• Sonuç bulunamadı

3 - TİCÂRET DAVALARINDA YARGILAMA YÖNTEMİ A - Davanın Açılması ve Yetkili Mahkemenin Saptanması

F- Karara İtiraz

Nizâmnâme, Ticâret Mahkemelerinin kararlarına karşı taraflara itiraz hakkı tanımıştır. Bu hak muhtelif şekillerde ve muhtelif adlarla kullanılır.

a- İ’tiraz-ı ale’l-hükm

Nizâmnâmenin yedinci faslı (m. 74-84)310 gıyaben verilecek kararlara itirazın şartlarını düzenlemiştir. 74. maddeye göre, taraflardan biri aleyhine gıyabında hüküm verildiği takdirde, o kimse karara itiraz edebilecektir. 75. maddede, itirazın kararı veren mahkemeye ve hükümden rücu’ etmesi için yapılacağı düzenlenmiştir. 78. maddede itiraz halinde gıyaben verilen hükmün icrasının durması ile ilgili konular düzenlenmiştir. 80. maddede itirazın usulü anlatılmaktadır. 81. maddeye göre, itiraz üzerine taraflar mahkemeye davet edilir. 84. maddede, itiraz üzerine yargılamaya tarafların gelmemesi halinde nasıl hüküm verileceği yer almaktadır.

Davet olunduğu halde mahkemeye gelmediği için aleyhinde gıyaben hüküm verilmiş olan tarafın bu hüküm aleyhine yapacağı itirazdır. Bu itirazın gayesi

174

mahkeme ilâmının icrasına muhalefet ederek, mahkemenin bundan rücu etmesini sağlamaktır. Tebliğden itibaren 15 gün içerisinde yapılması lâzımdır.

b- İ’tirazü’l-gayr

Nizâmnâmenin sekizinci faslı (m. 85-93)311 davaya taraf olmayan ve kendisi davaya dahil olmak için dilekçe vermiş olmayan üçüncü kişilerin mahkemenin verdiği karardan zarar görmesi halinde başvuracağı yol olan “itirazü’l-gayr” hakkındadır. Buna üçüncü şahsın itirazı denilebilir. 85. maddeye göre, üçüncü bir şahıs kendi hakkına zarar veren bir karara itiraz edebilecektir. 89. maddede üçüncü şahsın itirazının süresi düzenlenmektedir. 91. maddede üçüncü şahsın itirazının mahkemenin verdiği hükmün icrasına etkisi düzenlenmiştir.

Bir davada taraf olmadığı halde mahkemece verilen hükmün hukukuna müessir olduğu iddiasıyle üçüncü şahıslar tarafından yapılacak itirazlardır. 86. madde ahkâmına göre iflâs hakkındaki ilâmlarla hakemler tarafından verilecek kararlar dışında bütün kararlar için üçüncü şahısların itiraz hakları vardır.

4- İSTİNÂF DİVÂNI

İstinâf dîvânı, Ticâret Mahkemeleri’nden çıkan ilâmları, ilgililerin müracaatı üzerine yeniden görüşmek üzere oluşturulmuştu.312Ticâret Mahkemeleri’nin kararlarına karşı gidilebilecek kanun yolu mercii de yine bu kanun zeyli ile getirilmiştir. İstinaf-ı Deâvi-yi Ticaret Divanı adındaki bu mahkeme İstanbul’da ve Ticaret Nâzırı’nın başkanlığında üç daimî ve beş muvakkat âzâdan teşkil edilmişti.

311Usûl-ı Muhâkeme-i Ticâret Nizâmnâmesi, madde: 85-93.

175

Divan âzâları arasında ulemâdan da bir âzâ yer almaktaydı.313 Divanın üç daimî âzâsı, ticaret mahkemelerinde vazifeli devamlı âzâlarla aynı tâyin prosedürüne tâbiydi. Divanın muvakkat âzâları ise ticaret mahkemelerinde muvakkat âzâlıkta bulunmuş; vazifesini iyi yapmış ve namuslu, ayrıca ticaret mahkemesinden kendisine iyi hal kâğıdı verilmiş tâcirlerden, İstanbul ticaret mahkemesinin reis ve heyet-i umumîsi ile Ticaret Nâzırı tarafından seçilerek irâde-i seniyye ile atanacaklardı. Divanda bir tercüman, bir başkâtip, birkaç kâtip ile gereği kadar da mübâşir bulunacaktı. Adı geçen kanun zeylinin ticaret mahkemelerinin işleyişini tanzim eden dördüncü kısmındaki hükümler İstinaf Divanı için de câri olacaktı. Ancak divan, başkan dışında âzâların yarısından bir fazlası hazır bulunmadıkça hiçbir dâvâyı karara bağlayamayacaktı. Bu divan, bir müddet sonra Dersaadet İstinaf-ı Ticaret Mahkemesi, daha sonra da Dersaadet İstinaf-ı Hukuk Mahkemesi’ne dönüşmüştür.314

Dîvân, Ticâret Nazırı’nın başkanlığı altında üç daimî ve beş geçici üyeden meydana gelmişti. Ticâret mahkemelerinin azaları ve dahilî nizâmı hakkındaki hükümler aynen Dîvân için de geçerli idi.

İstinaf Dîvânı, Usûl-ı Muhâkeme-i Ticârete Dâir Nizâmnâmede315 gösterilen esaslar dâiresinde çalışarak mahkeme ilâmları hakkında karar verirdi. Bu nizâmnâmenin dokuzuncu faslı (m. 94 - 121) istinafın şartları hakkındadır. 94. maddeye göre, istinaftan murat, birinci derece mahkemesi olan ticaret mahkemesinin kararında bir haksızlık bulunduğu takdirde o davanın yeniden görülmesidir. 95. maddede istinaf yoluna başvurulamayacak davalar düzenlenmiştir. 100. maddeye göre ticaret mahkemelerinin hüküm ve kararlarına karşı istinaf davası açılması için

313Ahmed Lûtfî Efendi, Vekayi'nâme, C.IX, İst. 1984, s.167. 314H.Cemaleddin-H .A sadur , a.g.e, s. 98.

176

120 günlük bir sure takdir edilmiştir. 106. maddede istinaf dilekçesinde bulunması gereken bilgiler yer almaktadır. 114. maddeye göre bir dava için sadece tarafları istinaf yoluna başvurabilirler. 116. Maddeye göre, istinaf yargılaması, ticaret yargılamasındaki usûle göre yapılacaktır. 119. maddeye göre, istinaf yargılamasında haksız çıkan taraf, yargılama masraflarına katlanacaktır. 120. maddeye göre gıyaben verilen hükümlere itiraz davaları istinaf divanında görülecektir.

Yürürlük tarihi 1861 olan Usul-ı Muhakeme-i Ticarete Dâir Nizamnâme ticarî muhakeme usulünde itiraz, istinaf ve muhakemenin iadesi yollarını kabul ve tanzim etmiştir. Bu dönemde istinaf ve temyiz yolları arasındaki farklar bâriz hâle gelmiş değildi. Usûl-ı Muhâkeme-i Ticârete Dâir Nizâmnâme’nin 94. maddesine göre Divan-ı İstinaf, ticaret mahkemelerinin birinci derecede görüp çözdüğü bir dâvânın kesinleşmemiş hükmünde bir haksızlık varsa bunun düzeltilmesiyle görevlidir. Yine aynı kanunun 117. maddesi gereği Divan-ı İstinaf, önüne gelen dâvâ hükmünü usûle ve kanûna uygun ve talebi asılsız bulursa tasdik eder; istinaf talebinin haklı olduğu kanaatine varırsa hükmü feshederek hukuka aykırı kısımları düzeltir. Görülüyor ki Divan’ın yaptığı iş temyiz mahkemesindeki ıslah müessesesine oldukça benzemektedir. Bu sebeple adı geçen yüksek mahkemeye verilen isim insanı yanıltmamalıdır. Çünkü Divan-ı İstinaf istinaftan çok temyiz mahkemesi olarak kabul edilmiştir.316 Aynı zamanlarda Meclis-i Vâlâ’nın da Divan-ı Hümâyun’dan gelen teâmülle bu şekilde çalıştığı hatırlanmalıdır. Bu dönemde, Divan-ı İstinaf’ın

316Coşkun Üçok/Ahmet Mumcu, Türk Hukuk Tarihi, Ank. 1976, s.332; Halil Cin/Ahmet Akgündüz, Türk Hukuk Tarihi, 3. bs, İst. 1995, s. 285.

177

birinci derecede verdiği hükümler için, taşradaki diğer ticaret mahkemelerinde olduğu gibi Divan-ı Ahkâm-ı Adliye bir temyiz mercii vazifesi icrâ etmiştir.317

317Ceride-i Mehâkim: 52/, 4 Mayıs 17 Rebiülevvel 1291; Ceride-i Mehâkim: 54/19 Mayıs 1874-2 Rebiülâhir 11874-291/804-805 ve 55/1874-26 Mayıs 1874-9 Rebiülâhir 11874-291/809-811874-2.

Temyiz edilen Divan-ı İstinaf kararları, Divan-ı Ahkâm-ı Adliye Hukuk Dâiresine geliyordu. Bununla ilgili Ceride-i Mehâkim’de pekçok örnek vardır. Söz gelişi Ekmekçi Kriyako ile Tuğlacı Karabet Mühendisyan arasındaki dâvâ hakkında Divan-ı İstinaf’ın verdiği hüküm Kriyako tarafından Divan-ı Ahkâm-ı Adliye nezdinde temyiz edilmiş, inceleme neticesinde hüküm tasdik olunmuştur. Divan-ı Ahkâm-ı Adliye’nin Divan-ı İstinaf hükmünü bozduğu da tabiatiyle vâkidir. Bank-ı Osmanî’nin Beyrut şubesi müdürü musevî Maruti ile Beyrut ahalisinden Mansuretyan ve ortakları arasındaki dâvâya dâir Divan-ı İstinaf’dan verilen 25 Cemâzilâhir 1288 tarihli hükmü Mansuretyan temyiz etmiş, neticede Divan-ı Ahkâm-ı Adliye’de hüküm bozulmuştur.

178 IV. BÖLÜM

1- İSTANBUL TİCÂRET MAHKEMESİ VE SEFÂRETLER