• Sonuç bulunamadı

KĠġĠNĠN RIZASINA DAYANILARAK YAPILAN ĠHLÂLLER KARġISINDA KĠġĠLĠK

C) MESLEKÎ VE TĠCARÎ HAYATA ĠLĠġKĠN SIR ÇEVRESĠ

I- KĠġĠNĠN RIZASINA DAYANILARAK YAPILAN ĠHLÂLLER KARġISINDA KĠġĠLĠK

KiĢinin kendi rızasına dayanan ihlâllere karĢı korunması MK. m. 23 hükmüne göre olur. Gerçekten 23 üncü madde kiĢilik hakkının hukukî iĢlemle hukuk ve ahlâk kurallarıyla, insanî duygulara aykırı biçimde sınırlanamayacağı ilkesini öngörür8

, insana insan olarak kalmasını emreder9. Medenî Kanun‟un 23 üncü maddesi ile hu- dutları çizilen ilke, Borçlar Kanunu‟nun 19 ve 20 nci maddeleri ile tamamlanır.

MK. m. 23‟ün ilk iki fıkrasına göre “Kimse, hak ve fiil ehliyetlerinden kısmen de olsa vazgeçemez (f. 1). Kimse özgürlüklerinden vazgeçemez veya onları hukuka ya da ahlâka aykırı olarak sınırlayamaz (f.2)”. Hükmün ifade tarzından sadece “hak ve fiil ehliyetleri ile özgürlüklerin düzenlendiği” düĢünülse de, maddede ifade edilen kiĢisel değerler koruma altına alınmamıĢ, bu madde ile kiĢilik hakkını konu alan tüm hukukî iĢlemlerin sınırı çizilmiĢtir10

. Bunun yanında kiĢilik hakkının kiĢinin kendi iĢlemleri ile korunması BK. m. 19 ve 20 ile söz konusu olur.

Medenî Kanun‟un 23 üncü maddesi ile hukukî iĢlemlere getirilen sınırlama iki ayrı açıdan ele alınmalıdır. Buna göre “kiĢilik hakkı ya da herhangi bir kiĢisel değer-

6 MemiĢ, E-Posta, s. 443. 7 Atalay, II, s. 108.

8 Akipek / Akıntürk, s. 354.

9 Kılıçoğlu, Ahmet, Basın Özgürlüğü ve KiĢilik Hakları, Ankara Barosu Dergisi, Mart 1989, Yıl:46, S. 2, s. 318.

den kısmen ya da tamamıyla vazgeçmeye” ya da “hukuka11, ahlâka aykırı olacak Ģe- kilde sınırlama yapmaya yönelik” hukukî iĢlemlerin yapılması mümkün değildir12

. Örneğin kiĢinin her hali ile çekilen tüm resimlerinin ve görüntülerinin Ġnternet‟te yayınlanmasını konu eden bir sözleĢme hüküm ifade etmez. Ancak hukuka ve ahlâka aykırı olmamak üzere, kiĢilik hakkının kullanılmasını sınırlandıran hukukî iĢlemler yapılabilir13. KiĢisel faaliyet gerektiren tüm sözleĢmeler zaten bu özelliğe sahiptir. Ġnternet aracılığı ile ders vermeyi kabul eden bir öğretmenin ya da modellik yapan bir mankenin hürriyeti bir ölçüde kısıtlanmaktadır. SözleĢmelerin çok uzun süreli olması halinde de MK. m. 23 uygulanabilir. Burada yalnızca sürenin uzun olması MK. m.23/II anlamında özgürlük sınırlamasını ifade etmez, kiĢinin ölçüsüz risk altı- na girmesi ve ekonomik özgürlüğünü tehlikeye atması gerekir14.

Özgürlük kiĢilik kapsamındaki değerlerin en önemlisidir. Ancak özgürlüğün hiçbir Ģekilde sınırlanmayacağını söylemek de mümkün değildir. SözleĢme iliĢkileri- nin büyük bir kısmında çeĢitli oranlarda özgürlüğü sınırlayıcı noktalar bulunur. Sınır- lamanın geçerliliği hukuka ve ahlâka aykırı nitelik taĢımamasına bağlıdır. Örneğin kiĢinin tüm yaĢamını Ġnternet yayınında sergileyeceğini konu alan ya da hiçbir zaman Ġnternet‟e girmeyeceğini konu alan sözleĢmeler bâtıldır.

Manevî bütünlüğe iliĢkin olan “ġeref ve haysiyet”, “resim”, “isim” gibi kiĢisel değerlerden tamamen vazgeçmeyi öngören, hukuka veya ahlâka aykırı Ģekilde ya da aĢırı derecede sınırlayan iĢlemler de geçersizdir. Meslekî Ģeref ve haysiyet ile mesle- kî sır çevresi bakımından da aynı prensip söz konusudur15. Çünkü MK. m. 23 ile meslekî ve ekonomik değerler de korunmaktadır.

11

MK. m. 23 / II‟de “hukuk” ifadesi yer almaktadır. Burada hakim sınırlamanın hukuka aykırı olup olmadığını belirlerken yazılı hukuka ek olarak örf ve adet hukukuna bakabilir. ġartlar oluĢmuĢsa (MK. m. 1 / I) kendisi hukuk yaratma yoluna da gidebilir (Ayan / Ayan, s. 59, dn. 72).

12 Ayan / Ayan, s. 59; Oğuzman / Seliçi / Oktay Özdemir, s.140. 13 Ayan / Ayan, s. 59; Dural / Öğüz, s. 137.

14 Oğuzman / Seliçi / Oktay Özdemir, s.141. 15 Ayan / Ayan, s. 62; Zevkliler, s. 440.

92

Bazı durumlarda rıza bulunsa dahi kiĢilik hakkı saldırıya uğrayabilir. Örneğin bir resim Ġnternet‟e konulmadan önce ilgiliden izin alınmıĢ olsa da, bir takım ekleme- lerle, yazı ya da bilgisayar teknikleri ile, o kiĢiye çeĢitli kötü nitelendirmeler yapılırsa ya da kötü bir sıfatla nitelendirilen bir kiĢinin adı altında resim yayınlanırsa manevî değerlere saldırılmıĢ olur16

.

Her insanın baĢkalarının bakıĢlarından uzak yaĢaması gereken bir hayat alanı vardır. Dolayısıyla bu “sır çevresi” açısından da aynı korumanın varlığı düĢünülme- lidir. Zira kiĢinin yaratıcılığını açığa çıkarabilmesi ve kiĢiliğini serbestçe geliĢtire- bilmesi için gizliliğin bulunması gerekmektedir17. Dolayısıyla hiç kimse özel ya da meslekî hayatı ya da üçüncü kiĢilerden gizli kalmasını istediği, kendi kiĢiliği ile ilgili sır çevresi üzerindeki hakkından bütünüyle vazgeçmeyi içeren sözleĢmeler yapamaz, fakat sınırlama yapabilir18. KiĢilerin hayatındaki gizlilik alanının varlığı ile diğer ki- Ģilerin haksız müdahalelerine karĢı sağlanan korunma mevzusundaki menfaat insanın temel haklarındandır. Dolayısıyla pek çok millî ve milletlerarası düzenleme ile kiĢile- rin gizlilik alanını korumaya yönelik hükümlere yer verilmiĢtir. Milletlerarası düzen- lemelere örnek olarak, 10 Aralık 1948 tarihli Ġnsan Hakları Evrensel Bildirgesi‟nin 12 nci maddesi, 4 Kasım 1950 tarihli Ġnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Koruma- ya Dair Avrupa SözleĢmesi‟nin 8 inci maddesi ile 16 Aralık 1966 tarihinde BirleĢmiĢ Milletler Genel Kurulu‟nda kabul edilen Medenî ve Siyasî Haklara Dair Uluslararası SözleĢme‟nin 17 nci maddesini sayabiliriz19

.

KiĢi haklarının kapsamındaki değerlerden olan gizlilik alanını korumaya yöne- lik millî düzenlemelerin en önde geleni Anayasa‟dır. Yani gizlilik alanının korunma- sı Anayasa ile de güvence altına alınmıĢtır. Anayasa “Özel Hayatın Gizliliği ve Ko- runması” baĢlığı altında 20 nci madde devamında üç madde halinde bu konuyu dü- zenlemiĢtir. Bunlardan 20 nci madde “Özel Hayatın Gizliliği” ni, 21 inci madde

16 Öngören, Ġnternet, s. 204. 17 Ayan / Ayan, s. 61.

18 Akipek / Akıntürk, s. 369; Zevkliler, s. 438. 19 Çelebi, s. 285 – 286; Ayan / Ayan, s. 61.

“Konut Dokunulmazlığı”nı, 22 nci madde ise “ HaberleĢme Hürriyeti”ni ve bu kap- samda haberleĢmenin gizliliğini düzenlemektedir. Bunun yanında KiĢinin meslekî geleceğinin olumsuz biçimde etkilenmesine neden olacak, iktisadî anlamda kiĢiye çöküĢ yaĢatacak sırlarının tamamının aleniyet kazanmasını konu edinen taahhütler de geçerli değildir. Anayasa‟nın 17 nci maddesinin birinci fıkrasına göre, “herkes, ya- Ģama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliĢtirme hakkına sahiptir”. Bu hüküm- de üzerinde durulan “maddî ve manevî varlık” kavramı ile kiĢilik ifade edilmiĢtir. KiĢilik ekonomik boyutu da olan bir kavram olduğundan, “meslekî ve ekonomik de- ğerler” de kiĢilik hakkının muhtevasındadır. Dolayısıyla Anayasa‟nın 20 nci madde- sinde sadece “özel hayatın gizliliği” nden bahsedilmesi, iĢ hayatıyla alâkalı gizlilik alanının koruma dıĢında bırakıldığı anlamına gelmemektedir. ĠĢ hayatına iliĢkin sırla- rın da Anayasa ile teminat altına alınmıĢ olduğunu kabul etmek gerekir. Anayasa‟nın 48 inci maddesinin ilk fıkrasında geçen “Herkes dilediği alanda çalıĢma ve sözleĢme hürriyetine sahiptir.” ifadesinden de bu sonuç çıkarılabilir.

ĠĢ hayatına yönelik saldırılar, eğer “haksız rekâbet” unsurlarını taĢıyorlarsa, bunlara Ticaret Kanunu‟nun 56 ncı ve devamı madde hükümleri uygulanır. Haksız rekâbet Ģartları oluĢmamıĢsa fiil, genel kiĢilik hakkını koruyan hükümler olan Mede- nî Kanun‟un 23 – 25 inci maddeleri ile Borçlar Kanunu‟nun 48 – 49 uncu maddeleri- ne tâbi olur. Ayrıca BK. m. 349‟da iĢçi ile iĢveren arasındaki rekabet yasağının sınır- ları düzenlenmiĢtir. Bu hüküm uyarınca iĢçinin geleceğini olumsuz yönde etkileye- cek nitelikte ve hakkaniyete aykırı olarak rekabet yasağı sözleĢmesi düzenlenemez.

Medenî Kanun‟un 23 üncü maddesinin uygulanabilmesi için öncelikle hukukî iĢlem yoluyla kiĢilik hakkının muhtevasındaki bir değerin saldırıya uğraması gerekli- dir. KiĢisel veriler de kiĢilik hakkı kapsamındaki değerlerden sayılır. KiĢisel verilerin korunması bakımından, iĢ sözleĢmesi ile iĢçi hakkında iĢveren tarafından toplanan veriler üzerinde bilgi edinme hakkından vazgeçmesi örnek teĢkil eder. Bu tür durum- larda MK. m. 23, BK. m. 19 ve 20 uyarınca iĢ sözleĢmesi bâtıl sayılmalıdır20

.

94

II- KĠġĠNĠN RIZASI DIġINDA YAPILAN SALDIRILARA KARġI KĠ-