• Sonuç bulunamadı

Mülakat çalışması kapsamında; IPARD kapsamında yürütülen çalışmalarla doğrudan ilgili olan ve bu çalışmalarda bilfiil aktif rol oynayan ulusal kurumların temsilcileri ve Avrupa Komisyonu yetkilileri, hedef grup olarak seçilmiştir. Giriş bölümünde de vurgulandığı gibi, tezin hedef kitlesi konumundaki söz konusu kurumların, konuyla ilgili farkındalık düzeyleri ve beklentileri ile ülkemizdeki mevcut kurumsal yapının ve IPARD hazırlık çalışmalarının mevcut durumunun mülakat çalışması kapsamında yansıtılması amaçlanmıştır. Ayrıca, gelecek döneme ilişkin belli öngörüler oluşturabilmek amacıyla Avrupa Komisyonu yetkililerinin sürecin bundan sonraki adımlarına ilişkin görüşleri de alınmıştır. Bu çerçevede, IPA Tüzüğünün uygulamaya dönük hükümlerinin uzun sure netlik kazanmadığı dikkate alındığında, tezin hazırlık aşamasında Komisyon yetkililerinden konuya ilişkin mülakat kapsamında bilgilerin alınması ve sürece yaklaşımlarının yansıtılması çalışmaya önemli katkılar sağlamıştır.

Mülakatlar Eylül - Kasım 2006 döneminde, TKB (5), DPT (5), Hazine Müsteşarlığı (5), ABGS (2), Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü (2), Avrupa Komisyonu Delegasyonu (1) ve Avrupa Komisyonundan (2) olmak üzere, IPARD fonlarının yönetimine ilişkin kurulmakta olan yapının hazırlık çalışmalarında aktif olarak görev alan toplam 22 yetkili ile gerçekleştirilmiştir. Çalışma kapsamında her bir ilgiliye toplam 14 soru yöneltilmiştir. Cevaplar, görüşmelere katılanların tercihlerine göre, yazılı veya sözlü olarak alınmıştır.

Mülakatta yer alan sorular ve katılımcıların verdikleri cevapların bilgi, yaklaşım, beklenti ve farkındalıklarına ilişkin genel eğilimlerinin bu bölümde çalışmaya yansıtılması, bir sonraki bölümde yer alacak olan IPARD’a ilişkin sorun ve fırsat alanlarının belirlenmesi ile tez kapsamında yapılacak önerilere katkıda bulunmuştur. Bu bölümde, katılımcıların her bir mülakat sorusuna verdiği yanıtların genel bir değerlendirmesi yer almaktadır.

1. IPARD bileşeni ile ilgili çalışmalarda yer aldınız mı? Evet ise, hangi konu başlıklarına ilişkin çalışmalarda yer aldınız?

Katılımcıların biri haricinde hepsi ilgili çalışmalarda (özellikle TKKDK’nın Kuruluş Kanuna ilişkin hazırlık çalışmalarında, IPARD Planı hazırlıkları konularında) aktif olarak görev aldıklarını belirtmektedir.

2. Çalışmalarda dikkatinizi çeken sizce temel olumlu ve olumsuz yönler nelerdir? (katılımcılık, kurumsal yapılanmalar, öncelik belirleme, çalışmalarda izlenilen yöntem, zaman kullanımı vb. hususlar)

Katılımcıların çoğunluğu, çalışmalar esnasında katılımcılık konusunda yeterli başarının sağlandığını belirtmektedir. Bunun yanı sıra, bazı katılımcılar, özellikle Avrupa Komisyonunun çalışmalarda yeterli derecede üst düzeyde temsil edilmediğini dile getirmiştir. Katılımcılar tarafından ortaya konan en büyük problem ise, çalışmaların karşı karşıya olduğu zaman kısıtıdır. Katılımcıların dörtte biri bu problemi dile getirmekte ve bu durumun akreditasyon ve fonların zamanında kullanılması konusunda bir engel oluşturabileceğini düşünmektedir. Buna paralel olarak, görüşme yapılan Komisyon yetkilisi tarafından, TKB üst yönetiminin yeterli sahiplenmeyi ortaya koyamadığı belirtilmiş ve bu eksikliğin akreditasyon sürecinde sorun yaratabileceği ifade edilmiştir. Değinilen diğer önemli problemler ise, kırsal kalkınma ile ilgili istatistiki veri eksiklikleri, AB öncelikleri ile Türkiye’nin önceliklerinin tam anlamıyla uyuşmaması, kırsal kalkınma tanımı konusunda görüş birliğine sahip olunmaması ve sürece ilişkin yol gösterici bir rehberin bulunmamasıdır.

3. IPARD uygulamasında sizce sorun yaratabilecek alanlar nelerdir?

IPARD uygulamasında yaşanabilecek sorunlar konusunda mülakata katılanlar belli başlı temel sorun alanları üzerine odaklanmaktadır. Dikkat çekilen en büyük problem, önümüzdeki dönemde kırsal kalkınma fonları kapsamında yaşanacak akreditasyon süreci ve faydalanıcılar tarafından önerilecek projelerin kalitesine yönelik soru işaretleridir. Katılımcıların üçte biri bu konuya değinmiştir. Faydalanıcılara yönelik özellikle akreditasyon süreci ve proje hazırlama

konularında eğitim ve bilgilendirme çalışmalarının yapılmasının önemi vurgulanmıştır. Mülakat sonuçlarına göre öne çıkan bir diğer sorun alanı, faydalanıcıların proje bütçesine sağlayacağı katkı, yani eş finansmandır. Katılımcıların dörtte biri eş finansmanın sorun olacağını dile getirmiştir. Özellikle küçük çiftçinin hazırlayacağı kaliteli projeleri, eş finansman problemi dolayısıyla gerçekleştirememe riski bulunduğunun ve bu konu ile ilgili çalışma yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Mülakat kapsamında dile getirilen diğer önemli sorun alanları, merkez -taşra ilişkisinde ortaya çıkabilecek kopukluklar, TKKDK’nın kuruluş sürecinde yaşanan belirsizlikler ve akreditasyon sürecinin uzama ihtimalidir.

4. Fon kullanımı için akreditasyon sürecinde öncelik verilmesi gereken konular nelerdir?

Mülakata katılanlar tarafından, akreditasyon sürecinde öncelik verilmesi gerektiği düşünülen en temel konu olarak, hangi tedbirin hangi bölgede ve hangi kriterler çerçevesinde uygulanacağının belirlenmesi öne çıkmaktadır. Katılımcıların üçte biri bu konuya değinmektedir. Bir diğer öncelikli görülen konu (özellikle TKB ve UF yetkilileri tarafından), ilgili personelin süreç konusunda eğitilmesidir. Katılımcıların dörtte biri, eğitim ihtiyacını vurgulamakta ve bu eksikliğin önümüzdeki dönemde problemlere neden olacağını ifade etmektedir. Bir diğer çarpıcı tespit, eş finansman konusundadır. Mülakata Ziraat Bankası Genel Müdürlüğünden katılan yetkililer, fonun sağlıklı bir işleyiş mekanizmasına kavuşabilmesi için, faydalanıcıların düşük maliyetli ve uzun vadeli fon sağlayabilecekleri bir mekanizmanın bugünden oluşturulması gerektiğini vurgulamıştır. Katılımcılar tarafından değinilen bir diğer konu da, kurumlar arası görev tanımlarının netleştirilmesi gerektiğidir.

5. Fon kullanımı için çiftçilerin eş finansman ile proje bütçesinin yüzde 50’si oranında kaynak aktarmaları gerekliliği sizce sorun yaratır mı? Neden?

Mülakata katılanlar bu konuda önümüzdeki dönemde problem yaşanacağı konusunda fikir birliği halindedir. Buna neden olarak da, yine katılımcıların büyük çoğunluğu, Türkiye’de tarım sektörünün mevcut durumunda faydalanıcıların düşük gelir seviyesine sahip olmasını göstermektedir. Bir diğer

neden olarak da, kırsal kesimde örgütlenmenin eksik olması nedeniyle küçük çiftçilerin dezavantajlı konuma düşebilecekleri ifade edilmektedir.

6. Evet ise, bu sorun nasıl minimize edilebilir?

Soruna çözüm olarak, katılımcıların büyük çoğunluluğunun üzerinde uzlaştığı nokta, programın sağlıklı bir şekilde uygulanabilmesi için faydalanıcıların eş finansman katkısına destek olmaya yönelik bir kredi mekanizmasının kurulmasıdır. Eş finansman problemini çözmeye dönük bir diğer öne çıkan öneri de, faydalanıcılar arasındaki örgütlenmenin desteklenmesidir. Mülakata katılan Ziraat Bankası yetkilileri eş finansman sorunu ile ilgili spesifik olarak, bankalar ile kırsal/bölgesel kalkınma programları arasında işbirliğinin geliştirilmesi, kırsal kredi garanti sisteminin kurulması, sitüasyon yöntemi ile teminat kullandırılması181, ulusal kredi imkanlarının artırılması gibi öneriler getirmiştir. 7. Kırsal kalkınma fonlarının kullanımında görev alacak olan kurumlar sizce sürece hazır mı? Kurumsal kapasite artırımı için hangi spesifik alanlarda çalışma yapılması yararlı olabilir?

IPARD fonlarının kullanımına ilişkin kurumların hazırlık düzeyleri konusunda katılımcıların fikir birliğinde olmadıkları görülmektedir. Bununla birlikte, hazır olunmadığı yolundaki argüman ağırlık kazanmaktadır. Özellikle, sürecin aşamaları, proje seçimi, değerlendirme ve izleme gibi alanlarda eğitimler düzenlenmesinin yararlı olacağı ifade edilmektedir. Ajansın kurulması ile ilgili çalışmalara öncelik verilmesi gerektiği de dikkat çekilen bir diğer noktadır.

181 Situasyon usulü teminat; projeli yatırım kredilerinde gösterilen gayrimenkul teminatın açılan krediyi karşılamaması durumunda, proje konusu yatırımlarla gerçekleştirilenlerin tedrici olarak teminata dahil edilmesi suretiyle başlangıçta verilen teminatın yeterli miktara yükseltilmesidir. Situasyon usulü teminat işlemi yapabilmek için:

- Başlangıçta verilecek gayrimankulün teminat değerinin açılacak kredi miktarının %50'sinden az olmaması,

- Teminata alınacak gayrimankulün satış kabiliyetinin olması,

- Kredi konusu yatrımın (bina ve tesisler) teminat alınacak gayrimenkul üzerine yapılması, - Kredi kullandırılmadan önce yatırımlarla ilgili özkaynağın kullanılması,

- Bina ve tesislerin inşasını müteakip, tamamlayıcı unsurları ile birlikte kredi lehdarı tarafından tapuda cins tashihi en kısa sürede yapılmak suretiyle bunların da teminata dahil edileceği hususlarını içeren bir taahhütname alınması gerekmektedir.

Diğer taraftan, yatırım süresinin yapılan yatırımın maliyetinin veya değerinin artmasına neden olacak kadar uzun sürmesi halinde, arazi, sabit yatrım, tamamlayıcı unsurlara keşif yoluyla yeniden değer tespiti yapılabilir. Bu durumda, başlangıçta alınan ipotek değeri daha da yükseltilebilir.

Katılımcıların vurguladıkları son başlık, IPARD hazırlık çalışmalarında kurumlar arası birlikte çalışma kültürünün yeterince yerleşememiş olmasıdır.

8. Türkiye için kırsal kalkınma alanında hazırlanan projelerde ve fon kullanımında dikkat edilmesi gereken temel hususlar nelerdir? Konu ile ilgili önerileriniz var mı?

Katılımcıların yüzde 20’si, merkezi ve/veya yerel kuruluşların faydalanıcılara danışmanlık hizmeti sağlamaları gerektiğini vurgulamıştır. Vurgulanan bir diğer konu, kırsal kalkınmaya ilişkin önceliklerin doğru tespit edilmesinin programın başarısında büyük rol oynayacağıdır. Yardım yapılacak farklı bölgelerin özelliklerinin ayrıştırılması ve desteklerin buna göre verilmesi gerektiği ifade edilmektedir. Altı çizilen diğer hususlar ise, yardımın sağlanmasında kriterlerin iyi tespit edilmesinin gerekliliği, yardımların rekabet gücünü artırmaya odaklanması ve hedeflere uygunluğunun sağlanmasıdır.

9. IPARD Ajansının bölgesel/yerel boyutu sizce nasıl yapılandırılmalı? Kırsal Kalkınma Ajansı ile Kalkınma Ajanslarının arasındaki ilişki nasıl olmalı? (Özellikle proje seçimi, önceliklendirme, harcamaların kontrolü gibi alanlarda ne gibi avantaj ve dezavantajların olduğu dikkate alınarak)

Kırsal Kalkınma Ajansı (TKKDK) ile Kalkınma Ajansları arasında ilişki kurulması konusunda katılımcılar arasında görüş birliği bulunmamaktadır. Altı çizilen önemli bir nokta, il bazında çok sayıda küçük yapılanmalara gidilmesinden kaçınılması gerektiğidir. Bunun akreditasyon sürecinde zorluk çıkaracağı ifade edilmektedir. Değinilen bir diğer konu da, iki birim arasındaki görev tanımlarının net bir şekilde belirlenmesi gerektiğidir.

10. Sizce IPARD Programında yer alması gereken öncelikli tedbir alanları (ilk 3) neler olmalı? Hangi tür faaliyet alanlarının finansmanına yüksek pay ayrılmalı?

Katılımcıların çoğunluğu, IPARD Programında yer alması gereken temel öncelikleri ‘Tarımsal işletmelere yapılan yatırımlar’, ‘İşleme ve pazarlamaya yönelik yatırımlar’ ve ‘Ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi’ olarak tanımlamaktadır. Katılımcıların yüzde 15’i, et ve süt sektörlerini, desteklenmesi gereken öncelikli sektörler olarak görmektedir. Kırsal turizm de öncelikli olarak önerilen bir diğer alandır.

11. Çalışmalarınızda AB’ye yeni üye 10 MDA ülkesinin örneklerini ve kurumsal yapılanmalarını incelediniz mi? Türkiye için bu ülke örneklerinden elde edilebilecek çıkarımlar veya dersler sizce neler olabilir?

Katılımcıların yüzde 15’i, akreditasyon konusunda yeni üye ülkelerden yararlanılabileceğini belirtmiştir. Örneğin kriterlerin belirlenmesi konusunda Polonya’nın, tarımsal işletmelere ilişkin yatırımlar konusunda Bulgaristan ve Estonya’nın örnek alınabileceği, işleme tesislerine ve pazarlamaya yönelik yatırımlar konusunda Çek Cumhuriyeti ve Polonya’nın incelenebileceği ifade edilmiştir.

12. Mevcut sistemimizdeki tarım ve kırsal kalkınmaya ayrılan ulusal desteklerle IPARD kapsamında verilecek destekler arasında nasıl bir ilişki (tamamlayıcılık) kurulabilir?

Katılımcılar, IPARD kapsamında tahsis edilecek fonlar ile ulusal kaynaklardan ayrılacak fonların tamamlayıcı bir şekilde dağıtılmasının sinerji yaratacağını vurgulamaktadır. Bunu sağlamak üzere, iki kaynağın potansiyel faydalanıcılar ve müdahale alanları bakımından ayrıştırılmaları gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, buna ilişkin olarak halen mevcut sistemde ulusal ve AB kaynaklı fonların tamamlayıcılığını sağlamaya dönük bazı çalışmaların yapıldığı da belirtilmektedir. Tamamlayıcılığı sağlamaya yönelik bir diğer öneri ise ulusal ve AB kaynaklı fonların birlikte izlenmesidir.

13. İletişim stratejisi sizce nasıl olmalı? Hedef kitleye daha etkili bir şekilde nasıl ulaşılabilir?

Katılımcıların yüzde 25’i etkin bir iletişim için STK’ların sürece dahil edilmesinin gerektiğini ifade etmektedir. Bununla beraber, katılımcıların beşte biri bilgilendirme programlarının yoğun bir şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Bu çerçevede, TKB yetkilileri, Bakanlığın taşra teşkilatı personelinin eğitimlerden yararlandırılmasının önemini vurgulamıştır. Ayrıca katılımcıların çoğunluğu, kırsalda faydalanıcı kitlenin eğitim düzeyi ve davranış kalıpları dikkate alındığında, projesi kabul edilen çiftçilerin bu başarısının kırsalda duyulması ve görülmesinin aslında önemli bir tanıtım ve öğretme faaliyeti olduğunu ve kırsal kesimin uygulamayı zamanla görerek ve fon

alınabileceğine inanarak daha fazla proje sunacaklarını ifade etmiştir. Katılımcıların dörtte biri de, medyanın iletişim için etkin bir araç olarak kullanılabileceğinin altını çizmiştir. Halen TKB’nin faydalanıcılığında yürütülen Kırsal Kalkınma Planının Etkin Uygulanması Projesi kapsamında da bir iletişim stratejisi hazırlandığı ve stratejinin hedef kitleye daha etkili ulaşmak için kullanılabileceği belirtilmiştir.

14. Tedbir/Alt tedbir bazında bölgesel/mekansal odaklanma yaklaşımımız nasıl olmalı?

Katılımcılar, odaklanmanın bölgesel farklılıkların dikkate alınarak gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etmektedir.

Bu bölümde ayrıntılı olarak ele alınan ve bu tezin hedef kitlesi olan kurumlarla yapılan mülakat çalışmasında öne çıkan temel sorunlar ve kurumsal beklentilerin, fon kullanımında Türkiye için önemli hususlar, fırsat ve sorun alanlarını tanımlarken ve konuya ilişkin öneriler getirirken önceliklendirilmesi gerektiği açıktır. Mülakat çalışmasından elde edilen bulgular, kurumların IPARD süreci ile ilgili en temel sorun alanlarına ilişkin ihtiyaçları kadar eksikliklere ilişkin farkındalık düzeylerinin de yüksek olduğunu göstermektedir.

Mülakat çalışması sonucunda;

ƒ Akreditasyon ve fonların zamanında kullanılması konusunda çalışmaların karşı karşıya olduğu zaman kısıtı,

ƒ Özellikle küçük çiftçinin hazırlayacağı projelerin, eş finansman problemi nedeniyle gerçekleştirilememe riski,

ƒ TKKDK’nın kuruluş sürecinde yaşanan belirsizlikler ve akreditasyon sürecinin uzama ihtimali,

ƒ Akreditasyon süreci, proje hazırlama, izleme ve değerlendirme konularında süreçte önemli rol oynayacak kurumlara yönelik eğitim ve bilgilendirme ihtiyacı,

ƒ Planın hedef kitlesi olan kırsal kesime yönelik fon kullanımı ile ilgili yoğun bilgilendirme ve tanıtımların yapılması ve etkin bir iletişim stratejisi uygulanması ihtiyacı,

hem bu tez kapsamında hem de IPARD ile ilgili yapılacak diğer çalışmalar için çözüm önerisi getirilmesi gereken alanlar olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, sonuç ve öneriler bölümünde, bu tezin hedef kitlesini oluşturan bu kurumların beklenti, sorun ve ihtiyaçlarında öne çıkan zaman kısıtını bertaraf etmeye ve eksikliklere çözümler üretmeye odaklı spesifik öneriler ve değerlendirmeler sunulacaktır.