• Sonuç bulunamadı

II.3.1 KAMULAŞTIRMA TARİHİNİN TESPİTİ VE BEDELİN ÖDENMESİ

Belgede Kamulaştırmada bedel tespiti (sayfa 107-110)

Asliye hukuk mahkemelerinde çözüme bağlanan kamulaştırma bedelinin tespiti davalarında kamulaştırılan taşınmazın veya kaynağın bedeli, kamulaştırma tarihindeki değerine ve durumuna göre belirlenir. Bu nedenden ötürü bizce, kamulaştırma tarihi belirlenirken, bedelin tespiti de bu tarihe göre yapılacağından, hangi tarihin kamulaştırma tarihi olarak kabul edileceği hususu önemlidir.

4650 sayılı değişiklik yapan yasa ile getirilen yeni düzenlemeler arasında, kamulaştırma tarihinin belirlenmesine açıklık getiren yasal düzenleme de bulunmaktadır. Anılan yasa ile 2942 sayılı yasadan farklı ve ayrı bir yöntem getirilmiştir.

2942 sayılı yasanın 15. maddesinde kamulaştırma tarihi olarak kamu yararı kararı kabul edilmekteydi. Aynı madde ile kamu yararı kararı tarihinin üzerinden bir yıl geçtikten sonra tebligat yapılırsa tebliğ tarihindeki rayiç değer esas alınarak bedelin tespiti yoluna gidiliyordu. Eğer hiç tebligat yapılmamışsa dava tarihindeki rayiç değer ( sürüm değeri ) dikkate alınmaktaydı. Ancak 4650 sayılı yasa ile getirilen yeni düzenleme neticesinde, kamulaştırma tarihi, bedel tespiti ve tescil davasında belgelerin idarece mahkemeye verildiği tarih olarak belirlenmiştir. Gerçekten de 15. madde incelendiğinde, değer biçmede idarenin 10. maddeye göre açmış bulunduğu bedel tespiti ve tescil davasında belgelerin mahkemeye verildiği tarihteki rayiç değerin esas alınacağı belirtilmiştir158.

158

“ 4650 sayılı kanunla değişik, 2942 sayılı kanunun 15/son maddesi uyarınca değerlendirmede, idarece belgelerin mahkemeye verildiği tarih olan dava gününün esas alınması gerekirken kamulaştırma kararının

Mal sahibi için ise hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, idare tarafından açılan bedel tespiti ve tescili davasından sonra, Kamulaştırma Yasası 10 uncu madde uyarınca mahkemece yapılan tebligatla başlar.

Mahkemece, bilirkişi inceleme neticesinde tespit edilen kamulaştırma bedelinin ödenmesine ilişkin olarak Kamulaştırma Yasası’nın 10. maddesinde düzenleme bulunmaktadır.

İlgili maddeye göre, tarafların anlaştığı veya tarafların anlaşamaması halinde hakim tarafından kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktarın, peşin ve nakit olarak veya kamulaştırma, bu Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılmış ise159, ilk taksitin yine peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, hak sahibi tespit edilememiş ise ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere 10 uncu maddeye göre mahkemece yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye onbeş gün süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir.

Uygulamada ve Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında bedelin 15 gün içinde bankaya yatırılması için idareye süre verilmesi, yatırıldığı zamanda kararın kesinleşmesi beklenmeden mal sahibine derhal ödenmesi için bankaya yazı yazılması gerekir160.

8. maddenin 2. fıkrasına göre İdarece, kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına yatırıldığına veya hak sahibinin tespit edilemediği durumlarda, ileride ortaya

verildiği tarihe göre değerlendirme yapılması doğru görülmemiştir ”. Y. 5. HD, E. 2002/4033, K. 2002/8960, T: 15.04.2002. ÇINAR, 185-186.

159

2982 sayılı kanunun 3. maddesindeki taksitle ödemeye ilişkin düzenleme şu şekildedir: “Bakanlar Kurulunca kabul olunan, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskan projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amacıyla yapılacak kamulaştırmalarda, bir gerçek veya özel hukuk tüzelkişisine ödenecek kamulaştırma bedelinin o yıl Genel Bütçe Kanununda gösterilen miktarı, nakden ve peşin olarak ödenir. Bu miktar, kamulaştırma bedelinin altıda birinden az olamaz. Bu miktarın üstünde olan kamulaştırma bedelleri, peşin ödeme miktarından az olmamak ve en fazla beş yıl içinde faiziyle birlikte ödenmek üzere eşit taksitlere bağlanır ”.

160

çıkacak hak sahibine verilmek üzere bloke edildiğine dair makbuzun ibrazı halinde mahkemece, taşınmaz malın idare adına tesciline ve kamulaştırma bedelinin hak sahibine ödenmesine karar verilir ve bu karar, tapu dairesine ve paranın yatırıldığı bankaya bildirilir.

Mal sahibi belli değilse veya mülkiyet uyuşmazlığı varsa, ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere üçer aylık vadelerle para bankaya yatırılır. Fakat mal sahibi belli ve mülkiyet uyuşmazlığı da yoksa bu durumda mahkemece hiçbir kayıt ve şarta bağlı olmaksızın derhal malike ödenmesi konusunda müzekkere yazılmalıdır. Kararın kesinleşmesi halinde ödenmesine karar verilmesi veya belli kayıt ve şartlarla ödenmesine karar verilmesi kesinlikle yanlış ve bozma sebebidir. Eğer bozmadan sonra tespit edilen bedel farkı, verilen mehillere rağmen davacı tarafından yatırılmamış ise davanın reddine; bozmadan önce davalıya ödenen bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, terkin edilen tapu kaydının kamulaştırılan bölümünün tekrar davalı adına tesciline karar verilir. Bu kararın tescile dair hükmü kesin olup temyiz edilemez. Ancak bedele ilişkin kısmın temyizi kabildir161.

Kısmen kamulaştırmalarda paylı mülkiyet söz konusu ise, paylı mülkiyete konu taşınmaz mal, evvelce paydaşlar arasında fiilen bölünerek bir veya birkaç paydaşın tasarruf ve yararlanmasına bırakılmış ve yapılan kısmi kamulaştırma bu yerin tamamını veya bir kısmını kapsıyor ise, bu durumda kamulaştırmaya ilişkin işlemler sadece bu paydaş veya paydaşlar hakkında yürütülerek kamulaştırma bedeli payları oranında kendilerine ödenir. Pay veya paydaşların sadece bu kısım için dava hakları vardır. Taşınmaz malın kamulaştırılmayan kısmı üzerinde hakları kalmaz ve adları paydaşlar arasından çıkarılır. Kamulaştırılan bu yerler tapu sicilinde idare adına tescil olunur.

Yasa koyucu tarafından, kamulaştırma bedelinin ödenmesi ile ilgili işlemlere, yasal düzenlemeler ile belli bir sistem ve düzen getirilmeye çalışılmış olunsa da uygulamada durum farklılık göstermektedir. Daha önce de belirtmiş

161

olduğumuz gibi, mahkemece verilen nihai kararın ardından bu kez de bedelin mal sahibine ödenmesi ile ilgili aksaklıklar ortaya çıkmaktadır.

Ödemedeki gecikmelerin nedeni olarak, üzülerek belirtmek gerekir ki; uygulamada bazen idarelerin kötüniyetli oyalayıcı tavırlar sergilemek suretiyle, kendi menfaatine uyan koşullarda, mal sahibini uzlaşmaya mecbur kılıcı davranışlar sergilemesi olabileceği gibi, karşı tarafın mağduriyetinin önemini kavrayabilecek duyarlılıkta ve anlayışta olmamaları da gösterilebilir. Bunun yanında, maddi külfeti daha büyük kamulaştırmalarda kaynak sıkıntısı yaşayan idarelerin, elinde olmayan nedenlerden ötürü ödemeleri zamanında yapamamaları durumu da söz konusu olabilmektedir. Sorun ne olursa olsun idarelerin, kamulaştırma işleminin belli bir plan ve süreç içinde gerçekleştiği de düşünüldüğünde, aksamalara neden olabilecek durumları ortadan kaldıran önleyici tedbirleri daha önceden almaları ve hakkaniyetli davranmaları gerekmektedir.

Belgede Kamulaştırmada bedel tespiti (sayfa 107-110)