• Sonuç bulunamadı

Türk İtalyan ilişkileri 1928’de yapılan “Tarafsızlık, uzlaşma ve Adlî

Tasfiye Antlaşması” imzalanır. Bu antlaşmanın diğer bir şekli de İtalya ile

Yunanistan arasında imzalanır. Daha sonra Türkiye 30 Haziran 1930 yılında Türkiye ile imzalanan 1928 antlaşmasına benzer bir antlaşmayı yine Yunanistan ile yapacaktır. 1930 yıllarında Türk İtalyan ilişkilerinde, İtalya “ sömürgecilik ve

yayılma amaçlarını şiddetlendirdi ve Türkiye2de yeniden güvensizliğe sebep

      

260 İsmet İnönü a.g.e.,s.252 

261 Utkan Kocatürk, Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları ,

Üçüncü Basım, Ankara 2007, s.449-450- bu yazı Cumhuriyet gazetesinin 8. XI. 1951 tarihli yayınından alınır. Haber 1932 yılına aittir. 

oldu;…”262 ve bu dönemde İtalya ile Türkiye önemli antlaşmalar imzalamadılar. Ancak aradaki dostluk ilişkileri Türk Dış Politikasının “barış” temelli yönünde elbetti devam ettirildi. Ancak bu ilişkilerde temkinlilik söz konusu olmuştur. Bu temkinliliğin nedeni de İtalyan Devletinin başındaki kişi olan mussolini ve ve devlet rejimi olan “Faşist” yaklaşımdı. Mustafa Kemal mussolini hakkında

“…iyi bir hükümet adamı, fakat fena bir devlet adamı olarak görüyordu.”263 Ki bu konuda yanılmadığı konusunda zaman kendisini haklı çıkaracaktı.

Türk İtalyan ilişkileri özellikle 1930’larda ziyaretlere dayalı olur. Bu ziyaretler iki ülkenin dostluk ilişkilerini geliştirmeye yönelik önemli çabalardır. Özellikle 1931 Ekiminde İsmet Paşa’nın İtalya ziyareti İtalyan basınında memnuniyetle karşılar Türkiye’nin barışçı dış politikası övülmektedir.

1932 yılında iki ülke arasında, Türk Dışişleri bakanı Tevfik Rüştü Aras ile İtalya büyük elçisi olan Baron Pomse, Anadolu sahilleri ve Kastellerize adası arasında olan bazı ada ve adacıklarla ilgili hangi taraf aidiyetleri konusunda Türkiye ile İtalya arasındaki ihtilafın sonuçlandıracak bir antlaşmanın esaslarını görüştüler. Türk İtalyan deniz sınırlarını belirleyen bir itilafname 4 ocak günü Dışişleri bakanlığında imzalandı.264

Türk İtalyan ilişkilerindeki bu yakınlaşma Fransız basınında yankı bulmuştur. Fransa’da Temps gazetesinin bir muhabiri Türkiye’nin İtalya ziyareti hakkında; İtalya’nın Doğu Asya’daki kuvvetli bir yer edinme çabasını bir tehlike addederek;

“Bu ziyaret yeknazarda büyük bir siyasi ehemmiyeti haiz görünmüyor. Çünkü bu uzun zamandan beri mevcut bir vaziyetin tabiî inkişafıdır. Fakat ihlassa bir nokta vardırki fikren dikkati celbetmesi lâzımdır. Şarkta bir iktisadî hareketin başında bulunan İtalya Şarkî Asyada daha kuvvetli bir mevki elde etmek istiyor. Bunun tahakuku bu mıntıkanın iktisat ve siyaset nizamında büyük bir tesir icra edebilir.”265

Başka bir haberde de Türklerin Statükoya karşı bir blok arayışı içinde olduklarını belirtirler. Paris’ten Havas Ajansının bir haberine Göre Saint Brice İsmet Paşa ile Tevfik Rüştü Bey’in İtalya gezisi hakkında Jurnal Gazetesinde şunları yazar;

“1923 de imza edilerek dün tecdit edilen dostluk muahedesi belki başka bir isimle tevsime lâyıktır. Almanlar, Ruslar, Türkler ve İtalyanlar terki teslihat konferansında hemen daima sıkı bir blok teşkil etmektedir. Bundan

      

262 Fahir Armaoğlu, a.g.e. s. 329 

263 Şevket Süreyya Aydemir, a.g.e. s. 395  264 Anadolu, 6 Ocak 1932, s.2 

başka cemiyeti akvam mükemmel bir manevra sahası arzetmektedir. Çoktanberi Türkler ve İtalyanlar Almanlarla Rusları bu manevraya ilhak etmek arzusu ile yanıp tutuşuyorlar266 Demekte.

İsmet Paşa’nın Rusya’dan sonra İtalya’yı da ziyareti Fransızları endişelendirmiştir. Fransız gazeteleri;

“Türkiye Başvekilinin Yunanistan ve Rusya’dan sonra İtalya’yı ziyaret etmesi Fransa için çok dikkati şayan bir mes’eledir. Bu vaziyet gösteriyor ki, Türk, Rus, İtalya, Yunan ve Bulgar bloku teşekkül etmek üzeredir. Bu birleşme Fransa’nın aleyhindedir.”267 İtalyanların Versay antlaşmasından rahatsız olarak bu antlaşmanın feshini de istedikleri belirtilmekte. İsmet paşa’nın ziyareti ve İtalya’nın Versayı feshi isteği de Fransa’yı daha çok rahatsız eder.

İtalya ile Türkiye arasında 26 Mayıs günü iki ülke arasında yapılan dostluk, Uzlaşma ve Adli antlaşmanın 5 sene daha uzatılması için bir protokol imzalanır.

İsmet Paşa özellikle Türk İtalyan dostluk ve uzlaşma antlaşmasına değinerek, bu antlaşmanın uzatılması konusunda “Bu alelâde bir rasimeden

ibaret değildir. Bu protokolün imzası benim nazarımda Türkiye ile İtalyanın mütekabil menfaatlerini temamileanlamış olduklarını ve kanaatle, sadakatle takip etmeleri kendileri için bir vazife olan bu samimi dostluk siyasetinin tabiî olarak devam etmekte bulunduğuna parlak bir delildir.

Dostluğumuzun Avrupanın cenubi şarkisindeki diğer devletler için en mes’ut bir misal teşkil etmiş olduğunu ve gerek memleketinizin ve memleketimin bu devletlere mümasil muahedeler akdetmiş olduğunu ve bu muahedeleri akitlerin mütekabil menfaatlarına ayni derecede hadim bulunduğunu ve cihanın bu kısmında dostlukların tarsini ve sulhun temdidi babında kıymetli birer zıman teşkil etmekte olduğunu sükût ile geçiştiremem.”268 Diyerek bu antlaşmanın diğer devletler arası ilişkilerde de örnek teşkil edeceği umudunu taşıdığını vurgulamaktadır.

İsmet Paşa’da İtalyan basınına bir beyanat verir. Burada İsmet Paşa, iki devlette de dış siyaset hakkında açık kalpililikle konuşulduğu ve bu nedenle de İtlaya ile aynı dilde konuşulduğu için de İtalya hakkında daha fazla güvenilir ve emin oluyoruz demektedir.269

İtalya gezisi sırasında İsmet Paşa için en önemli sonuç olarak değerlendirdiği şey ise İtalya’nın Türkiye hakkındaki “açık ve dürüst siyasetini

      

266

 Anadolu, 28 Mayıs 1932, s.3 

267 Anadolu, 30 Mayıs 1932, s.1  268

 Yeni Asır, 29 Mayıs 1932, s. 4 

269

müşahede etmek…” olduğunu vurgulamıştır. Bu ziyaret ile iki devlet arasındaki

fikir birliğinin daha da kuvvetlendiğini ifade etmekte ev barışın göz ardı ederek ya ad onunla uyuşmayarak çalışmanın ve yaşamanın mümkün olamayacağının da altını çizmektedir ve bu nedenle de bu anlaşma siyasetinin amacı barışı sağlamlaştırmak ve bütün milletlere aynı örneği sunmak olarak ifade etmiştir. İsmet Paşa bu İtalya seyahati ve daha sonra da yapılacak Rusya seyahatlerini de hiç kimse aleyhine gelişen bir hareket olarak addedilmemesi gerektiğinin de önemle altını çizmektedir. Ve Türkiye ile İtalya arasında gerçekleştirilen bu

“hakem ve uzlaşma muahedenin Türkiye’nin İtalyaya karşı olan siyasetinin yeni ve samimi bir delili olduğunu israrla kaydeylemiştir.”270

Mussolini ise bu antlaşmanın özellikle Akdeniz açısından öneminde değinerek,

“…Tük - İtalyan dostluk ve hakemlik muahedesini bazı tadilât ile beş sene daha temdit eden protokole imzamızı koyduk. Bu muahedename bilhassa şarkî Akdenizde siyasi vaziyetin istikrarını temin edecek başlıca âmilerden biri olarak telâkki olunabilir…” der.

Türkiye ile İtalya arasındaki bu yakın dostluk ilişkisinde İtalyan basını olumlu yaklaşmıştır.

İtalyan gazetelerinden jurnal Ditalya

“_1928 senesinde yapılan Milano mülâkatından beri Türk – İtalya dürüsti esasına müstenit dostane ve ciddi bir iştiraki mesai safhasına girmiş ve kuvvetli bir ihya hareketine yol açmıştır. Her iki memleketin halkı ve matbuatı geniş muhabbet tezahüretiyle takip olunan bu ziyareti; Türk – İtalyan iştiraki mesai siyasetinin iki memleketin halk tabakası tarafından derin bir tarzda hissedilmiş olduğunu isbat etmektedir.”271

Gazete ayrıca İsmet Paşa’nın Moskova seyahetinin de İtalya için taşıdığı öneme değinerek; “…Çünki İtalyanın Karadeniz limanlarında ve Rusyada

erzak ve iptidaî maddeler itibariyle her gün artmakta bulunan hayati ticaret merkezlerine malik olduğu ve İtalyanın Türk sularının boğazlarının öte tarafında bulunan bu merkezlerle münasebettar bulunduğunun unutulmaması lâzım geldiğini…bu ticari vaziyetin Türkiye – İtalya – Sovyetler arasındaki mesai iştirakinin tedrici inkişafına müsait olduğunu ilâve ediyor.”272

      

270 Hizmet, 30 Mayıs 1932, s.4  271 Hizmet , 2 Haziran 1932, s.1  272 Hizmet, 2 Haziran 1932, s.1 

İsmet İnönü’nün bu ziyaretinde İtalyanlar’dan Türkiye’ye 30 milyon liralık bir kredi verecekleri haberleri gazetelerde yer alır. Bu kredinin veriliş koşulları da şu şekildedir;

“İtalya’nın bize vereceği kredi;

“1_Nakten on milyon lira verilecektir.

2_Mütebaki yirmi milyon liradan 10 milyon lirası; İtalya hükûmetine genel inşasından mütevellit borçlarımıza tahsis olunacaktır.

3_Geriye kalan on milyon lira iki hükûmet arasında müştereken yapılacak olan bâzı iktisadî teşebbüslere sarfolunacaktır.”273

İtalya’dan alacağımız ödünç paraya ilişkin görüşmelerde olumlu gelişmeler var. İki hükümet arasındaki istikraz (ödünç para alma) itilafnamesine göre; Türk hükümeti, İtalyan’lardan 30 milyon lira borç alıyor. Bu 30 milyonun 15 milyonunu bize nakit olarak verecekler. Diğer yarısını da İtalyanlara yaptırdığımız savaş gemileri nedeniyle İtalyanlara olan borcumuza karşılık olacak ve aldığımız borca karşılık ta yüzde 7 faiz uygulanacaktır. Bu borç 20 senelik obligasyonlarla tahsil edilecektir.274

D-TÜRK – FRANSIZ İLİŞKİLERİ