• Sonuç bulunamadı

Kırım SavaĢı: “Ölümün Gölgesi Vadisi”

Her ne kadar, Meksikalılarla Teksaslılar arasında 1847 yılında yaĢanan savaĢ Charles J. Betts ve diğer bazı anonim fotoğrafçılar tarafından ilk fotoğraflanan savaĢ olarak kabul edilse de savaĢa dair çarpıcı, kalıcı ve tanımlayıcı ilk fotoğraflar, Roger Fenton‟un (1819-1869) Kırım SavaĢı‟nda çektikleridir. Ġngiltere, Fransa, Osmanlı Ġmparatorluğu ve Sardunya‟nın Rusya ile karĢı karĢıya geldiği bu savaĢ (1853-1856) iki buçuk yıl sürmüĢ ve toplam 240 bin kiĢinin ölümüyle sonuçlanmıĢtır.

Foto1: Roger Fenton, Ölümün Gölgesi Vadisi, Kırım, 1855

Fenton‟un, Kırım SavaĢı fotoğrafları ilk defa gazete ve dergilerde litografik baskıları ile yer almıĢ ve cephe gerisi fotoğraflarla da olsa savaĢı görsel olarak yansıtmıĢtır. Fotoğraflardan oluĢan bir seçki Londra ve Paris‟te galerilerde sergilenmiĢ, ayrıca bazılarının röprodüksiyonları kartpostal Ģeklinde basılıp satıĢa sunulmuĢtur. Daha çok teatral bir düzenlemenin ön plana çıktığı bu fotoğraflarda, savaĢın yıkıcı yönü, çarpıĢma sonraları gösterilerek sansürlenmiĢ bir vaziyettedir. Bu hem SavaĢ Bakanlığı‟nın savaĢın olumsuz yönlerinin halka gösterilmesini engellemesinden (ölüler, sakatlar, hasta askerler asla fotoğraflanmayacaktı) hem de oldukça hantal aletlerle çalıĢması ve çarpıĢma sahnelerini anında kaydedecek bir hıza fotoğraf teknolojisinin henüz ulaĢmamıĢ olmasından kaynaklanmıĢtır.

Fenton‟un çektiği fotoğraflar dönemin alıĢılagelmiĢ savaĢ ressamlarının savaĢ temsilleriyle karĢılaĢtırıldığında aslında çarpıĢma anlarını göstermemesi bakımından ve daha çok cephe gerisi ile savaĢ alanlarını betimlemesi nedeniyle çok çekici savaĢ fotoğrafları sayılmayabilir. Ama gerek on beĢ dakika süren pozlandırma süreleri gerekse uzun ve zahmetli ıslak levha yöntemi ile yapılan kalotip baskı tekniğinin kısıtları92

bu fotoğrafları anlamaya çalıĢırken önemli noktalardır. Tekniğin belirleyiciliğini bir yana koyarsak Fenton‟un fotoğrafçılığa baĢlamadan önce ressam Paul Delaroche‟dan aldığı resim eğitiminin etkisini bu fotoğraflarda gözlemleyebiliriz.

SavaĢın fotojurnalistik anlamda ve bir süreci kapsayan bu ilk kayıt örnekleri fotoğrafın bir temsil olma özelliğini mükemmel olarak yansıtır. Tekniğin belirleyici olma derecesini, o dönemi göz önünde bulundurarak ve bugünden bakarak söyleyemeyiz ama Fenton‟un Ģarapnel parçalarının oraya buraya saçıldığı, bir çatıĢmanın yaĢandığı bir vadide çektiği fotoğraf savaĢın bugünkü fotoğrafik temsilleriyle karĢılaĢtırıldığında savaĢı oldukça güçlü ve etkileyici bir Ģekilde tanımladığı bir imgedir. Ġlk bakıldığında sıradan bir manzara fotoğrafı gibi duran bu görüntü daha dikkatli bakıldığında savaĢın izlerinin belirginleĢmesiyle orada neler yaĢandığına dair ipuçlarını bize verir ve bu muhteĢem soyutlamayla savaĢ-ölüm- öldürme gibi kavramlar belirginleĢmeye baĢlar. Fenton‟un bu çok hüzünlü fotoğrafını “Ölümün Gölgesi Vadisi” olarak adlandırması da bu yüzdendir, burada ölümler oldu ama Ģimdi sadece izleri, gölgesi mevcut der gibidir. Kutsal kitapta, Davud‟un 23. Mezmur‟unda*

da geçen Ölümün Gölgesi Vadisi adlandırmasının hikâyesi bir yıl öncesine dayanır:

92 Kalotip, daguerreotip gibi kullanımı çok zor ve pahalı bir tekniktir. Ġngiliz Scott Archer‟in 1851‟de geliĢtirdiği bu teknik uzun iĢlemler gerektirir: “Mercek (cam) üzerine içine gümüĢ tuzları katılmıĢ, eter içinde eritilmiĢ pamuk barutundan oluĢan bir madde dökülüyordu. Bu zehirli madde (kolokyum), kurutma iĢleminden önce kullanılmamalıydı, çünkü bir kez kurudu mu tüm duyarlılığını yitirmekteydi. Bu kısa zaman zarfında –toplam 15 dakika kadar- fotoğrafçının plakaları hazırlaması ve plakaların da iĢlem görmesi için gerekli tüm malzemeleri hazırlaması gerekmektedir. Gerçek gezgin laboratuarlar (fotoğraf çekilen yerde kurulan çadırlar ya da at arabalarının karanlık oda haline getirilmesi) fotoğrafçılara eĢlik eder. Örneğin Mathew Brady, Ġç SavaĢ sırasında bir Ģarap satıcısının eski at arabasını kullanacaktır.” Pierre-Jean Amar, Basın Fotoğrafçılığı, Çeviri: Ġnci Çınarlı, Kırmızı Yayınları, Mart 2009, Ġstanbul, s: 20

* Davud‟un ilahileri olan mezmurlar kutsal kitapta toplam 150 tanedir. Mezmur 23 ise Ģöyledir: “RAB

çobanımdır, Eksiğim olmaz. Beni yemyeşil çayırlarda yatırır, Sakin suların kıyısına götürür. İçimi tazeler, Adı uğruna bana doğru yollarda öncülük eder. Ölümün gölgesi vadisinden geçsem bile, Kötülükten korkmam. Çünkü sen benimlesin. Çomağın, değneğin güven verir bana. Düşmanlarımın

“Roger Fenton‟un Ölümün Gölgesi Vadisi fotoğrafının çekildiği yerde yaklaşık bir yıl önce 25 Ekim 1854‟te İngiliz Işık Süvarileri büyük bir hezimete uğramıştı. Rus Ordusu stratejik olarak daha avantajlı konumdaydı. İngiliz Ordusu ise aynı zamanda yanlış strateji ve eksik koordinasyon kurbanı olmuştu. Sonuçta 637 askerin 247 tanesi hayatını kaybetti. Askerler şehit olan arkadaşlarının anısına buraya Ölümün Gölgesi Vadisi adını verdiler.”93

Susan Sontag, bu fotoğrafın Fenton‟un Kırım‟da çektiği ve iyi Ģeyleri belgeleme çabasının dıĢına çıkan tek fotoğraf olduğunu belirtir ve ekler:

“Fenton‟un unutulmaz fotoğrafı, olmayan şeyin, ölüsüz ölümün portresidir. Üstelik bu, çorak bir ovadan uzakta bir boşluğa doğru kıvrılan, kayalar ve güllelerle kaplı, geniş, tekerlek izlerinin belli olduğu bir yolu göstermesine rağmen, onun çektiği fotoğraflar arasında, bir mizansen şeklinde tasarlamaya ihtiyaç duymaması gerektiği tek örnektir.”94

Fenton‟un Ölümün Gölgesi Vadisi fotoğrafı, savaĢ fotoğrafçılığı için ilk klasik örnektir:

“-Kırım Savaşının metonimik bir ifadesidir.

-Savaş fotoğrafına özgü şimdiki zaman ile manzara fotoğrafına özgü zamansızlığın kesişmesidir.

-Varlığın içinde yokluğu, yokluğun içinde varlığı algılayan metafizik bilince işaret eden bir göstergedir.

-Kıyamet sonrası ikonografisi bağlamında şiirsel bir yorumdur.

-İlk savaş fotoğrafçısının savaş fotoğrafının geleceğini ebediyen tanımladığı bir söylemdir.

-Bir savaş kültürü ikonudur.

önünde bana sofra kurarsın, Başıma yağ sürersin, Kâsem taşıyor. Ömrüm boyunca yalnız iyilik ve sevgi izleyecek beni, Hep RAB'bin evinde oturacağım.”

93 Simber Atay Eskier, Roger Fenton‟un “Ölümün Gölgesi Vadisi” & Postmodern SavaĢ

Muhabirliği, http://www.fotoritim.com/yazi/simber-atay-eskier--roger-fentonun-olumun-golgesi-

vadisi--postmodern-savas-muhabirligi&bulunanlar=simber%20atay 15.10.2010 94Sontag (2004), a.g.e., s: 50

-Bir fotoğraf tarihi klasiğidir.

-Klasikleşmiş bir savaş metaforudur.

-Savaş fotoğrafçısının eleştirel, evrensel ve individüalist konumunun ideal bir temsilidir.”95

SavaĢ alanı peyzajları ve cephe gerisi görüntülerinin ağırlıkta olduğu Fenton‟un Kırım SavaĢı fotoğraflarında yerlerdeki cansız bedenler de mevcuttur. SavaĢın yıkıcılığını ve dehĢetini sadece savaĢ anlarında değil, savaĢ sonrasında ve savaĢı yaĢayan askerlerin, örneğin dilenirkenki halleriyle gösteren savaĢ temsillerinde poz vermelerin yoğunlukta olması, savaĢın gerçekliğini günümüzdeki örneklerdeki gibi yansıtmasa da fotoğrafların etkisini azaltmaz.

Bununla birlikte bugün de savaĢa kavramsal olarak yaklaĢan pek çok fotojurnalistin çalıĢmasında savaĢın izleri üzerinden savaĢın tanımlanmasına gitmek gibi tercihlere sık rastlamaktayız. Simon Norfolk‟un Irak ve Afganistan gibi coğrafyalarda çektiği bombalama sonrası oluĢan boĢ mermi kovanları, yıkık bir havuz, kent ve bina görüntüleri; Stanley Green‟in Çeçenistan sokaklarında ve yerlerde kaydettiği siyah beyaz kan izleri, yıkıntı ve harabe görüntüleri; Antonin Kratochvil‟in eski Yugoslavya‟da ve Irak‟ta çektiği yıkık kentler ve tank izlerinin silik bir Ģekilde belirdiği yol görüntüleri hep savaĢın izlerini takip ederek yaĢanan dehĢeti göstermeye çalıĢan günümüz fotoğraf çalıĢmalarıdır. Fenton teknik sınırlılık ve sansür anlayıĢıyla bunu yapmıĢ gibi görünse de aslında bugün de peĢinden gidilen bir fotoğrafik anlayıĢın -farkında olmadan- öncüsü olmuĢtur. Farkında olma veya olmama üzerine de kesin konuĢulamaz aslında, çünkü daha öncesinde aldığı resim eğitimi onun oldukça pitoresk görüntüler peĢinde olduğunu bize düĢündürtebilir.

Benzer Belgeler