• Sonuç bulunamadı

GEREÇ VE YÖNTEMLER

İSTATİSTİKSEL ANALİZ

Araştırma konusuna ilişkin literatür temel alınarak yapılan ön değerlendirmede; gruplar arasında d=0,558 etki büyüklüğü, α=0,05 yanılma payı, minimum güç (power) %80

27

ile toplamda en az 104 gönüllü ile çalışılması gerektiği hesaplandı. Araştırmanın yapılacağı bir yıl içinde 120 gönüllü araştırmaya alındı ve üç gruba eşit olarak atandı.

Araştırmadan elde edilen sonuçların istatistik analizi Sosyal Bilimler için İstatistik Paket Programı (Statistical Package for Social Sciences, SPSS) 20 versiyonu kullanılarak yapıldı. Sonuçlarda ölçümsel veriler aritmetik ortalama ve standart sapma değerleri verilerek, niteliksel veriler ise sayı ve yüzdeler ile ifade edildi. Kategorik değişkenlerin gruplar arası farklılığını araştırmak için ki-kare testi kullanıldı. Ölçümsel verilerin gruplar arası karşılaştırmasında, normal dağılım gösteren değişkenler için grup sayısı iki ise bağımsız gruplarda t-testi, grup sayısı üç ve daha fazla ise tek yönlü varyans analizi; normal dağılım göstermeyen değişkenler için grup sayısı iki ise Mann Whitney U testi, grup sayısı üç ve daha fazla ise Kruskal Wallis testi kullanıldı. Değişkenler arası ilişkide Pearson ve Spearman korelasyon analizi kullanıldı. Tüm testlerde p<0.05 istatistiksel olarak anlamlılık düzeyi olarak kabul edildi.

28

BULGULAR

Alkol kullanım bozukluğu grubunun yaş ortalaması 46,58±10,06, opiyat kullanım bozukluğu grubunun 27,45±8,25 iken kontrol grubunun 37,45±13,11 idi. Alkol kullanım bozukluğu grubunun vücut kitle indeksi (VKİ) ortalaması 25,57±5,12, opiyat kullanım bozukluğu grubununki 23,83±3,34, kontrol grubununki 26,03±3,74 idi. Yaş ve VKİ değişkenleri açısından gruplar arasında anlamlı fark vardı (p<0.05) (Tablo 2). Alkol kullanım bozukluğu grubunun eğitim süresi ortalaması 8,73±2,99, opiyat kullanım bozukluğu grubunun 9,25±2,33, kontrol grubunun 9,10±3,37 idi. Grupların ortalama eğitim süreleri benzerdi (p>0.05) (Tablo 2).

Tablo 2. Grupların yaş, vücut kitle indeksi, eğitim sürelerinin karşılaştırılması Alkol KB

grubu (n=40) grubu (n=40) Opiyat KB grubu (n=40) Kontrol p

Ort±SS Ort±SS Ort±SS

Yaş (yıl)# 46,58±10,06 27,45±8,25 37,45±13,11 <0,001*

VKİ (kg/m2)## 25,57±5,12 23,83±3,34 26,03±3,74 0,046*

Eğitim (yıl)# 8,73±2,99 9,25±2,33 9,10±3,37 0,677

#Kruskal Wallis testi. ##Tek yönlü varyans analizi. KB: Kullanım bozukluğu, Ort: Ortalama, SS: Standart sapma,

VKİ: Vücut kitle indeksi.

* p <0,05

Alkol kullanım bozukluğu grubundaki 40 kişinin 15’i (%37,5) il merkezinde, 24’ü (%60) ilçe merkezinde, 1’i (%2,5) kırsalda ikamet etmekteydi. Opiyat kullanım bozukluğu grubundaki 40 kişinin 18’i (%45,0) il merkezinde, 21’i (%52,5) ilçe merkezinde, 1’i (%2,5) kırsalda ikamet etmekteydi. Kontrol grubundaki 40 gönüllünün 23’ü (%57,5) il merkezinde, 12’si (%30,0) ilçe merkezinde, 5’i (%12,5) kırsalda ikamet etmekteydi. İkamet yerleri açısından gruplar arasındaki farklılık anlamlıydı (p<0,05) (Tablo 3).

29

Tablo 3. Grupların ikamet yerlerinin karşılaştırılması İkamet yeri Alkol KB grubu (n=40) Opiyat KB grubu (n=40) Kontrol grubu (n=40) p

Sayı Yüzde Sayı Yüzde Sayı Yüzde

İl merkezi 15 37,5 18 45,0 23 57,5

0,034*

İlçe merkezi 24 60,0 21 52,5 12 30,0

Kırsal 1 2,5 1 2,5 5 12,5

Ki-kare testi. KB: Kullanım bozukluğu.

* p<0,05

Alkol kullanım bozukluğu grubundaki 40 kişinin 26’sı (%65,0) evli, 9’u (%22,5) bekar, 3’ü (%7,5) boşanmış ya da ayrılmış ve 2’sinin (%5,0) eşi vefat etmişti. Opiyat kullanım bozukluğu grubundaki 40 kişinin 9’u (%22,5) evli, 28’i (%70,0) bekar, 3’ü (%7,5) boşanmış ya da ayrılmıştı. Kontrol grubundaki 40 kişinin 26’sı (%65,0) evli, 9’u (%22,5) bekar, 2’si (%5,0) boşanmış ya da ayrılmış ve 3’ünün (%7,5) eşi vefat etmişti. Medeni durum açısından gruplar arasındaki farklılık anlamlıydı (p<0,05) (Tablo 4).

Tablo 4. Medeni durum açısından grupların karşılaştırılması Medeni durumu Alkol KB grubu (n=40) Opiyat KB grubu (n=40) Kontrol grubu (n=40) p

Sayı Yüzde Sayı Yüzde Sayı Yüzde

Evli 26 65,0 9 22,5 26 65,0 <0,001 * Bekar 9 22,5 28 70,0 9 22,5 Boşanmış / ayrı 3 7,5 3 7,5 2 5,0 Eşi ölmüş 2 5,0 0 0,0 3 7,5

Ki-kare testi. KB: Kullanım bozukluğu.

* p<0,05

Alkol kullanım bozukluğu grubundaki 40 kişinin 5’i (%12,5) yalnız, 26’sı (%65,0) çekirdek ailesiyle, 4’ü (%10,0) geniş ailesiyle, 5’i (%12,5) diğer kişilerle yaşıyordu. Opiyat kullanım bozukluğu grubundaki 40 kişinin 4’ü (%10,0) yalnız, 30’u (%75,0) çekirdek ailesiyle, 2’si (%5,0) geniş ailesiyle, 4’ü (%10,0) diğer kişilerle yaşıyordu. Kontrol grubundaki 40 gönüllünün 9’u (%22,5) yalnız, 24’ü (%60) çekirdek ailesiyle, 5’i (%12,5) geniş ailesiyle, 2’si (%5,0) diğer kişilerle yaşıyordu. Grupların içinde yaşadıkları aile durumları benzerdi (p>0,05) (Tablo 5).

30

Tablo 5. Aile durumu açısından grupların karşılaştırılması Aile durumu Alkol KB grubu (n=40) Opiyat KB grubu (n=40) Kontrol grubu (n=40) p

Sayı Yüzde Sayı Yüzde Sayı Yüzde

Yalnız yaşıyor 5 12,5 4 10,0 9 22,5

0,472

Çekirdek aile 26 65,0 30 75,0 24 60,0

Geniş aile 4 10,0 2 5,0 5 12,5

Diğer 5 12,5 4 10,0 2 5,0

Ki-kare testi. KB: Kullanım bozukluğu.

Alkol kullanım bozukluğu grubundaki 40 kişinin 21’i (%57,5) düzenli çalışıyor, 5’i (%12,5) iş buldukça çalışıyor, 7’si (%17,5) çalışmıyor, 7’si (%17,5) emekliydi. Opiyat kullanım bozukluğu grubundaki 40 kişinin 21’i (%52,5) düzenli çalışıyor, 11’i (%27,5) iş buldukça çalışıyor, 7’si (%17,5) çalışmıyor, 1’i (%2,5) emekliydi. Kontrol grubundaki 40 kişinin 25’i (%62,5) düzenli çalışıyor, 5’i (%12,5) iş buldukça çalışıyor, 7’si (%17,5) çalışmıyor, 3’ü (%7,5) emekliydi. Grupların araştırma durumları benzerdi (p>0,05) (Tablo 6). Tablo 6. Araştırma durumu açısından grupların karşılaştırılması

Araştırma durumu

Alkol KB grubu

(n=40) grubu (n=40) Opiyat KB Kontrol grubu (n=40) p

Sayı Yüzde Sayı Yüzde Sayı Yüzde

Düzenli çalışıyor 21 57,5 21 52,5 25 62,5

0,174

İş buldukça çalışıyor 5 12,5 11 27,5 5 12,5

Çalışmıyor 7 17,5 7 17,5 7 17,5

Emekli 7 17,5 1 2,5 3 7,5

Ki-kare testi. KB: Kullanım bozukluğu.

Üç grup sigara kullanımı ve miktarları açısından karşılaştırıldığında alkol kullanım bozukluğu grubundakilerin 32’si (%80,0) sigara kullanmakta, 8’i (%20,0) sigara kullanmamaktaydı. Opiyat kullanım bozukluğu grubundakilerin 38’i (%95,0) sigara kullanmakta, 2’si (%5,0) sigara kullanmamaktaydı. Kontrol grubundaki gönüllülerin 21’i (%52,5) sigara kullanırken, 19’u (%47,5) sigara kullanmıyordu. Sigara kullanımı açısından gruplar arasında anlamlı fark vardı (p<0,05) (Tablo 7). Ortalama günlük sigara kullanım miktarı alkol kullanım bozukluğu grubunda 20,18±13,93 adet/gün, opiyat kullanım bozukluğu grubunda 25,18±11,25 adet/gün, kontrol grubunda ise 11,50±11,45 adet/gün idi. Gruplar arasında anlamlı fark vardı (p<0,05) (Tablo 7).

31

Tablo 7. Grupların sigara kullanımının ve miktarlarının karşılaştırılması

Sigara kullanımı Alkol KB grubu (n=40) Opiyat KB grubu (n=40) Kontrol grubu (n=40) p#

Sayı Yüzde Sayı Yüzde Sayı Yüzde

Var 32 80,0 38 95,0 21 52,5 <0,001*

Yok 8 20,0 2 5,0 19 47,5

Sigara kullanım miktarı p##

Adet / gün 20,18±13,93 25,18±11,25 11,50±11,45 <0,001*

#Ki-kare. ## Kruskal Wallis testi. KB: Kullanım bozukluğu, Ort: Ortalama, SS: Standart sapma.

*p<0,05

Alkol kullanım bozukluğu grubunda 8 kişi (%20,0), opiyat kullanım bozukluğu grubunda 10 kişi (%25,0) ve kontrol grubunda 4 kişi (%10,0) birinci ve ikinci derece akrabaları içinde alkol kullanım bozukluğu öyküsü olduğunu bildirdi. Ailede alkol kullanım bozukluğu öyküsü açısından gruplar arasında anlamlı fark yoktu (p>0,05) (Tablo 8).

Opiyat kullanım bozukluğu grubunda 3 kişi (%7,5) birinci ve ikinci derece akrabaları içinde madde kullanım bozukluğu öyküsü olduğunu bildirdi. Alkol kullanım bozukluğu grubundaki ve kontrol grubundaki kişiler birinci ve ikinci derece akrabaları içinde madde kullanım bozukluğu öyküsü olmadığını bildirdiler. Ailede madde kullanım bozukluğu öyküsü açısından gruplar arasında anlamlı fark vardı (p<0,05) (Tablo 8).

Alkol kullanım bozukluğu grubunda 2 kişi (%5,0) ve kontrol grubunda 9 kişi (%22,5) birinci ve ikinci derece akrabaları içinde ruhsal bozukluk öyküsü olduğunu bildirdi. Opiyat kullanım bozukluğu grubundaki kişiler birinci ve ikinci derece akrabaları içinde ruhsal bozukluk öyküsü olmadığını bildirdiler. Ailede ruhsal bozukluk varlığı açısından gruplar arasında anlamlı fark vardı (p<0,05) (Tablo 8).

Tablo 8. Grupların ailede alkol-madde kullanımı ve ruhsal bozukluk varlığı açısından karşılaştırılması Aile öyküsü Alkol KB grubu (n=40) Opiyat KB grubu (n=40) Kontrol grubu (n=40) p#

Sayı Yüzde Sayı Yüzde Sayı Yüzde

AKB öyküsü Var Yok 8 20,0 10 25,0 4 10,0 0,210 32 80,0 30 75,0 36 90,0 MKB öyküsü Var Yok 0 0,0 3 7,5 0 0,0 0,046* 40 100,0 37 92,5 40 100,0

Ruhsal bozukluk Var öyküsü Yok

2 5,0 0 0,0 9 22,5 0,001*

38 95,0 40 100,0 31 77,5

#Ki-kare testi. AKB: Alkol kullanım bozukluğu, MKB: Madde kullanım bozukluğu. *p<0,05

32

Alkol kullanım bozukluğu grubunun içsel farkındalık puanı ortalaması 0,64±0,15, opiyat kullanım bozukluğu grubununki 0,60±0,19, kontrol grubununki ise 0,73±0,16 olarak hesaplandı. Gruplar arasında anlamlı fark vardı (p<0,05) (Tablo 9). Gruplar arası ikili karşılaştırmalarda, alkol ve opiyat kullanım bozukluğu gruplarının içsel farkındalık puanı ortalamaları kontrol grubuna göre anlamlı düşüktü (p<0,05) (Tablo 9). Alkol ve opiyat kullanım bozukluğu gruplarının içsel farkındalık puanı ortalamaları benzerdi (p>0,05) (Tablo 9).

Tablo 9. Grupların içsel farkındalık puanları açısından karşılaştırılması

Alkol KB grubu (n=40) Opiyat KB grubu (n=40) Kontrol grubu (n=40) p#

Ort±SS Ort±SS Ort±SS

İF

0,64±0,15 0,60±0,19 0,73±0,16 0,005a,*

0,64±0,15 0,60±0,19 - 0,460b

0,64±0,15 - 0,73±0,16 0,025c,*

- 0,60±0,19 0,73±0,16 0,004d,*

#Tek yönlü varyans analizi (çoklu karşılaştırmalar için Tukey testi). KB: Kullanım bozukluğu, Ort: Ortalama, SS: Standart sapma, İF: İçsel farkındalık.

* p<0,05

a 3 grubun İF puan ortalamalarının karşılaştırılması.

b Alkol KB ve opiyat KB gruplarının İF puan ortalamalarının karşılaştırılması. c Alkol KB ve kontrol gruplarının İF puan ortalamalarının karşılaştırılması. d Opiyat KB ve kontrol gruplarının İF puan ortalamalarının karşılaştırılması.

Alkol kullanım bozukluğu grubunun IKT puanlarının ortalaması -10,03±19,41, opiyat kullanım bozukluğu grubununki -7,18±20,83, kontrol grubununki ise 6,63±25,27 olarak hesaplandı. Gruplar arasında anlamlı fark vardı (p<0,05) (Tablo 10). Gruplar arası ikili karşılaştırmalarda, alkol ve opiyat kullanım bozukluğu gruplarının IKT puanlarının ortalamaları kontrol grubununkinden anlamlı düşüktü (p<0,05) (Tablo 10). Alkol ve opiyat kullanım bozukluğu gruplarının IKT puanlarının ortalamaları benzerdi (p>0,05) (Tablo 10).

Tablo 10. Grupların Iowa Kumar Testi puanları açısından karşılaştırılması

Alkol KB grubu (n=40) Opiyat KB grubu (n=40) Kontrol grubu (n=40) p#

Ort±SS Ort±SS Ort±SS

IKT

-10,03±19,41 -7,18±20,83 6,63±25,27 0,002a,*

-10,03±19,41 -7,18±20,83 - 0,831b

-10,03±19,41 - 6,63±25,27 0,003c,*

- -7,18±20,83 6,63±25,27 0,016d,*

#Tek yönlü varyans analizi (çoklu karşılaştırmalar için Tukey testi). KB: Kullanım bozukluğu, Ort: Ortalama, SS: Standart sapma, IKT: Iowa Kumar Testi.

* p<0,05

a 3 grubun IKT puan ortalamalarının karşılaştırılması.

b Alkol KB ve opiyat KB gruplarının IKT puan ortalamalarının karşılaştırılması. c Alkol KB ve kontrol gruplarının IKT puan ortalamalarının karşılaştırılması. d Opiyat KB ve kontrol gruplarının IKT puan ortalamalarının karşılaştırılması.

33

Alkol kullanım bozukluğu grubunun BDÖ puanlarının ortalaması 65,75±9,79, opiyat kullanım bozukluğu grubununki 69,15±12,24, kontrol grubununki ise 57,70±10,76 olarak hesaplandı. Gruplar arasında anlamlı fark vardı (p<0,05) (Tablo 11). Gruplar arası ikili karşılaştırmalarda, alkol ve opiyat kullanım bozukluğu gruplarının BDÖ puanlarının ortalamaları kontrol grubununkinden anlamlı yüksekti (p<0,05) (Tablo 11). Alkol ve opiyat kullanım bozukluğu gruplarının BDÖ puanlarının ortalamaları benzerdi (p>0,05) (Tablo 11).

Tablo 11. Grupların Barratt Dürtüsellik Ölçeği ortalama puanları açısından karşılaştırılması Alkol KB grubu (n=40) Opiyat KB grubu (n=40) Kontrol grubu (n=40) p#

Ort±SS Ort±SS Ort±SS

BDÖ

65,75±9,79 69,15±12,24 57,70±10,76 <0,001a,*

65,75±9,79 69,15±12,24 - 0,310b

65,75±9,79 - 57,70±10,76 0,005c,*

- 69,15±12,24 57,70±10,76 <0,001d,*

#Tek yönlü varyans analizi (çoklu karşılaştırmalar için Tukey testi). KB: Kullanım bozukluğu, Ort: Ortalama, SS: Standart sapma, BDÖ: Barratt Dürtüsellik Ölçeği.

* p<0,05

a 3 grubun BDÖ puan ortalamalarının karşılaştırılması.

b Alkol KB ve opiyat KB gruplarının BDÖ puan ortalamalarının karşılaştırılması. c Alkol KB ve kontrol gruplarının BDÖ puan ortalamalarının karşılaştırılması. d Opiyat KB ve kontrol gruplarının BDÖ puan ortalamalarının karşılaştırılması.

Hasta grupları bağımlılık şiddeti açısından değerlendirildiğinde, alkol kullanım bozukluğu grubunun bağımlılık şiddeti puanlarının ortalaması 10,96±3,13, opiyat kullanım bozukluğu grubunun 14,14±7,20 olarak hesaplandı. İki grup arasında anlamlı fark vardı (p<0,05) (Tablo 12). Hasta grupları aşerme puanları açısından değerlendirildiğinde, alkol kullanım bozukluğu grubunun aşerme puanlarının ortalaması 6,88±7,50, opiyat kullanım bozukluğu grubunun ise 7,70±6,52 olarak hesaplandı. İki grup arasında anlamlı fark saptanmadı (p>0,05) (Tablo 12).

Tablo 12. Grupların Bağımlılık Profil İndeksi-Bağımlılık Şiddeti ve Penn Alkol Aşerme Ölçeği ya da Madde Aşerme Ölçeği ortalama puanları açısından karşılaştırılması

Alkol KB grubu (n=40) Opiyat KB grubu (n=40) Kontrol grubu (n=40) p

Ort±SS Ort±SS Ort±SS

BAPİ-BŞ# 10,96±3,13 14,14±7,20 - 0,004*

PAAÖ/MAÖ## 6,88±7,50 7,70±6,52 - 0,601

#Mann Whitney U testi. ##Bağımsız gruplarda t-testi. KB: Kullanım bozukluğu, Ort: Ortalama, SS: Standart

sapma, BAPİ-BŞ: Bağımlılık Profil İndeksi – Bağımlılık şiddeti, PAÖ: Penn Alkol Aşerme Ölçeği, MAÖ: Madde Aşerme Ölçeği.

34

İçsel farkındalık puanları ile yaş, VKİ, eğitim süresi, sigara kullanımı, IKT puanları, BDÖ puanları, aşerme ölçek puanları, BAPİ bağımlılık şiddeti puanları arasında korelasyon analizi yapıldı. İçsel farkındalık puanları ile IKT puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı pozitif korelasyon saptandı (p<0,05, r=0,226). İçsel farkındalık puanları ile BDÖ puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı negatif korelasyon saptandı (p<0,05, r=-0,292). İçsel farkındalık puanları ile yaş, VKİ, eğitim süresi, aşerme ve BAPİ bağımlılık şiddeti puanları arasında pozitif korelasyon (sırasıyla r=0,164, r=0,099, r=0,053, r=0,054, r=0,159), içsel farkındalık puanları ile sigara kullanımı arasında ise negatif korelasyon (r=-0,135) tespit edilmekle birlikte, bu ilişkiler istatistiksel olarak anlamlı değildi (p>0,05) (Tablo 13).

Tablo 13. İçsel farkındalık ile yaş, VKİ, eğitim süresi, sigara kullanımı, IKT, BDÖ Ölçeği, PAAÖ/MAÖ, BAPİ-BŞ puanları arasındaki korelasyonların değerlendirilmesi

İçsel Farkındalık r p Yaş# 0,164 0,073 VKİ## 0,099 0,281 Eğitim# 0,053 0,567 Sigara# -0,135 0,142 IKT## 0,226 0,013* BDÖ## -0,292 0,001* PAAÖ/MAÖ## 0,054 0,632 BAPİ-BŞ# 0,159 0,159

#Spearman korelasyon analizi. ##Pearson korelasyon analizi. İF: İçsel farkındalık, VKİ: Vücut kitle indeksi, IKT:

Iowa Kumar Testi, BDÖ: Barratt Dürtüsellik Ölçeği, PAÖ: Penn Alkol Aşerme Ölçeği, MAÖ: Madde Aşerme Ölçeği, BAPİ-BŞ: Bağımlılık Profil İndeksi – Bağımlılık şiddeti.

* p<0,05

İçsel farkındalık puanları ile IKT ve BDÖ puanları arasında ilişki kısmi korelasyon analizi ile değerlendirildi. BDÖ puanları kontrol değişkeni olarak alındığında, içsel farkındalık ile IKT puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı pozitif korelasyon saptandı (p<0,05, r=0,191) (Tablo 14). IKT puanları kontrol değişkeni olarak alındığında, içsel farkındalık ile BDÖ puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı negatif korelasyon saptandı (p<0,05, r=-0,267) (Tablo 14).

Tablo 14. İçsel farkındalık ile IKT ve BDÖ puanları arasındaki kısmi korelasyonun değerlendirilmesi

İçsel Farkındalık r p# Kontrol değişkeni

IKT 0,191 0,038* BDÖ

BDÖ -0,267 0,003* IKT

#Pearson kısmi korelasyon analizi. IKT: Iowa Kumar Testi, BDÖ: Barratt Dürtüsellik Ölçeği.

* p <0,05

35

TARTIŞMA

Bağımlılık bozukluklarında içsel farkındalık ile ilgili süreçlerin bozulmuş olabileceği varsayımı ile planlanan araştırmamızda, alkol veya opiyat bağımlılığı nedeni ile tedavi gören hastaların arındırma tedavisi sonrasında içsel farkındalıkları kalp atışlarını algılama performansları üzerinden incelendi ve sağlıklı kontrollerle karşılaştırıldı. DSM-5 tanı ölçütlerine göre orta veya ağır şiddette madde kullanım bozukluğu olan alkol ve opiyat bağımlılarında içsel farkındalığın kontrol grubuna göre azalmış olduğu saptandı. Alkol bağımlılarının ve opiyat bağımlılarının içsel farkındalıkları ise benzer bulundu. İçsel farkındalık ile aşerme arasında doğrudan bir ilişki saptanmazken, bağımlılıkla ilişkili kavramlar olan dürtüsellik ve karar verme davranışındaki bozulma ile içsel farkındalık arasında ters yönde ilişki bulundu.

Literatürde, alkol ve madde bağımlılarında içsel farkındalığı kalp atışlarını algılama performansları üzerinden inceleyen az sayıda araştırma vardır. Schmidt ve ark. (70) ayaktan ya da yatarak tedavi görmekte olan 89 ayık alkol bağımlısı hastayla yaptıkları ve kontrol grubu kullanılmadıkları araştırmalarında, içsel farkındalık değerleri ile aşerme arasında doğrudan bir ilişki saptamamış, ancak alkol kullanımıyla gerginliği azaltma beklentileri (örn. olumsuz duygulanımın azalması) yüksek olan hastalarda içsel farkındalık değerleri ile aşerme arasında ters yönde ilişki olduğunu bildirmişlerdir. Araştırmacılar bu bulguların, içsel farkındalığı azalmış olan bağımlılarda emosyon kaynaklı olmayan motivasyonel süreçlerin (örn. alışkanlıklar, koşullanma, alkol kullanımıyla ilgili olumlu beklentiler) karar mekanizmalarında daha etkin olduğu, azalmış içsel farkındalığın aşermeyi ve içme davranışını etkileyip arttırabileceği görüşünü desteklediği yorumunu yapmışlardır. Ateş Çöl (139), 55 ayık alkol bağımlısı ile 52 sağlıklı bireyi karşılaştırdıkları araştırmalarında, alkol

36

bağımlılarında içsel farkındalığın kontrol grubuna göre azaldığını ve PAAÖ aşerme puanları ile kalp atışlarını algılama performansları arasında ters yönde ilişki olduğunu bildirmişlerdir. Sönmez ve ark. (57) arındırma tedavisi sonrasında 33 alkol bağımlısı, 29 eroin bağımlısı ve 22 sentetik kannabinoid bağımlısının içsel farkındalık düzeylerini 35 sağlıklı kontrolle karşılaştırmışlardır. Bu araştırmada farklı maddelere bağımlılığı olan bireylerin içsel farkındalıklarının benzer olduğu ve sağlıklı kontrollere kıyasla kalp atışlarını algılama performanslarının azalmış olduğu bildirilmiştir. Araştırmamızda da alkol ve opiyat bağımlılarının kalp atışlarını algılama performansları sağlıklı kontrollere kıyasla azalmış olarak bulundu. Ancak içsel farkındalık değerleri ile aşerme arasında doğrudan bir ilişki saptanmadı.

Araştırmamızda içsel farkındalık tek bir ölçüm ile değerlendirildi. İçsel farkındalığın kalp atışlarını algılama performansları üzerinden değerlendirilmesi, içsel farkındalık araştırmalarında en yaygın kullanılan yöntem olup bireyler arasındaki farklılıkları saptamada geçerli bir gösterge olduğu bildirilmiştir (55,58,137). İçsel farkındalık ölçümü olarak "kalp atım sayısı tahmininin gerçek değer ile uyumu" farklı psikiyatrik bozukluklarda çalışılmış, psikiyatrik belirtiler ile içsel farkındalık değerleri arasındaki ilişki ve hasta gruplarındaki dağılımların kontrol gruplarındaki dağılımlardan farklılıkları araştırılmıştır. Kardiyak algıdaki bireysel farklılıklar; kognitif-emosyonel olaylar, zaman algısı, ağrı algısı, anksiyete düzeyi, duygudurum değişiklikleri, emosyonel dikkat ve hafıza, emosyonel tepkisellik, aleksitimi ve sezgisel karar verme ile ilişkili bulunmuştur (60-64,66,140). Bu süreçlerin bağımlılarda da değişkenlik göstermesine vurgu yapılmaktadır (6). Panik ve anksiyete bozukluğu hastalarında belirtilerin artmış içsel farkındalık ile ilişkili olduğu, depresyon hastalarında depresif belirtiler ile içsel farkındalık arasında ters yönde ilişki olduğu bildirilmiştir (141-144). Duygudurum bozukluğu olan bireylerde artmış içsel farkındalık ile anksiyeteyle ilişkili uyarılma belirtileri arasında ilişki saptanmıştır (145). Duyguları fark etme, tanıma ve ifade etme güçlüğü olarak tanımlanan aleksitimi ile içsel farkındalık arasında ters yönde ilişki olduğu bildirilmiştir (60). Kontrol grubu kullanılan araştırmalarda sağlıklı gönüllüller için içsel farkındalık ortalama değerleri 0,70-0,77 aralığında verilmiştir (5,57). Araştırmamızda kontrol grubunun ortalama değeri 0,73 idi. Bu ölçümün normal popülasyonda nasıl bir dağılım gösterdiğinin ve çeşitli hasta gruplarındaki dağılımların normal dağılımdan nasıl farklılaştığının belirlenmesi için daha fazla sayıda araştırmaya gereksinim vardır.

Araştırmamızdaki bir diğer önemli bulgu, alkol ve opiyat bağımlılarının IKT puanlarının sağlıklı kontrollere göre azalmış olmasıydı. IKT, karar verme davranışı

37

bozukluğunu, belirsizlik, ödül ve ceza bileşenlerini içine alarak değerlendirme amacıyla geliştirilmiş bir nöropsikolojik testtir (135,146). Bir davranışı pekiştiren koşulların değiştiği durumlarda söz konusu davranışı da değiştirebilmek, belirli bir davranıştan sonra elde edilen olumlu ya da olumsuz geribildirimlerden yararlanabilmeyi ve artık pekiştirilmeyen davranışı geriye doğru yeniden düzenleyip, alternatif bir strateji belirlemeyi içerir. IKT’de iyi performans gösteren katılımcılar dezavantajlı destelerden kaçınmayı ve avantajlı destelerden seçim yapmayı öğrenirken, karar verme davranışında bozulma olan bireyler test boyunca dezavantajlı olan destelerden seçim yapmaya devam ederler (135,146). Çeşitli madde kullanım bozuklukları olan bağımlı bireylerin ele alındığı araştırmalarda, bu bireylerin riskli alternatifleri güvenli alternatiflere tercih ettiği gösterilmiştir (147-151). Loeber ve ark. (152) tarafından, kronik alkol kullanımı sonrası bilişsel yetiler ve karar vermenin değerlendirildiği araştırmaya 27 kadın ve 21 erkek alkol bağımlısı alınarak 36 sağlıklı gönüllü içeren kontrol grubu ile IKT sonuçları karşılaştırılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre IKT performansları açısından kontrol grubuna göre anlamlı fark saptanmamıştır. Ancak, alkol bağımlılarını kendi içinde alt gruplara ayırarak yaptıkları analizlerde; alkol kullanımını yeni bırakmış kişilerin IKT performansı hem daha uzun süredir ayık olanlara hem de kontrol grubuna göre düşük olarak bulunmuştur. Verdejo-Garcia ve ark. (153), 12 kokain bağımlısı ve 11 marihuana bağımlısı dahil ettikleri araştırmada IKT performanslarını kontrol grubu ile karşılaştırdıklarında, kokain ve marihuana bağımlılarının IKT performanslarının düşük olduğu bulmuşlardır. Zorlu ve ark. (8), 2013 yılında alkol bağımlılarında karar verme ve yürütücü işlevleri değerlendirmişlerdir. Araştırmaya 30 alkol bağımlısı ile 30 sağlıklı kontrol alınarak, IKT ve yürütücü işlevleri değerlendiren çeşitli testler uygulanmıştır. Araştırmanın sonucunda, yürütücü işlevler açısından gruplar arasında fark saptanmazken, alkol bağımlılarında IKT ile ölçülen karar vermede bozukluk olduğu saptanmıştır. Yan ve ark.’ın (154) 2014 yılında IKT kullanarak 58 opiyat bağımlısı ve 58 kumar bağımlısı ile 60 sağlıklı bireyi, etkin karar verme açısından karşılaştırdıkları bir araştırmada, sağlıklı kontrollere göre, her iki bağımlı grupta karar vermenin bozulmuş olduğu saptanmıştır.

Literatürde bağımlılık bozukluklarında karar verme davranışının bozulduğunu gösteren araştırmalar olmasına rağmen, bağımlıkta karar verme ile içsel farkındalık arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırma bulunmamaktadır. Araştırmamızda bağımlılıkla ilişkili bir kavram olan karar verme davranışındaki bozulma ile içsel farkındalık arasında ters yönde ilişki bulundu. Dunn ve ark. (145) sağlıklı gönüllülerle yaptıkları araştırmada, kardiyak algıdaki farklılıklar ile karar verme performansı arasında orta düzeyde ilişki bulmuşlardır. İçsel

38

farkındalıkları düşük olanlarda, bedensel tepkiler, karar verme süreçleri ve yaşanan duygular arasında ilişki bulunmamıştır. Bu kişilerde, azalmış içsel farkındalıkları nedeniyle bedensel tepkiler ve algılanışları arasındaki etkileşimin karar mekanizmalarında etkin olmadığı ileri sürülmüştür. Furman ve ark. (143) majör depresif bozukluk tanılı kişilerde içsel farkındalık, olumlu affekt ve karar vermeyi değerlendirdikleri araştırmalarında, içsel farkındalık ile karar verme zorluğu arasında ters yönde ilişki olduğunu bildirmişlerdir. Werner ve ark. (155), 50 sağlıklı gönüllüyü içsel farkındalığı yüksek ve düşük olarak iki gruba ayırmışlar ve her iki

Benzer Belgeler