• Sonuç bulunamadı

1.2. JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLER

1.2.1. Kıyı şekilleri

Bakırçay’ın denize döküldüğü noktadan Dikili’ye kadar olan kıyı alanındaki şekillerin oluşumunda tektonik hareketler, litolojik özellikler ile karasal ve denizel aşındırma etken ve süreçleri etkili olmuştur. Deniz seviyesi değişmelerine bağlı olarak taraçalar gelişmiştir. Bu taraçalar hemen tüm kıyıda D IV sistemleri altında değişik düzeylerde aşınım basamakları şeklindedir. Pleistosen içindeki deniz seviyeleri oynamalarına bağlı olarak oluşmuş sekilerin zaman dışı olarak düşünülmesi gerekir. Tüm kıyı boyunca orta ve yüksek denizel sekilerin bulunmayışı Pleistosen başında kıyının güncel kıyıdan daha açıklarda olmasıyla açıklanmaktadır. Bu da deniz seviyesi oynamasının kanıtı olarak sunulabilir (Kozan ve diğ., 1982).

1.2.1.1 Bakırçay Ağzı-Kemikli Burnu Arası

Bakırçay ile Çandarlı yerleşimi arasındaki kesimde Bakırçay Ovası denize kadar uzanır bu nedenle kıyı alçaktır. Ancak bu kesimde monotonluğu delta’yı kuzeyden sınırlayan volkanik tepeler bozar. Çalışma alanındaki alçak kıyılar

Bakırçay’ın denize döküldüğü yerde oluşturduğu delta ile başlar (foto 23, Harita 2, Harita 4).

Buradaki delta kıyıları tipik alüvyonlu kıyı özelliği taşımaktadır. Birçok hala büyümekte olan alüvyon adası, kıyının uzanışına paralel birikinti kordonları ve sualtı kordonları, deniz seviyesindeki değişimleri yansıtan farklı yükseltideki deniz taraçaları gözlenmektedir. Bunun yanında halkın azmak adını verdiği kıyıdaki küçük haliçlerde dikkati çekmektedir (Pınar,1984:20-29).

Çandarlı ile Kemikli Burnu arasında bulunan kesimde ise Karadağ’ın kıyıya kadar uzanamaması kıyının bu kesimine alçak kıyı özelliği kazandırmıştır. Adı geçen kıyı kesiminde ince bir şerit halinde plajlar uzanır (foto 1, Harita 2, Harita 4). Bu plajların genişliği yer yer 3-5 metre olup, plaj genel itibariyle değişik boyutta çakıllardan oluşmuştur.

Çandarlı Liman’ından sonra Obakent ile Papatya Evleri arası alçak ve plajlı kıyı özelliği kıyının gerisindeki morfoloji ile ilgilidir. Çünkü burada Karadağ kütlesi kıyıya kadar sokulamamıştır.

Papatya Evleri’nden itibaren Haldere’ye kadar olan kısımda Karadağ Kütlesi denize kadar sokulmuştur. Bu kesimde kıyı gidişi bozulmakta, girintili çıkıntılı bir hal almaktadır (foto 10). Bu kesimde yüksek falezli kıyılar faylarla ve litolojiyle ilgilidir. Kıyı yüksek falezli kıyıdır ancak bu aralıkta yer yer koylarda görülmektedir. Bunlardan ilki çok küçük bir koy olan Piri Reis Koyu’dur (foto 25).

Piri Reis Koyu’ndan sonra ikinci koy Haldere Koyu’dur. Haldere küçük bir koya dökülmekte ve burada taşıdığı alüvyonlarla küçük bir delta oluşturmaktadır. Haldere koyu’nda ince bir şerit halinde kumlu bir plaj uzanır (foto 2, Harita 2). Haldere ile Kemikli Burnu arasında, Haldere koyundan sonra küçük bir koy daha yeralır. Gavur Limanı denilen bu koyda kıyı falezlidir. Yüksekliği çok olmayan bu falez önünde plaj gelişememiştir (foto 11). Kemikli Burnu dalgalarla oyulmuş olup,

doğusunda ezilme zonu bulunmaktadır. Burnun hemen önünde abrazyon platformu bulunmaktadır.

1.2.1.2 Kemikli Burnu-Maltepe Burnu Arası

Kemikli Burnu ile Denizköy arasında kıyı genelde geniş bir yay görünümündedir. Bu durum kıyının bu kesimindeki faylanmayla ilgilidir. Ancak bu görünüm yer yer bozulmaktadır. Çünkü bu kesimde kıyı yer yer andezit ve tüflerden ibarettir. Kemikli Burnu’ndan itibaren kıyı bir koyla küçük bir girinti yapmakta ve bu koya Abdi Kuyusu Koyu denilmektedir (foto 3). Koyun oluşumu incelendiğinde, bu alanda farklı derecelerde pekleşmiş tüflerin hâkim olduğu görülür. Fazla dirençli olmayan tüfler karasal ve denizel etkenlerle aşındırılarak bu koyun oluşumunu sağlamıştır. Yine bu kesimde Karadağ yamaçları aşınmayla yatıklaşarak gerilemiş ve önünde ince bir şerit halinde plaj oluşmuştur (foto 4).

Kemikli Burnu ile Maltepe Burnu arasında ki ikinci koyu ise Narlıdere Koyu oluşturur. Oldukça geniş olan bu koyda uzunluğu1-2 km yi bulan ince kumlu bir plaj uzanmaktadır. Genişliği kıyının gerisindeki morfolojinin durumuna göre değişir. Bazı kesimlerde Karadağ tam kıyıda biterken, bazı kesimlerde kıyı gerisinde biter ve plaj genişler (foto 5, Harita 2, Harita 4).

Çınarlı Burnu ile Maltepe Burnu arasında deniz küçük bir girinti yapar. Burası alçak kıyı özelliğindedir ve Denizköy burada yer alır (foto 6, Harita 2, Harita 4).

1.2.1.3 Maltepe Burnu-Bademli Koyu Arası

Denizköy’den sonra Maltepe Burnu gelmektedir. Maltepe burnu kıyıları falezli olup, burnu çevreleyen kıyılar halen dikliğini korumaktadır. Ancak burun dalgalar tarafından aşındırılarak kütleşmiş ve önünde bir abrazyon platformu meydana gelmiştir (foto 12, Harita 2). Böylelikle bu kesimde dalga çatlamasına olanak veren bir ortam sağlanmıştır. Burnun bu kesiminden başlamak üzere denizel ve karasal faktörlerle kıyı aşınımı başlamıştır. Maltepe Burnu kıyıları tüf ve yer yer

andezitlerden meydana geldiğinden burada kıyı falezli olmasına rağmen falezlerin bir kısmı yatık bir kısmı diktir. Özellikle tüflerin bulunduğu kesimlerde seller ve dalgalar aşındırarak falezleri yatıklaştırmıştır. Ayrıca bu tüfler üzerinde rüzgar ve dalga erozyonuna bağlı olarak sel yarıntıları ve arı peteğini andıran oyuntular meydana gelmiştir (foto 13, Foto 14, Harita 3).

Maltepe Burnu ile Bademli Koyu arası kıyı adeta düz bir çizgi halinde uzanır. Burada KD-GB yönlü faylar kıyının bu çizgisel görünümü kazanmasına yol açmıştır. Kıyı yüksek ve falezli kıyıdır. Ancak Karadağ kütlesinin litoloji farklılığı girinti çıkıntılara yol açmış, bu çizgiselliği yer yer bozan küçük koylar ve bunları birbirinden ayıran kütleşmiş burunların oluşumuna neden olmuştur. Bazen yüzeyden de izleri belli olan abrazyon platformları mevcuttur. Maltepe Burnu ile Bademli Ilıcası arasında yer yer küçük koylar olmasına karşın bu koyların önünde henüz plajlar oluşamamıştır. Bu durum kıyının gerisindeki morfoloji ve litolojik özelliklerle ilgili olmalıdır.

Bademli Ilıcası ile Bademli Plajı arasında kalan kıyı genellikle düz ve alçak kıyıdır. Çünkü Karadağ kütlesinin bu kesimde litolojisi farklılaşmakta ve Neojen birimleri yeralmaktadır. Bademli Koyu boyunca genişçe kumlu bir plaj uzanır (foto 21, Harita 2).

Killik Yarımadası kıstak noktası (boyun) üzerinde Bademli Köyü bulunur. Killik Yarımadası’nın bulunduğu bu alan Neojen birimlerden oluşmaktadır(Harita 3). En yüksek noktası 123 m olan Ada Tepedir (Harita 4). Sahamızın volkanik birimlerden oluşan daha karmaşık topografyaya sahip diğer kesimlerine nazaran, Neojen tortuların bulunduğu Killik Yarımada’sı civarında alçak kıyılar ve basık bir topografya vardır (foto 9).

1.2.1.4 Bademli Koyu-Dikili Arası

Bademli ve hemen sonrasında gelen Yahşibey’den sonra Karadağ biraz geriye çekilir ve kıyı alçak kıyı özelliğini alır. Kıyının önü taşlı-çakıllıdır (foto 28). Kara Burun’dan sonra ise Karadağ’a ait tepelerin kıyıya yaklaşması ile fazla yüksek olmayan falezli kıyılar Dikili’ye kadar devam eder (Harita 2).

Benzer Belgeler