• Sonuç bulunamadı

B- DEMOKRAT PARTİ HÜKÜMETLERİNDE EĞİTİM KONULARI

7- Köy Enstitülerinin Kapatılması

Cumhuriyet devrinde yönetimleri hep meşgul eden din eğitimi ve öğretmen yetiştirme düşünceleri 1940 da Köy Enstitüleri'nin kuruluşunu sağlamıştır. Enstitüleri düzenleyen yasalardan biri 1940'da kabul edilen 3803 sayılı "Köy Enstitüleri Kanunu", öteki 1942 yılında kabul edilen 4274 sayılı "Köy Okulları ve Köy Enstitüleri teşkilat Kanunu"dur.98

Köy Enstitüleri, kuruluşundan ve kapatılışından sonra Türkiye'de uzun yıllar tartışılan bir kurum olmuşlardır. Daha kurulmaları aşamasında Milli Eğitim Bakanı Yücel:

97 İsmail Şahin, a.g.t. , s. 59.

"Köylerden gelecek çocukları imtihan edip karakterlerini ve beden kabiliyetini yoklayarak Enstitülere alacağız. İçtimai bir sınıf yaratmak istemiyoruz. Çiftçilikle uğraşanların çocuklarını okutmak, kendi hayatlarını daha iyiye götürmek, fakat değiştirmek istemiyoruz. Köyün içinde, bilgili, sağlıklı, ülkesine bağlı, üretici vatandaşlar yetiştirmeyi amaçlıyoruz." derken, Kazım KARABEKİR:

"Köylülerimizi böyle bir kültür sahasında az görgülü, yan münevverlerin nüfuzu, hatta maddi ve manevi tahakkümüne bırakmayı, gelecek için tehlikeli görüyorum." iddiasındaydı.99

Köy Enstitüsü öğretmen ve öğrencilerinin imkansızlıklar nedeniyle çektiği sıkıntılar anlatıla anlatıla bitmemektedir. Enstitülerin yasaları gereği köylüye yüklediği yükümlülükler de zaten sıkıntılı dönemde olan vatandaşın tepkisini çekmiştir.

Enstitülerin, Halkevlerinde olduğu gibi gerek CHP kadrolarında olması gerekse öğretmenler içinde bazı sol görüşlülerinde bulunduğu100 fikri çok partili hayata geçildikten sonra muhalefette bulunan DP'nin tepkisine sebep olmuştu.

DP öğretmen yetiştirmede birliği savunuyordu. Özellikle ilkokul öğretmenlerinin aynı şuur ve aynı seviyede bilgiye sahip olmalarının esas olduğunu gerekli görmekteydi. Bu yapılamadığı takdirde onlar arasında farklı zümreler meydana geleceği görüşündeydi. Zaten bu görüş ve fikirlerini aynen parti programında açıkça belirtmişti. Parti programındaki hedefler hükümet programlarında da ana ilkeler olmuştur.

Menderes hükümetleri önce köy enstitülerindeki karma eğitime son vermişlerdir. Kız öğrenciler İzmir Kızılçullu ve Trabzon Beşikdüzü köy enstitülerinde toplanmış ve buralardaki erkek öğrenciler de diğer okullara dağıtılmıştır. Daha sonra İzmir'deki öğrenciler Bolu'ya taşınmıştır. Enstitüler hakkında komisyonlar kurularak ciddi çalışmalar yapılmıştır. Dönemin Milli Eğitim Bakanı 1951 yılında TBMM'de yaptığı bir konuşmasında bu çalışmalarla ilgili olarak bir yıllık icraatları hakkında şu bilgileri vermiştir:

"Köy Enstitüleri üzerindeki çalışmalarımıza bir yıl kadar önce ilgililer arasında bir anket açmakla başlanmış, muhtelif müesseselerde bu mevzular üzerinde toplantılar

99 Necdet Sakaoğlu, a.g.e. , s. 91. 100 Yahya Akyüz, a.g.e. , s. 341

yapılmış, anketlerin cevapları tasnif edilmiş, ayrıca bir heyet marifetiyle de bütün köy enstitüleri ve öğretmen okulları tetkik ettirilerek durumları tespit ettirilmiştir.101

Yaz aylarında uzun yıllar öğretmen yetiştiren müesseselerde çalışmış bulunan, ilkokul öğretmenlerinin çalışmalarını yakından takip etmiş, bu itibarla da ihtiyaçları içinde yaşayarak hissetmiş kimselerden müteşekkil bir komisyon kurulmuş, bu komisyondan bir rapor alınmıştır. Bu raporda yalnız köy enstitülerine değil, öğretmen okullarına da verilmesi gereken istikamet, ilgili kanunlar, yönetmelikler ve programlarda yapılması gereken değişiklikler ve bu değişikliklere esas teşkil edecek ana prensipler belirtilmiştir.102

Bakanın belirttiği bu çalışmalar neticesinde köy enstitüleri, ilk öğretmen okulları haline getirilerek süreleri 6 yıla çıkarılmıştır.

Bu okulların programları üzerinde de yerli ve yabancı uzmanlarla yapılan bir buçuk yıllık ciddi çalışmalar 1952-53 öğretim yılına yetiştirilerek uygulamaya geçilmiştir. Dönemin Milli Eğitim Bakanı bu çalışmalar ve programın ana teması hakkında şu bilgileri vermektedir:

"Enstitülerin öğretim programları, yerli ve yabancı mütehassısların iştiraki ile bir buçuk yıl süren bir çalışmadan sonra yeniden hazırlanmış ve 1952-53 öğretim yılının başından itibaren bütün öğretmen okullarında tatbikatına geçilmiştir. Bu programda namzetlerin kuvvetli bir mesleki formasyona muvazi olarak lüzumu kadar umumi kültüre sahip ve her şeyden evvel de milli hisleri kuvvetli, ahlaki karakterleri tam birer öğretmen olmaları hususu göz önünde tutulmuştur. Bundan başka öğretmenleri köy muhitine ve köyün realitelerine intibak ettirecek tarım ve iş terbiyesine ve itinalı bir staj devresine de bilhassa yer verilmiştir..."103

Enstitü mezunlarının mecburi hizmetleri kaldırılmış, maaşa bağlanmışlar ve kendilerine yedek subaylık hakkı tanınmıştır.

Konu hakkında yabancı uzmanlardan Roben J. Maaske yurda getirilerek okullar üzerinde çalışması sağlanmış ve kendisine geniş bir rapor hazırlatılmıştır. Tüm bu çalışmalar 1953 yılında toplanan V. Milli Eğitim Şurasında tartışılmıştır. Şuradan da çıkan kararlar neticesinde Türkiye'de 27.1.1954 tarihinde kabul edilen ve 4.2.954

101 İsmail Şahin, a.g.t. , s. 61 102 İsmail Şahin, a.g.t. , s. 61. 103 İsmail Şahin, a.g.t. , s. 62.

tarihinde neşredilen 6234 sayılı "Köy Enstitüleri ile İlköğretmen Okullarının Birleştirilmesi Hakkında Kanun" İle Köy Enstitüleri uygulamasına son verilmiştir.221 Bu kanunun amacı hakkında şu görüşlere yer verilmiştir:104

"İlkokullara öğretmen yetiştirmek maksadını taşıyan ve İlköğretmen okullarından ayrı olarak ve farklı bir görüş ve anlayışla kurulup teşkilatlandırılan köy enstitüleri münhasıran köy ilkokullarına öğretmen ve ayrıca köyün muhtaç bulunduğu çeşitli sanat erbabını yetiştirmeyi istihdaf etmiş ise de müstahsil ve sanatkar öğretmen yetiştirmek fikri tahakkuk ettirilememiş olmakla beraber diğer taraftan öğretmenlik sahasında aynı çatı altında çalıştıkları halde köy ve şehir öğretmeni şeklinde bir ayrılığa da yol açmış olduğu cihetle hukuk, vazife ve mesai rejimleri bakımından bu ayrılığı bertaraf etmek ve ilkokul öğretmenleri arasında menşe ve hak birliği sağlamak maksadıyla hazırlanmıştır..."

Böylece kaldırılmış olan köy enstitüleri üzerinde çok tartışmalar yapılacak, ancak bir daha yeniden kurulmaları hiç bir zaman gündeme gelmeyecektir.

Benzer Belgeler