• Sonuç bulunamadı

Verilerin analizi IBM SPSS Statistics 25.0 paket programı kullanılarak yapılmıştır. Değişkenlerin dağılımının normal dağılıma uygun olup olmadığı Shapiro – Wilk test ile yapılmıştır. Tanımlayıcı istatistikler sürekli değişkenler için ortalama ± standart sapma ve ya ortanca (Medyan) (Minimum-maksimum) olarak, kategorik değişkenler ise frekans ve (%) şeklinde gösterilmiştir. Normal dağılım gösteren nümerik değişkenlerde t-test ve One-Way Anova testi kullanılmıştır. One-Way sonrası ikili karşılaştırmalar için Bonferroni testi kullanılmıştır. Normal dağılım göstermeyen grup karşılaştırmalarında non parametrik testlerden Mann-Whitney U testi ve Kruskal-Wallis testi kullanılmıştır.Kategorik değişkenler arasındaki farklılıklar ise Pearson ki-kare testi ile incelenmiştir.

İstatistiksel anlamlılık düzeyi olarak p<0.05 kabul edilmiştir.

Araştırma protokolümüz, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulu tarafından 17-7/8 karar No’lu ile onaylanmıştır. Ege Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Alt Komisyonu tarafından TTU-2018-20041 proje numarası ile desteklenmiştir.

35

4.BULGULAR

Çalışma grubu; Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Gastroenteroloji klinik, poliklinik ve endoskopi ünitesine başvuran, pankreas kanseri tanısı alan olgulardan ve polikliniklere başvuran ek hastalık saptanmayan kontrol grubundan oluşturulmuştur. Çalışmaya 62 pankreas kanseri tanılı ve 76 kontrol olgu dahil edilmiştir.

Çalışma popülasyonunun demografik bulguları Tablo 14’de gösterilmiştir.

Tablo 14 : Demografik Bulgular

Pankreas Kanseri(62) Kontrol Grubu(76) p değeri Cinsiyet Erkek 32(%52) 32(%42) AD Kadın 30(%48) 44(%58) AD Ortalama±SD 64.7±10.4 37.8±11.4 <0.001

Yaş (yıl) Ortanca 64 38

Dağılım 43-87 18-66 Kilo (kg) Erkek Ortalama±S D 67.3±12.9 77.1±11.2 AD Kadın Ortalama±SD 67.1±13.9 66.3±11.4 Erkek Ortalama±SD 171.3±6.3 176.6 ±6.1 AD Boy (cm) Kadın Ortalama±SD 160.4±5.3 162.9±5.7 VKİ (kg/m2) Ortalama±SD 24.4±4.4 24.9±4.0 AD Ortanca 24.3 24.2 Dağılım 16-37 18-39 Sigara Var 24(%38.7) 22(%28.9) AD Yok 38(%61.3) 54(%71.1) Alkol Var 14(%22.6) 26(%34.2) AD Yok 48(%77.4) 50(%65.8)

Diyet Şekli Hem et/yağ hem lifli

42(%67.7) 52(%68.4) AD

Sadece et/yağ 4(%6.5) 7(%9.2)

36 Çalışma grubumuzdaki 62 hastanın 32’si (%52) erkek, 30’u (%48) kadın iken; kontrol grubundaki 76 kişinin de 32’si (%42) erkek, 44’ü (%58 ) kadın olarak saptanmıştır. İki grup arasında cinsiyet dağılımı açısından anlamlı farklılık saptanmamıştır. Toplam dahil edilen olguların 64’ü(%46) erkek, 74’ü(%54) kadındır.

Pankreas kanseri grubunda yaş ortalaması 64.7±10.4 yıl bulunurken, kontrol grubunda 37.8±11.4 yıl saptanmıştır. Gruplar arasında yaş ortalaması açısından değerlendirildiğinde istatistiksel anlamlı farklılık saptanmıştır.

Pankreas kanseri grubunda kilo ortalaması erkeklerde 67.3±12.9kg, kadınlarda 67.1±13.9 iken, kontrol grubunda erkeklerde 77.1±11.2kg, kadınlarda 66.3±11.4 kg saptanmıştır. Kilo ortalaması açısından pankreas kanseri ve kontrol grup arasında anlamlı farklılık bulunmamıştır. Boy ortalaması kanser grubunda erkeklerde 171.3±6.3, kadınlarda 160.4±5.3 cm iken, kontrol grubunda erkeklerde 176.6 ±6.1cm, kadınlarda 162.9±5.7 cm saptanmıştır. Boy ortalamaları açısından iki grup arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır.

Vücut kitle indeksi(VKİ) ortalama değerleri pankreas kanseri grubunda 24.4±4,4 kg/m² saptanırken, kontrol grubunda 24.9±4.0 kg/m² bulunmuştur. VKİ açısından gruplar arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır.

Sigara içme öyküsü açısından pankreas kanserli olgular sorgulandığında, 24’ünün (%38.7) tanı anında veya öncesinde sigara içtiği belirlendi. Kontrol grubunda ise 22 (%28.9) kişide sigara içimi öyküsü mevcuttu. İki grup arasında sigara içenlerin oranında anlamlı farklılık saptanmamıştır.

Alkol kullanımı açısından olgular sorgulandığında, pankreas kanserli vakaların 14’ünde (%22.6), kontrol grubunun 26’sında (%34.2) sosyal kullanım mevcuttu. İki grup arasında alkol kullanımları açısından anlamlı farklılık saptanmamıştır.

Olgularda beslenme biçimi sorgulandığında pankreas kanserli vakaların 42’inde (%67.7) et/yağ ve lif içeren karışık beslenme biçimi mevcutken, 4(%6.5) olguda et/yağ ağırlıklı beslenme, 16(%25.8) olguda ise lif ağırlıklı beslenme biçimi saptanmıştır. Kontrol grubunda ise 52 (%68.4) kişi karışık beslenirken, 7(%9.2) kişide et/yağ ağırlıklı beslenme,

17(%22.4) kişide ise lif ağırlıklı beslenme saptanmıştır. Gruplar arasında beslenme biçimleri açısından anlamlı farklılık saptanmamıştır.

37 Tablo 15: Sigara içenlerin cinsiyyete göre dağılımı

Pankreas kanseri Kontrol

Erkek 17(%71) 13(%59)

Kadın 7(%29) 9(%41)

Toplam 24(%100) 22(%100)

Sigara içenlerin cinsiyetlere göre dağılımı incelendiğinde pankreas kanserli sigara içen olgulardan 17’si (%71) erkek iken, 7’si (%29) kadın olarak bulunmuştur. Kontrol grubunda ise 13’ü (%59) erkek, 9’u (%41) kadın olarak belirlenmiştir. Pankreas kanser grubunda erkek sigaraiçenler daha fazla bulunmuştur(p<0.05)(Tablo 15).

Tablo 16: Pankreas kanseri ve kontrol gruplarında cinsiyetlere göre yaş ortalamaları (yıl) Pankreas kanseri(n:62) Kontrol(n:76) p değeri Erkek Ortalaması±SD 65.9±9.0 34.5±10.6 Ortanca 66.5 31 <0.001 Dağılımı 48-83 21-59 Kadın Ortalaması±SD 63.2±11.8 40.2±11.5 Ortanca 62.5 40.5 <0.001 Dağılımı 43-87 18-66

Cinsiyetlere göre yaş ortalaması açısından değerlendirildiğinde, erkek pankreas kanseri hastalarında yaş ortalaması 65.9±9.0 yıl iken, kadın pankreas kanseri hastalarında 63.2±11.8 yıl bulunmuştur. Kontrol grubunda sırası ile 34.5±10.6 ve 40.2±11.5 yıl saptanmıştır. Pankreas kanseri grubunda erkek ve kadınların yaş ortalaması kontrol grubuna göre daha yüksek saptanmıştır (Tablo 16).

38 Tablo 17 : Pankreas kanseri hastalarında araştırılan risk faktörleri

Pankreas Kanseri

Kronik Pankreatit Var 2(%3)

Yok 60(%97)

Diyabet Var 27(%43.5)

Yok 35(%56.5)

Ailede DM öyküsü Var 24(%39)

Yok 38(%61)

Ailede kanser öyküsü Var 17(%27)

Yok 45(%73)

Ailede pakreas kanseri öyküsü Var 1(%1,6)

Yok 61(%98.4)

Proton pompa inhibitörü kullanımı

Var 5(%8)

Yok 57(%92)

Statin kullanımı Var 5(%8)

Yok 57(%92)

Oral antidiyabetik kullanımı Var 15(%24)

Yok 47(%76)

İncelenen risk faktörlerinden pankreas kanserli olguların 2’sinde (%3) kronik pankreatit, 27’sinde (%43.5) diyabet saptanmıştır. Ayrıca 6(%9.7) pankreas kanserli olguda da yeni başlayan diyabet tespit edilmiştir. Aile öyküsü açısından sorgulandığında pankreas kanserli olguların 24’ünde(%39) ailesinde DM, 17’sinde (%27) kanser öyküsü

39 ve 1(%1,6)olgunun ailesinde pankreas kanser öyküsü mevcuttu. O bir olgunun üçüncü derece akrabası pankreas kanseri tanısı almıştı. Pankreas kanserli vakaların kullandığı ilaç açısından sorgulandığında, 5’inin (%8)proton pompa inhibitörü,5’inin (%8)statin, 15’inin(%24) ise oral antidiyabetik kullanımı mevcuttu(Tablo 17).

Tablo 18: Pankreas kanserinde semptom ve bulguların sıklığı

Hasta sayısı (%) Kilo kaybı 48(%77) Sarılık 30(%48) Karın ağrısı 38(%61) Sırt ağrısı 4(%6.5) Bulantı-kusma 17(%27) İştahsızlık 18(%29) Dispepsi 7(%11) Steatore 4(%6.5) Assit 1(%1.6)

Yeni başlangıçlı diyabet 6(%9.7)

Pankreas kanserli olgular semptom ve bulgu sıklığı açısından değerlendirildiğinde 48’inde (%77) kilo kaybı, 30’unda (%48) sarılık, 38’inde (%61) karın ağrısı, 4’ünde(%6.5) sırt ağrısı, 17’sinde (%27) bulantı-kusma, 18’inde(%29) iştahsızlık, 7’sinde (%11) dispepsi, 4’ünde (%6.5) steatore,1’inde(%1.6) assit ve 6’sında (%9.7) yeni başlanğıçlı diyabet saptanmıştır (Tablo 18). Pankreas kanserli hastaların 31’inde (%50) %10 ve üzeri kilo kaybı mevcuttu.

40 Tablo19 : Laboratuvar değerlerine göre grupların karşılaştırılması

Pankreas Kanseri Kontrol Grubu p değeri ortalama±SD ortalama±SD Hemoglobin (gr/dl) 11.4±1.7 13.9±1.4 <0.001 Hematokrit (%) 34.3±4.8 41.6±3.6 <0.001 Lökosit (/mm³) 11516±7800 6712±1600 <0.001 Trombosit (/mm³) 255435±120375 247836±59473 AD CRP (mg/dl) 6.4±7.9 0.17±0.2 <0.001 AST (U/L) 92±119.9 18.8±5.3 <0.001 ALT (U/L) 91.6±106.2 19.3±10.3 <0.001 ALP (U/L) 332.3±343.2 58.8±16.3 <0.001 GGT (U/L) 332.6±386.6 18.9±15.6 <0.001 Üre (mg/dl) 53.1±45.8 26.4±10.0 <0.001 Kalsiyum (mg/dl) 9.3±1.2 9.5±0.4 AD Glukoz (mg/dl) 140.7±86.5 86.5±9.9 <0.001 Albumin (g/dl) 3.5±0.8 4.8±0.3 <0.001 Globulin (g/dl) 2.7±0.6 2.5±0.4 <0.001 T.Bilirubin (mg/dl) 7.1±8.5 0.5±0.3 <0.001 D.Bilirubin (mg/dl) 6.3±8.0 0.2±0.1 <0.001 Amilaz (U/L) 63.0±57.2 65.0±20.1 AD Lipaz (U/L) 76.5±130.3 32.8±11.2 <0.001 PTZ (sn) 13.9±4.5 11.8±0.8 <0.001 aPTT (sn) 85.5±24.9 97.9±13.6 <0.001 T.Kolesterol (mg/dl) 191.1±73.1 190.4±34.4 AD Trigliserid (mg/dl) 189.8±117.0 119.0±81.8 <0.001 LDL (mg/dl) 120.8±76.0 112.0±28.5 AD HDL (mg/dl) 29.3±19.2 54.2±15.2 <0.001 CA 19-9 (mg/dl) 19053.2±59744.3 11.2±12.2 <0.001

İki grupta değerlendirmeye alınan laboratuvar değerleri karşılaştırıldığında ortalama hemogram, hematokrit, albumin, globülin ve HDL değerleri pankreas kanseri grubunda anlamlı olarak daha düşük saptanmıştır. Ortalama lökosit, CRP, AST, ALT, ALP, GGT, glukoz, üre, kreatinin, total bilirubin, direk bilirubin, PTZ, aPTT ve trigliserid değerleri pankreas kanseri grubunda anlamlı olarak daha yüksek saptanmıştır. Pankreas kanseri grubunda ortalama trombosit, kalsiyum, amilaz, total kolesterol ve LDL değerlerinde ise her iki grup arasında anlamlı farklılık göstermemiştir (Tablo 19).

41 Tablo 20: Pankreas kanserli olguların tümör büyüklüklerine göre dağılımı (n,%)

T1 8(%12,9)

T2 33(%53.2)

T3 17(%27.4)

T4 4(%6.5)

Tablo 21: Pankreas kanserli olguların lenf nodu metastazına göre dağılımı (n,%)

N0 13(%21)

N1 29(%47)

N2 20(%32)

Tablo 22: Pankreas kanserli olguların uzak metastaz varlığına göre dağlımı (n,%)

M0 20(%32.3)

M1 42(%67.7)

Tablo 23: Pankreas kanserli olguların evrelere göre dağılımı (n,%)

Evre IA 4 %6.5 Evre IB 4 %6.5 Evre IIA 1 %1.6 Evre IIB 6 %9.7 Evre III 5 %8.1 Evre IV 42 %67.7

Pankreas kanserli olgular TNM sınıflaması ile evrelenip değerlendirildiğinde 4’ünün (%6.5) evre IA, 4’ünün (%6.5) evre IB, 1’inin (% 1.6) evre IIA, 6’sının (%9.7) evre IIB, 5’inin (%8.1) evre III ve 42(%67.7) olgunun da evre IV olduğu belirlenmiştir. Olguların 49’unda(%79) lenf nodu metastazı, 42’sinde (%67.7) uzak organ metastazı tespit edilip, 17(%27,4) olgu T3, 4 (%6,5) olgu da T4 tümör olarak değerlendirilmiştir (Tablo 20,21,22,23).

42 Tablo 24: Pankreas kanserli olgularda tümörün pankreasta yerleşimine göre dağılımı (n,%)

Baş 41(%66.1) Gövde 9(%14.5) Kuyruk 8(%12.9) Baş-gövde 1(%1.6) Gövde-kuyruk 2(%3.2) Total 1(%1.6)

Çalışma grubu tümörün pankreasta yerleşimine göre tarandığında 41’inde (%66,1) pankreas başında, 9’unda(%14.5) gövde, 8’inde (%12.9) pankreas kuyruğunda, 1’inde(%1.6) baş-gövde bileşkesinde, 2’sinin(%3.2) gövde-kuyruk bileşkesinde, 1’inin(%1,6) ise tüm pankreas boyunca yerleştiği tespit edilmişdir (Tablo 24)

Tablo 25: Grupların SPINK1 Sonuçları

Pankreas kanseri Kontrol grubu p değeri SPINK1(ng/ml)

Ortalama±SD 48.3±29.3 25.3±15.4 p<0.001

Pankreas kanseri grubunda serum SPINK1 değerleri kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur (Tablo 25).

43 SPINK1’in sensitivite ve spesifitesinin hesaplanması için ROC curve( Şekil 6) çizilmiştir. AUC (Eğri altında kalan alan) 0.71 dur ve istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0.001). Serum SPINK1 değeri için cut off 25ng/ml olarak belirlersek, sensitivitesi %71, spesifitesi %61 olarak saptanmıştır. Serum SPINK1 cut off değeri 29 ng/ml’nin üzerinde olduğunda sensitivitesi %69, spesifitesi %67 olarak hesaplanmıştır.

Tablo 26: Pankreas kanseri ve kontrol grubunda demografik verilere göre SPINK1 (ng/ml) değerleri Pankreas Kanseri(62) p değeri Kontrol Grubu(76) p değeri Cinsiyet Erkek 47.6±31.0 AD 22.6±13.4 AD Kadın 48.9±27.7 AD 27.4±16.6 Sigara Var 53.2±34.8 AD 25.1±15.5 AD Yok 45.2±25.2 25.4±15.5 Alkol Var 44.9±28.1 AD 24.3±14.0 AD Yok 49.3±29.8 25.9±16.2

Diyet Şekli Hem et/yağ

hem lifli 44.0±25.8 AD 24.5±14.2 AD Sadece et/yağ 74.4±36.2 AD 31.7±27.4 AD Sadece lifli 53±34 AD 25.2±13 AD Kronik Pankreatit Var 57.5±45,1 AD 0 AD AD Yok 48.0±29.1 AD 25.3±15.4 Diyabet Var 39.1±20.5 p<0,05 0 AD Yok 55.4±33.1 25.3±15.4 Ailede DM Öyküsü Var 53.4±27.8 AD 25.2±17.5 AD Yok 45.0±30.1 25.4±14.5 Ailede kanser Öyküsü Var 49.3±29.3 AD 25.1±15.1 AD Yok 47.9±29.6 25.5±15.9 Ailede pankreas kanseri öyküsü Var - AD - AD Yok 48.7±29.3 25.5±15.5

44 SPINK1 seviyelerinde her iki grupta cinsiyetler arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır. Pankreas kanseri grubunda sigara ve alkol kullananlarla kullanmayanlar arasında SPINK1 değerlerinde anlamlı farklılık saptanmamıştır. Gruplarda diyet şekline göre serum SPINK1 değerleri arasında anlamlı farklılık bulunmamıştır. Diyabet tanılı hastalarda serum SPINK1 değerleri anlamlı olarak daha düşük saptanmıştır. Kronik pankreatit olanlarla olmayanlar arasında SPINK1 değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır. Ailede DM ve kanser öyküsü bulunan ve bulunmayanlar arasında SPINK1 değerlerinde anlamlı farklılık saptanmamıştır (Tablo 26). Serum SPINK1 değerini etkileyen bağımsız değişkenleri araştırmak için lojistik regresyon analiz yapılmıştır. Diyabet (p<0.05) serum SPINK1 seviyelerini etkileyen bağımsız değişken olarak saptanmıştır.

Tablo 27: Semptomlar ve bulguların serum SPINK1(ng/ml) seviyeleri ile ilişkisi Pankreas kanseri p değeri Kilo kaybı Var 49.5±28.7 AD Yok 44.1±32.1 Sarılık Var 49.9±30.9 AD Yok 46.7±28.0 Karın ağrısı Var 50.9±28.8 AD Yok 44.1±30.1 Sırt ağrısı Var 24.9±12.5 AD Yok 49.9±29.5 Bulantı-kusma Var 69.1±31.0 p<0,05 Yok 40.4±24.6 İştahsızlık Var 39.7±26.2 AD Yok 51.8±30.0 Dispepsi Var 70.3±35.7 AD Yok 45.5±27.5 Steatore Var 59.1±27.8 AD Yok 47.5±29.5

Yeni başlanğıclı Diyabet

Var 52.3±26.2 AD

Yok 47.8±29,8

Assit

Var AD

45 Çalışmamızda değerlendirilen semptom ve bulguların olup olmamasına göre serum SPINK1 değerleri incelendiğinde bulantı-kusma semptomu olan hastalarda SPINK1 değeri anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur. Diğer semptom ve bulgulara göre SPINK1 değerlerinde anlamlı farklılık saptanmamıştır (Tablo27).

Tablo28: Pankreas kanserinde tümör boyutuna(T) göre SPINK1(ng/ml) değerleri Pankreas kanseri p değeri

T1 (n:8) 36.9±22.0 AD

T2 (n:33) 45.4±28.7 AD

T3 (n:17) 58.5±32.8 AD

T4 (n:4) 51.0±26.8 AD

Pankreas kanseri grubunda tümör büyüklüklerine göre istatistiksel anlamlı farklılık saptanmamıştır (Tablo 28).

Tablo 29: Pankreas kanserinde Lenf nodu metastazına (N) göre SPINK1(ng/ml) değerler Pankreas kanseri p değeri

N0 (n:13) 53.2±30.8 AD

N1 (n:29) 51.7±29.4 AD

N2 (n:20) 40.0±27.8 AD

Pankreas kanseri grubunda lenf nodu metastazı olanlarla olmayanlar arasında SPINK1 değerlerinde anlamlı farklılık saptanmamıştır (Tablo 29 ).

Tablo 30: Pankreas kanserinde uzak metastaz varlığına (M) göre SPINK1(ng/ml) değerleri Pankreas Kanseri p değeri

M0 (n:20) 43.4±28.7 AD

46 Pankreas kanseri grubunda uzak metastazı olanlarla olmayanlar arasında SPINK1 değerlerinde anlamlı farklılık saptanmamıştır (Tablo 30).

Tablo 31: Pankreas kanserinde evrelere göre SPINK1(ng/ml) değerleri

Pankreas kanseri p değeri

Evre IA (n:4) 34,7±29,9 AD Evre IB(n:4) 56±38,2 AD Evre IIA (n:1) - AD Evre IIB (n:6) 55,0±27,5 AD Evre III (n:5) 25,1±18,8 AD Evre IV (n:42) 50,6±29,6 AD

Pankreas kanseri grubunda evre IB, IIB ve evre IV hastalarında yüksek SPINK1 değerleri saptanmıştır. Ancak tüm evreler arasında SPINK1 değerlerinde anlamlı farklılık saptanmamıştır (Tablo 31).

Tablo 32: Pankreasta tümör yerleşimine göre SPINK1(ng/ml) değerleri

Pankreas kanseri p değeri

Baş (n:41) 48.6±29.8 AD Gövde (n:9) 40.1±19.3 AD Kuyruk (n:8) 52.2±41.5 AD Baş-gövde (n:1) - AD Gövde-kuyruk (n:2) 59.8±28.5 AD Total (n:1) - AD

Pankreas kanseri grubunda tümörün pankreasta yerleşimine göre SPINK1 düzeyi açısından değerlendirildiğinde gövde-kuyruk yerleşimli pankreas kanserlerinde SPINK1 değeri daha yüksek bulunsa da, gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır (Tablo 32).

47

5. TARTIŞMA

Pankreas kanseri genellikle erken dönemde metastaz yapan oldukça invaziv bir karsinomdur. İleri yaş, Sigara içme, alkol alımı, diyet faktörleri, obezite, fiziksel inaktivite, DM, aile öyküsü gibi belirli risk faktörleri tanımlanmış olmasına rağmen, pankreas kanserinin nedenleri hala yeterince bilinmemektedir.

İleri yaş pankreas kanseri için belirleyici risk faktörlerinden biridir. Çoğu hasta, 50 yaşından sonra tanı alır, en yüksek insidans yaşamın 7-8.dekadında görülür. Bizim çalışmamızda pankreas kanserli hastaların yaş ortalaması 64.7±10.4 yıl ve en erken pankreas kanseri görülme yaşı 43 olarak bulunmuştur. Yaş ortalaması literatürle uyumlu saptanmıştır. Kontrol grubunda yaş ortalaması 37.8±11.4 yıl saptanmıştır. Kontrol grubunun yaş ortalamasının istatistiki olarak anlamlı düzeyde daha düşük olması iki grup arasındaki karşılaştırmaları güçleştirmektedir. Yaşın artması ile birlikte komorbiditelerin artması, bireylerin çalışmaya dahil olma kriterlerine uymamasına ve bu nedenle kontrol grubunun genç bireylerden oluşmasına neden olmaktadır.

Pankreas kanseri erkeklerde kadınlara göre daha fazla görülür. Erkek/kadın oranı literatürde 1.3/1 olarak bildirilmiştir (7). Bizim çalışmamızda erkek pankreas kanseri hastalarında yaş ortalaması 65.9±9.0 yıl iken, kadın pankreas kanseri hastalarında 63.2±11.8 yıl bulunmuştur ve erkek/kadın oranı literatürle uyumlu olarak 1.1/1 saptanmıştır. Çalışmamızda cinsiyete göre SPINK1 düzeyinde pankreas kanseri ve kontrol grubu arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır.

Obezite insülin direnci ile ilişkili olduğundan, hiperinsülineminin PK tümörogenezde etyolojik rol alabileceğine inanılmaktadır (80). Pankreas kanseri grubunda kilo ortalaması erkeklerde 67.3±12.9 kg, kadınlarda 67.1±13.9 iken, kontrol grubunda erkeklerde 77.1±11.2 kg, kadınlarda 66.3±11.4 kg saptanmıştır. Boy ortalaması kanser grubunda erkeklerde 171.3±6.3, kadınlarda 160.4±5.3 cm iken, kontrol grubunda erkeklerde 176.6±6.1cm, kadınlarda 162.9±5.7 cm saptanmıştır. Boy ve kilo ortalamaları açısından iki grup arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır. Pankreas kanserli olgularda VKİ ortalaması 24.3 kg/m² iken kontrol grubunda VKİ ortalaması 24.2 kg/m² saptanmıştır. Pankreas tanılı hastalarımızda kilo kaybı en sık izlenen bulgu olmuştur, eğer hastaları hastalık öncesi değerlendirseydik, VKİ ortalaması daha yüksek çıkacaktı. O zaman iki grup arasında anlamlı fark olması beklenirdi. Bu da obezitenin pankreas kanseri riskinde artışa neden olabileceği anlamına geliyor.

PK ile ilişkili en iyi belgelenmiş risk faktörü sigara dumanına maruz kalmaktır ve en son çalışmalar bu bilgiyi doğrulamaktadır. Çalışmamızda pankreas kanseri grubunda sigara

48 içenlerin oranı %38.7 iken, bu oran kontrol grubunda %28.9 idi. Pankreas kanserinde sigara içenler daha fazla olsa da, iki grup arasında istatistiksel anlamlı farklılık saptanmamıştır. Pankreas kanseri olgularında sigara içenlerin %71’i erkek iken, kontrol grubunda sigara içenlerin %59’u erkekti. Cinsiyete göre dağılım yapıldığında sigara içenlerin çoğu erkekler olup, istatistiksel anlamlı farklılık saptanmıştır. 2015 yılında küresel tütün kullanımının yaygınlığı erkeklerde %36, kadınlarda ise %7 olarak tahmin edilmiştir (81). Uluslararası Kanser Araştırmaları Derneği sigaranın pankreas kanseri ile nedensel olarak ilişkili olduğunu doğrulamıştır (82). Sigara içenlerde sigara içmeyenlere göre %75 oranında pankreas kanseri riskinde artış mevcut ve sigarayı bıraktıktan sonra bile en az 10 yıl boyunca risk devam eder (83). Son yıllarda, birçok çalışma sigara bileşenlerinin kanser hücrelerinin metastatik progresyonunda ve kemoterapi direncinde de rol alabileceğini ileri sürmektedir (84).

Bizim çalışmamızda pankreas kanseri grubunda alkol kullananların oranı %22.6 iken, kontrol grubunda bu oran %34.2 idi. İki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır. Etanolün mitokondriyal membran potansiyelini değiştirerek pankreatik duktal epitel hücrelerinde serbest oksijen radikallerinin artırarak hücre hasarı oluşturabileceği gösterilmiştir. Ayrıca, ağır alkol tüketimi ile pozitif bir ilişki gözlemlenmiştir, ancak orta derecede içme ile böyle bir ilişki gösterilememiştir (85). Bizim çalışma grubumuzda da alkol bağımlılığı düzeyinde yoğun alkol tüketimi belirlenmemiştir.

Diyetle ilgili olarak, kırmızı ve işlenmiş et ürünlerinin tüketiminin artması pankreas kanseri riskinde artış ile ilişkili olduğuna dair kanıtlar vardır (86). Diğer yandan, yüksek miktarda turunçgillerin ve bazı flavonoidleri içeren lifli beslenme, pankreas kanser riskinde azalma ile ilişkilendirilmiştir (87). Olgularda beslenme biçimi sorgulandığında pankreas kanserli vakaların %67.7’inde et/yağ ve lif içeren karışık beslenme biçimi ve %6.5’inde sadece et/yağ ağırlıklı beslenme biçimi mevcutken, kontrol grubunda ise %68.4 kişi karışık beslenirken, %9.2 kişide et/yağ ağırlıklı beslenme saptanmıştır. Gruplar arasında beslenme şekilleri açısından anlamlı farklılık saptanmamıştır.

Kronik pankreatit, pankreas kanseri için risk faktörü olarak tanımlanmıştır. Kronik pankreatit hastalarında duktal epitelyal hiperplazi, metaplazi ve displazi gerçekleştiği, KRAS gen mutasyonlarına sahip oldukları ve onkojenik aşamaya uğradığı düşünülmektedir. Pankreatit ve pankreas kanseri arasındaki ilişki özellikle nadir görülen otozomal dominant herediter pankreatitli hastalarda yüksek bulunmuştur. Bu hastalar için risk yaklaşık olarak normal popülasyonda beklenenden 70 kat daha fazladır ve ömür boyu risk yaklaşık %40-55’dir (88). Non-herediter kronik pankreatit hastalarında ise PK riski düşük(%5) saptanmıştır (89). Bizim

49 çalışmamızda pankreas kanseri grubunda hastaların yalnızca %3’ünde kronik pankreatit vardı, ancak bu pankreatitli hastaların tarafımızca herediter-nonherediter ayrımı yapılamamıştır.

DM, hem pankreas kanseri için bir risk faktörü, hem de erken evre kanserin sonucudur. Pankreas kanseri tanısı konulan yeni başlangıçlı diyabet vakalarında, diyabetin, kanserden kaynaklandığı düşünülmektedir (90). Bizim çalışmamızda pankreas kanserli olguların %43,8’inde DM saptanmıştır. Yeni tanı diyabet olanların oranı ise %9.7 olarak bulunmuştur. On yıldan uzun süreli Tip2 DM pankreas kanseri riskini artırır (91). Pankreas kanser hücrelerinin adrenomedullin (insülin dengesini düzenleyen ve diyabetin gelişimine katkıda bulunabilen vazodilatatör peptit hormonu) salgıyarak paraneoplastik beta hücresi disfonksiyonuna neden olacağı ve insülin sekresyonunu inhibe edebileceği düşünülmektedir (92). Diğer yandan, anormal glukoz metabolizması ve insülin direncinin etyolojik faktörler olduğu görüşü desteklenmektedir (93).

Austin ve ark. tarafından yapılan çalışmada ailede DM öyküsü yaklaşık %30 oranında artmış PK riski ile ilişkili bulunmuştur (94). Çalışmamızda PK tanılı hastaların %24’ünde ailesinde DM öyküsü mevcuttu.

Bugüne kadar, ailede pankreas, meme, prostat, kolon, mide, HCC, RCC, akciğer ve over kanseri öyküsünın PK riskinin arttırdığı bildirilmiştir (95) (96). Schulte ve ark. ailede melanom öyküsü ile pankreas kanseri arasında ilişki olduğunu belirtmiştir (97). Hiripi ve ark. ailede 56 yaşından önce akciğer kanseri olanlarda artmış pankreas kanseri riskini tanımlamıştır (95). Çalışmamızda pankreas kanseri tanılı olguların %27’sinde ailede pankreas kanseri dışında kanseri öyküsü mevcuttu .

Pankreas kanseri hastalarının %10'unda ailede pankreas kanseri öyküsü bildirilmiştir. Klein ve ark. tarafından yapılan bir çalışmaya göre, PK riski, ilgili akraba sayısı ile ilişkilidir. İki adet birinci derece akrabasında PK olan bireyin PK gelişme riski 6 kat, üç ve daha fazla birinci derece akrabasında PK olan bireylerde ise risk 14-32 kat artmıştır (98). Çalışmamızda pankreas tanılı hastaların yalnızca birinde üçüncü derece akrabasında PK tanısı, yani sporadik aile öyküsü mevcuttu. Ailesinde familiyal pankreas kanseri tanısı olan hasta çalışmamızda kaydedilmemişdir.

Epidemiyolojik çalışmalar, insülin direncini (metformin ve tiazolidindion gibi) azaltan antidiyabetik ajanlarının PK riskini azalttığını, buna karşın dolaşımdaki insülin düzeylerini arttıran antidiyabetik ajanlarının (insülin sekretagogları, örneğin sülfonilüreler ve insülin analogları) PK için artmış risk ile ilişkili olduğunu bulunmuştur (99). Nispeten yeni antidiyabetikler, GLP-1 analogları ve DPP-4 inhibitörleri gibi inkretin bazlı analoglar hakkındaki veriler çelişkilidir (100). Çalışma grubunun %24’ünün oral antidiyabetik kullandığı

50 saptanmıştır. DM tanılı hastalarının büyük çoğunluğu OAD kullanmaktadır. Pankreas kanseri riskinin OAD ya DM ile ilişkili olduğu anlaşılamamıştır.

Statinler, hiperlipidemiyi tedavi etmek için primer kullanılan ilaçlardır, immünomodülatör ve antiinflamatuar etkilerinden dolayı kanser riskinde azalma ile ilişkilendirilmiştir. Son zamanlardaki çalışmalar, statinin pankreas kansere yakalanma riskini azalttığı ve pankreas kanseri tanısı olan hastalarda daha iyi sağkalım ile ilişkili olduğunu göstermiştir (101). Çalışma grubunun %8’inde statin kullandığı saptanmıştır.

Uzun süreli PPI tedavisi PK ile ilişkili hipergastrinemiye neden olduğu için pankreas kanser riskini artıracağı ileri sürülmüştür (102). Çalışmamızda pankreas kanserli olguların %8’inde PPI kullanımı mevcuttu.

Çalışmamızda pankreas kanserli hastalarda karşılaşılan en sık semptomlar kilo kaybı, sarılık ve karın ağrısı idi. Kilo kaybı hastaların 44’ünde bulunmuştur. Bu semptomlar literatürde de en sık karşılaşılan belirtiler olarak bildirilmiştir (103).

Pankreas kanserinde laboratuvar parametreler genellikle nonspesifiktir. İki grupta değerlendirmeye alınan laboratuvar değerleri karşılaştırıldığında ortalama hemogram, hematokrit, albumin, globulin ve HDL değerleri pankreas kanseri grubunda anlamlı olarak daha düşük saptanmıştır. Ortalama lökosit, CRP, AST, ALT, ALP, GGT, glukoz, üre, kreatinin, total bilirubin, direk bilirubin, PTZ , aPTT ve trigliserid değerleri pankreas kanseri grubunda anlamlı

Benzer Belgeler