• Sonuç bulunamadı

KDV Kanununun 29. Maddesinde Vergi indirimi müessesesi düzenlenmiş olup hesaplanan vergiden indirilecek KDV’lerin neler olduğu belirtilmiş, 32. Maddesinde ise KDV’den istisna edilmiş işlemlere ilişkin KDV indiriminin nasıl gerçekleştirileceğine dair detaylara yer verilmiştir.

2.7.1. İndirilebilecek KDV

KDV Kanunu’nun 29. Maddesine göre “Mükellefler yaptıkları vergiye tabi işlemler

üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, faaliyetlerine ilişkin olarak aşağıda yer alan vergileri indirebilirler.25

-Kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde belirtilen katma değer vergisi,

-İthal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen katma değer vergisi,

-Götürü veya telafi edici usulde vergiye tabi mükelleflerden gerçek usulde vergilendirmeye geçenlerin, çıkarılan envantere göre hesap dönemi başındaki mallara ait fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi.”

KDV Kanunu’nun 29. Maddesinin 2. bendinde ise indirilmesi gereken KDV’nin o döneme ilişkin hesaplanan KDV’den fazla olması durumunda yapılabilecek işlemlerin neler olduğuna ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.

KDV Kanunu 29. Maddesi 2. Bendine göre herhangi bir dönemde indirilecek KDV’ nin mükellefin hesapladığı KDV toplamından fazla olması halinde, fark sonraki döneme devreder ve mükellefe iade edilmez. Maddenin devamında ise mahsuben iadeye ilişkin şu ifadelere yer

18 verilmiştir: “Şu kadarki 28. Madde (Oran) uyarınca Cumhurbaşkanı tarafından vergi nispeti

indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup indirilemeyen ve tutarı Cumhurbaşkanınca tespit edilecek sınırı aşan vergi, bu mükelleflerin vergi ve sosyal sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin % 51'i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmeler ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri mal ve hizmet tutarlarına ilişkin borçlarına mahsuben ödenir. Ancak mahsuben iade edilmeyen vergi, Maliye Bakanlığınca belirlenen sektörler, mal ve hizmet grupları ve dönemler itibarıyla yılı içinde nakden iade edilebilir. Yılı içinde mahsuben iade edilemeyen vergi izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda sayılan borçlarına mahsuben iade edilir. Cumhurbaşkanı, vergi nispeti indirilen mal ve hizmet grupları ile sektörler itibarıyla, iade hakkını kısmen veya tamamen ya da amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisi ile sınırlı olmak üzere kaldırmaya; Maliye Bakanlığı, bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”26

Mükellefler indirimi, vergi doğuşunun vukuu bulduğu takvim yılından sonraki takvim yılının aşılmaması şartı göz önünde bulundurularak ve ilgili belgelerin kanuni defterlere kaydedildiği dönemde yapabilirler.27

Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere bir vergilendirme dönemi içerisinde İndirilecek KDV toplamının aynı döneme ilişkin Hesaplanan KDV’ den fazla olması halinde fark sonraki döneme devrolur ve bu tutar mükellefe iade edilmez. Ancak Cumhurbaşkanı tarafından vergi oranı indirilen teslim ve hizmetlerde durum farklıdır. Bu tür işlemlerde İndirilecek KDV tutarının, Hesaplanan KDV tutarından fazla olması ve aradaki farkın Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen sınırın üzerinde olması halinde, mükellefin talebinin olması durumunda, öncelikle talep aynı takvim yılı içerisinde olup olmadığı hususuna dikkat edilecektir. Eğer talep aynı takvim yılı içerisine ise bu durumda mükellefin 29. Madde içeriğinde belirtilen borçlarına mahsuben iade işlemi gerçekleştirilerektir. Aynı takvim yılı içerisinde nakden iade talep edilemeyecektir. Mükellefin aynı takvim yılında değil de izleyen takvim yılında talepte bulunması halinde bu kez mükellefe 2 seçimlik hak tanınmakta bunlarda biri mahsuben iade bir diğeri de Nakden iadedir. Mükellef dilerse 29. Madde içeriğinde

26 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu 27 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu

19 belirtilen borçlarına mahsuben iade edilmesini veyahut aradaki fark tutarın kendisine nakden iade edilmesini talep edebilecektir.

Mükellefler ayrıca indirim haklarını vergiyi doğuran olayı vukuu bulduğu yılı takip eden yılı geçmemiş olmak şartıyla, ilgili evrakların yasal defterlere kaydedildiği yılda kullanabilirler. Burda önemli iki husus bulunmaktadır. Bunlardan birincisi indirimin yapılabileceği süre, ikincisi belgelerin kanuni defterlere kaydedilmesi durumudur. Mükellefler en geç vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği takvim yılını takip eden yılın sonuna kadar ilgili vesikayı kanuni defterlerine kaydetmek suretiyle indirebilirler. KDV kanunun daha önceki halinde indirim hakkı vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği takvim yılı aşılmamak şartıyla ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilirken 29/3/2018 tarihli ve 7104 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle, yapılan değişiklik ile vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla indirim hakkının kullanılabileceğine ilişkin düzenleme yapılmış ve bu düzenlemenin yürürlük tarihi 01.01.2019 tarihi olarak belirlenmiştir. İkincisi husus olarak belirtilen belgelerin kanuni defterlere kaydedilmesi durumu da önemlidir. Çünkü indirim hakkının kullanılabilmesi için kesinlikle ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi şarttır. Bu hususa ilişkin düzenleme 3065 sayılı KDV kanununun 34. Maddesin de yer almakta olup ilgili madde hükmünde yurtiçinde sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ilişkin KDV’nin indirilebilmesi için vesikalar üzerinde verginin ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesini şart koşmuştur. Tüm bu hususları bir örnek ile açıklayalım:

Örnek: ABC Limited Şirketi 03.04.2019 döneminde gerçekleştirdiği mal alışına ilişkin faturayı, en geç 2020 takvim yılının sonuna kadar kanuni defterlerine kaydetmek suretiyle indirim konusu yapabilir. Kanuni defterlerine kaydetmiş olsa bile 2021 takvim yılında bu alışına ilişkin KDV’yi indirim konusu yapamaz. Yada Aralık/2020 vergilendirme döneminde indirim konusu yapmış olup bu indirime ilişkin vesikayı kanuni defterlerine kaydetmemiş ise, mükellef bu vergiyi indirim hakkına sahip olmadığından vergi ziyaına sebebiyet vermiş olacaktır. Dolayısıyla iki hususunda kanunda belirlenen şartlara uygun şekilde gerçekleşmiş olması halinde mükellef indirim hakkında sahip olacaktır.

2.7.2. İstisna Edilmiş İşlemlerde İndirim

KDV kanununa göre yüklenilmiş olan KDV’ler mükellef tarafından indirim yolu ile giderilebilir, mükellef indirim yolunu tercih etmez ise iade mekanizması ile iade talebinde bulunabilir veyahut yüklenilmiş bulunan KDV indirim veya iade konusu olmayacak nitelikte

20 ise bu durumda mükellef gider yazabilir ya da maliyetlerine dahil edebilir. Mükellefin yüklendiği KDV’ nin telafisinde ana yöntem indirim usulüdür. İade usulü kanunda belirtilen bir takım işlemler ( 29. ve 32. madde vb.) neticesinde gündeme gelmektedir. Gider yazma ya da maliyete dahil etme durumu ise kanunun 30. Maddesinde belirtilen ve indirimine imkan tanınmayan vergiler için söz konusu olan bir durumdur. Bunun yanında kanunun 29 ve 34. Maddelerinde ifade edilen kriterlere uyulmaması sebebiyle indirimine izin verilmeyen KDV’ ler de gider yazılabilir ya da maliyete dahil edilebilir.28

3. TÜRKİYE’DE KDV İADE UYGULAMASINDAKİ, İADE

Benzer Belgeler