• Sonuç bulunamadı

İzmir Depreminde Kadın Mühendisler ve Özgür Haritacılık

Arzu Ece Atila / Tuğçe Yıldız

DENEME

E

şit, özgür ve güzelliklerle dolu bir dünya için daha fazla mücadele etmek zorunda kaldığımız, bırakıldığımız, pandemi ve afet koşullarıyla daha da ağırlaşan şartlarda yaşam mücadelesi verdiğimiz, yaşadığımız şiddetin şiddet olduğunu ispatlamaya çalışmak zorunda kaldığımız, hemcinslerimizi bu şiddete kurban verdiğimiz zamanlar geçiriyoruz. Bu zaman-larda bizi en çok ayakta tutan şey, eşit, özgür bir dünya umuduyla beraber verdiğimiz müca-deledir.

Özgür ve açık veri son zamanlarda daha da sıklıkla duyduğumuz muhtemelen bundan sonra daha da çok duyacağımız bir kavram. Peki ne-dir bu özgür ve açık veri? Dünya üzerindeki her kesimden insanın, verilere özel hayat mahremi-yeti gözetilerek ulaşma hakkını kullanması olarak düşünebiliriz. Yaşadığımız dünya düze-nini de düşünürsek her kesimden insanın aynı verilere açık bir şekilde ulaşması eşit bir toplum düzeninin de bir parçası olarak düşünülebilir.

Mart ayında pandemi koşullarından kaynaklı olumsuzluklar halen devam ederken; 30 Ekim tarihinde saat 14.51’de merkez üssü Sisam

Adası açıklarında, Seferihisar’a 23 km mesafede ve 6.9 büyüklüğünde bir deprem gerçekleşti ve maalesef bu depremde toplamda 116 kişi öldü ve 1034 kişi yaralandı.

Can ve mal kayıplarının büyük zarar-lar verdiği İzmir çevresinde depremle ilgili yürütülen politikaların yanı sıra, afete dönük olarak kullanılabilecek verilerin güncelliği ve ulaşılabilirliği de sorgulanan durumlardan oldu. “İzmir’de herkesin ulaşabileceği hangi veriler var? Deprem ve olası diğer afetlerde ne tür veriler kullanılabilir? Afet alanlarına ulaşım nasıl sağlanacak? Yapıların durumu nedir?

Bu veriler güncel mi? Bu verilere herkes ulaşabilecek mi?” soruları, depremden hemen sonra hepimizin kafasında dönmeye başladı.

Büyük çoğunluğu kadınlardan oluşan Yer Çi-zenler ekibi; bu sorulara yanıt vermek için bir araya gelerek, acil durum alarmı verdi. Üye ve gönüllülerin katkılarıyla, ilk olarak, İzmir Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) tarafından paylaşılan acil durum to-planma alanları verisi uMap ile görselleştirilerek toplulukla paylaşıldı (Şekil 1).

Aynı zamanda Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası (HKMO) İzmir Şubesi üyesi olan Yer Çi-zenler üyeleri ile hasarlı binaların haritalanması ve raporlanması, veri görselleştirilmesi ko-nusunda özgür haritacılık uygulamalarıyla destek olmak istediğimizi, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kuruluna (İKK) bildirdik ve İKK öncülüğünde saha çalışmalarına dahil olduk.

Yer Çizenler ve İKK gönüllüleri olarak, çoğunluğu kadınlardan oluşan 25 kişilik bir saha ekibi oluşturduk. Şekil 2 ve 3’te örnekleri sunulan yıkılmış veya kısmen yıkılmış binaların sahada tespiti için OpenDataKit (ODK), Open-MapKit (OMK) ve Mapillary uygulamalarını kullandık. Binalara ait coğrafi verileri ODK/

OMK uygulamaları için oluşturduğumuz formlarla topladık. Binaların çevresindeki görüntüleri de Mapillary uygulaması aracılığıyla kaydettik.

İnşaat Mühendisleri Odası ve Mimarlar Odası gönüllü üyelerinin yardımıyla, hasarlı bina bildirimi yapan yurttaşlar ziyaret edildi. Bu zi-yaretler sırasında gerçekleştirilen hasar tespiti çalışmaları için de, yine kitle kaynaklı CBS uygulamaları, çoğunluğu kadınlardan oluşan, mühendis, mimar ve şehir plancıları tarafından oluşturuldu.

Yapılan hasar tespit çalışmalarının ardından, hasarlı binalara ait Şekil 5’te sunulan ısı haritası da, kitle kaynaklı bir çalışma sonrasında yayınlandı.

Şekil 2: Bayraklı Bölgesinde kısmen Yıkılmış Bir Bina

Şekil 3: Sığacık Liman Bölgesine Ait Mapillary ile Çekilmiş Tsunami Sonrası Sokak Görüntüleri

Şekil 5: İzmir Depremi Hasar Yoğunluğu Isı Haritası Şekil 4: Yurttaşların Hasar Bildirimi Yaptığı Form

Daha sonra, depremden zarar gören yurttaşların, kitle kaynaklı olarak, hasarlı bina ve acil ihti-yaç bildirimi yapabilmeleri için izmirdepremi.

ushahidi.io adresi üzerinden çevrimiçi form-lar oluşturduk. Oluşturulan formform-lara 1000’in üzerinde başvuru yapıldı. Mimarlar Odası İzmir Şubesi içinde kurulan ve çoğunluğunu

İnsani yardımlaşma amacıyla coğrafi veri üreten uluslararası bir OpenStreetMap topluluğu olan HumanitarianOpenStreetMap Team (HOT), yaşanan depremi haber alır almaz ekibimizle iletişime geçip bizlere destek oldu (Şekil 6a&b).

Depremden en çok etkilenen Bayraklı ve Bor-nova bölgeleri ile tsunamiden etkilenen Sığacık bölgesi öncelikli olacak biçimde bir haritalama görevi oluşturuldu. Bu bölgelerdeki binaların haritalanması için uluslararası OpenStreetMap topluluğuna çağrı yapıldı.

kadın TMMOB üyelerinin oluşturduğu bir çağrı merkezinden, başvuru yapan yurttaşlarla görüşüldü. Görüşmelerde, formlarda yurttaşlarca iletilen veriler (Şekil 4) doğrulandı.

Şekil 4: Yurttaşların Hasar Bildirimi Yaptığı Form

Şekil 6a: HOT Görev Yöneticisi

Şekil 6b: HOT Görev Yöneticisi

Diğer Etkinlikler

MissingMaps Londra topluluğu, 3 Kasım günü düzenlediği mapathonda HOT Görev Yöneticisi üzerinden İzmir deprem görev-lerini haritaladılar. Yer Çizenler ekibinin de konuk olduğu bu etkinlikte 4000’in üzerinde bina sayısallaştırıldı.

8 Kasım günü TMMOB İzmir İKK, Şehir

Plancıları Odası (ŞPO), Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO), Harita ve Kadastro Müh-endisleri Odası (HKMO), İnşaat MühMüh-endisleri Odası (İMO) ve Mimarlar Odası (MO) İzmir şubelerinden katılımlar gerçekleşen etkinlik-te OpenStreetMap’e 7500’ün üzerinde bina eklendi.

11 Kasım günü TMMOB İzmir İKK Kadın Çalışma Grubu toplanarak, Yer Çizenler

üyelerinin desteğiyle bir çevrimiçi mapathon gerçekleştirdi. Etkinlik sonunda 200’ün üzerinde bina sayısallaştırıldı.

12 Kasım günü YouthSeason Açık Kaynak Gönüllülüğü programına katılan gönüllüler, etkinlik sonunda 2000’in üzerinde binayı OpenStreetMap veri tabanına ekledi.

17 Kasım günü Yer Çizenler, Wiki-media Türkiye Kullanıcı Grubu’nun VikiSalı buluşmalarına konuk oldu ve OSMGeoWeek etkinliklerinin de bir parçası olan mapathon düzenlendi ve bu etkinlik sırasında İzmir’e ait 3000’in üzerinde bina eklendi.

Şekil 7’de kolektif katkılarla sürdürülen bu çalışmalara ilişkin bir örnek paylaşılmaktadır.

Şekil 7: Kolektif çalışma süreçleri

Sonuçlar

Deprem sonrası özgür, açık veri üretimi odaklı çalışmalar yapıldı ve kamuoyunun erişimine sunuldu. Oluşturulan çalışma sonuçlarının, gelecekteki olası afetlere hazırlanmada ve yeniden yapılandırma çalışmalarında katkısı olacağı öngörülmektedir. Kamu kurumları ve başka kurumlar tarafından da yapılan çalışmalar bulunmaktadır, ancak üretilen verilerin erişime kapalı tutulması ya da özel mülkçü, telifçi bir yaklaşımla lisanslanması, faydalı olabilecek araştırma ve çalışmaların önünü kapatmaktadır.

Bu durum, bilgiye erişim ihtiyacı duyan kişi ve kuruluşları olumsuz etkilemektedir. Açık, özgür veri politikalarının gözden geçirilmesi bilgiye erişimin temel bir hakka dönüşmesi gerekmektedir.

Açık, özgür veri çalışmalarının, ancak kitle kaynaklı olarak yapılabilmesi mümkün olduğundan; toplumun bu tür çalışmalar için en örgütlü kesimi olan kadınların, etkin olarak açık, özgür veri çalışmalarında görev almasının gerekliliği ortadadır. Geçmiş deneyimler göz önünde bulundurulduğunda, özellikle HKMO üyesi öğrenci ve mühendis kadınların bu tür çalışmaları en iyi biçimde yürütebileceği düşünülmektedir.

Şekil 7: Kolektif çalışma süreçleri - 2

TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Kadın Komisyonu