• Sonuç bulunamadı

İlk Çağ’da Burhaniye (Adramytteion) ve Çevresi

Kaynak: http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=27767&start=0, (Erişim Tarihi: 24 Temmuz 2016).

58

Ufuk Karakuş, Milli Mücadele’de Edremit, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Balıkesir 2009, s. 11.; M.Ö. 2000’lerde Marmara ve Ege sahillerinde Pelags kolonilerinin yerleşimi başlamıştır. Bkz. Kıpçak, s. 45.

59

Burhaniye Halkevi, Burhaniye, İstanbul 1939, s. 6; Yücel Aras, Medeniyetler Beşiği Adrimyteion, Edremit, 1996, s. 6; Akın, s. 4.

60

Çoruhlu, s. 529.; E. Beksaç ve Ş. N. Beksaç, s. 6.

61

20

Roma İmparatorluğu’nun M.S. 395 yılında Doğu (Bizans) ve Batı Roma olmak üzere ikiye bölünmesi ile Adramytteion şehrinin de içinde bulunduğu Mysia Bölgesi, Doğu Roma yani Bizans İmparatorluğu’nun hâkimiyeti altına girmiştir.

Bizans Dönemi’nde Anadolu toprakları “Thema” denilen idari bölümlere ayrılmıştır62. Askerî Bölgeler olan Themalar’ın başına bölgelerinde en yüksek askerî ve sivil gücü temsil eden generaller diyebileceğimiz “Strategoslar” getirilmiştir. Adramytteion şehri, Hermos (Gediz) ile Yukarı Kaikos (Bakırçay) vadilerini içine alan Neokastron Theması içinde yer alıyordu63.

IV. ve V. yüzyıllarda önemli çalkantılara sahne olan Adramytteion şehri, Bizans İmparatorluğu sınırları içinde kalmasına rağmen Batı Roma ile yakın ilişkilerini sürdürmüştür. Adramytteion, Bizans Dönemi’nde bir piskoposluk merkezi olmuştur64. Bizans Kralı II. Andronikos Palailogos 1283’te Adramytteion’da bir kilise toplantısı yapmıştır65. Adramytteion’un Hıristiyanlığın kabulünün hemen ardından bir Piskoposluk merkezi oluşu ve Bizans İmparatoru’nun burada kilise toplantısı yapması, buranın Hristiyanlar açısından büyük önem taşıdığını göstermektedir.

Bizans İmparatorluğu’ndaki iç çalkantılar, VI. ve VII. yüzyıllarda da devam etmiş; Bizans’ta tasvirler (İkonalar) mücâdelesinin iç karışıklıklarla birlikte Arap Akınlarına66 ve Bulgar saldırılarına sebep olması üzerine Opsikion Theması birlikleri Boğaz’ın karşı tarafına geçmişlerdir. Fakat Opsikionlular, İstanbul’u ve Trakya’yı savunmak yerine 3 Haziran 713 tarihinde Bizans İmparatoru Philippikos’u tahtından indirerek yerine sivil bir memur olan Artemios’u getirmişlerdir. Yeni İmparator

62

Roma yönetiminde Adramyttium Conventus adıyla önemli bir idari birim olan Burhaniye’nin de içinde bulunduğu bölge, denetim güçlükleri nedeniyle Bizans İmparatorluğu Devri’nde birkaç bölgeye ayrılmış ve günümüz Ayvalık ilçesinin de içinde kaldığı kesim, Midilli ve bazı Ege Adaları, Adalar Bölgesi olarak teşkilatlandırılmıştır. Bkz. E. Beksaç ve Ş. N. Beksaç, s. 17.

63

Z. Özdemir, Adramyttion’dan Efeler Toprağı Edremit’e, s. 34.; Çoruhlu, s. 530.; Engin Beksaç. “Adramytteion ve Adramytteion 2001 Kazısı”, VI. Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazı Sonuçları ve Sanat

Tarihi Sempozyumu (08-10 Nisan), Bildiriler, Kayseri, 2002, s. 195. 64

E. Beksaç ve Ş. N. Beksaç, s. 17-18.; Zehra Dedebali, Balıkesir İli Burhaniye İlçesi Ören

Mevkiindeki Arkeolojik Kalıntıların Jeofizik Yöntemlerle Tespiti, Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri

Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Sakarya 2007, s. 39.

65

Dedebali, s. 39.; Fatih Sünbül, Balıkesir-Burhaniye-Ören’deki Bergaz Tepe Adremytteıon Antik

Alanının Arkeojeofizik Yöntemlerle Tespiti, Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü,

Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Sakarya 2007s. 28.

66

VII. ve VIII. yüzyıllarda İstanbul’u fethetmeyi amaçlayan seferler sırasında Batı Anadolu üzerinde yoğunlaşan İslam ordularının baskısına rağmen (654-655 ve 674-678) Adramytteion bölgesinin önemli bir güç merkezi olmayı sürdürdüğü görülmektedir. Bkz. E. Beksaç ve Ş. N. Beksaç, s. 18.

21

İstanbul’a taarruza hazırlanan Arapların akınlarını önlemek için kuvvetlerini Rodos’ta toplamaya çalıştığı bir sırada Opsikion birlikleri isyan ederek eyaletlerinin bir vergi memuru olan Adramytteionlu III. Theodosius’u imparator ilan etmişlerdir67.

715 yılı sonlarına doğru tahta geçen III. Theodosius’un hükümdarlığı fazla sürmemiş; Anatolikan Theması’nın Strategos’u III. Leon, İmparator’a karşı ayaklanarak İzmit (Nikomedia)’te İmparator’un oğlunu bütün maiyetiyle birlikte esir almış ve Üsküdar’a kadar ilerlemiştir. III. Theodosius, bu gelişmeler üzerine anlaşma talebinde bulunmuş, kendisinin ve oğlunun hayatını güvence altına aldıktan sonra hayatının geri kalan kısmını keşiş olarak geçirmek üzere Efes (Ephesos)’e gitmiştir. Bunun üzerine III. Leon, 15 Mart 717 tarihinde İstanbul’a girerek Bizans tahtına oturmuştur68.

III. Leon, imparator olunca Batı Anadolu’da idari düzenlemeye gitmiştir. Bu esnada Adramytteion’dan Efes’e kadar giden ve başkenti Efes olan ve Adramytteion’un da içinde yer aldığı Thema’yı da içine alan Thracesian Theması’nı kurmuştur69.

Mesleme bin Abdülmelik kumandasındaki büyük bir ordu ve donama, 717 yılı Ağustosu’nda, Suriye sahillerinden hareket ederek Sard ve Bergama’yı ele geçirip Adramytteion Bölgesi’ni yağmalayarak İstanbul üzerine yürümüştür. Grajuva denilen Rum ateşi nedeniyle büyük zararlar gören İslâm Donanması, kışın sert geçmesi, kıtlık ve Bulgar saldırıları da buna eklenince, 15 Ağustos 718’de muhasarayı kaldırmak zorunda kalmıştır70.

Bizans İmparatoru I. Manuel Comnenos döneminde 1163 yılında Edremit ve Bergama arasında kalan yerler, Nea Castra (Yeni Kaleler) adı altında yeni kurulan bir eyaletin sınırları içinde örgütlenmiştir71.

67

715 yılı sonlarına doğru tahta geçen III. Theodosius, imparatorluk tacını giymek istememiş, fakat kabul etmek zorunda bırakılmıştır. Bkz. Z. Özdemir, Adramyttion’dan Efeler Toprağı Edremit’e, s. 33.; Çoruhlu, s. 531.

68

Z. Özdemir, Adramyttion’dan Efeler Toprağı Edremit’e, s. 34.; Çoruhlu, s. 531.; Çakır ve diğerleri, s. 7.

69

E. Beksaç ve Ş. N. Beksaç, s. 18.

70

Z. Özdemir, Adramyttion’dan Efeler Toprağı Edremit’e, s. 35.; Öntuğ, XVII. Yüzyılın İlk Yarısında

Balıkesir Şehrinin Fiziki, Demografik ve Sosyo-Ekonomik Yapısı, s. 17. 71

22

IV. Haçlı Seferi sonunda İstanbul’da 1206’da Latin İmparatorluğu kurulunca Misya Bölgesi ve dolayısıyla Burhaniye ve çevresi de Latinlerin hâkimiyetine girmiş, bununla birlikte Batı Anadolu Bölgesi’ne Türk akınları artarak devam etmiştir72.

2.2.3. Türk Hâkimiyeti ve Karesi Beyliği Dönemi’nde Burhaniye

XI. yüzyılın ortalarında Adramytteion’un da içinde bulunduğu Batı Anadolu dâhil, hemen hemen Anadolu’nun tamamı Bizans hâkimiyeti altında bulunuyordu. Bu tarihten sonra Anadolu’ya yönelik Türk akınları başlamıştır. Türklerin Anadolu içlerine akınlara giriştikleri XI. yüzyıl sonlarından itibaren Türkler ile Bizanslılar ve Bizanslılar ile ittifak yapan diğer Avrupalı güçler ve Bizanslılar ile Avrupalılar arasında bölge hâkimiyeti için kıyasıya bir mücadele başlamıştır.

Oğuz Türkleri, Anadolu’ya Çağrı Bey’le, 1018’de başlayan ve 1040 yılına kadar devam eden keşif akınları gerçekleştirmişlerdir. Anadolu’da Bizans mukavemetini kırmak ve burada yerleşmek imkânlarını hazırlamak bakımından büyük önem taşıyan bu akınlar, Sultan Tuğrul Bey Dönemi’nde Pasinler Savaşı (1048) ile hız kazanmış ve Sultan Alparslan Dönemi’nde Malazgirt Savaşı (1071)’ndan sonra yerini yurt edinme faaliyetlerine bırakmıştır73. Zayıf Bizans kuvvetleri karşısında ilerleyişini sürdüren Türk kuvvetleri, kısa sürede Marmara ve Ege kıyılarına ulaşmışlardır.

Malazgirt Zaferi (1071)’ni müteakip büyük bir Türk nüfusunun Anadolu’ya göçmesiyle, İran’da 1040 yılında kurulan Selçuklu İmparatorluğu’ndan otuz beş yıl sonra, 1075’te, İznik merkez olmak üzere Türkiye Selçukluları Devleti kurulmuştur74.

Türkler’in Adramytteion bölgesinde görünme süreci Bizans İmparatoru I. Alexios Comnennos’un hâkimiyet sürecine (1081-1118) denk düşmektedir. Batı Anadolu kıyılarını ele geçiren ve 1084’te İzmir’i fethederek bir Türk beyliği kuran Çaka Bey, 1092’de donanmasıyla hareket ederek 1093’te bölgeye ulaşmış, büyük

72

Öntuğ, XVII. Yüzyılın İlk Yarısında Balıkesir Şehrinin Fiziki, Demografik ve Sosyo-Ekonomik

Yapısı, s. 18. 73

Osman Turan, Selçuklular ve İslâmiyet, İstanbul: Boğaziçi Yayınları, 1993, s. 33-34.

74

23

tahribatlara sebep olarak Edremit’i fethetmiştir75. Böylece Burhaniye’nin de içinde bulunduğu Edremit Körfezi Bölgesi’nde Türk hâkimiyeti başlamıştır.

Haçlı Seferleri’nin başlaması ve Sultan I. Kılıç Arslan’ın ölümü üzerine harekete geçen Bizans İmparatoru Alexios Comnennos (1081-1118), hemen harekete geçerek 1097’den sonra İzmir’i ve Adramytteion Bölgesi’ni yeniden ele geçirmiştir. Bizans İmparatoru tarafından bölgeye sevk edilen Kıbrıs Dükü Eumathius Philokales komutasındaki ordu, korkunç katliamlar yaparak Türk yerleşimcileri bölgeyi terke zorlamış, hatta Türk çocuklarını kazanlarda kaynatacak kadar ilkellik göstermiştir. Türkler’den temizlenen Adramytteion şehri, Eumathius Philokales tarafından tahmini olarak 1106 yılında eski yerinde ve eski görünüşüne uygun olarak yeniden imar edilmiş ve kaçan halkı ile çevrede bulunan Hristiyanlar da buraya getirilerek iskân edilmiştir76.

Haçlı Seferleri’nin başlamasıyla bölgedeki hâkimiyetini kaybeden Selçuklular, yeniden bölgeye yönelik akınlarını arttırmışlardır. Emir Monoluğ ve Mehmet Bey komutasındaki Türk akıncıları, 1113 yılında bölgeyi yeniden fethederek Çanakkale Boğazı’na kadar ilerlemişlerdir. Türkler karşısında korkuya kapılan yerli halkın bir kısmı dağlık bölgelere sığınırken, bazıları da Balkanlar’a geçmiştir77.

XII. yüzyılda deniz ve kıyı üzerinde yoğunlaşan mücadeleler neticesinde insanların kıyıyı ve kırsal kesimleri terk ederek daha güvenli bölgelere yöneldiği görülmektedir. 1150’lerden itibaren Türkler, önemli ölçüde bölgede yeniden hâkimiyet kurmuşlardır. İmparator I. Manuel Comnenos döneminde bölgedeki hareketlilik daha da artmış, bunda kıyıdan gelen baskılar kadar iç kesimlerde görülmeye başlayan Türkler’in küçük kırsal yerleşmeler üzerinde kurduğu baskıların

75

Zekeriya Özdemir, Çaka Bey’in 1092’de karadan hareket ederek Edremit’i fethettiğini söylerken; (Bkz. Z. Özdemir, Adramyttion’dan Efeler Toprağı Edremit’e, s. 38-39); Engin Beksaç ve Şule Nurengin Beksaç, Çaka Bey’in donanmasıyla 1093’te bölgeye ulaştığını ve bölgeyi ele geçirdiğini belirtmiştir. Bkz. E. Beksaç ve Ş. N. Beksaç, s. 19. Evren Gökçe ise bölgede Türk hâkimiyetinin, Anadolu Selçuklu Sultanı Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın uç beylerinden olan Taylı Baba’nın, Anadolu’nun fethi esnasında bölgeye yollanması ve bugün Taylıeli olarak bilinen yöreye yerleşmesiyle başladığını, Taylı Baba adı verilen tarihî kişiliğin yazın ilk yerleştiği yer olan Taylıeli’nde, kış mevsiminde ise Geriş isimli mahalde konaklayarak Burhaniye’de yaşadığını belirtmiştir. Bkz. Evren Gökçe, XIX. Yüzyıl Başlarında Bir Osmanlı Kıyı Kasabası: Kemeredremit, Adnan Menderes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Aydın 2007, s. 7-8.

76

E. Beksaç ve Ş. N. Beksaç, s. 19.; Z. Özdemir, Adramyttion’dan Efeler Toprağı Edremit’e, s. 39.

77

Z. Özdemir, Adramyttion’dan Efeler Toprağı Edremit’e, s. 39.; Zekeriya Özdemir, Pelitköy, Ankara, 2003, s. 17.

24

da önemli rolü olmuştur78. I. Manuel Comnenos (1143-1180), uzun süren savaşlar nedeniyle Edremit ve çevresinde durmuş olan ziraatı yeniden canlandırmak için bölgeye Sırplar’dan, Giritli Rumlar’dan ve Ermeniler’den meydana gelen çiftçi gruplar ve askerler yerleştirmiştir79.

Türkiye Selçuklu hükümdarı I. Rükneddin Mesud zamanında gerçekleşen İkinci Haçlı Seferi (1147- 1149) sırasında, Alman Kralı Konrad ve Fransa Kralı Louis’in başında bulunduğu Haçlı Ordusu, 1147 yılı sonbaharında bölgeden geçerek Efes’e gitmişlerdir80. İlk Haçlı Seferleri’nden fazla etkilenmeyen bölge, özellikle IV. Haçlı Seferi sırasında Haçlılar’ın İstanbul’u ele geçirerek bir Latin Krallığı kurmalarından sonra Latin İmparatorluğu ile İznik Devleti arasında önemli bir çekişmeye sahne olmuştur. 1204’ten sonra İznik’te bir Bizans Devleti kuran Theodor Lascaris ile İstanbul Latin Devleti’nin ikinci imparatoru Flanderli Henri, 1205 yılında Adramytteion Ovası’nda karşı karşıya gelmişlerdir. Bölgenin konumu açısından büyük önem taşıyan Adramytteion Savaşı, Latinlerin zaferiyle sonuçlanmıştır. 1214 tarihinde yapılan Nymphaion Barışı ile bölge, Latinlere bırakılmış ve Flanderli Henri de Adramit Kontu ünvanı almıştır81.

Türkler’in Batı Anadolu’ya özellikle Çanakkale ve Balıkesir bölgesine kalıcı akınları II. Andronikos Palailogos’un (1282–1328) saltanat dönemine tekâbül etmektedir82.

Moğolların İç Anadolu’ya girmeleri Selçuklular’ın dağılmasına ve Batı-Orta Anadolu’da müstakil ufak Türk devletlerinin doğmasına sebep olmuştur. Ayrıca 1192’de II. Kılıç Arslan’ın ölümüyle birlikte oğulları arasında başlayan taht kavgası Türkiye Selçuklu Devleti’ni iyice yıpratmıştır. Moğollar karşısında 1243 Kösedağ Savaşı’nda alınan yenilgi, devlete büyük bir darbe olmuştur. Uzun yıllar devam eden taht kavgaları ve savaşlarla iyice yıpranan devlet, çöküş sürecine girmiştir. XIII. yüzyıl sonlarında, Türkiye Selçuklu Devleti’nin çöküş devresine girişini takip eden

78

E. Beksaç ve Ş. N. Beksaç, s. 19.

79

Z. Özdemir, Adramyttion’dan Efeler Toprağı Edremit’e, s. 40.

80

Z. Özdemir, Adramyttion’dan Efeler Toprağı Edremit’e, s. 40.

81

E. Beksaç ve Ş. N. Beksaç, s. 19.

82

25

dönemde merkez ile bağlarını keserek, bağımsızlıklarını ilan etmek suretiyle büyüklü küçüklü olmak üzere yirmiyi aşkın Türk beyliği ortaya çıkmıştır83.

Türkiye Selçuklu Devleti’nin çöküşü sırasında, II. Mesud’un (1282–1304) emrinde bulunan Kalem Bey ile oğlu Karesi Bey, XIV. yüzyılın başlarında, II. Andronikos Paleologos (1282-1328) zamanında büyük bir Türkmen grubu ile Mysia’ya girmişler, merkezi Balıkesir olan Karesi Beyliği’ni kurmuşlardır84. Karesi Beyliği ile Haçlılar arasında da bölge hâkimiyeti için önemli mücadeleler yaşanmıştır.

Burhaniye’nin de bulunduğu bölgede Karesi Beyliği’nin tam hâkimiyet kurması ve bölgenin Türkler tarafından iskân edilmesi, ancak 1305 yılından sonra mümkün olmuştur85. Türkler, daha önceki örneklerinde de olduğu gibi eski Adramytteion şehri yerine biraz ilerisinde, bugünkü Edremit’i yerleşim yeri olarak kurmuş, ancak kentin limanını ve tersanesini kullanmaya devam etmiştir86. Bölgenin 1302’de henüz Bizans’ın elinde bulunması, 1305 tarihine kadar Cenevizlilerin bölgede bulunduğunun bilinmesi, Bizans İmparatoru II. Andronikos Paleologos tarafından kiralanan Roger de Flor komutasındaki Katalan paralı askerlerinin 1304’te bölgeden geçtiği düşüncesi; Bölge’nin 1305 yılından sonra Türk hâkimiyeti altına girdiği fikrini destekleyen önemli gelişmelerdir87. Fakat bu noktada, Edremit’in fethinde önemli bir rol oynadığı bilinen komutanlar arasında adı geçen Mevlâna Yusuf Sinan adına yapıldığı bilinen Edremit’te bulunan ve bölgedeki en eski Türk eserlerinden biri olan Edremit Kurşunlu Camii haziresindeki mezar kitabesinin, H. 700/M. 1301 tarihini taşıması, bölgedeki Karesi varlığı hakkında ilginç bir durum ortaya çıkarmaktadır88.

83

Zerrin G. Öden, Karasi Beyliği, Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1999, s. 7.

84

İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu ve Karakoyunlu Devletleri, 3. Baskı, Ankara, 1984, s. 96.; Öden, s. 19.

85

Savaş Yıldırım, “Burhaniye Şahinler Köyü Camii Duvar Resimleri”, Selçuk Üniversitesi Sosyal

Bilimler Enstitüsü Dergisi, 29, (2013), 279-287, s. 280.; Z. Özdemir, Pelitköy, s. 18.; Akın, s. 4.;

Hasan Basri Çantay, Balıkesir Bölgesinin Türklüğü ile ilgili Ses Gazetesi’nde şu bilgileri yayınlamıştır: “Karesi livası Osmanlılar doğmazdan çok zaman evvelden beri Türktür. Türkmendir.

Beylik halinde idare olunduğu zamanlarda Karesi’nin donanması, ordusu vardı. (Kara İsa) Türk olmayan, Türklüğün kuvveti bulunamayan bir yerde icray-ı saltanat edemezdi. Tarihler diyor ki: Karesi eyalet halkı (Kara İsa)dan çok zamandan evvelden beri “Türkmen”di.” Bkz. İbrahim Meral, Mütareke Dönemi Balıkesir Basını ve Etkileri, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,

Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1993, s. 105-106.

86

Dedebali, s. 40.

87

E. Beksaç ve Ş. N. Beksaç, s. 21; Z. Özdemir, Adramyttion’dan Efeler Toprağı Edremit’e, s. 42.

88

26

Karesi Bey, kendi ismiyle anılan beyliğinin sınırlarını, Sarı Saltuk’un adamlarından faydalanarak daha da genişletmiştir. Karesi Beyliği’nin hâkim olduğu yerler şunlardır: Balıkesir, Çanakkale, Aydıncık, Manyas, Bergama, Edremit, Kemer Edremit (Burhaniye), Ezine, Bayramiç, İvrindi, Ayazmend (Altınova), Bigadiç, Mendehorya (Balıklı-Kemaliye), Sındırgı (Carseae-Kokuköy), Kızılcatuzla (Ayvacık), Fırt (Susurluk)89.

Karesi Bey’in, Beyliği her bakımdan batıdaki Türkmen beyliklerinin en güçlüsü durumuna getirdikten sonra ölümü üzerine üç oğullarından Demirhan Bey, babasının yerine geçerken, Yahşi Bey Bergama emiri olmuş, en küçük oğul Dursun Bey ise eğitim için Bursa’ya Orhan Gazi’nin yanına gönderilmiştir.

Edremit Körfezi’nde, Karesi Yahşi Bey komutasındaki Türk Donanması ile Rodos, Venedik, Kıbrıs, İtalya ve Fransa Krallığı’nın meydana getirdiği Haçlı Donanması arasında 1334 Eylülü’nde şiddetli bir çarpışma yaşanmış ve karada da devam eden bu savaş, Edremit Savaşı olarak tarihî kaynaklara geçmiştir. Savaşın, Karesi ordusunun ve donamasının yenilgisiyle sonuçlanması, Bizans İmparatoru III. Andronikos’u da sevindirmiş ve Yahşi Bey’i takip eden Haçlı Ordusu’na onlar da katılmıştır. Fakat bu galibiyet ve hâkimiyet, pek etkin olmadığı gibi uzun da sürmemiştir. Aydınoğlu Umur Bey’in Birgi’den donanmasıyla hareket edip yardıma yetişmesi üzerine Haçlılar’ın karaya çıkması engellenmiştir. Bu tarihten kısa bir süre sonra bölge tamamen Türk topraklarına katılmış ve Osmanlı Dönemi kaynakları Türk yerleşimi olan bu günkü kenti Edremit olarak kaydederken, Burhaniye (eski Edremit = Adramytteion) mevkiini Kemer Edremiti ve Ören olarak anmıştır90.

2.2.4. Osmanlı Devleti Dönemi’nde Burhaniye

Karesi Bey’in ölümünden sonra beyliğin başına geçen Demirhan Bey’in hal ve hareketlerinden memnun olmayan memleket ileri gelenleri, Osmanlı hükümdarı Orhan Gazi’nin yanında bulunan Dursun Bey’i Balıkesir’e davet etmişlerdir. Karesi halkının daveti üzerine yardım için Orhan Gazi’ye müracaat eden Dursun Bey, Orhan Gazi ile birlikte 1345 yılında Balıkesir üzerine yürüyerek şehri ele

89

İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Karesi Vilayeti Tarihçesi, İstanbul, 1925, s. 74.; İrkin, s. 7.

90

27

geçirmiştir91. Böylece Osmanlılara ilk katılan Anadolu Türk Beyliği, Karesi Beyliği olmuştur.

Orhan Gazi, Karesi’yi, merkeze bağlı bir sancak hâline getirip adını da değiştirmeden Karesi Sancağı yapmıştır. Sancağın merkezi olan Balıkesir’e, oğlu Şehzade Süleyman’ı Sancak Beyi olarak tayin etmiştir. Böylelikle Balıkesir, aynı zamanda bir Şehzâde Sancağı olmuştur92.

Balıkesir ve çevresi 1345 yılında Osmanlı hâkimiyetine girmekle birlikte Bergama’dan itibaren Kemer Edremit (Burhaniye), Edremit ve Çanakkale Boğazı’na kadar olan yerler, 1357 senesinde Truva hâkimi Karesi Oğlu Süleyman Bey’in idaresinde görülmektedir93. Dolayısıyla Burhaniye’nin de içinde bulunduğu Karesi topraklarının tamamı, I. Murat döneminde, 1361 yılında Osmanlı hâkimiyetine girmiştir94.

I. Murat’ın tahta geçtiği 1361 yılından sonra tam anlamıyla Osmanlı Devleti’ne geçen Burhaniye ve çevresi, Karesi Sancağı’na bağlı Edremit ilçesi sınırları içinde kalmıştır95. Karesi’nin Hacı İl Bey, Evrenuz, Ece Halil, Gazi Fadıl Beyler gibi yetenekli ve tecrübeli komutanları, kendilerine bağlı ordu ve donanmalarıyla birlikte Osmanlı hizmetine girerek muhtelif görevler üstlenmişler ve hizmetlerde bulunmuşlardır96.

Karesi Beyliği hâkimiyetinde bulunan Balıkesir’in Osmanlılar’a katılması, Rumeli’nin Türkleşmesinde de etkili olmuştur. Orhan Bey zamanında Rumeli’de fetihler başlar başlamaz buralara Anadolu’dan özellikle Balıkesir ve yöresinden Türkmenler getirilip yerleştirilmiştir. Böylece başta Balıkesir ve civarından devamlı

91

Hasan Basri Çantay, Balıkesir Bölgesi’nin Osmanlılara katılması ile ilgili Ses Gazetesi’nde şu bilgileri yayınlamıştır: “İslam memleketlerinden ilk önce Osmanlılığa iltihak eden yer Karesi

eyaletidir. Tarihler diyor ki: Osmanlılar asıl şevket, kudret muvaffakiyetini Karesi’nin iltihakından sonra kazanmıştır. Orhan Gazi memleketin ve askerin idaresini Karesi ümerası (Hacı İlbey, Gazi Fadıl, Ecebey, Evrenos)’na tevcih buyurmuş, oğlu Süleyman Paşa’yı da valiliğe tayin etmiştir.” Bkz.

Meral, s. 105-106.

92

Vardi, s. 11-12.

93

Uzunçarşılı, Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu Karakoyunlu Devletleri, s. 97.; Z. Özdemir,

Adramyttion’dan Efeler Toprağı Edremit’e, s. 48. 94

Şeyda Büyükcan, 17.Yüzyılın İkinci Yarısında Edremit Kazası, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2006, s. 3.

95

E. Beksaç ve Ş. N. Beksaç, s. 22.

96

Necmi Ülker, “Osmanlı Döneminde Balıkesir Tarihi ve Nüfus Hareketleri (1453-1920)”, Bitek

28

şekilde önemli miktarda nüfus Rumeli’ye geçirilirken; fethedilen yerlerden de bir miktar Hristiyan ahali emniyet düşüncesiyle bu bölgeye getirilmiştir97. Burhaniye havalisinden de bir miktar Türk nüfus Rumeli’ye iskân edilmiş olmalıdır.

Osmanlı Devleti hükümdarı Yıldırım Bayezid ile Timur arasında 28 Temmuz 1402 tarihinde Ankara Ovası’nda meydana gelen savaş, Balıkesir Bölgesi ile birlikte Edremit Körfezi’ni de etkilemiştir. Balıkesir’i yağmalayan Timur kuvvetlerinden bir grup, Şeyh Nurettin komutasında Körfez’e yönelerek Edremit’ten Assos’a kadar olan alanı tahrip etmişlerdir. Burhaniye’nin de tahrip edildiği sanılan bu dönemde en büyük zararı Havran görmüştür.98.

Fetret Devri’nden sonra Osmanlı hâkimiyetinde yeniden imar edilen ve şenlendirilen Burhaniye ve çevresi, Osmanlı Devleti’nin takip ettiği iskân politikasıyla Türkleştirilmiştir.

Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde, Midilli Adası’nı yönetenlerin korsanlarla işbirliği yaparak Osmanlı aleyhine çalışmaları üzerine Ada’nın zaptı için sefere çıkılmasına karar verilmiştir. Veziriazam Mahmut Paşa, 1462 yılında iki yüz parça gemi ile Midilli Adası üzerine sefere çıkıp Ada’yı kuşatmıştır. 1462’de Fatih Sultan Mehmet de bir miktar yeniçeri ile Anadolu askerinin başında karadan ve Bursa üzerinden giderek Ada’nın karşısındaki Edremit’e gelerek üs kurmuştur. Fatih, günümüzün Burhaniye Bölgesi üzerinden geçerek Ayazment (Altınova)’e gelmiş ve bir harp gemisiyle Ada’ya geçerek durumu yerinde gördükten sonra tekrar Edremit’e dönmüştür99. Dönem dönem isyanlara ve korsan saldırılarına maruz kalan bölge, Fatih Sultan Mehmet’in 1453 yılında İstanbul’u fethedip Anadolu ve Balkanlar’daki toprakları birleştirmesi ve Adalar’da hâkimiyet kurmaya başlaması ile uzun sürecek

Benzer Belgeler