• Sonuç bulunamadı

İRAN ENERJİ POLİTİKALARI

5.1 İRAN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ

Dünyada devlet yönetimi yapısı, dış politikadaki tutumları ile birlikte ülkenin jeo-stratejik yapısıyla İran oldukça büyük öneme sahip bir ülkedir. Orta Doğu, Hazar Bölgesi ve Orta Asya’nın göbeğinde bulunan İran’ı bu husus daha değerli kılmaktadır. Bunun nedenlerinden en önemlisi enerji kaynaklarını bünyesinde bulundurması ve bu kaynaklara yakınlığıyla dünyanın da dikkatini buraya çekmesidir.

EIA 2014 rakamlarına göre 1.193 trilyon m3 doğalgaz rezervi ile İran Rusya’dan sonra en çok paya sahip olan ülkedir.69 Ayrıca petrol rezervi ile dünya

68 Zafer Akbaş, Adem Baş, “İran'ın Nükleer Enerji Politikası ve Yansımaları”, İnternational Journal Of History, Cilt 5, Sayı 2, 2013, s. 25.

69 EİA, “Proved Reserves of Natural Gas”, (Erişim)

http://www.eia.gov/cfapps/ipdbproject/iedindex3.cfm?tid=3&pid=3&aid=6&cid=ww,IR,&syid=2009

&eyid=2015&unit=TCF, 06 Temmuz 2015.

rezervleriyle karşılaştırıldığında %9’luk pay ile Suudi Arabistan, Kanada, Venezuela’ dan sonra dördüncü sıradadır.70 İran için enerji sektörü kendi ekonomisi içinde oldukça önemlidir. Devlet gelirlerinin %70’ini bu sektörden elde etmesi ekonominin ayakta durması ve ilerlemesi için vazgeçilmezdir.71

İran’ın ekonomisi için önemli olan enerji kaynakları yine bu ülkenin iç ve dış politikasında güç faktörü olarak ortaya çıkmış olmaktadır. Son dönemlerde Rusya’nın bulunduğu bölgede yaşanan gerginliklerin küresel sorunlara dönüşmüş olmasıyla birlikte Rusya’ya enerji bağımlılığı yüksek olan ülkelerin öncelikle dış politikalarında değişikliğe gitmesine neden olmaktadır. Rusya’nın Kırım’ı işgal etmesi Ukrayna ile arasında krize neden olmuş ve bu durumdan özellikle AB ülkeleri rahatsızlık duymuştu. Rusya’ya enerji bağımlılığı yüksek olan AB ülkeleri öncelikle enerji kaynaklarının alternatif seçeneklerine yönelmeye başlamışlardır.

2013 yılında Hasan Ruhani’ nin seçimi kazanmasıyla İran için ılımlı dış politika benimsenerek Batı’ ya ve ABD’ ye daha çözümcü ve ulaşmaya yakın bir izlenim verilmiştir. Hem iç hem de dış sorunlarda “akılcı ve ılımlı politika”72 düşüncesinin ardından ABD-İran arasındaki nükleer krize çözüm bulunabileceği düşünülmekte ve bu kapsamda Avrupa açısından da iş birliği fırsatını beraberinde getirme ihtimali doğmaktadır. AB’nin Rusya’ya karşı olan enerji bağımlığını azaltmak istemesi ile İran alternatifini ortaya çıkarmakta ve dış politikada İran için enerji politikası üzerinden ilişkiler kurulmaya çalışılmaktadır. Bu durumun farkında olan İran ılımlı tutumları ile enerji kaynakları üzerinden dış politika belirlemektedir.

Doğalgaz rezervi açısından dünyada Rusya’dan sonra ikinci sırada olan İran, Tablo 5’te görüldüğü üzere üretim ve tüketim düzeyinde neredeyse başa baş bir durum oluşturmaktadır. Bazı yıllarda üretim miktarı tüketime yetmemektedir.

Günlük 400 milyon m3 doğalgaz üretimi iç tüketime gitmekte olup dünyaya doğalgaz arzında oldukça düşük olduğu gözükmektedir.

70 EİA, “Crude Oil Proved Reserves”, (Erişim)

http://www.eia.gov/cfapps/ipdbproject/iedindex3.cfm?tid=5&pid=57&aid=6&cid=regions,&syid=201 1&eyid=2015&unit=BB, 06 Temmuz 2015.

71 Harun Öztürkler, “İran Ekonomisinin Genel Özellikleri”, ORSAM Yayınları, Cilt 4, Sayı 40, 2012,

72 (Erişim) http://newtimes.az/tr/relations/1818/#.UhO6pJJ1tdw, 06 Temmuz 2015, s.92.

Tablo 5: 2007-2013 Yılları Arasında İran Doğalgaz Üretim-Tüketim Miktarları (milyar m3)

Yıllar 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013

Üretim 3952 4107 4989 5161 5361 5640 5696

Tüketim 3992 4213 4993 5106 5415 5554 5556

Kaynak: EİA, 2014.

Kendi potansiyeli bakımından doğalgaz ve petrolde dünyada söz sahibi olan İran, doğalgaz dış ticaret rakamlarında elindeki potansiyele göre oldukça düşük seviyelerdedir. Dünya gaz ihracatının %8’i İran tarafından yapıldığı görülmekte olup iç tüketimin çokluğu sebebiyle Türkmenistan’dan doğalgaz ithalatı yapmaktadır.

1997’den bu yana doğalgaz net ithalatçısı durumunda olan İran, ithalatın

%90’ını Türkmenistan’dan yaparken 2013 yılında 4,7 milyar m3 doğalgaz ithalatı yapmıştır. Ayrıca Azerbaycan’dan da bir miktar doğalgaz ithalatı yapılmaktadır. İran ithal ettiği doğalgazı daha yüksek fiyatlarla Türkiye’ye ihraç ederek bu ticaretten gelir elde etmektedir. Doğalgaz ithalatını ve ihracatını boru hatlarıyla gerçekleştirmekte olup, sıvılaştırılmış doğalgaz tesisi bulunmamaktadır. Yaptığı doğalgaz ihracatından sağladığı gelirin toplam ihracatının %4’ünden az olduğu görülmektedir.73

Grafik 5’te görüldüğü üzere 2007 yılından 2013 yılına kadar olan dönemde İran’ın doğalgaz ithalat-ihracat dengesi verilmiştir. Son 7 yıl içerisinde dört kez doğalgaz ticaretinde açık veren bir İran görünümü 2012-2013 yıllarında değişmiş, ihracat miktarında fazlalık oluşmuştur. Fakat bu göstergeler incelendiğinde mevcut rezervin büyüklüğü ve komşu enerji kaynaklarındaki potansiyeline rağmen küresel piyasada İran’ın enerji arzında, stratejisinde büyük ülkelerle yarışamadığı gerçeğini de yansıtmaktadır.

73 Emin Akhundzada, Seray Özkan “İran Enerji Görünümü”, Hazar Strateji Enstitüsü Yayınları, 2014, (Erişim) http://www.hazar.org/UserFiles/yayinlar/raporlar/iran_Turkce_3_.pdf, Erişim 23 Mayıs 2015, s.6.

Grafik 5: 2007-2013 Yılları Arasında İran’ın Doğalgaz Ticareti Kaynak: EİA, 2014.

2014 yılı itibariyle İran’da kanıtlanmış petrol rezervi 157 milyar varil olarak belirlenmiş, bu rakam dünya petrol rezervinin %10’una tekabül etmektedir. İran’a yönelik uluslararası yaptırımlar neticesinde petrol üretiminde de azalış yaşanmıştır.

Orta Doğu’da Suudi Arabistan’dan sonra petrol tüketiminde ikinci sırada bulunan İran, kendi ürettiği doğalgazın %12’sini petrol kuyularındaki basıncın düzenlenmesinde kullanarak petrol üretimine devam etmektedir.74 Bu yönden bakıldığında doğalgaz ihracatının artması durumunda petrol kuyularında kullanılan doğalgaz miktarının azalması petrol çıkarılmasında olumsuz etki doğurabilir. Bu neticede, zengin enerji kaynakları sayesinde uluslararası piyasada önemli bir ülke haline gelecek olan İran’ın doğalgaz üretiminde uygulayacağı politika ile petrol üretimine de etki edecektir.

Grafik 6’da İran’ın petrol ihracatı 2007-2013 yılları arasında azalış göstermektedir. Bu bağlamda petrol ithalatı da 2009’dan bu yana azalma trendinde gözükmektedir. Yine petrolden sağlanan gelir toplam gelirinin %5’ine denk gelmekte olup, ekonomik yaptırımlara rağmen en başta Çin olmak üzere petrol ihracatına devam etmiş, ihracatta en büyük payı Güneydoğu ve Pasifik Asya almıştır.

Grafik 6: 2007-2013 yılları arasında İran’ın Petrol Ticareti Kaynak: EİA, 2015.

Petrol ticaret dengesi incelendiğinde ise 2007’den 2013’e kadar geçen yıllarda genel anlamda petrol ithalatının azalması ve ihracatının ise 2013 yılı hariç ortalama olarak artmasıyla petrol alanında dış ticaret fazlası vermektedir.

Uluslararası ekonomide ABD’nin ve Avrupa’nın uyguladığı ambargo sebebiyle ekonomik anlamda zor durumda kalan İran bu sıkıntıdan kurtulma yolları aramıştır. 2013 yılında Cumhurbaşkanı değişimiyle özellikle devlet politikalarında yapılan değişim enerji politikalarında da görülmüş, bu alana önem verilerek doğalgaz ve petrol ihracını artırma planlamaları içerisine girilmiştir. Yeni boru hatları projeleri düşünülmüş ancak bu boru hatlarından Türkiye ve Ermenistan olanı faaliyete geçirilmiştir. Avrupa’nın Rusya ile yaşayacağı olası bir sorunda enerji krizinin yaşanması aşikâr olup en önemli alternatif olarak İran’ın ortaya çıkmasıyla yeni boru hattı projeleri gündeme gelebilir.