• Sonuç bulunamadı

Edirne gümrük defterlerindeki kayıtlara göre, ithalat ihracattan daha fazladır. Bunun en temel nedeni buraya aktarılan ürünlerin büyük bir kısmının Edirne Gümrüğü’nden geçerek İzmir, Gelibolu, İstanbul, Rodoscuk ve Avrupa’ya gönderilmesiydi. Edirne Gümrüğü bir anlamda aracı depo olarak da kullanılmakta, eşyalar gidecekleri yerlere buradan dağıtılmaktaydı. Bu durum Edirne Gümrüğü’nün stratejik önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Bütün bu ürünler için, Edirne Gümrüğü’nde transit ticaret vergisi alınması gümrüğün gelirlerini artırmaktaydı.

Bu dönemde özellikle İzmir ve İstanbul’dan ithalat yapılmaktaydı. Edirneli tüccar İzmir’den yaptıkları ticareti kendi adlarına gerçekleştiriyorlardı. Bununla birlikte İstanbul’dan Edirne’ye her gün iki kervan hareket etmekte ve bu kervanlar muhtemelen yüklü bir şekilde Edirne’ye gelmekteydiler. İstanbul Edirne arasında ticaret yapan yabancı tüccar bilhassa Rum, Ermeni ve Yahudi tüccar ile muhatap olmak durumunda

188 T. Akpınar, Aynı makale, s. 274.

189 H. Sahillioğlu, Aynı makale, s.65, 1207 Cemaziyelâhir ayında Edirne ve civarı kadıları ile askeri

rûasaya yazılan hükümde, Fransız tüccarlarından Bonin adlı şahsın Fransa elçisisi Kanton ricası üzerine, devletten mürürname aldığı ve bu belge ile Rumeli’de serbestçe seyehat edebileceği, ticaret yapabileceği belirtilmişti. Ayrıca yine bu mûrurname gereğince Türk kıyafetleri ile serbestçe dolaşabilecek, kendisinden cizye alınmayacak ve sadece ahidnamede belirtilen gümrüğe tabi eşyalar için gümrük vergisi ödeyecekti (BOA, C.İ. nr. 624).

kalıyordu. Başka bir ifadeyle İstanbul Edirne arasında ticaret yapan yabancılar Edirne’deki gayri Müslimlerle çalışıyordu. Yabancı, özellikle Fransız tüccardan “Londrin” veya “Londra” adı verilen kumaşlar satın alınmaktaydı190.

Gümrük defterlerine göre ithalat ürünlerinin büyük bir kısmını dokumalar, deri, kürk, çeşitli ev eşyaları ve gıda maddeleri oluşturmaktadır. Haleb, Şam ve Manisa alacaları bu dokumaların en ünlüleriydi. Alacalar 1770’li yıllarda ayda ortalama 100- 150 top ithal edilirken, 1790’lı yıllarda bu ithalatta kısmi bir azalma olmuştur. Bu ürünler özellikle Müslüman ve Yahudi tüccar aracılığıyla ithal edilmekteydi. İslimiye’den aba191, Selanik’ten peştamal192, diğer şehirlerden bogası, beledi, kirpas-ı

keten, kirpas-ı melez, penbe-i ham gibi dokumalar ile yüklü miktarda çuka ve çukadan mamül ürünler, Edirne’ye şehir dışından Müslüman ve zimmî tüccarlar tarafından ithal edilirdi.

Edirne dışından hatırı sayılır miktarda kürk ve deri eşyası getirilmekteydi. Özellikle panayırların kurulduğu tarihlerde zimmî tüccar bol miktarda kürk eşyasını panayırlara naklederlerdi193. Meşin, kirde gön, gön atkı, Gümilcine’den sahtiyan194, ithal edilen ve özellikle ayakkabı yapımında kullanılan derici malzemeleriydi. Edirne gümrük kayıtlarında sahtiyanın pek çok çeşidinden bahsedilmektedir. Sahtiyan-ı siyah, sahtiyan-ı sarı ve sahtiyan-ı Gümilcine Edirne’ye en çok ithal edilen sahtiyan çeşitleridir. Sahtiyanlar özellikle pahalı ayakkabıların yapımında kullanılırdı. Hatta saray için yapılacak olan ayakkabılar için sadece bu deri cinsi tercih edilirdi. 16. yüzyılda ihracı yasak mallar arasında zikredilmesi, bu derinin ne kadar kıymetli olduğunu göstermektedir. Meşin ise daha ucuz bir deri cinsi195 olmakla birlikte Müslüman tüccarlar tarafından Edirne’ye ithal edilmekteydi.

190 H. Sahillioğlu, Aynı makale, s. 62, 16. Yüzyıldan itibaren Avrupa menşeli kumaşlar, özellikle

İngilizlerin Londra adı verilen çuhalarının türlü renk ve cinsleri ülkenin, İstanbul, Edirne, Bursa pazarlarında bol bol satılmaktaydı (Mustafa Akdağ, Türkiye’nin İktisadi ve İçtimai Tarihi, II, İstanbul, 1974, s. 436).

191 Todorov, Aynı makale, s. 7.

192 İpek, pamuk veya ipek-pamuk karışımından dokunan peştemallar,ın en lüks olanları Mısır ve

Selanik’ten getirilirdi. Pamuk ve keten karışımından dokunan kara-burga ve ak-baş peştamallar ise mendil ve yağlık olarak kullanılmaktaydı (Halil İnalcık, Osmanlı İmparatorluğu’nda Toplum ve Ekonomi, İstanbul 1996, s. 302).

193 Bölüm III. Panayırlar kısmı tablolar. 194 Ekler kısmı İthalat ve ihracat tabloları.

Edirne’de balık ticaretinin de oldukça yaygın olduğu görülmektedir. Özellikle tuzlu ve kurutulmuş balık ile uskumru lekerda, palamut, sazan, yayın adı verilen balıklar, daha çok İnöz üzerinden zimmî tüccar tarafından ithal ve ihrac edilmekteydi196.

Edirne’ye getirilen eşyanın ticareti belirli zümrelerin elinde toplanmaktaydı. Demir, deri, pamuk ipliği, haffafiye, tabanca ithalatını Müslümanlar; kurşun, şeker, kâğıt, kuyumcu eşyası ithalatını Yahudiler; Şam, Halep, Musul taraflarından getirilen alaca ve kirpas, fes, balık, çoban eşyası, şehriye gibi maddelerin ithalatını zimmî tüccar yapmaktaydı197.

Güherçile ve barut az miktarda olmakla birlikte Edirne dışından getirilen ürünlerdi. 17. yüzyılda İstanbul dışında, Gelibolu, İzmir, Selanik ve Temeşvar’da baruthaneler bulunuyordu. Selanik baruthanesinin güherçile ihtiyacı, Serez, İştip, Koçana ve Köprülü’den, Gelibolu baruthanesinin güherçilesi ise Üsküp, Filibe ve Tatarpazarı’ndan getirilirdi198. Edirne bu ticaretin büyük bir kısmında aracı bir şehir durumundaydı. Rumeli bölgesinden ithal edilen barut, İnöz aracılığıyla İstanbul ve Gelibolu baruthanelerine naklediliyordu199.

İthal edilen mallar arasında madeni eşyalar da önemli bir yere sahipti. Avusturya’dan işlenmiş veya ham demir, İtalya’dan bakır ve kalay ithalatı yapılırdı. Bir diğer ithalat eşyası ise yağlar idi. Özellikle revgan-ı zeyt, revgan-ı bezir, revgan-ı ton ve revgan-ı sade adlarıyla kaydedilen bitkisel ve hayvansal yağlar, Edirne ithalatında önemli bir yere sahiptir. Gümrük kayıtlarına göre ithalatı en çok yapılan yağ, revgan-ı zeyttir. Öyleki aylık miktarlar incelendiğinde ortalama 5-10 bin kıyyelik bir ithalatın gerçekleştiğini görmekteyiz. Özellikle 1797 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında toplam 63.375 kıyye revgan-ı zeyt Edirne tüccarı tarafından gümrükten geçirilmiştir. Önceki yıllarla karşılaştırıldığında ise bu oldukça yüksek bir rakamdır. Zira 1772 Nisan- Mayıs ayında yapılan revgan-ı zeyt ithalatı sadece 1.410 kıyyedir.

Bazı ürünlerin ise hem ithalatı hem de ihracatı yapılmaktaydı. Edirne ihracatının en önemli eşyalarından olan camus derileri, haffaf eşyası, katran, meşin, urgan, kutu, kebe, çuka, nal, ahen-i ham, bal, çerç eşyası, süpürge, tiftik, takye, nohut, astar, bogası, bamya, nişasta, börülce, leblebi, balık, lüle, şeker, sandık, barut, havyar, sabun en

196 Ekler kısmı İthalat ve ihracat tabloları. 197 G. Kıvrak, Aynı tez, s. 62.

198 İ. H. Uzunçarşılı, Aynı eser, s. 579. 199 Ekler kısmı ithalat ve ihracat tabloları.

önemlileridir200. Bu ürünlerin hem ihraç hem de ithal edilmesi, Edirne Gümrüğü’nün transit ticarette de kullanıldığını göstermektedir. Zira gümrükten geçirilen malların tamamı Edirne’de tüketilmez, başka yerlere de nakledilirdi. Dolayısıyla nakledilen bu mallar ihracat olarak geçmektedir. Gümrük defterlerinde, transit olarak geçen mallar için “müruriye” kaydı düşülmüştür.

Benzer Belgeler