• Sonuç bulunamadı

İngiltere anayasal metni olmayan ülkelerden birisidir. Bunun yerine İngiliz Anayasası, Yasama tarafından kabul edilen yasalar, hakimler tarafından oluşturulan içtihat hukuku ve uluslararası anlaşmalardan oluşmaktadır. Bunlara yazılı olmayan Parlamento gelenekleri ile kraliyet imtiyazlarını da ekleyebiliriz. Dolayısıyla yargı organlarının elinde yazılı yasal metin ve yargı kararları ile yazılı olmayan teamüller vardır ve yargıçların bunlara göre karar vermeleri gerekmektedir.

İngiltere’de yönetimin iş ve işlemleri ile ilgili şikâyetler adli mahkemelerde yapılmaktadır idari denetimler için ayrı mahkemeler bulunmamaktadır. Vatandaşın herhangi bir yöneticinin iş ve işlemlerden dolayı sorun yaşaması veya şikâyetçi olması halinde mağduriyetini ve yapılan haksızlığı mahkeme önünde ispat etmesi ve kendini savunması gerekmektedir. Mahkemeler idari eylem ve işlemin yetki dışı olduğuna karar verebilir ve yargıç bu durumda ilgiliye görevini mahkemece uygun görülen şekliyle yapmasını isteyebilir. Bu durum şekilci, pahalı ve uzun zaman alan bir yöntem ve vatandaşların haklarını aramalarının önünde büyük bir engeldir. Vatandaşın idarenin denetiminde uygulayabileceği bir diğer yöntem de milletvekilleri aracılığı ile şikâyetlerini söz konusu bakanlara iletmeleridir. Fakat bu durum da sorunların çözümüne yeterince etki edememektedir. Sonuç olarak idarenin bu yollarla denetimi pek de kolay olmamaktadır (Ataman, 1993: 219-220)

Kamu yönetimindeki değişim ve büyüyen yönetim yapısı, idarenin denetiminde bazı durumlarda adliye mahkemelerinin yetersiz kalması ve parlamento üyelerinin seçmen bölgesindeki vatandaştan gelen şikâyetleri çözümlemede çaresiz kalmaları idarenin denetiminde geleneksel yöntemlerin yeterli olmadığını göstermiştir. 1961 yılında hazırlanan The Whyatt raporu vatandaşların kötü yönetiminden kaynaklanan şikâyetlere bakması ve mevcut denetim mekanizmalarını destek olması için Ombudsmanlığın kurulmasını önermiştir. Dönemin hükümeti duruma pek sıcak bakmasa da bu öneri daha sonra iktidara gelen hükümetçe karşılığını bulmuştur. Bu bağlamda kamu denetimi için yeni yöntemlerin bulunması gerektiği fikri benimsenmiş ve vatandaşların devletle ilgili sorunlarının ve şikâyetlerini değerlendirilmesi kapsamında kamu yönetiminin faaliyetlerini araştırmak, incelemek ve denetlemek üzere Parlamento Komiserliği (Parlimentary Commissioner For Administration) kurulmuştur. 1967’de çıkarılan Parlamento Komiserliği Kanunu (Parliamentary Commissioner Act) ile kurum yasal statü kazanmıştır (Özer, 1997: 59; Ataman, 1993: 222). 1967’de çıkarılan yasa ile yetkileri çok dar olsa da zamanla yönetimde yapmış olduğu katkılar düşünülerek yetkileri ve sayısı arttırılmıştır.

Parlamento Ombudsmanı 1972’de Ulusal Sağlık Hizmetleri Yasası ile İngiltere Sağlık Hizmetleri Ombudsmanı görevine de atanmıştır. 1993 yılında çıkarılan yasa Parlamento Ombudsmanı sağlık hizmetleri ile ilgili yetkilendirilmiştir (Erdengi, 2009: 86) İngiltere’de halen kamu sektöründe Parlamento Ombudsmanı, Sağlık Hizmetleri Ombudsmanı, Yerel Yönetim Ombudsmanı ve Adli Hizmetler

Ombudsmanı olarak çalışan dört resmi ombudsman bulunmaktadır. (Ataman, 1993: 221). Biz bu çalışmada Parlamento Ombudsmanını inceleyeceğiz.

Parlamento Komiseri Başbakan’ın muhalefet parti lideri ve Parlamento Komiseri Komitesi Başkanı ile yaptığı görüşmeden sonra Kraliçe’ye sunduğu öneri üzerine Kraliçe tarafından Parlamento’ya yazılan bir mektup (Letters Patent) ile atanmaktadır (Ataman, 1993: 222).

Parlamento Komiseri Yasası’nın birinci maddesine göre Parlamento Ombudsmanı görevini en geç 65 yaşına kadar sürdürebilir. Bu göreve atanan kişi görevini iyi davranış ilkesine uygun olarak yerine getirecektir. Parlamento Ombudsmanı sağlık sorunları nedeni veya kendi isteği ile görevden affını isteyebilir bu durumda Kraliçe Ombudsmanı görevden alır. Ayrıca Kraliçe Avam Kamarası ve Lordlar Kamarasının önerisi üzerine de ombudsmanın görevine son verebilir. Parlamento Komiseri, Kamara üyelerinden seçilemez. Parlamento Komiseri Yasası’nın ikinci ve üçüncü maddelerine göre Parlamento Ombudsmanının aylığı, emeklilik ve diğer yan ödemeleri devlet gelirlerinden karşılanacaktır. Buna göre aylıkları, emeklilik ve yan ödemeler, önceki durum dikkate alınarak yasaya uygun olarak Avam Kamarası tarafından belirlenir. Bu gelirlerle ilgili Avam Kamarası değişiklik yapabilir. Yasanın 3’üncü maddesine göre Parlamento Ombudsmanı Hazine Bakanlığı tarafından onayı alınmak şartıyla, kendisine yeteri kadar yardımcı personel atayabilir (Arslan, 1986: 158-159; Parliamentary Commissioner Act, 1967). Parlamento Komiseri’nin ofisinde bir yardımcısı, üç müdürü ve altı adet soruşturma biriminden oluşan bir ekibi vardır (Ataman, 1993: 324).

Parlamento Komiseri yönetimin mevzuata uygun olan veya olmayan uygulamaları sonucu haksızlığa uğramış vatandaşların, yönetimin hakkaniyetsiz işlemlerine karşı haklarını savunmayı amaçlar. Ayrıca yönetimin hizmet kalitesindeki yetersizliklerinden kaynaklanan sorunları düzeltmeye çalışmaktadır. Asıl amaç kötü yönetime yönelik çözümler üretmektir ve düzeltmektir (Şengül, agis, 2015: 137). Parlamento Komiseri yönetimin idari yetkilerini kullanırken yapmış olduğu iş ve işlemler sonucu haksızlığa uğrayan veya zarar gören bireylerin veya özel hukuk tüzel kişilerinin şikâyetlerini incelemek ve sorunu çözmekle görevlidir. Parlamento Komiseri Parlamento üyesi aracılığı ile kendisine iletilmiş şikâyetleri incelemek ve gerekli soruşturmayı yapmaktır (Arslan, 1986: 160). Bu bağlamda şikâyetlerin parlamenterler aracılığıyla ombudsmana gelmesi, Parlamento’nun vatandaşın korunmasında ki önemini göstermektedir (Şengül, agis, 2015: 137).

Parlamento Komiserliği Kanunu’nun sonuna eklenen iki sayılı listede Komiserin inceleme alanına giren kurumlar belirtilmiştir. Komiser bu listede belirtilen Bakanlıklar ve diğer idareler tarafından yapılan bazı iş ve işlemleri inceleyebilir. Bunlar liste halinde belirtilmiştir. Bu liste Kraliyet Kararnamesi ile değiştirilebilir (Ataman, 1993: 228). Parlamento Komiseri’nin denetim alanına giren kuruluşlar incelendiğinde merkezi idareye bağlı kuruluşların olduğu görülmekte. Yargısal kuruluşların, polisin ve mahalli idarelerin inceleme alanı dışında olduğunu söylenebilir (Arslan, 1986: 165). Parlamento Komiserliği Yasası’nda Parlamento Komiseri’nin görev alanı dışına çıkan konular belirtilmiştir. Ülkenin dış ilişkileri, hükümet politikaları, yargısal işlemler, devlet güvenliğini ilgilendiren konular ve işlemler, elçilik ve konsolosluk işlemleri, kraliyet dominyonları ile ilgili işlemler, suçluların iadesi ve kaçak suçlularla ilgili işlemler, af yetkisinin kullanımına ilişkin sorunlar, mahkemelerde ele alınan her türlü adli ve cezai kararlar, idarenin sözleşme ve ticari muameleleri, sivil ve askeri personele ilişkin atama ve görevden alma gibi işlemler ile Kraliyet tarafından verilen şeref payesi, mükafat ve imtiyazlar olarak belirtilmiştir (Akıncı, 1999: 331). Parlamento Komiseri İskoçya ve Galler’de denetim yapabilmektedir ancak Kuzey İrlanda’da farklı bir ombudsman vardır.

Parlamento Komiserinin yetkileri oldukça sınırlıdır ve yasal olarak sadece inceleme yetkisi vardır. Parlamento Komiserinin idari kararlar alma veya değiştirme yetkisi yoktur. Ombudsman, kötü yönetimle ilgili şikâyetleri inceler ve konu ile ilgili raporunu hazırlar. Komiserin en kuvvetli aracı bu hazırlamış olduğu raporlardır. Hazırlamış olduğu raporu Parlamento’ya sunması ve ilgilileri kamuoyu önünde açıklaması şikayet konusu olan problemin düzeltilmesi sağlamakta kuvvetli bir araçtır. Parlamento’nun ve kamuoyunun dikkatini çekmek istemeyen yönetimler Komiserin önerilerine uyarlar (Akıncı, 1999: 328-329; Arslan, 1986: 165). Parlamento Komiseri kötü yönetim karşısında vatandaşın savunuculuğunu yapmak ve uygulamalara dönük çözüm üretmenin ötesinde iyi yönetimin savunuculuğunu yapmakta ve yönetimi iyileştirmeyi amaçlamaktadır (Şengül, agis, 2015: 138).

Parlamento Komiseri Yasası’nın altıncı maddesinde şikâyette bulunamayacaklar belirtilmiş, bunların dışındaki özel ve tüzel kişilere başvuru hakkı verilmiştir. Komisere başvurmayacak olanlar; Kamu hizmeti görmek amacıyla kurulmuş idareler veya mahalli idareler, üyeleri Kraliçe tarafından atanan idareler, Bakanlar veya gelirleri kısmen veya tamamen Parlamento tarafından sağlanan kurum

ve kuruluşlardır. Şikâyetçi hususunda kanunun aradığı diğer hususlar altıncı maddede ayrıca belirtilmiştir (Arslan,1986:161; Parliamentary Commissioner Act, 1967)).

Parlamento Komiseri, direkt vatandaşlardan gelen şikâyetleri kabul edememekte veya resen soruşturma yapamamaktadır. Parlamento Komiseri ancak kendisine Avam Kamarası üyelerinden biri aracılığıyla ulaştırılan şikâyet üzerine incelemede bulunabilir. Lortlar Kamarası üyeleri aracılığı ile şikâyet yapılamamaktadır. Şikâyetlerin Avam Kamarası üyeleri aracılığıyla yapılması kuruma çok fazla başvuruyu engellemekte ve parlamenterin şikâyeti bizzat kendisinin araştırmasına da imkân tanımaktadır. Parlamenter sadece uygun gördüğü başvuruyu kuruma iletecektir. Burada parlamenterin aracı olarak kullanılması parlamenterin hakkının gasp edilmemesi olarak düşünülmüş bir İngiliz sistemi mantığıdır. Şikâyette bulunacak kişi olayın gerçekleşmesinden itibaren on iki ay içinde yazılı bir şekilde Parlamento Komiseri’ne gönderilmesini belirterek başvurusunu parlamentere yapmalıdır. Parlamento Komiseri özel durumlarda süresi geçmiş şikâyetleri de kabul etmektedir. Şikâyetçi, kuruma başvurmak amacıyla herhangi bir para ödemez. Şikâyetçi başvurusunda kötü yönetim uygulamaları sonucunda haksızlığa uğradığını ileri sürmelidir. Burada belirtilen haksızlık kavramı en geniş anlamıyla düşünülmekte ve normal durumlarda meydana gelmemesi gereken hallerin hepsi olarak görülmektedir. Kötü yönetim kavramı ise “tarafgirlik, ihmal, dikkatsizlik, gecikmeye neden olmak, ehliyetsizlik, keyfilik, ahlak bozukluğu” gibi kavramları içermektedir (Arslan,1986:161-162).

Parlamento Komiseri Yasası’na göre Komiser kendisine gelen başvuruyu görev alanına giren konu ve kuruluşlar bağlamında inceler, yapılan şikâyet uygun görülürse çalışmalarına başlar fakat girmiyorsa sebebi ile birlikte Parlamentere bilgi verir. Eğer şikayet konusu görev alanına giriyorsa Parlamento Komiseri tarafından inceleme başlatılır. İlk olarak ilgili idare veya kamu görevlisi şikâyet konusu ile ilgili haberdar edilir ve cevap verme fırsatı verilir. Eğer kötü yönetimin olduğu sonucuna varılırsa Komiser veya Kurum görevlileri dosyaları detaylı inceler. Komiser yaptığı çalışmalarını isterse gizlilik içerisinde yürütür. Konu ile ilgili tarafların görüşlerini alınır ve yapılan inceleme sonucunda hazırlanan raporu parlamentere gönderilir. Ayrıca raporun bir nüshası ilgili kamu kurumuna veya şikâyetçi olunan memura gönderilir (Parliamentary Commissioner Act, 1967).

Parlamento Komiseri çalışmaları ile ilgili tüm bilgi ve belgelere erişmede Yüksek Mahkeme gibi yetkilidir. Bakanlar Kuruluna ait belgeleri ve zabıtları talep

etme ve inceleme yetkisi yoktur (İzci vd. , 2003: 56). Parlamento Komiseri’nin veya yetkilendirdiği görevlinin kanundan kaynaklanan görevini yapmasını engelleyen kişi mahkemeye itaatsizlik suçunu işlemiş sayılır (Ataman, 1993: 235).

Parlamento Komiseri, soruşturmaları sonucunda önerileri genellikle şunlardır; özür dileme, zararın karşılanması ve takdire bağlı kararların tekrar değerlendirilmesidir (Ataman, 1993: 236). Parlamento Komiseri’nin kararlarının uygulanma zorunluluğu yoktur. Parlamento Komiseri çözüm önerisini içeren raporu parlamentere ve ilgili kuruluşa gönderir. Komiser önerileri yerine getirilmezse kurum kamuoyuna açıklayarak prestiji yıkılır. Ayrıca durum Parlamento’ya rapor ile ihbar edilir. Eğer gerekli görürse durumu yargıya intikal ettirebilir. Parlamento Komiseri Yasası’na göre Komiserin sunduğu özel raporların yanında Parlamentonun her iki kamarasına o yıla ilişkin yaptığı işlemlerin değerlendirmelerini içeren yıllık raporlarla bildirmek zorundadır.