• Sonuç bulunamadı

Çalışma sonucunda elde edilen verilerin istatistiki değerlendirilmesi dönemlere göre ve sıklık dağılımı şeklinde yapıldı. Dört döneme ilişkin veriler varyans analizleri ile karşılaştırıldı. Yine dönemlere göre ve toplam olacak şekilde sıklık dağılımı, en alt-en üst değerler ortalama ve standart sapmaları hesaplanarak çalışma sonuçları değerlendirildi.

3.BULGULAR

Analizlerin ilk aşamasında, fumonisin standartları ELISA Reader’e okutularak tutunma oranları belirlendi ve numunelerden elde edilen sonuçlar bu değerlerle karşılaştırıldı. Standartlara ait oranlar Çizelge 3.1 ve Çizelge 3.2 de verildi.

Çizelge 3.1.İlk altı ayda toplanan numuneler için standart çalışması Sıra no Standart

konsantrasyonu (ppm)

Absorbans miktarı

Absorbans yüzdeleri

(%)

Hesaplanan Fumonisin

miktarı (ppm)

Sapma oranı

(%)

1 0.0 1.808 100.0

2 0.222 1.244 68.8 0.176 20.9

3 0.666 0.786 43.5 1.173 76.1

4 2.0 0.616 34.1 2.40 20.0

5 6.0 0.529 29.3 3.59 40.2

Çizelge 3.2.İkinci altı ayda toplanan numuneler için standart çalışması Sıra no Standart

konsantrasyonu (ppm)

Absorbans miktarı

Absorbans yüzdeleri

(%)

Hesaplanan Fumonisin

miktarı (ppm)

Sapma (%)

1 0.0 1.092 100.0

2 0.222 0.648 59.3 0.191 13.8

3 0.666 0.352 32.2 0.819 22.9

4 2.0 0.190 17.4 2.4 17.7

5 6.0 0.119 10.9 4.8 20.6

Üçer aylık periyotlarla toplanılan fumonisin örnekleri dönem sırasına göre ELISA Reader’a okutuldu ve bu dönemlere ait ortalama fumonisin değerleri ile alt ve üst sınırları tespit edildi. Buna göre, I.Döneme (Ocak-Şubat-Mart) ait 20 numune içerisinde varlığı tespit

edilen fumonisin miktarlarının ortalama değerinin 0,945±0,76 ppm, en düşük fumonisin miktarının 0,23 ppm, en yüksek fumonisin miktarının ise 3 ppm, II. Döneme (Nisan-Mayıs-Haziran) ait 20 numune içerisinde varlığı tespit edilen fumonisin miktarlarının ortalama değerinin 1,143±1,91 ppm, en düşük fumonisin miktarının 0,26 ppm, en yüksek fumonisin miktarının ise 6,02 ppm, III. Döneme (Temmuz-Ağustos-Eylül) ait 20 numune içerisinde varlığı tespit edilen fumonisin miktarlarının ortalama değerinin 1,289 ppm, en düşük fumonisin miktarının 0,24 ppm, en yüksek fumonisin miktarının ise 3,60 ppm, IV. Döneme (Ekim-Kasım-Aralık) ait 20 numune içerisinde varlığı tespit edilen fumonisin miktarlarının ortalama değerinin 1,675 ppm, en düşük fumonisin miktarının 0,30 ppm, en yüksek fumonisin miktarının ise 3,00 olduğu tespit edildi. Belirlenen bu sonuçlar Çizelge.3.3 de gösterildi.

Çizelge 3.3. Yapılan analizler sonucunda numunelerde tespit edilen fumonisin düzeyleri

I. Dönem

(Ocak-Şubat-Mart)

II. Dönem

(Nisan-Mayıs-Haziran)

III. Dönem (Temmuz-Ağustos-Eylül)

IV. Dönem

(Ekim-Kasım-Aralık)

Toplam Fumonisin B1

(ppm)

0,945 ± 0,76 0,23 – 3,00

1,143 ± 1,91 0,26 - 6,02

1,289 ± 1,16 0,24 - 3,60

1,675 ± 0,85 0,30 - 3,00

Analiz edilen numunelerde bulunan fumonisin miktarlarının ortalama değerlerinin yıl başından yıl sonuna doğru artan bir seyir izlediği görülmektedir. En düşük fumonisin miktarı 0.23 ppm olarak I. Dönemde; en yüksek fumonisin miktarı ise 6,02 ppm olarak II.

Dönemde tespit edildi. Numunelerde tespit edilen fumonisin

miktarlarının dönemlere ait değişim grafiği Şekil 3.1’de gösterildi.

0 0,2 0,4 0,6 0,8 1 1,2 1,4 1,6 1,8

I.Dönem II.Dönem III.Dönem IV.Dönem

Şekil 3.1. Fumonisin miktarlarının mevsimsel değişim grafiği

Yapılan analiz sonuçlarına göre; I.dönemde 20 numunenin 19’unda (%95) fumonisin bulunduğu tespit edildi; fumonisin miktarının bu numunelerin 13’ünde 0,2-1 ppm, 4’ünde 1-2 ppm ve 2’sinde ise 2-5 ppm arasında olduğu görüldü. II.Döneme ait 20 numunenin 9’unda (%45) fumonisin bulunduğu tespit edildi, fumonisin miktarının bu numunelerin 7’sinde 0,2-1 ppm arasında, 1’inde 1-2 ppm arasında, 1’inde ise 5 ppm’den fazla olduğu görüldü. III.Döneme ait 20 numunenin 7’sinde (%35) fumonisin varlığı tespit edildi, fumonisin miktarının bu numunelerin 3’ünde 0,2-1 ppm, 3’ünde 1-2 ppm, 1’inde ise 2-5 ppm arasında değiştiği görüldü. IV.Döneme ait 20 numunenin 18’sinde (%90) fumonisin bulunduğu tespit edilmiş, fumonisin miktarının bu numunelerin 4’ünde 0,2-1 ppm, 7’sinde 1-2 ppm, 7’sinde ise 2-5 ppm arasında değiştiği görüldü. Toplam olarak

80 numunenin 53’ünde (%66) fumonisin bulunduğu tespit edildi.

Numunelerde fumonisin varlığına rastlanılma sıklığı ile ilgili sonuçlar Çizelge 3.4’de gösterildi.

Çizelge 3.4. Analiz edilen numunelerde fumonisin rastlanma sıklığına bağlı frekans dağılım tablosu

Frekans

ppm fumonisin aralığına göre rastlanma sıklığı Dönem Örnek sayısı Pozitif (%) 0,2-1 1-2 2-5 >5

Aralık (en alt- en üst)

(ppm)

Ortalama ± standart sapma

(ppm)

I.Dönem 20 19 (95) 13 (68) 4 (21) 2 (11) - 0.229-3.0 0.945±0,76

II.Dönem 20 9 (45) 7 (78) 1 (11) - 1 (11) 0.263-6.20 1.143±1.91

III.Dönem 20 7 (35) 3 (43) 3 (43) 1 (14) - 0.236-3.6 1.289±1.16

IV.Dönem 20 18 (90) 4 (22) 7 (39) 7 (39) - 0.295-3.0 1.675±0.85

Toplam 80 53 (66) 27 (51) 15 (28) 10 (19) 1 (2) 0.229-6.20 1.272±1.12

4.TARTIŞMA

Mikotoksinler, çeşitli mantar türleri tarafından sentezlenen, insan ve hayvanlar tarafından alındıkları zaman, latent, akut veya kronik karakterde zehirlenmelere neden olan kimyasal maddeler veya metabolitlerdir. Tahıllar, yağlı tohumlar ve karma yem çeşitlerinin tek hücreli mantarların invazyonuna uğraması sonucunda küflenmeler bütün dünyada sık sık karşılaşılan doğal bir kirlenme olgusudur.

Mikotoksin oluşturan mantarlar dünyanın her tarafında yaygın şekilde bulunurlar. Gerek sahada gerekse harmanlama, depolama, taşıma ve hazırlama sırasında şartlar (özellikle ısı ve rutubet) mantarların gelişmesine uygun olduğu taktirde, tarım ürünleriyle bunlardan hazırlanan yem ve besinler mantarların istilasına uğrayarak mikotoksinlerle kolayca kirlenebilirler. Bu kirlenmelerin doğurduğu olayların hayvanlarda özellikle farkına varılmadan seyretmesi, gerek hayvan sağlığı ve ekonomik işletmecilik yönünden gerekse kalıntıları vasıtasıyla doğuracakları toplum sağlığı riski bakımından günümüzde en çok ilgi doğuran konuyu oluştururlar.

Fumonisinler başta F. verticillioides ve F. proliferatum olmak üzere, çok sayıda Fusarium türü mantar tarafından hazırlanan mikotoksinlerdir; mantarlar özellikle 20ºC ısı ve >%60 nispi nemde toksin üretmeye başlarlar. Fumonisinler genellikle ürün çeşiti olarak mısırda ürer ve mikotoksin hazırlarlar. (Kaya ve ark., 2002, EHC, 2000, NTP, 1999). Doğada en fazla bulunan fumonisin türü 1988 yılında keşfedilen FB1’dir ve dünyanın birçok yerinde (ABD, Kanada, Güney Afrika, Nepal, Avustralya, Tayland, Filipinler, Endonezya, Meksika, Fransa, İtalya, Polonya ve İspanya) mısır ve mısır kökenli gıdalarda doğal bulaşıcı olarak bulunmaktadır. Yapılan çalışmalarda FB1’in tarım ürünlerinde büyük ölçüde kayıplara yol açtığı ayrıca

insanlarda yemek borusu kanseri ile ilişkili olduğu düşünülmektedir.

Fumonisin B1’in karaciğerde zehirli etkili ve karsinojenik etkili özellikleri kanıtlanmıştır. Fumonisin B1’in deney hayvanları için nefrotoksik, immünodepresan ve embriyotoksik olduğu da gösterilmiştir (Voss ve ark., 1990; Nair, 1998; Sweney and Dobson, 1999).

Fusariumlar üründe koloni halinde bulunmasına rağmen, fumonisin üremesi her zaman için söz konusu olmaz. Fumonisin gelişmesini teşvik eden faktörler tam olarak açıklanamamıştır. Bununla birlikte ılık ve yağışlı dönemlerden sonraki kuraklık durumu bu üreme için özellikle önemlidir. Aynı şekilde insektlerin üründe bulunması durumu da yardımcı bir faktör olarak değerlendirilir.

Ülkemizde fumonisin ile ilgili çalışmalar oldukça sınırlı kalmış, kalıntı miktarları ile gıda maddelerinde ve özellikle yemlerde, yem üretiminde kullanılan ham maddelerde bulunan fumonisinin, zararlı bir sonuç doğurmayacak miktarları henüz belirlenmemiştir.

Beyazit (2003) tarafından yapılan bir çalışmada, Konya ilinde yem üretiminde kullanılan mısır hammaddelerinde FB1 varlığı araştırılmıştır. Araştırma sonucunda, analiz edilen numunelerin

%63’ünde ortalama 0,952±0,204 ppm FB1 tespit edilmiş ve belirlenen miktarların hayvan ve insan sağlığı açısından herhangi bir olumsuzluğa yol açmayacağı belirtilmiştir.

Omurtag (2001) tarafından yapılan bir çalışmada ise, İstanbul’da piyasada bulunan mısır ve mısır ürünlerinde fumonisin araştırılmış;

ve analiz edilen numunelerin %25’inde 0,25-2,66 ppm arasında değişen miktarlarda FB1, numunelerin sadece birinde de 0.55 ppm FB2 tespit edilmiştir.

Sonal ve Oruç (2000) tarafından yapılan bir çalışmada, Bursa ve yakın çevresindeki tavuk çiftliklerinden alınan 27 yem örneğinde total fumonisin düzeyleri belirlenmiş ve ortalama fumonisin düzeyinin 188±25.38 µg/kg olduğu saptanmıştır. Fumonisin rastlantı oranının

%100 olduğu çalışmada, yem numunelerindeki fumonisin miktarının bireysel olarak tavukların sağlık ve verimliliklerinde bir risk oluşturmayacak seviyede olduğu belirtilmiştir.

Akar ve ark. (1999) tarafından yapılan çalışmada, Aydın ilinde üretilmiş 100 adet mısırda fumonisin kalıntısı araştırılmış, numunelerin birisinde atlarda ELEM hastalığına yol açabilecek düzeyde (8000 ng/g) FB1’e rastlanılmıştır.

Fumonisinlere yönelik kapsamlı bir risk değerlendirmesinin yapılması insan ve hayvan sağlığı açısından son derece önemlidir. Özellikle mısır ve mısır esaslı ürünlerin fumonisinlerle kontaminasyonu pek çok ülkede görülmektedir. Yüksek oranda kontamine olmuş mısırın tüketilmesi, bu bölgelerdeki insanlarda görülen gırtlak kanseri rastlanma sıklığıyla yakından ilgili olduğu düşünülmektedir.

Fumonisin hazırlayan mantarların üremesini ve gelişmesini sağlayan faktörler tam olarak bilinmemektedir; dolayısıyla, ülkelere ve farklı iklim şartlarına göre bu toksinin bulunma sıklığı da değişkenlik göstermektedir.

İran’da farklı coğrafi alanlardan elde edilen mısırlarda yapılan bir çalışmada fumonisinler yönüyle analiz yapılmıştır. Yüksek basınçlı sıvı kromatografisi ile yapılan analizlerde FB1 miktarı 197-9661 µg/g olarak bulunmuştur. Bu miktarda fumonisin üretecek şekilde F.verticilloides ve F.proliferatum mantar çeşidi olarak tespit edilmiştir (Ghiasian ve ark., 2005). Yine İran’da yapılan bir çalışmada mısırlarda FB1 taraması yapılmıştır. 1999 senesinde İran’ın iki bölgesinden toplanan mısırlarda analizler yapılmıştır. Analiz edilen

20 mısır örneğinin hepsinin 3.18 mg/kg (0.68-7.66) oranında FB1 ile kontamine olduğu saptanmıştır (Shephard ve ark. 2002).

Bir başka çalışmada Mısır’ın farklı bölgelerinden toplanan 57 mısır ve mısır ürününde Fusarium grubu mantarların mikotoksinleri incelenmiştir. Mısır çeşitlerine göre değişmekle beraber FB1

rastlanma sıklığı %28.57-80, miktarı da 10-780 µg/g arasında tespit edilmiştir (El-Sayed ve ark., 2003).

Trigo-Stockli ve ark. (2002) tarafından yapılan tarama niteliğindeki çalışmada Amerika’da 1995-1996 yıllarında farklı bölgelerden toplanan mısır örneklerinde fumonisin analizleri yapılmıştır. Çalışma sonunda örneklerin %9’unun ≤1 µg/g; %25-30’unun 1–5 µg/g ve

%65’inin de >5 µg/g düzeyinde FB1 içerdiği tespit edilmiştir.

Güney Afrika’da farklı bölgelerde yapılan çalışmada mısırlarda FB1

kirliliği araştırılmıştır. Bölgelere göre değişmekle beraber, kırsal alanlardan toplanan 50 mısır örneğinden % 32’sinde 0.1-22.2 mg/kg arasında FB1; 28 pişirilmiş mısır örneğinin % 29’unda, 0.1-0.4 mg/kg arasında FB1 tespit edilmiştir (Chelule ve ark., 2001).

Mallmann ve ark., (2001) tarafından yapılan bir çalışmada, Güney Brezilya’da tahıl ve besinlerdeki FB1 varlığının tespiti için, ocak 1996 ve temmuz 1998 dönemleri arasında farklı yem fabrikalarından temin edilen toplam 407 yem numunesi üzerinde çalışılmış ve bu numunelerin %32.2’sinde 0,086-78.92 µg/g arasında FB1 bulunduğu tespit edilmiştir. İçerisinde bu miktarlarda FB1 bulunan gıda maddelerinin fazla tüketilmesinin insan ve hayvan sağlığı açısından risk taşıyabileceği bildirilmiştir.

Kim ve ark., (2001) tarafından Güney Kore’nin başkenti Seul’de mısırdan üretilen 76 çeşit besin maddesinde ELISA ve HPCL yöntemi ile FB1 tespit amacıyla yapılan bir çalışmada, konserve mısır

ürünlerinde FB1 bulunmazken, özellikle mısır gevreklerinde FB1

tespit edilmiş, ancak tespit edilen miktarların insan sağlığı açısından risk taşıyacak seviyede olmadığı bildirilmiştir.

Bir başka çalışmada (Scudamore ve Patel, 2000) İngiltere’ye ithal edilen mısırlarda aflatoksin, okratoksin, zearalenon ve fumonisinlere yönelik analizler yapılmıştır. Tarama niteliğindeki bu çalışmada 140 ham mısır örneği ile 12 ön işlemden geçmiş mısır incelenmiştir.

Örneklerin % 48’inde fumonisin tespit edilmiştir. Ham mısırın ön işlemden geçirilmesi toplam fumonisin düzeyinde % 32 oranında azalma sağlamıştır.

Bir başka çalışmada ise (Kedera ve ark., 1999) Batı Kenya’da yetişen mısırlarda FB1 seviyeleri ve Fusarium türlerinin varlığı araştırılmıştır.

1996 yılında, Batı Kenya’nın tropik bölgelerindeki küçük çaplı çiftliklerden mısır koçanı örnekleri toplanmıştır. Koçanların kültürü yoluyla, 197 mısır örneği, fusarium enfeksiyonu açısından değerlendirilmiştir. En sık izole edilen F.moliniforme olmuştur.

Yüksek basınçlı sıvı kramotografisi yöntemi ile 197 mısır koçanı örneğinde yapılan inceleme, örneklerin % 47’sinde FB1 tespit edilmiştir; bunların % 5’inin insan tüketimi için önerilen 1000 µg/kg’nin üzerinde olduğu belirlenmiştir.

Guatemala’da iki farklı bölgede mısırlarda fumonisin yönüyle yapılan çalışmada (Meredith ve ark., 1999) FB1 seviyesi bölgelere göre 0.85 µg/g ve 2.2 µg/g olarak bulunmuştur.

Arjantin’de yapılan bir çalışmada ise (Magnoli ve ar., 1999) kümes hayvanları yemlerinde Fusarium türlerine rastlanma sıklığı ve fumonisin düzeyleri yönüyle analizler yapılmıştır. 1996-1998 yılları arasında yapılan tarama niteliğindeki çalışmada Furarium türlerinden F.moniliforme %60.7, F.nygamia %35.4 oranında

belirlenmiştir. Fumonisinler yönüyle yapılan analizlerde ise FB1

miktarı 3.99-5.40 ppm olarak tespit edilmiştir.

Brezilya’nın farklı iki bölgesinde yapılan bir çalışmada (Hirooka ve ark., 1996) mısır içeren yemlerde fumonisin düzeyleri ve mantar çeşidi yönüyle analizler gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonunda fumonisin rastlanma sıklığı farklı iki bölge için %97,4 ve %94,8 olarak bulunmuş; ortalama FB1 seviyesi 4,79 µg/g ve 5,09 µg/g olarak tespit edilmiştir.

Tayland’ta yapılan çalışmada (Yoshizawa ve ark. 1996) mısırlarda fumonisin ve aflatoksin varlığı araştırılmıştır. Çalışmada 18 örnek analiz edilmiş ve FB1 rastlanma sıklığı %89 miktar 0.063-18 µg/g (ortalama 1,79 µg/g) olarak bulunmuştur.

Yapılan bir çalışmada (Sanchis ve ark., 1995) İspanya’da marketlerden alınan mısırlarda fumonisin taraması yapılmıştır. Bu amaçla 50 mısır esaslı örnek incelenmiştir. 44 örneğin fumonisinle kontamine olduğu görülmüştür. Kontaminasyon seviyeleri, örneklerde ortalama 400 ng/g ile oldukça düşük seviyede bulunmuştur.

Avrupa’nın farklı ülkelerinden (İtalya, İspanya, Polanya ve Fransa) toplanan mısır, sorgum, buğday, arpa ve karma yem örneklerinde tarama niteliğinde fumonisinler yönüyle analiz yapılmıştır. Fransa’da 1, İtalya’da 10, Polonya’da 15 ve İspanya’da 17 örnekte F.moniliforme izole edilmiş ve FB1 miktarı da 0.7-4100 µg/g olarak tespit edilmiştir (Visconti ve Doko, 1994).

İtalya’da yapılan bir çalışmada (Doko ve Visconti, 1994) mısır ve mısır esaslı yiyeceklerde FB1 ve FB2 kalıntısı araştırılmıştır. Mısır esaslı gıdalarda, en yüksek fumonisin kontaminasyon seviyesi (6.100 µg/g) kabartılmış mısırda belirlenmiştir. Diğer mısır çeşitlerindeki FB1

seviyeleri 0.042-3.760 µg/g arasında bulunmuştur. Test edilen tüm süt mısırı örneklerinde de, 0.060-0.079 µg/g seviyesinde FB1

belirlenmiştir. Bu bulgular, İtalya’da mısır esaslı gıdaların yenmesiyle insanların fumonisine maruz kalma oranının oldukça yüksek olduğunu göstermiştir.

Yapılan bir çalışmada (Rottinghaus ve ark., 1992) Amerika’da 1990 yılında 193 mısır örneği fumonisinler yönünden ince tabaka kromatografisi ile incelenmiştir. Mısır örneklerinin % 15’inde FB1

belirlenmiştir.

Amerika’nın farklı bölgelerinde ortaya çıkan domuzlardaki PPE ve atlardaki ELEM olayları ile fumonisin arasındaki ilişkinin incelendiği çalışmada (Ross ve ark., 1992) domuz yemlerinde 20-360 ppm ve at yemlerinde 8-117 ppm FB1 belirlenmiştir.

Yapılan çalışmada, Ankara çevresinde kanatlı karma yemi üretimi yapan fabrikalardan 1 yıl içerisinde 3 er aylık periyotlarla 4 dönemde toplam 80 numune alındı ve fumonisin düzeyleri yönünden analizleri yapıldı. Seksen numunenin 53’ünde (%66) FB1 tespit edildi. Ortalama FB1 miktarının 1.272±1.12 ppm seviyesinde olduğu görüldü. FB1

tespit edilen 53 numunenin içerisinde en düşük FB1 miktarının 0,229 ppm, en yüksek FB1 miktarının ise 6,02 ppm olduğu belirlendi.

Elliüç numunenin 28’inde tespit edilen FB1 miktarının 1 ppm’in altında, 20’sinde FB1 miktarının 1-3 ppm arasında değiştiği, 3’ünde 3 ppm, 1’inde 3,6 ppm ve 1’inde de 6,2 ppm seviyesinde olduğu tespit edildi.

Çalışma sonuçları literatür verilerle karşılaştırıldığında, elde edilen veriler Beyazit (2003) tarafından yapılan çalışma ile benzerlik göstermektedir. Söz konusu çalışmada fumonisine rastlanma sıklığı

%63 ve düzey 0.952 ppm olarak bulunmuştur. Yapılan bu çalışmada ise rastlanma sıklığı %66 ve miktar 1.272±1,12 ppm şeklinde tespit

edildi. Beyazit’in çalışmasında mevsimsel bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu türden bir benzerliğin olması örneklerin toplandığı bölgelerin birbirine iklim olarak yakın olmasıyla açıklanabilir.

Ortalama düzey yönüyle elde edilen değer (1.272 ppm) Yoshizawa ve ark.’nın (1996) çalışma sonuçlarıyla (1.79 ppm), Meredith ve ark.’nın (1999) çalışma sonuçlarıyla (0.85-2.2 ppm) benzerlik göstermektedir.

Bununla birlikte rastlantı sıklığı yönünden, çalışma sonuçları (%66) Omurtag’ın (2001) çalışmasından (%25) daha yüksek, Sonal ve Oruç’un (2000) çalışmasından (%100) düşük bulundu. Sonuçların Brezilya’da Mallmann tarafından yapılan çalışma (2001) sonuçlarından da yüksek olduğu tespit edildi. Çalışma sonunda fumonisin düzeyleri 0.229-6.02 ppm aralığında belirlendi. Bu yönde bir karşılaştırma yapıldığında Omurtag (2001), Doku ve Visconti (1994), Shephard ve ark. (2002) ile Yoshizawa ve ark.’nın (1996) çalışmalarıyla benzerlik olduğu tespit edildi. Alt sınır Mallmann (2001) tarafından yapılan çalışmaya benzerlik gösterse de, üst sınır (6.02) Mallmann tarafından tespit edilenin (78.92 ppm) altında bulundu.

Mikotoksinlerden kaynaklanan kirlenmelerin en önemli nedenlerinden birisi de depolama şartlarıdır. Bu çalışmada özellikle yağışların yoğun olduğu dönemlerde fumonisin ile kirlenen yem örnekleri sayısının da arttığı ortaya çıkmaktadır. Şöyle ki, numunelerin aynı depolardan alınmasına rağmen yılın ilk üç ayında alınan 20 numunenin 19’unda, son üç ayında alınan 20 numunenin 18’inde FB1 tespit edilirken, ilkbaharda alınan 20 numunenin 9’unda, yaz aylarında alınan 20 numunenin ise 8’inde FB1 tespit edildi.

Literatür veriler değerlendirildiğinde farklı iklim şartlarına sahip ülkeler arasında fumonisinlere rastlanma sıklığı ve oranında değişikliklerin olduğu görülecektir. Dolayısıyla, bu gelişmeyi sağlayacak faktörlerin iyi değerlendirilmesi ve ona yönelik önlemlerin alınması ülkesel ölçekte önemlidir.

5.SONUÇ ve ÖNERİLER

Bu çalışmada elde edilen sonuçlar, uluslararası limitlerle karşılaştırıldığında özellikle kanatlı yemleri için belirlenen maksimum toplam fumonisin sınırlarını aşmadığı görüldü. Ankara ve civarındaki kanatlı karma yem üretimi yapan yem fabrikalarından alınan numunelerin fumonisin toksini ile kirlenmiş olduğu belirlendi. Ancak bu kirliliğin hayvan ve insan sağlığı açısından tehdit edici seviyelerde olmaması memnuniyet vericidir.

Her ne kadar fumonisin varlığı belirlenen limitlerin üstünde olmasa da yine de fumonisin oranlarının mümkün olan en asgari seviyeye çekilmesi olası bir kirliliğin çeşitli çevre koşulları ile birleşerek üst seviyelere çıkmasına engel olacaktır. Bu nedenle yem üretiminde kullanılan ve özellikle ithal edilmekte olan mısır ham maddelerinin ülkeye girişinden önce fumonisin ve diğer toksinlerle ilgili analizlerinin yapılmış olması ve bu analizlerle ilgili sonuçların kontrolünün ardından ülkeye girişinin yapılabilmesine müsaade edilmesi yemlerdeki kirliliğin alt seviyelere inmesine önemli katkılar sağlayacaktır.

Ülkemizin çeşitli şehirlerinde yapılan diğer çalışmalarda da fumonisin kirliliğinin tehlikeli boyutlarda olmadığı görülmektedir. Ancak gereken önlemlerin alınmaması ve yasal düzenlemelerin biran önce yapılmaması gelecekte kötü sonuçların doğabilmesine neden teşkil edecektir.

Bu çalışma, ülkesel ölçekte yapılan ve yapılacak olan diğer çalışmalarla birlikte, fumonisinler için belirlenecek tolerans limitlerine temel teşkil edecektir.

ÖZET

Ankara Bölgesi Kanatlı Karma Yemlerinde Fumonisin B1

Varlığının Araştırılması

Yapılan çalışmada, Ankara çevresinde kanatlı karma yemi üretimi yapan fabrikalardan 1 yıl içerisinde 3 er aylık periyotlarla 4 dönemde toplam 80 adet numune alındı.

Bu numuneler içerisinde FB1 varlığı Ridascreen Fast Fumonisin yöntemiyle araştırıldı. Çeşitli özütleme aşamalarından geçirilen numuneler Elisa Reader’da okundu.

Bu işlemlerin sonucunda 80 numunenin 53’ünde (%66) FB1

tespit edildi. Ortalama FB1 miktarının 1.272±1.12 ppm seviyesinde olduğu görüldü. FB1 tespit edilen 53 numunenin içerisinde en düşük FB1 miktarının 0,229 ppm, en yüksek FB1 miktarının 6,02 ppm olduğu belirlendi. Elliüç numunenin 28’inde tespit edilen FB1

miktarının 1 ppm’in altında, 20’sinde tespit edilen FB1 miktarının 1-3 ppm arasında değiştiği, 3’ünde 3 ppm, 1’inde 3,6 ppm ve 1’inde de 6,2 ppm olduğu tespit edildi.

Bu çalışmada elde edilen sonuçlar, uluslararası limitlerle karşılaştırıldığında özellikle kanatlı yemleri için belirlenen maksimum total fumonisin sınırlarını aşmadığı tespit edildi.

Ancak fumonisinle kirlenmenin önüne geçilebilmesi için yasal düzenlemelerin biran önce yapılması gerektiği ve ülkemiz için fumonisin alt ve üst sınırlarının belirlenmesi gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler: Fumonisin B1, Kanatlı karma yemi, Ankara.

SUMMARY

Investigation of Fumonisin B1 Presence in Poultry Composite Feed in Ankara Region

In this study, samples were taken four times during one year period with three month extensions, totally 80 samples, from the factories producing composite poultry feed.

Potential FB1 presence in these samples were analysed by Ridascreen Fast Fumonisin method. Extracted and processed samples, were scanned by Elisa Reader and the results were interpreted.

As a result, FB1 was found in 53 out of 80 samples (%66) with avarage amounts of 1.272±.12 ppm.The minimum and the maximum amounts of FB1 out of these 53 samples were found as 0.229 ppm, and 6.02 ppm respectively.The amount of FB1 among these 53 samples were found in a sequence of less than 1 ppm in 28 samples, between 1-3 ppm in 20 samples, 3 ppm in 3 samples, 3.6 ppm in 1 sample and 6.2 ppm in 1 sample, out of these 53 samples.

The results of this study have shown that the amount of maximum total FB1 in poultry in our research are lower than the international limits.

However, for the prevention of fumonisin contamination, regulations must be carried out as soon as possible with the determination of the maximum and minimum limits of fumonisin for our country.

Key words: Fumonisin B1, Poultry composite feed, Ankara

KAYNAKLAR

ABADO-BECOGNEE, K., MOBIO, T.A., ENNAMANY, R., FLEURAT-LESSARD, F., SHIER, W.T., BADRIA, F., CREPPY, E.E. (1998).

Cytotoxicity of fumonisin B1: implication of lipid peroxidation and inhibition of protein and DNA syntheses. Arch. Toxicol.,72:

233 – 236.

ABEL, S., GELDERBLOM, W.C.A. (1998). Oxidative damage and fumonisin B1-inducedtoxicity in primary rat hepatocytes and liver in vivo. Toxicology, 131: 121 – 131.

AKAR, F., SARI, M., AKBAŞ L., SEKKİN, S., KUM, C. (1999). Aydın ili ve çevresinden sağlanan mısır örneklerinin fumonisin B1 ile kirlenme durumu üzerine çalışmalar. Bornova Vet.Kont.Araş.

Enst. Derg. 24: 15-19.

ANONIM (2002). AOAC Official Method 995.15, Fumonisins B1, B2, and B3 in corn, AOAC International 2002..

ANONIM (2002). AOAC Official Method 2001.04, Determination of fumonisins B1 and B2 in corn and corn flakes, AOAC International 2002.

ANONIM (2002). AOAC Official Method 2001.06, Determination of total fumonisins in corn, competitive direct enzyme-linked immunosorbent assay, AOAC International 2002.

ANONIM (2004). Ridascreen-Fast fumonisin. Enzyme immunoassay fort he quantitative analysis of fumonisin. R-Biopharm AG.

Darmstad, Germany

BACON, C.W.,PORTER, J.K., NORRED, W.P. (1995). Toxic intercation of fumonisin B1 and fusaric acid measured by injection into fertile eggs. Mycopathologica. 129:29 – 35.

BADRIA, F.A., LI, S., SHIER, W.T. (1996). Fumonisins as potential causes of kidney diseases. J. Toxicol. Revi. 15:273 – 292.

BAYEZİT, M. (2003). Doktora tezi. Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Veteriner Farmakoloji ve Toksikoloji Ana Bilim Dalı.

Konya.

BRADLAW, J., PRITCARD, D., FLYNN, T., STACK, M. (1994). In vitro assessment of fumonisin B1 toxicity using reaggregate cultures of chick embryo neural retina cells (CERC). In Vitro Cellular Developmental Biology. 30A:92 – 94.

BERMUDEZ, A. J., LEDOUX, D. R., ROTTINGHAUS, G. E. (1995).

Effects of Fusarium moniliforme culture material containing known levels of fumonisin B1 in ducklings. Avian Dis. 39:879–

886.

BEZUIDENHOUT, S.C., GELDERBLOM, W.C.A., GORST-ALLMAN, C.P.,HORAK, R.M., MARASAS, W.F.O., SPITELLER, G., VLEGGAAR, R. (1988) Structure elucidation of the fumonisins, mycotoxins from Fusarium moniliforme.J. Chem.

Soc. Chem. Commun., 1988:743-745.

BONDY, G., BARKER, M., MUELLER, R., FERNIE, S., MILLER, J.D., ARMSTRONG, C., HIERLIHY, S.L., ROWSELL, P., SUZUKI, C.

(1996). Fumonisn B1 toxicity in male Sprague-Dawley rats.

Advances in Experimental Med. Biology. 392:251 –264.

BONDY, G.S, SUZUKI, C.A., FERNIE, S.M., ARMSTRONG,C.L., LIERLIHY, S.L., SAVARD, M.E., BARKER, M.G. (1997). Toxicity of fumonisin B1 to B6C3F1 mice: a 14-day gavage study. Food Chem. Toxicol. 35 :981 – 989.

BROWN T.P., ROTTINGHAUS G.E., WILLIAMS E.M. (1992).

Fumonisin mycotoxicosis in broilers: Performance and Pathology. 36: 450-454

BRYDEN, W.L., LOVE, R.J., BURGESS, L.W. (1987). Feeding grain contaminated with Fusarium graminearum and Fusarium moniliforme to pigs and chickens. Australian Vet. J. 64:225 – 226.

CASTEEL, S.W, TURK, J.R., COWART, R.P., ROTTINGHAUS, G.E.

(1993). Chronic toxicity of fumonisins in weanling pigs. J. Vet.

Diag. Invest. 5:413 –417.

CASTEEL, S.W., TURK, J.R., ROTTINGHAUS, G.E. (1994). Chronic effects of dietary fumonisin on the heart and pulmonary vasculature of swine. Fundamental Appl. Toxicol. 23:518 – 524.

CAWOOD, M.E., GELDERBLOM, W.C., VLEGGAAR, R., BEHREND, Y., THIEL, P.G., MARASAS W.F. (1991). Isolation of the fumonisin mycotoxins: A quantitative approach, J. Agricul.

Food Chem. 39: 1958-1962.

CHEN, J., MIROCHA, C.J., XIE, W., HOGGE., L., OLSON, D.(1992).

Production of the mycotoxin fumonisin B1 by Alternaria alternata f.sp.lycopersici. Appl. Environ.Microbiol, 3928-3931.

CHELULE, P.K., GQALENI, N., DUTTON, M.F., CHUTURGOON, A.A.

(2001). Exposure of rural and urban populations in KwaZulu Natal, South Africa, to fumonisin B(1) in maize. Environ Health Perspect. 2001 Mar;109(3):253-6.

CHU, F.S., LI, G.Y. (1994). Simultaneous occurrence of fumonisin B1 and other mycotoxins in moldy corn collected from People’s Republic of China in regions with high incidences of esophageal cancer. Appl.Environ. Microbiol. 60:847 – 852.

CONSTABLE, P.D., FOREMAN, J.H., WAGGONER, A.L., SMITH, G.W., EPPLEY, R.M., TUMBLESON, M.E., HASCHEK, W.M.

(2000). The mechanism of fumonisin in horses. Draft report on USDA-CSREES Grant#928-39453, pp 1-28.

COLLINS, T.F., SHACKELFORD, M.E., SPRANGDO, R.L., BLACK, T.N., LABORDE, J.B., HANSEN, D.K., EPPLEY, R.M., TRUCKSES, M.W., HOWARD, P.C., BRYANT, M.A., RUGGLES, D.I., OLEJNIK, N., RORIE, J.L. (1998). Effects of fumonisin B1 in pregnant rats. Food Chem. Toxicol., 36: 397-408

DIAZ, G.J., BOERMANS, H.J. (1994). Fumonisin toxicosis in domestic animals: a review. Vet. Human Toxicol. 36: 548 –555.

DOĞAN, A., TUZCU, M.(2001). Fumonisinler. Kafkas Üniv.Vet.Fak.Derg. 7 (2) 237-244

DOMBRINK-KUTZMAN, M.A., DVORAK, T.J.(1999). Fumonisin content in masa and tortillas from Mexico. J.Agri.Food Chem.

47: 622-627

DOKO, M.B., VISCONTI, A. (1994). Occurrence of fumonisins B1 and B2 in corn and corn-based human foodstuffs in Italy. Food Addit Contam.1994 Jul-Aug;11:433-9.

EHC (2000). Environmental Health Criteria 219: fumonisin B1, International Programme on Chemical Safety (IPCS; UNEP, ILO and WHO). Eds. W.H.O.Marasas, J.D. Miller, Riley, R.T. and A.

Visconti. WHO, Geneva, p.:150 .

ERIKSEN G.S., ALEXANDER, J. (1998). Fusarium toxins in cereals – risk assessment. TemaNord 1998:502, Nordic Council of Ministers, Copenhagen. 3 – 115.

EL-SAYED, A.M., SOHER, E.A., SAHAB, A.F. (2003). Occurrence of ertain mycotoxins in corn and corn-based products and thermostability of fumonisin B1 during processing. Nahrung.

2003 Aug; 47:222-5.

FAZEKAS, B., BAJMOCY, E., GLAVITS, R., FENYVESI, A., TANYI, J.

(1998). Fumonisn B1 contamination of maize and experimental acute fumonisin toxicosis in pigs.J. Vet. Med. B. 45 :171 – 181.

FDA/CFSAN (2001). Guidance for industry: fumonisin levels in human and animal feeds. Final Guidance,

http://www.cfsan.fda.gov/dms/fumong2.html

FLYNN, T.J., PRITCHARD, D., BRADLAW, J., EPPLEY, R., PAGE, S.

(1994). Effects of the mycotoxin fumonisin B1 and its alkaline hydrolysis product on presomite rat embryos in vitro.

Teratology. 49: 404 – 410.

GELDERBLOM W.C., JASKIEWICZ, K., MARASAS W.F.O. THIEL P.G., HORAK, R.M., VLEGGAAR, R., KRIEK, N.P.J. (1988).

Fumonisins-novel mycotoxins with cancaer-promoting activity produced by fusarium moniliforme. Appl. Environ.Microbiol. 54:

1806-1811.

GELDERBLOM, W.C.A., MARASAS, W., THIEL, P., SEMPLE, E., FARBER, E. (1989). Possible non-genotoxic nature of active carcinogenic components produced by Fusarium moniliforme.

Proceedings of the Am. Asso. Cancer Res. 30 :144 –147.

GELDERBLOM, W.C.A., KRIEK, N.P.J., MARASAS, W.F.O., THIEL, P.G. (1991). Toxicity and carcinogenicity of the Fusarium moniliforme metabolite, fumonisin B1 in rats. Carcinogenesis.

12 :1247 – 1251.

GELDERBLOM, W.C.A., MARASAS, W.F.O., THIEL, P.G., VLEGGAAR, R., CAWOOD, M.E.(1992). Fumonisins: Isolation, chemical characterization and biological effects. Mycopathologia. 117: 11 – 16.

GELDERBLOM, W.C.A., CAWOOD, M.E., SNYMAN, D., VLEGGAAR, MARASAS, W.F.O.(1993). Structure-activity relationships of fumonisins in short-term carcinogenesis and cytotoxicity assays. Food Chem. Toxicol. 31: 407 –414.

GELDERBLOM, W.C.A., CAWOOD, M.E., SNYMAN, S.D., MARASAS, W.F.O. (1994). Fumonisin B1 dosimetry in relation to cancer initiation in rat liver. Carcinogenesis. 15: 209 –214.

GHIASIAN, S.A., REZAYAT, S.M., KORD-BACHEH, P., MAGHSOOD, A.H., YAZDANPANAH, H., SHEPHARD, G.S., VAN DER WESTHUIZEN, L., VISMER, H.F., MARASAS, W.F. (2005).

Fumonisin production by Fusarium species isolated from freshly harvested corn in Iran. Mycopathologia. 2005 Jan;159(1):31-40.

GROVES, F.D., ZHANG, L., CHANG, Y.S., ROSS, P.F., CASPER, H, NORRED, W.P., YOU, W.C., FRAUMENT, J.F., JR. (1999).

Fusarium mycotoxins in cornand corn products in a high-risk area for gastric cancer in Shandong Province, China. J. AOAC International.,82 :657 – 6

GUMPRECHT, L.A., BEASLET, V.R., WEIGEL, R.M., PARKER, H.M., TUMBLESON, M.E., BACON, C.W., MEREDITH, F.I., HASCHEK, W.M.(1998). Development of fumonisin-induced hepatoxicity and pulmonary edema in orally dosed swine:

morphological and biochemical alterations. Toxicology-Pathology, 26 :777 –788.

HARMANGE, J.-C., BOYLE, C.D., KISHI, Y. (1994) Relative andabsolute stereochemistry of the fumonisin B2

backbone. Tetrahedron Lett., 35: 6819–6822.

HARVEY, R.B., EDRINGTON, T.S., KUBENA, L.F., ELISSALDE, M.H., CASPER, H.H., ROTTINGHAUS, G.E., TURK, J.R. (1996).

Effects of dietary fumonisin B1-containing culture material, deoxynivalenol- contaminated wheat, or their combination on growing barrows. Am. J. Vet. Res., 57: 1790 –1794.

HASCHEK-HOCK, W.M.C., CONSTABLE, P.D., TUMBLESON,M.E.

(1998). Fumonisin induced endothelial and hemodynamic changes in porcine edema. FEDRIP database, National Technical Information Service (NTIS).

Benzer Belgeler