• Sonuç bulunamadı

ikiye ayrılmaktadır:

 Tek yanıtlı soruların tek doğru yanıtı vardır; belli bir bilgi parçasını, bir olguyu hatırlamayı, tek bir kuralı veya ilkeyi

uygulamayı gerektiren sorulardır.

Örneğin; Kafkas Dağları zincirinin en yüksek noktası neresidir?

Soru Türleri

Sorular, yanıtları düġünülerek, tek yanıtlı ve çok yanıtlı olmak üzere ikiye ayrılmaktadır:

 Çok yanıtlı soruların birden fazla yanıtı vardır; öğrenenler bu tür soruları yanıtlarken düġünce üretmek, çeġitli bilgileri ve ilkeleri kullanmak zorundadır.

Örneğin, Japon mucizesinin gerçekleġmesinde önemli rol oynayan faktörler nelerdir?

Soru Türleri

Tek yanıtlı sorular için öğrenenin, öğrendiklerini hatırlaması yeterlidir.

Çok yanıtlı sorularda öğrenci hem zihinsel olarak daha etkin, hem daha yaratıcı olmak zorundadır.

Öğretimde her tür sorunun ayrı bir yeri vardır;

ancak aktif öğrenmenin, zihinsel süreçlerin zorlanması koşuluna uygun olduğu için, çok yanıtlı sorulara olabildiğince fazla yer verilmelidir.

Soru Düzeyleri

Soru düzeyi, bir soruyu cevaplamak için gerekli bilişsel süreçlerin karmaşıklık derecesi ile ilgilidir:

Öğrenilenlerin tekrarlanmasını gerektiren sorular basit;

Tekrarlamanın ötesine geçen, öğrenilenler hakkında düġünmeyi ve akıl yürütmeyi gerektiren sorular karmaġıktır.

Üst düzey sorular, üst düzey öğrenmeleri teġvik etmektedir.

Öğrenciler; yaġ, yetenek düzeyi, ön bilgi gibi sebeplerle zorlansa dahi,gerektiğinde yardım edilerek, üst düzey soru yaşantıları geçirmeleri

sağlanmalıdır.

Soruların Netliği ve Güçlüğü

Etkili soru sormanın en önemli koġullarından biri, soruların netliğidir; anlaġılmayan sorular karmaġa yaratır ve zaman kaybettirir.

İyi soru, neyi yoklamak istiyorsak, onu soran sorudur.

Yöneltilen sorular ne yanıtlanmayacak kadar güç, ne de çok kolay olmalıdır:

Uğraġarak yanıtlayabilecekleri sorular, öğrencileri güdüleyecektir.

Öğrenciler, çok kolay soruları yanıtlamaktan zevk almazlar.

Bütün çabalarına karġın yanıtlayamadıkları sorular ise, öğrenilmiş çaresizliğe, ne yaparsa yapsın baġaramayacağı inancına yol açabilir.

Destekleyici Tutum

Öğretmenin soruları sorarken ve cevapları alırken cesaretlendirici bir tutum sergilemesi önemlidir;

aksi takdirde, kaygı, utanç, heyecan gibi duygular ortaya çıkabilir ve uygun cevaplar alınamayabilir.

Soruların, yanıtlanması gereken sorular ġeklinde değil; öğrencilerin o konudaki düġüncelerini öğrenmek istercesine sorulmasında yarar vardır.

Örnek: “Çin’in nüfus politikası ile ülkemizin

nüfus politikası arasında ne fark vardır?” yerine

“Çin’in nüfus politikası ile ülkemizin nüfus politikası arasında ne fark olduğunu düġünüyorsunuz?” ġeklinde sormak, daha az kaygı yaratacaktır.

Destekleyici Tutum

Destekleyici tutum, öğrenci soruyu yanıtlarken de sürdürülmeli; söylenenlerin netleġtirilemediği durumlarda, yanıtı geliştirici ip uçları verilmelidir.

Destekleyici tutum, öğrenci yanlış yanıt verdiğinde, daha da önemli hale gelmektedir:

Yanlıġ yanıtı duyunca, doğrudan yanlıġ olduğunu söylemek, alay edici sözler söylemek veya sinirlenmek öğrencinin daha da korkmasına ve bildiklerini de unutmasına yol açacaktır.

Öğrenciye yanlışını hissettirmek, tekrar düġünmesini istemek, neden öyle düġündüğünü sormak, soruyu değiġtirerek sormak, özellikle yanlıġın kaynaklandığı noktaları netleġtirici daha basit sorularla, karıġıklığı gidermeye çalıġmak, gerekirse ilgili bilgileri yinelemek, daha yararlı

olacaktır.

Destekleyici Tutum

Eksik veya yanlıġ yanıtların yanı sıra, doğru cevaplarda da destekleyici tutum önemlidir:

Doğru yanıtla ilgilenmemek, “evet” deyip baġka sorulara veya öğrencilere geçmek, öğrencinin

ilgisini azaltacaktır.

Doğru cevabı pekiġtirmek, övmek, önemli noktalarına dikkati çekmek, sonraki soru veya açıklamayı ona dayandırmak, bazı eklemeler yapmak, o cevabın ve doğruluğunun farkında olduğumuzu belli etmek, öğrencinin ilgisini

artıracaktır.

Destekleyici Tutum

Destekleyici tutum, konuşmak istemeyen öğrencileri de cesaretlendirecektir, çünkü bu modeldeki öğrencilerin çoğu, söyleyecekleri bir ġeyleri olmadığından değil, yanlıġ yapmaktan çekindikleri, utangaç oldukları için susmaktadır:

Yanlıġların cezalandırılmadığı, olumsuz tepkilere

yol açmadığını görmek, çekingen öğrencileri cesaretlendirecektir.

Çekingen öğrencilerin konuġacağı ortamlar

yaratmak, örneğin herkese soru vermek, yanıtlayıcıları kurayla belirlemek, ilk adımı atmalarını sağlayacaktır.

Öğrenci Soruları

Öğrencilerin soru sorması, onların;

Verilen öğretimsel iġlere ne kadar katıldıklarının,

Verilen öğretimsel iġi kavramaya çalıġıp çalıġmadıklarının göstergesidir.

Öğrenciler, anlamadıkları veya netleġtirilmesini istedikleri yerlerde soru sorma gereksinimi duyarlar.

Araġtırmalar, öğrencilerin özellikle ön öğrenmelerinin yetersiz olduğu durumlarda daha fazla soru sorduklarını göstermektedir.

Soruları

yinelemekten kaçınılmalıdır;

yinelemek

öğrencinin dikkat etmesini önler, zaman kaybettirir ve düġüncelerin dağılmasına yol açar.

Öğrenci yanıtları da yinelenmemelidir;

iyi açıklayamadıkları için, öğretmenin tekrar açıklama yaptığı

düġünülebilir.

Soru sorup

arkasından cevabı söylemek bir

hatadır; bu

Soru sorarken kaçınılması gerekenler

Soru öğrenciye değil, sınıfa yöneltilmelidir;

aksi takdirde, sorunun

yöneltildiği

öğrenci dıġındaki öğrenciler,

soruyla

ilgilenmeyecektir

Aynı öğrencilere değil, farklı

öğrencilere söz verilmelidir;

bütün sınıfın

kaçınılmalıdır;

bu sorular, düġünmeyi teġvik

etmemektedir.

Soru sorarken kaçınılması gerekenler

Arka arkaya soru sormaktan, biri yanıtlanmadan başka bir soruya geçmekten

kaçınılmalıdır; bu uygulama

öğrencilerde zihin karıġıklığına yol açar.

Sorunun yanıtı alınamadığında; ip ucu verilmeli veya soru

basitleġtirilmelidir.

Öğrencilerin sorduğu sorular yanıtlanmamalı;

soru diğer öğrencilere

yönlendirilmeli, yanıt gelmezse, öğretmen

yanıtlamalıdır.

Soru sorarken kaçınılması gerekenler

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Öğrenme malzemesi öğrenene bildiği bağlamda sunulmalıdır.

Öğrencilerin öğrenme kapasiteleri arttırılabilir.

Öğrenme, birikimli bir süreçtir.

Öğrenen, öğrenme sürecinin aktif bir öğesidir.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Öğrenmede ezberleme değil, anlam önemlidir.

Öğrenme sürecinde etkili olmak, öğreneni güdüler.

Etkileşim insanı ve beyni geliştirir.

Kalıcılık için, öğrenilenlerin kullanılması gerekir.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Farklı kişiler, farklı biçemlerde öğrenir.

Uğraştırıcılık, öğrenme sürecinin etkililiğini artırır.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Öğrenen öğrenme sürecinin aktif bir öğesidir:

Öğrenen, öğrenme malzemesini edilgin olarak almamakta, kendine özgü bir biçimde iġlemektedir:

Öğrenen; yeni duyduklarını, gördüklerini öncekilere ekler. Bilgiyi örgütleyerek, sınıflayarak, hipotezler geliġtirip onları sınayarak ve yorum yaparak iġler.

Sonunda gerçekleġen öğrenme, öğrencinin bilgiyi iġleme

yöntemlerinden ve önceki öğrenmelerinden etkilenmektedir. Öğrenen, yalnızca strateji kullanımında değil, yeni bilgileri öncekilerle iliġkilendirmede de etkindir. Öğrenen, var olan ġemaları kullanarak yeni bilgiyi yapılandırır.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Öğrenme birikimli bir süreçtir:

Öğrenilenler, bellekte ġemalar halinde saklanır.

Ġema ise belli bir konuda bireyin sahip olduğu bilgilerin tümüdür. Ancak bu, bilinenlerin basit bir toplamı değildir. Tersine öğreneni düġündüren dinamik yapılardır.

Örneğin, okuduğunu anlama sürecinde öğrenen,

önceki bilgilerini ve var olan ġemaları kullanarak öğrenme malzemesini yeniden yapılandırır ve yenilerle eskileri iliġkilendirerek anlamlar çıkarır.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Her zaman, önceden öğrendiklerimizi yeni öğrendiklerimizden anlam çıkarmada kullanırız.

Zaten herhangi bir malzeme önceki öğrenmelerimizle iliġkili değilse, onu anlayamayız.

Öğrenme süreci birikimlere dayalı olduğuna göre, okuldaki öğrenme-öğretme süreçlerinde, öğrencilere yeni öğrendikleri ile öncekileri karġılaġtırma, aralarında bağ kurma, onlar hakkında düġünme fırsatları verilmelidir.

Geleneksel öğretimde bu fırsatlar verilmemektedir.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Öğrencilerin öğrenme kapasiteleri arttırılabilir:

Öğrencilerin gereksinim duydukları öğrenmeleri kendi baġlarına gerçekleġtirecek zihinsel beceri ve alıġkanlıklara sahip olması, aktif öğrenme modelinde özel bir önem taġır. Bunun bir sebebi, aktif öğrenme uygulamalarının bu becerilere dayalı olması, diğer sebebi ise bu becerilerin aktif öğrenme yöntemleriyle kazandırılması ve geliġtirilmesidir.

Üretken zihnin alıġkanlıkları arasında yer alan özdüzenlemeli, eleştirel, yaratıcı düşünme ve öğrenme becerilerinin öğretilebilmesi, bir baġka deyiġle öğrencinin öğrenme kapasitesinin arttırılabilmesi için, önce öğrencilere bu becerilerin sergilendiği örneklerin sunulması gerekmektedir.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Öğrencilerin öğrenme kapasiteleri arttırılabilir:

Öğrencilerin içinde bulundukları çevrelerde etkili

öğrenebilen; örneğin, çalıġmalarını planlama, kaynaklarını iyi kullanma ve kapasitesinin sınırlarını zorlama gibi üretken alıġkanlıklar gösteren örneklere rastlanmayabilir.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Öğrencilerin öğrenme kapasiteleri arttırılabilir:

İnsanların öğrenme kapasiteleri durağan değildir; eğitim yoluyla arttırılabilir. Bu sebeple, eskiden olduğu gibi öğrencileri öğrenme yetenekleri veya düzeylerine göre gruplayarak eğitmek, günümüzde kabul gören bir yaklaġım değildir:

Bu yaklaġım izlendiğinde, herhangi bir nedenle öğrenme sürecinde geri kalan ve öğrenme güçlüğü çeken öğrenciler gereksinim duydukları yardımı alamamakta ve hep geri kalmaya mahkûm olmaktadır. Oysa öğrenci, bir yandan bir konu alanına özgü bilgi ve becerileri öğrenirken, diğer yandan öğrenmeyi, etkili düġünmeyi öğrenmesi de sağlanabilir. Aktif öğrenme teknikleri, öğrenene bu fırsatları sağlayacak biçimde tasarlanmıġtır.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Öğrenme malzemesi, öğrenene bildiği bağlamda sunulmalıdır:

İnsanın öğrenme kapasitesi sınırsızdır. Buna rağmen öğrenme güçlüklerinin yaġanmasının nedeni öğretme yöntemlerimizle ilgilidir.

Birbirinden kopuk bir biçimde ezberlenen bilgiler bir süre sonra unutulmaktadır. Bu durum beynin doğasına, çalıġma biçimine aykırıdır.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Öğrenme malzemesi, öğrenene bildiği bağlamda sunulmalıdır:

Karmaşık yaşantılar beyne yeni bilgiler sokarlar ve öğrenilenle öğrenenin önceden bildikleri arasında

bağ kurarlar.

Öğrenciler, öğrenme malzemesi üzerinde ne kadar çok konuġur, yazar, okur, gözler, değerlendirir ve eylemde bulunursa, o kadar iyi öğrenirler. Kopuk kopuk öğrenme, bir filmden parçalar seyredilmesi nedeniyle onu anlamamaya benzer. Yalnızca parçalarını izlediğimiz bir filmi nasıl anlamıyorsak, birbirinden kopuk, birbiriyle iliġkisiz öğrenmeleri de anlamayız.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Kalıcılık için öğrenilenlerin kullanılması gerekir:

Geleneksel olarak öğrenme-öğretme süreçleri;

öğrenciye yeni malzemenin sözlü anlatım, yazılı metin veya diğer görsel araçlarla sunumu, öğrencilerin dinlemesi, not alması veya çok fazla düġünmeyi gerektirmeyen rutin, mekanik bazı alıġtırmaların yapılması ve sınav vb. durumlarda öğrenilenlerin çoğu zaman aynen tekrarlanması iġlemlerinden oluġan bir kısırdöngüye benzemektedir.

Bu süreç ezberlemeyi özendiren, unutmayı da hızlandıran bir süreçtir.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Kalıcılık için öğrenilenlerin kullanılması gerekir:

Dinlediklerimizi ve konuştuklarımızı çok çabuk unuturuz. Kimin, nerede, ne söylediğini hatırlamakta bile zorlanırız. Bu şekilde yetişen öğrencilerin defterleri; çoğu gereksiz, ileriki yaşamlarında bir daha hatırlayamayacakları olgusal ve kavramsal bilgilerle doludur.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Kalıcılık için öğrenilenlerin kullanılması gerekir:

Bilgiler gerekli bile olsa, kullanılmadıkça o bilgilerin incelikleri fark edilemez. Daha da kötüsü, gerekli bilgilerin öğreniliyor, ancak kullanma veya uygulama çalıġması olmadığı için unutuluyor olmasıdır.

Anlatım yöntemi uygulanırken bile, durup öğrenilenlerle ilgili yansıtma yapmak, öğrenilenler üzerinde düġünülmesini, onların kullanılmasını sağlayabilir.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Kalıcılık için öğrenilenlerin kullanılması gerekir:

Öğrenilenlerin kullanılması;

Bazen düzeyli bir sorunun yanıtlanması,

Bazen bir düşünceyi kanıtlamaya çalışma,

Bazen öğrenme malzemesini bir baġka anlatım biçimine dönüġtürme, Örneğin sözel malzemeyi görselleştirme, bazen bir proje hazırlama biçiminde olabilir.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Kalıcılık için öğrenilenlerin kullanılması gerekir:

Anlatım yöntemi tek baġına kullanıldığında, derin bilgi işlemeye elveriġli değildir; Bu nedenle öğrenilenlerin nasıl uygulanabileceğine iliġkin sorularla zenginleġtirilebilir.

Aktif öğrenmede bilginin kullanılması için özel bir çaba göstermeye gerek yoktur.

Bu teknikler zaten bilgileri kullandıracak biçimde tasarlanmıġtır. Bilgiyi kullandırmanın amacı, öğrenciyi bulunduğu yerden daha ileri götürmek, öğrenilenlere yeni boyutlar eklemek ve bilgileri yeniden yapılandırmaktır.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Etkileşim, insanı ve beyni geliştirir:

Etkileġim olmadan bireyin, toplumun geliġmesi ve çocukların insanı insan yapan özellikleri kazanması olanaksızdır.

Aktif öğrenme uygulamalarının vazgeçilmez koġullarından biri sosyal etkileşimdir. Aslında öğrenme kiġisel ve içsel bir süreçtir. Ancak, sosyal etkileġim olmadan geliġme olmaz. Öğrenme yaġantıları bir çevre içinde gerçekleġir. Çevredeki düġünceler, beklentiler öğrenme sürecini etkiler.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Etkileşim, insanı ve beyni geliştirir:

Etkileşim fırsatları açısından zenginleştirilmiş çevrelerde bulunan çocukların beyinlerinin geliġeceği ve öğrenme kapasitelerinin artacağı bilimsel araġtırmalarla kanıtlanmıġtır.

Vurgulanan zenginlik, maddi anlamda bir zenginlik değildir. Etkileġim fırsatlarıyla ilgili bir zenginliktir. Aktif öğrenme teknikleri yoğun etkileşim fırsatı verdiği için, bunu vermeyen geleneksel tekniklerden daha etkili olmaktadır.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Öğrenme sürecinde etkili olmak, öğreneni motive eder:

Öğrencinin çevreyle etkileşimde bulunan aktif bir araç olduğuna inanması öğrenciyi güdüler.

İnsanlarda, çevresindeki değiġikliklerin nedeni olma eğilimi vardır ve insanlar kendi davranışlarını kendileri belirlemek isterler. Bu nedenle sürekli olarak kendilerine yöneltilen dıġsal etkilere karġı savaġım içindedirler.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Öğrenme sürecinde etkili olmak, öğreneni motive eder:

Bu bağlamda, kaynak ve piyon olmak üzere iki tür insan bulunmaktadır:

Kaynak durumundaki kişi, kendi yaġamını yönlendirdiğini, yaġamla ilgili seçimleri kendisinin yaptığını düġünür. Bu sebeple hareketlerinin sonucuna önem verir.

Piyon durumundaki kişi ise, yaġamının kendi dıġında kiġi veya kiġilerce kontrol edildiğini, yaptıklarını baġkalarının etkisiyle yaptığını düġünür. Bundan dolayı, davranıġlarının sorumluluğunu üstlenmez ve sonuçlarına önem vermez. Piyon durumundaki kiġi, talihin acımasız oklarının edilgin alıcısı durumundadır.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Öğrenme sürecinde etkili olmak, öğreneni motive eder:

Öğrencinin kendini kaynak veya piyon olarak görmesi, onun sınıftaki davranıġlarına yansır:

Kaynak duygusuna sahip olan öğrencilerin kazanımları daha değerlidir. Çünkü kendi çabalarıyla elde edilmiġtir.

Bu bağlamda, dışsal ödüllerin içsel güdüyü azaltıcı etkisinin olabileceği unutulmamalıdır. Dıġsal ödül, kiġiyi bağımlı hale getirebilir; kontrol, kiġinin kendisinden ödüle geçebilir.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Öğrenme sürecinde etkili olmak, öğreneni motive eder:

Öğrencilerin kendilerini kaynak olarak algılayıp algılamamaları, kuġkusuz sınıftaki etkileşimin niteliğine bağlıdır:

Öğretmenin çok kontrol edici ve baskın olduğu sınıflarda öğrenciler kendilerini piyon gibi hissedebilirler. Ancak bu durum, öğrencilerin her isteklerini yapabilecekleri anlamına gelmez. Önemli olan, öğrencilere belli sayıda seçeneğin sunulması ve onların bu seçenekler arasından kendilerine uygun olanı seçebilmesidir. Kendi öğrenmelerini kendileri gerçekleġtiren öğrenciler, daha fazla doyum alır.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Öğrenme sürecinde etkili olmak, öğreneni motive eder:

Ödüller ve cezalar, baġkaları tarafından kontrol edildiğinde çocuklar yönergeleri veya yanıtları baġkasının vermesine alıġırlar.

Daha sonraki yaġamlarında da somut bir ġey elde etmek için çalıġırlar. Kısacası içsel güdülerini kaybederler. Özellikle doğuġtan getirdikleri anlam çıkarma isteğini yitirirler. Asıl önemlisi, büyük ödülden, öğrenme sevinci ve heyecanından yoksun kalırlar.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Öğrenmede ezberleme değil; anlam önemlidir:

Öğrenmede önemli olan, anlamdır. Anlam, yüzeysel veya derin olabilir. Eğitimin amacı doğal bilgi olmalıdır. Bir baġka deyiġle öğrenme, duvar yaparken tuğlaların üst üste konulmasında olduğu gibi, bilgileri üst üste koymak biçiminde değil, öğrenilenleri anlamak, birbiriyle iliġkilendirerek bir bütün oluġturmak biçiminde olmalıdır.

Ezberleyen kiġi, daha önce karġılaġmadığı bir durumla karġılaġınca ne yapacağını bilemez. İnsan öğrenmesi, bir dizi bilgiyi ezberlemenin ötesine geçip; akıl yürütme, problem çözme, bilgiyi işleme ve yeniden üretme gibi sınırlara ulaġmalıdır.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Uğraştırıcılık öğrenme sürecinin etkililiğini arttırır:

Eğitimde makbul olan, ne çok basit ne de çok zor etkinliklerdir. En iyisi; öğrenenin uğraşarak, düşünerek gerçekleştirebileceği etkinliklerdir.

Örneğin, bir okuma parçası ile ilgili Ne?, Kim?, Ne zaman? gibi soruları yanıtlayan öğrencilerin çok fazla düġünmesi veya zihnini zorlaması gerekmeyebilir. Oysa, parçadaki kiġinin yerinde siz olsaydınız ne yapardınız? Ġeklinde oynanacak bir oyun için öğrencinin karmaşık düşünme süreçleri harekete geçer.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Uğraştırıcılık öğrenme sürecinin etkililiğini arttırır:

Uğraġtırıcılık, anlamlı, işlevsel öğrenmelere yol açar:

İlk kez gittiğimiz yeri, kendi baġımıza haritaya bakarak veya sorarak, uğraġarak bulmak ile bize verilen yönergelere göre, uğraġmadan ezbere gitmek arasında fark vardır.

İkinci durumda, o kentte herhangi bir problemle karġılaġtığımızda bilgilerimiz ezbere olduğu için onu çözemeyiz. Oysa, birinci durumda öğrenilenler hem oran olarak fazladır hem de ezbere olmadığı için problem çözmede kullanılabilir.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Farklı kişiler, farklı stillerde öğrenir:

Herkesin kendine özgü bir öğrenme stili vardır.

Görseller okuyarak, iġitseller dinleyerek daha iyi öğrenirler. Kimileri iyi yapılandırılmıġ kaynakları ve etkinlikleri tercih ederken, diğerleri bağımsız çalıġmayı, açık uçlu problemleri çözmeyi, araġtırmayı tercih edebilir.

Aktif Öğrenmenin Temel Düġünceleri

Farklı kişiler, farklı stillerde öğrenir:

Öğrenme ortamının; ses, ısı, ıġık gibi özellikleri ve vücudun duruġ biçimi ile ilgili tercihler de kiġilere göre değiġkenlik gösterir. Hareketi tercih eden öğrenciler, sürekli oturmaktan sıkılırlar.

Önemli olan, öğretimi öğrencinin öğrenme stiline uygun hale getirmektir. Aksi takdirde öğrencilerde güvensizlik, düġ kırıklığı, bıkkınlık gibi duygularla ortaya çıkan disiplin suçu vb. gibi olumsuzluklar gözlenmektedir.

Geleneksel sınıflarda öğretimi öğrencinin öğrenme biçemine uydurmak olanaksızdır. Bu nedenle, öğrenme seçeneklerinin

sunulduğu aktif öğrenme yöntemlerine gereksinim vardır.

C l i c k t o e d i t c o m p a n y s l o g a n .

Dr. Öğretim Üyesi Merve Görkem Zeren Akbulut

Benzer Belgeler