• Sonuç bulunamadı

5. TARTIŞMA VE SONUÇ

5.1 Tartışma

5.1.6 İstatistiksel analiz sonuçlarının değerlendirilmesi

mekanik koltuklarda koltuk kütlesi arttıkça, sönümleme oranında bir iyileşmenin olduğu, diğer gözlemlere nisbeten daha yüksek bir isabet derecesi ile söylenebilir.

Yatay tip mekanik süspansiyonlu koltuklarda ise, hafif sürücü kademesinde yapılan benzeştirilmiş giriş titreşim deneyleri sırasında koltuk üzerinden ölçülen ivme değerlerinin, Sınıf 1’de koltuk kütlesinin artışı ile azalma; Sınıf 2 ve 3’de ise artma eğiliminde olduğu görülür. Ağır sürücü kademesinde yapılan titreşim deneylerinin sonuçlarına bakıldığında ise, Sınıf 1 titreşim deneylerinde yüksek bir isabet derecesi ile koltuk kütlesinin artışı ile ivme değerinin azaldığı söylenebilir. Sınıf 2 ve Sınıf 3 deneylerinde ise koltuk kütlesinin artışının ivme değerini artırdığı görülür. Ancak bu iki dağılımın R2 değerleri oldukça küçük sayılarla ifade edilmektedir. Yatay tip mekanik süspansiyonlu koltuk kütlelerinin rezonans frekansa olan etkileri incelendiğinde ise, 40 ve 80 kg’lık sabit kütlelerle yapılan deney sonuçlarına göre koltuk kütlesi ile rezonans frekansın artış eğiliminde olduğu belirlenmiştir. Ancak bu dağılımların da R2 değerleri düşük sınırlar içinde kalmaktadır. Yatay süspansiyonlu koltuklarda koltuk kütlesinin sönümleme oranı üzerindeki etkisi incelendiğinde ise, hem 40 kg’lık hem de 80 kg’lık sabit kütle deneyleri neticesinde koltuk kütlesinin sönümleme oranını azalttığı belirlenmiştir.

Otomatik kütle ayarlı tip pnömatik süspansiyonlu koltuklar ile yapılan titreşim deneylerinde hafif sürücü kademesinde tüm sınıflarda koltuk kütlesindeki artış ile titreşim ivmesinin azalma eğiliminde olduğu görülmüştür. Aynı durum ağır sürücü kademesinde yapılan Sınıf 1 ve Sınıf 3 deneyleri için de söz konusudur. Ancak Sınıf 2 kademesinde yapılan deneyde koltuk kütlesi ile titreşim ivmesi de artmaktadır.

Otomatik kütle ayarlı tip pnömatik koltuklarda, koltuk kütlesindeki artışın rezonans frekansını düşürdüğü hem 40 kg’lık hem de 80 kg’lık sabit kütle deneylerinden elde edilen sonuçlara göre, rahatlıkla söylenebilir. Benzer şekilde koltuk kütlesi arttıkça, sönümleme oranında da bir azalma söz konusudur.

5.1.6.3 Süspansiyon yolunun deney sonuçlarına etkisi

Süspansiyon yolunun deney sonuçlarına etkisinin incelendiği dağılım grafikleri Şekil 4.13’den 4.20’ye kadar verilmiştir. Süspansiyon yolunun deney sonuçlarına etkisi incelenirken, benzeştirilmiş giriş titreşim deneyleri için, hafif ve ağır sürücüyü temsil eden kişilerin kütle ayar kademelerinde tespit edilen süspansiyon mesafeleri ile sönümleme deneyleri için 40 ve 80 kg’lık sabit kütlelerin temsil ettiği 56 ve 112 kg’lık kütle ayar kademelerinde belirlenen süspansiyon mesafelerinden yararlanılmıştır.

Benzeştirilmiş giriş titreşim deneyleri için hafif ve ağır sürücü kademelerinde belirlenen süspansiyon mesafeleri Çizelge 4.9’da, sönümleme deneylerinde kullanılan sabit kütleler için belirlenen süspansiyon mesafeleri de Çizelge 4.13’de verilmiştir.

L Tipi mekanik süspansiyonlu koltuklar ile yapılan titreşim deneylerinde hafif sürücü kademesinde yapılan Sınıf 1 deneylerinde süspansiyon yolu ile titreşim ivme değerinin arttığı; Sınıf 2 ve Sınıf 3’te ise azalma eğiliminde olduğu görülür. Ağır sürücü kademesinde yapılan deneylerde ise, her üç titreşim sınıfında yapılan deneylerden elde edilen sonuçlara göre süspansiyon yolundaki artışın titreşim ivmesini azalttığı belirlenmiştir. 40 ve 80 kg’lık sabit kütleler ile yapılan deneylerde belirlenen rezonans frekansının ise, L tipi mekanik süspansiyon grubunda süspansiyon yolu ile azalma eğiliminde olduğu görülür. Sönümleme deneylerinde belirlenen sönümleme oranı değerlerinin ise, hem 40 hem de 80 kg kademeleri için de, süspansiyon yolunun artışı ile yükseldiği söylenebilir.

Yatay tip mekanik süspansiyonlu koltuklarda belirlenen süspansiyon yolunun artışı, benzeştirilmiş giriş titreşim hafif sürücü deneylerinde her üç sınıf için de titreşim ivmesini yükseltmiştir. Ağır sürücü kademesinde yapılan deneylerde ise, Sınıf 1 deneyinde belirlenen ivme değerleri süspansiyon yolu ile artmış, Sınıf 2 ve Sınıf 3 deneylerinde ise, azalmıştır. Yatay süspansiyonlu mekanik koltuklarda belirlenen rezonans frekansları ise, süspansiyon yolundaki artış ile azalma eğilimindedir. 40 ve 80 kg’lık sabit kütleler ile yapılan sönümleme deneyinde tespit edilen sönümleme oranı değerleri ise, süspansiyon mesafesinin artışı ile yükselmiştir.

5.1.6.4 Rezonans frekansının deney sonuçlarına etkisi

Burada rezonans frekansın sönümleme oranına olan etkisi araştırılmıştır. Şekil 4.21’den 4.23’e kadar ise, dağılım grafikleri verilmiştir. Buna göre, L tipi mekanik süspansiyonlu koltuklarda 40 kg’lık sabit kütle ile yapılan sönümleme deneylerinde rezonans frekansın artışı ile sönümleme oranının da yükseldiği görülmüştür. Ancak 80 kg’lık sabit kütle deneyinden elde edilen sonuçlara göre ise, yukarıdaki durumun tersi söz konusudur.

Yani rezonans frekansı arttıkça, sönümleme oranı azalmaktadır.

Yatay tip mekanik süspansiyonlu koltuklarda ise, rezonans frekansın artışının hem 40 kg’lık hem de 80 kg’lık sabit kütle deneylerinde belirlenen süspansiyon oranını azalttığı tespit edilmiştir.

Otomatik kütle ayarlı tip pnömatik süspansiyonlu koltuklarda ise, rezonans frekansın artışının her iki sabit kütle kademesinde de sönümleme oranını yükselttiği sonucuna ulaşılmıştır.

5.1.6.5 Benzeştirilmiş giriş titreşim deneylerinden elde edilen ivme değerlerine göre Duncan yöntemi kullanılarak yapılan karşılaştırma sonuçlarının

değerlendirilmesi

Sınıf 1 titreşim deneylerinden elde edilen ivme değerlerine göre yapılan varyans analizine bakıldığında, sürücü kütlesinin, koltuk süspansiyon tipinin ve koltuk tipinin önemli değişkenler olduğu görülür. Deney tekerrürleri arasındaki fark ise, istatistiksel olarak önemli değildir. Bu da bize, deneylerin sonuçlarının güvenilir olduğunu gösterir.

Zira her iki tekerrür arasında birbirlerini etkileyebilecek farklılık bulunmamıştır.

Deneylerin yapıldığı sürücüler değerlendirmeye alındığında ise, ağır sürücü kademesinde yapılan deneylerden elde edilen ivme değerinin, hafif sürücü kademesinde elde edilenlerden daha düşük olduğu görülür. Titreşim deneylerinde istenen, koltuk üzerinde ölçülen ağırlıklı KOK ivmenin olabildiğince küçük değerlerde elde edilmesi olduğuna göre, sınıf 1 deneyleri için ağır sürücülerin, hafif sürücülere nazaran daha elverişli titreşim ortamında çalıştıkları söylenebilir. Koltuk süspansiyon grupları kıyaslandığında ise, sınıf 1 deneylerde en iyi performansı gösteren süspansiyon

grubunun otomatik kütle ayarlı tip süspansiyon grubu olduğu belirlenmiştir. Kütle ayarı elle yapılan tip pnömatik süspansiyon grubu, düşey tip mekanik süspansiyon grubu ve L tipi mekanik süspansiyon grupları ise, sınıf 1 deneylerinde nisbeten daha kötü performansa sahip koltuklardır. Bu üç tip süspansiyon grubu arasında istatistiksel açıdan önemli bir fark tespit edilmemiştir. Koltuk tiplerinin kıyaslanmasında ise, en iyi performansı gösteren tipin POA02 tip koltuk olduğu görülür.

Sınıf 2 titreşim deneylerinde ise, varyans analizi incelendiğinde, tekerrür sayısının burada da deneylere etkisinin olmadığı görülür. Sürücüler, koltuk süspansiyon tipi ve koltuk tipleri ise istatistiksel açıdan önemli değişkenlerdir. Deneylerin yapıldığı ağır ve hafif sürücüler incelendiğinde, ağır sürücülerden elde edilen sonuçların hafif sürücülerden elde edilen sonuçlardan daha küçük değerlerde olduğu görülmüştür. Sınıf 2 deneyleri için de sürücü ağırlığının, titreşim ivmesini azaltmada bir avantaj olduğu görülmektedir. Süspansiyon tip gruplarının birbirleriyle yapılan kıyaslamasında ise, en iyi performansa sahip süspansiyon tipinin yine otomatik kütle ayarlı tip pnömatik süspansiyonlu koltuk grubu olduğu görülür. Koltuk tiplerinin mukayesesinde ise, en iyi performansı yine POA02 tip koltuk göstermiştir.

Sınıf 3 deneylerinden elde edilen sonuçlardan yapılan varyans tablosuna bakıldığında ise, sürücünün, koltuk süspansiyon tip gruplarının ve koltuk tiplerinin aralarındaki farklılıkların istatistiksel açıdan önem arz etmediği görülür. Buna göre sınıf 3 titreşim deneylerinde, koltuklar birbirlerine yakın performans göstermişlerdir. Sınıf 3 deney sonuçlarına sürücü kütlesi etkili değildir. Sürücü ister hafif olsun, ister ağır olsun titreşim ivmesini düşürücü bir unsur olarak görünmemektedir.

5.1.6.6 Sönümleme deneylerinden elde edilen sonuçların Duncan yöntemi kullanılarak yapılan kıyaslamanın değerlendirilmesi

Sönümleme etkinliği değerine göre yapılan varyans analizine göre, sürücü, koltuk süspansiyon tipi ve koltuk tipinin arasındaki farkların istatistiksel açıdan önemli olmadıkları görülmüştür. Hafif ve ağır sürücüyü temsil eden sabit kütlelerle yapılan deney sonuçlarına göre, bu iki kütle arasındaki fark, önemli olarak

değerlendirilmemiştir. Yani, sürücü kütlesi sönümleme etkinliğini iyileştirici bir unsur değildir. Benzer şekilde, süspansiyon tip grupları kıyaslandığında ise, tüm süspansiyon gruplarının ortala değerleri arasında istatistiksel açıdan önemli olarak değerlendirilebilecek farklılık bulunmamıştır. Tüm koltukların sönümleme performansları birbirlerine yakındır.

Süspansiyon oranına göre yapılan kıyaslamada da, varyans analizi neticesinde sürücüyü temsil eden kütleler, koltuk süspansiyon grupları ve koltuk tipleri arasında istatistiksel olarak önemli farklılık belirlenmemiştir. Sönümleme oranı için de koltuk üzerindeki kütle deney sonuçlarına etkili değildir. Süspansiyon tip grupları karşılaştırıldığında ise, koltukların sönümleme elemanlarının birbirlerine yakın performans gösterdiği söylenebilir.

Benzer Belgeler