kayaçlar (mermer ve dolomitik mermer) karstik ve çok çatlakl olmalar ndan dolay geçirimlili*i yüksek olup, termal ve so*uk su kaynaklar için akifer olu tururlar. Baz yerlerde Menderes metamorfiklerinin gnays

ve kuvars-mika istleri de k r kl çatlakl olmalar ndan dolay yer yer jeotermal sistemlerin akiferidir. Bunlar üzerleyen örtülü akarsu ortam nda olu mu kötü çimentolanm kil düzeyleri içeren Neojen tortul kayaçlar hidrojeolojik aç dan geçirimsiz ve az geçirimli olmalar nedeniyle jeotermal sistemlerin örtü kayac n olu turmaktad rlar. Bununla birlikte kendi içlerinde baz çak lta seviyeleri akifer ve kilta lar da akiklüd özelli*indedirler. Jeotermal sistemlerin s kayna* n graben tektoni*ine ba*l olarak yükselen magmatik sokulumlar n yüzeye yakla mas ndan kaynaklanan jeotermal gradyan olu turmaktad r. Jeotermal alanlar n olu umu ve termal ak kan n ta n m , Gediz Graben sistemini kontrol alt nda tutan faylar ve bu faylara ba*l k r k hatlar ile sa*lanmaktad r. Alüvyon so*uk yeralt sular n n depolanmas ve üretilmesi aç s ndan en önemli birimdir. Çok say da aç lm sondaj kuyusundan bas nçl ve serbest akifer seviyelerinden üretilen oldukça verimli (20-70 L/sn debili) su üretimi yap labilmektedir.

Salihli Flçesi’ne ait 1939–2003 y llar aras 64 y ll k uzun dönem “Ya* - S cakl k” verileri Thornthwaite Yöntemi’ne göre de*erlendirilmi tir. Thorthwaite yöntemiyle hesaplanan su bütçesi hesab na göre, y ll k yeralt suyu beslenimi 169,5 mm (m2/kg)’d r. Y ll k ya* n % 35’i yeralt na süzülmektedir.

Fnceleme alan nda aç lm mevcut kuyu verilerine göre yap lan e yeralt suyu seviye haritas , yeralt suyu ak m n n bölgede yakla k güneyden kuzeye Gediz Nehri ve Ala ehir Çay ’na do*ru, oldu*unu göstermektedir. Bu nedenle bu akarsular bölgedeki yüzey ve yeralt sular akiferlerinde olas endüstriyel, tar msal ve jeotermal kaynakl kirliliklerden etkilenmektedirler. Çal ma alan nda yeralt suyu edinme amaçl kullan lmak üzere aç lar n kuyular n ve DSF (1998) kuyu pompaj deneyi verileri kullan larak Jacop yakla k yöntemiyle K, T, S parametreleri hesaplanarak, sonunda olas yeralt suyu h z gibi belirli yakla mlar elde edilmi tir. Buna göre bölgedeki alüvyon akiferde permeabilite katsay s K= 6,9847 x 10-5 m/sn’dir. Bu de*erler dü ük - orta geçirgenli*e ve ince – orta, kaba kum aras nda de*i en tane bile enlerine kar l k gelmektedir. Depolama katsay s S=0,000164 (%) olup, hidrolik e*im, i=0,016667-0,2 (%) aras nda de*i mektedir. Bu verilere göre alüvyon akiferdeki yeralt suyu ortalama h zlar Vgerçek=7,101x10-3 - 8,5215x10-2 m/s

158

aras ndad r. Yeralt suyu ile herhangi bir kirleticinin ta n m n n bir günde yakla k 6 cm ile 76 cm aras nda de*i en h zlarda olaca* tahmin edilmektedir.

Çal ma alan ndaki jeotermal alanlar bat dan do*uya do*ru Sart Jeotermal Alan , Caferbey Jeotermal Alan , Üfürük Jeotermal Alan ve Kur unlu Jeotermal Alan olarak dört grupta incelenmi tir. Sart-Çamur Kapl cas ’n n tarihi Lidya Krall * dönemine kadar gitmektedir. Termal kayna* n kaynak ç k s cakl * 52 ºC, debisi ise 5 l/sn’dir. Termal tedavi amaçl romatizma, nevralji, cilt ve kad n hastal klar n n tedavisinde yararlan lmaktad r. Üfürük Jeotermal Alan ’ndaki sular n do*al kaynak ç k s cakl * 31 °C olup, yakla k 0.4 l/s debiye sahiptirler. Kaynaklar mevsimsel de*i ikliklere göre birçok yerden yüzeye ç kmaktad rlar. Caferbey Jeotermal Alan Gediz Grabeni içerisindeki en önemli jeotermal alanlardan biridir. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlü*ü (MTA) taraf ndan alanda aç lan 1189.10 m derinlikteki kuyuda 155 ºC akifer s cakl * ve 2 l/s debi elde edilmi tir. Bu alan bölgede i letilecek yeni sahalardand r. Bu kuyunun do*rultusunda kuzeyde yakla k 6 km uzakl ktaki alanda ah slar taraf ndan sera s tmac l * amaçl aç lm 800-950 m derinlikteki kuyulardan 80 ºC ve debi 50-60 l/s’debide termal sular elde edilmi tir. Türkiye’nin 15 önemli jeotermal alanlar ndan birisi olan Kur unlu Jeotermal Alan 2000 y l ndan günümüze termal tedavi ve sera s tmac l * amaçl kullan m n n yan s ra Salihli ilçesinde günümüzde 5900 konutun s t ld * bir jeotermal ak kan üretimine sahiptir. Sahada aç lan kuyulardan 51-114 ºC aras nda de*i en s cakl klar elde edilmi tir. Bu kuyular n debileri ise 20-60 l/s aras nda de*i mektedir. Aç lan kuyulardan 6 tanesi (K-2, K-5, K-11, K-12, K-15 ve K-19) konut s tmac l * , sera s tmac l * ve termal tedavi amaçl kullan lmaktad r. K sezonu boyunca toplam 160 l/s debide üretim yap lmaktad r. Termal ak kan üretim yap lan havzaya 2 adet re-enjeksiyon kuyusundan (K-1 ve K-17) geri bas lmaktad r.

Çal ma alan ndaki termal ve mineralli su kaynaklar ile beslenme alan ndaki so*uk su kaynaklar , çe meler, sondaj kuyular ve yüzey sular ndan ya* l ve kurak dönemi yans tacak ekilde kimyasal analiz için 58 farkl su noktas ndan toplam 83 adet su örneklemesi yap lm t r. Ayr ca önceki çal malarda yap lm kimyasal analiz sonuçlar ndan da kar la t rma yapmak amac ile yararlan lm t r. Bu çal malarla,

jeotermal alanlardaki termal ve mineralli sular n hidrojeokimyasal özelliklerinin belirlenebilmesi, yeralt suyu sistemi ve bu sistem içerisinde geçirdikleri fizikokimyasal süreçlerin ortaya konulabilmesi ve çevresel etkilerinin ayd nlat lmas amaçlanm t r. Bu amaçla, çal ma alan ndaki yeralt sular n n kimyasal analiz sonuçlar AquaChem 5.1 (Calmbach, 1997) ve PhreeqC (Parkhurst ve Appelo, 1999) türle tirme programlar nda de*erlendirilerek, yeralt sular n n kalitesi ve kullan m alanlar n n belirlenmesi, su-kayaç ili kileri, termal ve mineralli sular n genel kullan labilme özellikleri, rezervuar s cakl klar n n tahmini, akifer kimyas , mineral doygunluklar , kabukla ma özellikleri incelenmi tir.

AIH s n flamas na göre Kur unlu Jeotermal Alan ’ndaki termal sular n su tipi incelendi*inde; K-4, K-5 ve K-8 kuyular n n Na-Ca-HCO3 su tipinde oldu*u di*er bütün kuyular n ise Na-HCO3 su tipindedir. Kur unlu Jeotermal Alan ’ndaki mineralli su ise Ca-Mg-HCO3-SO4tipindedir. Caferbey Jeotermal Alan ’ndaki termal sular Na-HCO3, Sart-Çamur Jeotermal Alan ’ndaki termal sular Ca-Na-HCO3 tipindedir. Üfürük Jeotermal Alan ’ndaki sular Ca-Mg-SO4 tipinde olup mineral su özelli*indedirler. Bu alanlardaki içme suyu ve sulama suyu amaçl aç lm kuyulara ait so*uk sular ise bask n katyon olarak Ca+2, Na+ve Mg+2, bask n anyon olarak ise HCO3-ve SO4-2 iyonlar n içeren su tipindedirler. Yüzey sular genel olarak Ca-Na- Mg-HCO3-SO4su tipini yans t rlar.

Sart ve Caferbey Jeotermal Alanlar ’ndaki termal sular n Piper Üçgen Diyagram ’ndaki konumlar na göre termal sular iki gruba ayr lm t r. Sart-Çamur Kapl cas termal sular Piper Üçgen Diyagram ’nda karbonat sertli*i %50’den fazla olan sular (5 no’lu alan) ile iyonlar n hiçbiri % 50’yi geçmeyen, kar k sular n bulundu*u (9 no’lu) alanda gözlenirler. Caferbey jeotermal alan nda aç lm Caferbey-1 derin sondaj ve sera termal sular ise karbonat alkalileri %50’den fazla olan sular (8 no’lu alan) tipindedir. Kur unlu jeotermal alan ndaki termal sular n Piper Üçgen Diyagram ’ndaki konumlar na bak ld * nda ise termal sular genellikle Caferbey-I termal suyu gibi karbonat alkalileri %50’den fazla olan sular (8 no’lu alan) tipindedir. Seçilen so*uk su ve yüzey suyu örnekleri ise pek fazla bask n iyon içermeyen kar k su tipindedirler. Tüm sular birlikte de*erlendirildi*inde ise su-

160

kayaç etkile iminin bir sonucu olarak geli en iyon de*i imiyle, so*uk sulardan termal sulara do*ru Ca+2 ve/veya Mg+2’daki azalma ve Na+ iyonundaki art a ba*l olarak HCO3zenginle mesi görülmektedir.

Suda ba l ca çözünmü maddeler (K+, Na+, Ca+2, Mg+2, Cl-, HCO3-, SO4-2 ve SiO2) aras ndaki ili kiler hidrojeokimyasal de*erlendirmelerin önemli bir k sm n olu turmaktad r. Sular n Na, K, Ca, Mg, HCO3 ve SO4 iyonlar aras ndaki ili kiler incelendi*inde; K+, Na+, HCO3- ve SiO2 aras nda korelasyon katsay s 0,73–0,87 aral * nda de*i en do*rusal bir ili ki bulunmaktad r. Özellikle termal sular n etkile imde bulunduklar akifer kayaçlardaki karbonat ve silikatlara ba*l çözünürlük tepkimelerinin etkisinde olduklar n göstermektedir. Mg+2, Ca+2 ve SO4–2 aras ndaki pozitif korelasyon (R2=0,75–0,77) termal sular n çe itli derinliklerde kar m tepkimelerinden (so*uk yeralt sular ile olan etkile im) de etkilenmi olabileceklerini göstermektedir. Cl- ile K+, Na+ ve HCO3- ve SiO2 aras nda da oldukça iyi pozitif bir korelasyon (R2=0,54–0,83 bulunmaktad r. Bu do*rusal ili ki özellikle termal sular n uzun süre akifer kayaçlarla etkile imde olabilece*inin bir göstergesidir.

Jeotermal sistemlerde akifer s cakl * n n tahmin edilmesi termal sular n uygun ekilde kullan labilirli*i aç s ndan önemlidir. Çal ma alan ndaki termal ve/veya termal özellik gösteren sular n silis jeotermometrelerine göre hesaplanan akifer s cakl klar genel olarak 83 °C ile 230 ºC aras nda de*i mektedir. Katyon jeotermometreleri ile hesaplanan akifer s cakl klar ise 99 °C ile 300 ºC aras ndad r. Fnceleme alan nda aç lan jeotermal kuyu ve termal kaynaklar n 52–155 ºC aras nda de*i en kaynak ve akifer s cakl klar de*erleri dikkate al nd * nda baz silis jeotermometrelerinin di*er silis ve katyon jeotermometrelerine göre daha sa*l kl sonuçlar verdi*i görülmektedir. Fnceleme alan ndaki termal sular n Na-K-Mg üçgen diyagram ndaki konumlar na göre Caferbey-1 kuyusu, Sart-Çamur Kapl cas ve Kur unlu jeotermal alan ndaki K-4, K-6, K-7, K-8, K-11, K-12, K-16, K-18 ve K-20 kuyular na ait termal ham sular s n f nda yer almaktad r. Sera termal sular ile Kur unlu Jeotermal Alan ’ndaki K-1 (re-enjeksiyon kuyusu), K-2, K-5, K-15 ve K- 19 kuyular termal sular ise k smen dengelenmi sular k sm nda yer almaktad rlar.

Di*er taraftan üçgen diyagramda akifer s cakl klar n n tahmin edilmesinde kullan lan s cakl k do*rular dikkate al nd * nda Kur unlu Jeotermal Alan ’ndaki termal sular genel olarak 200 °C do*rusu üzerinde yer almaktad rlar. Caferbey ve Sart-Çamur Jeotermal Alan ’ndaki termal sular ise 220 °C do*rusu üzerinde bulunmaktad rlar. Sera termal sular da 120 °C s cakl * göstermektedirler. K smen dengelenmi sular k sm nda yer alan Kur unlu kuyular n n katyon jeotermometrelerle hesaplanan akifer s cakl klar , silis jeotermometreleri ile hesaplanan akifer s cakl klar ndan daha yüksektir. Bu durum jeotermometre hesaplamalar nda dengeyi de*i tirecek herhangi bir konsantrasyon de*i iminden (buharla ma ile konsantrasyon art veya seyrelme ile konsantrasyon azal gibi) kaynaklanmaktad r.

Mineral doygunluk indekslerinin hesaplanmas jeotermal alanlarda sular n üretim ve iletimi a amas nda borularda olu abilecek kabukla ma problemlerinin çözümü aç s ndan çok önemlidir. Olu tu*u yerlerdeki mekanik tesisat n çal mas n engellerler. Is transferini olumsuz etkiler ve bütün bunlar n sonunda daha az enerji üretilmesine neden olur. Uygun önlem al nmazsa üretim ve re-enjeksiyon kuyular n n t kanarak kaybedilmesine neden olur. Kur unlu Jeotermal Alan ’ndaki termal sularda kabukla ma problemine neden olabilecek minerallerin (karbonatl , silisli ve sülfatl mineraller) doygunluk indeksi de*erleri, inhibitörlü ve inhibitörsüz su örneklerinin kimyasal analizleri birbiriyle kar la t r larak bu iki farkl durumda termal sular n kimyasal analizlerindeki iyon konsantrasyonlar ndaki de*i iklikler incelenmi tir. Kuyulardan al nan inhibitörlü ve inhibitörsüz su örneklerinin analiz sonuçlar na bak ld * nda, genel olarak inhibitörlü termal sularda pH, EC (µS/cm) Al+3, As+, B+3, Brb, Cd+2, Co+3, Cr+3, Cu+2, Li+, Ni+2, Pb+2, Sb+3 ve SiO2de*erlerinde dü ü gözlenmektedir. K+, Na+, Ca+2, Mg+2, Fe+2, Zn+2, Cl-, SO4–2 ve HCO3b

deri imlerinde ise art görülmektedir. Bu de*i im kullan lan inhibitörün yap s nda bulunan maddelerin kimyasal özellikleri ile ilgilidir.

Fnhibitör kulln lan Kur unlu Jeotermal Alan ’ndaki kuyularda inhibitörsüz ve inhibitörlü su örneklemesi yap lm ve bu iki farkl durumdaki kimyasal analizler PhreeqC (Parkhurst ve Appelo 1999) kimyasal türle tirme program nda de*erlendirilmi ve farkl s cakl klarda doygunluk indeksi hesaplamalar elde

162

edilmi tir. Bu hesaplamalara göre olu turulan s cakl k-mineral denge diyagramlar na göre Kur unlu Jeotermal Alan ’ndaki tüm kuyularda yakla k 120-150 ºC’den dü ük s cakl k de*erlerinde sular, kuvars (SiO2) mineralini, 90 ºC’den dü ük s cakl k de*erlerinde ise kalsedon (SiO2) mineralini çökeltici özelliktedir (SI>0). 50-60 ºC’den daha yüksek s cakl klarda ise albit (NaAlSi3O8) mineralince doygun de*ildir (SI<0). Tüm kuyularda, sular yakla k 150 ºC’ye kadar anhidrit (CaSO4) mineralince doygun de*ildir. Tüm kuyularda sular, anortit (CaAl2Si2O8), jips (CaSO4:2H2O), amorf silis (SiO2) ve dolomit (CaMg(CO3)2) minerallerini çözündürücü özelliktedir. Kalsit (CaCO3) ve aragonit (CaCO3) minerallerince ise sular a r doygundur. O*uz (2009)’a göre kabukla ma, en h zl K-5, en yava K-12, kuyusunda gerçekle mektedir. Elde edilen de*erler üretim a amas ndaki gözlenen kabukla ma h zlar na yakla k olarak uymaktad r.

Caferbey-1 kuyusunun s cakl k-doygunluk indeksi diyagram nda sular, kalsit (CaCO3), aragonit (CaCO3) ve dolomit (CaMg(CO3)2) minerallerini çökeltici özelliktedir (SI>0). Amorf silis, 60 ºC; kuvars, 120 ºC ve kalsedon mineralleri 160 ºC’den yüksek s cakl k de*erlerinde doygun de*ildir (SI<0). Sart Jeotermal Alan ’ndaki termal kayna* na ait s cakl k-doygunluk indeksi diyagram nda da amorf silis ve jips mineralleri tüm s cakl k de*erlerinde sularda çözünme e*ilimindedir (SI<0). Kalsit, 30 ºC; aragonit, 60 ºC ve kalsedon, 65 ºC’ den yüksek s cakl k de*erlerinde a r doygundur. Kalsedon, 100 ºC; Kuvars, 130 ºC’den yüksek s cakl klarda çözünme e*ilimindedir. Özetle, inceleme alan ndaki termal sular genel olarak karbonat minerallerini (kalsit, aragonit ve dolomit) çökeltici özelliktedir. Fkincil olarak baz silis mineralleri de (kalsedon, kuvars) çökelebilme riski (kabukla ma) ta maktad r. Kur unlu Jeotermal Alan ’ndaki üretim ve re-enjeksiyon kuyular dikkate al nd * nda silis minerallerinin de çökelme riski ta d * ve üretim kuyular nda bir probleme neden olmasa da re-enjeksiyon kuyular nda kabukla ma problemine neden olabilece*i tahmin edilmektedir. Bu nedenle yeni i letmeye aç lacak jeotermal alanlarda termal sular n ve üretim kuyular n özelliklerine uygun

Çal ma alan ndaki sular n kimyasal analiz sonuçlar kullan m aç s ndan de*erlendirilmesi için çe itli ulusal ve uluslararas içme suyu kalitesi standartlar (TS–266, 2005; USEPA, 1994; WHO, 2004; Sa*l k Bakanl * , 2003; Kapl calar Yönetmeli*i, 2001) ile kar la t r lm t r. So*uk yeralt sular ve yüzey sular n n pH de*erleri 5,7–8,7 de*erleri aras nda olup, genel olarak bazik bile imli sulard r. Termal ve mineralli sular n pH de*erleri genellikle asidik bile imli olup, 5,7–7,8 de*erleri aras nda de*i mektedir. Alandaki so*uk yeralt ve yüzey sular n n EC de*erleri 190–1350 dS/cm de*erleri aras ndad r. S cak ve mineralli sular n EC de*erleri 1575 ile 3650 dS/cm de*erler aras nda olup TS–266 içme suyu standartlar de*erlerinin üzerindedir. Sular n EC de*erlerindeki de*i ime bak ld * nda termal sular ve yak n çevresinde yüksek oldu*u görülmektedir. Termal sular n içerdi*i Ca+2 miktar genel olarak 49–2007 mg/l de*erleri aras ndad r. Yaln zca Üfürük mineral suyunun kurak ve ya* l dönemde ölçülen Ca+2 miktar 709,84 ve 808,47 mg/l olup limit de*erlerin üzerindedir. Sular n Mg+2 miktar 1,05–251,1 mg/l, K+miktar 4–91 mg/l ve Na+2 miktar 5–660 mg/l de*erleri aras nda olup K+ ve Na+2 içeri*i bak m ndan termal sular içme suyu standart de*erlerinin oldukça üzerindedir, Cl- miktar tüm sularda standart limit de*erlerin alt ndad r. SO4-2 miktar 11,5–387,7

Benzer Belgeler