• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: KAMU HİZMETLERİNDE BÜYÜK VERİ VE VERİ

2.1. Kamuda Büyük Veri ve Veri Madenciliğinin Gelişimini Etkileyen Başlıca

2.1.1. Küreselleşme ve Yeni Kamu İşletmeciliği

Küreselleşme, 20. yüzyılın sonu ve 21. yüzyılın başlarında hem ulusal ekonomiler üzerinde hem de ulus-devlet üzerindeki artan bir dış baskıyı beraberinde getirmiştir. Küreselleşme neticesinde ortaya çıkan değişim, kamu kurum ve kuruluşlarını yeniden yapılanmaya zorlamıştır. 1970’li yıllarda yaşanan refah devleti krizi başta İngiltere ve ABD olmak üzere bir dizi ülkenin yeni sağ olarak tanımlanan politikalara yönelmesine neden olmuştur.

Gelişmiş ekonomiye ve büyük kamu kuruluşlarına sahip ülkeler yeni sağ politikaların etkisiyle kamu harcamaları ve kırtasiyeciliğin azalacağı sisteme geçmektedir (Özer, 2012: 20). Küresel dönemin özellikleri ile örtüşen yeni anlayışta devlet piyasaya müdahale etmeyerek sosyal alanlardan çekilmelidir (Çımrın, 2009: 201). Yeni sağ düşüncesiyle birlikte devlet ve kamu yönetiminin özellikle ekonomik anlamdaki faaliyetlerinin daraltılarak kamu işletmeciliği mantığı çerçevesinde sunulması savunulmaktadır (Arslan, 2010: 25). Yeni sağ politikalarla serbest piyasa anlayışı öne çıkarak ekonomik olarak faaliyet alanı daralan devletin yerine piyasanın güçlenmesi hedeflenmiştir. Kaynakları verimsiz kullanan devlet, özelleştirme vasıtasıyla ekonomik faaliyetlerden çekilme yoluna gitmiştir. Yeni sağ politikalarla birlikte piyasa ekonomisinin kaynak kullanımındaki verimliliği ve etkinliği ön plana çıkartılmış, bu durum kamu yönetimi disiplininde ve pratiğinde önemli değişimleri tetiklemiştir. Yeni sağ politikaların etkileriyle kamu yönetimi alanında 1980’li yıllardan itibaren yeni bir yönetsel reform dalgası başlamıştır. İzlenen reformların önceki dönemden farklı olduğunu vurgulamak için 1990’lı yılların başında “yeni kamu işletmeciliği” (new public management, NPM) ismi verilmiştir. Yeni kamu işletmeciliği (YKİ), örgütsel yapı ve süreçlerde özel sektör/işletme yönetim ve modellerinin kullanmasını esas alan bir yaklaşımdır. Dünyada YKİ fikirlerinin uygulanmasındaki ortak tema; kamu kurumlarının vatandaşı bir müşteri olarak görmesi ve vatandaşla arasında pazarda yer alan mekanizmaya benzer bir ilişki kurmasıdır. Kamu yöneticileri hesap verebilirlik ve yüksek performans üzerine yoğunlaşmış ve bürokratik yeniden yapılandırmaya, kamu kurumlarını daha önce yerine getirdiği hizmetleri özelleştirmeye, üretkenliğini arttırmaya, alternatif ve yenilikçi hizmet yöntemleri bulmaya yönlendirmiştir. Aynı zamanda karar alma süreçlerini hızlandırmak adına yerele güç/yetki aktarımı

(decentralisation), yöneticililerin kurumun performans hedeflerinden sorumlu tutulması ve kurumların bu yönde yeniden yapılandırılması gündeme gelmiştir (Denhardt ve Denhardt, 2000: 550).

YKİ’nin isim babası olarak anılan Hood (1991: 4-5) kamu sektöründe büyük oranda rekabete geçiş, özel sektör yönetim tekniklerinin kamu yönetiminde de uygulaması, kaynak kullanımında verimlilik ve disiplin gibi özelliklerin altını çizmektedir. ABD’de işletmeci reformların savunucusu olan Osborne ve Gaebler (1992) “Reinventing Government: How the Entrepreneurial Spirit is Transforming the Public Sector” isimli kitabıyla devletin tekele karşı rekabet etmesi, kamu kaynaklarının daha verimli kullanılması, karar alma ile mal ve hizmet sunumunun birbirinden ayrılarak siyasal karar alma görevinin devlet tarafından hizmet sunumunun ise özel sektör tarafından yerine getirilmesi, tek gelir kaynağı olarak vergileri gören devletin gelir elde etme amacıyla diğer kaynaklara da başvurması, girişimci olması, piyasadaki değişimden yararlanılması gibi hususları vurgulamaktadır.

Refah devleti anlayışında devletin ekonomiye doğrudan müdahalesi ile istenilen sonuçları doğurmamış, bu dönemde meydana gelen yeni problemler ve yeni toplumsal hareketler devlet tarafından yeterince çözümlenememiştir. Refah devleti, kıt kaynakların kötü kullanılmasından dolayı ekonomik sorunlar yaşamaya başlayarak toplumsal hizmetlerde kaliteyi temin edemememiştir. YKİ, refah devletinin sorunlarına çözüm üretmek için özelleştirme yoluyla devletin ekonomik ve toplumsal alandan çekilmesini savunmaktadır. YKİ, devletin boşaltacağı ekonomik ve toplumsal alanların ülkeler tarafından piyasa mekanizmasının çarklarına göre piyasa odaklı bir şekilde ve piyasa tekniklerinden yararlanmak suretiyle işleyen kuruluşlar tarafından yerine getirilmesi gerektiğini savunmaktadır (Baltacı, 2004: 362-363).

YKİ, küreselleşme ve neo-liberal politikalara ait deregülasyon, ticarileşme ve özelleştirme ile birlikte somut olarak uygulama alanı bulmuştur. Deregülasyon ile

başlayarak uygulamaya konulan Fordist sermaye birikimi ile Batı Avrupa’ya ihraç edilmiş ve yetmişli yıllara kadar yaygınlık kazandırılarak uygulanmaya devam edilmiştir.

YKİ yaklaşımı çerçevesinde, kamu yönetiminde işletme yönetimi değerlerinin egemen kılınmasıyla kamu kuruluşları verimsiz ve hantal yapılarından kurtarılması ve kamu örgütlerinde verimliliğin sağlanması yönünde reformlar amaçlanmıştır (Karcı, 2008: 41). Etkin ve verimli hizmet sunumunu sağlamak üzere piyasa sistemine göre çalışan kamu kurumlarının daha başarılı olacağı düşüncesi, YKİ’nin kamu yönetiminde piyasa mekanizmalarının kullanılmasını yönündeki temel ilkedir (Eren, 2003: 83). YKİ, 21. yüzyılda hemen hemen bütün dünya ülkelerini etkisi altına alarak özellikle ekonomik ve teknolojik alanda hızlı dönüşümlerin gerçekleşmesine kapı aralamıştır.

Teknolojik ve bilimsel anlamada yaşanan gelişmeler vatandaşın ihtiyaçlarında değişimi de beraberinde getirmiştir. İletişim alanındaki hızlı ilerleme, internetin yaptığı etkiyle birlikte kitle iletişim araçlarının hızla yaygınlaşmasına vatandaşın haber alma ve kamuoyu oluşturmasına katkıda bulunmuştur. Hizmet noktasında oluşan kamuoyu talebi iletişim araçları vasıtasıyla tüm dünya genelinde diğer ülke vatandaşları tarafından teknolojide ve bilimdeki gelişmeler, toplumun ihtiyaçlarının çeşitlenmesine ve değişmesine yol açmıştır. Kitle iletişim araçlarının hızla yaygınlaşması insanların haber alma ve kamuoyu oluşturma imkânlarını arttırmıştır.

Ekonomik anlamda verimliliğe yönelik sosyal gelişme, verimliliği artırmaya yönelik teknolojilerin kullanımı ve bu yönde motive işgücü, verimliliği sağlamaya inanmış yönetici ve yönetsel esneklik işletmecilik anlayışının temelini oluşturmaktadır. Değişim toplumun diğer alanlarını etkilemekle kalmamış, devletin yönetim yapısını da etkisi altına almıştır. Dünya çapında yaşanan ekonomik krizler ve yeni teknolojik gelişmeler devletin yapısı ve rolleri üzerinde etkili olmuştur (Arslan, 2010: 21). Bu bağlamda YKİ, piyasa benzeri mekanizmaların kamu yönetiminde kurulmasına, piyasada kullanılan yönetim araçlarının kamu kurumlarına adapte edilmesine ve böylece özel firmaların yatırım yaptığı yeni teknolojilerin hem kullanıcısı hem de rakibi olmasına neden olmuştur.

YKİ’nin arkasındaki piyasaya dayalı, işletmeci fikri destekleyen reform unsurları, teknoloji ve internete devletin adaptasyonunu ifade eden “e-devlet” yaklaşımı tarafından

desteklenmektedir. E-Devlet bilgi teknolojileri ile modernleşmeyi bir bütün şeklinde yorumlayarak YKİ ilkelerinin kamuda uygulanabilirliğini kolaylaştırmaktadır (Schedler ve Scharf, 2002: 775). YKİ vatandaş odaklı yaklaşımı ön plana çıkararak, hizmette belirli kalite standartlarının yakalanması ve vatandaşın taleplerine daha duyarlı yaklaşılarak kamu hizmetinde vatandaş memnuniyetinin geliştirilmesini istemektedir. Küreselleşmenin etkisiyle daha çok ön plana çıkan bilgi ve iletişim teknolojileri, YKİ’nin açtığı kapıdan girerek devletin işleyişini değiştirmiştir. Kamu yönetiminin işleyişi ve kamu hizmetlerini sunma yöntemlerinde meydana gelen değişim e-devletin gelişmesini sağlamıştır (Göküş, 2010: 209).