• Sonuç bulunamadı

Burhaniye’nin Köyleri ve Sınırları Haritası

Kaynak: Recep Efe, Abdullah Soykan, İsa Cürebal ve Süleyman Sönmez, Burhaniye -

Doğal Kaynak Değerleri -, s. 22.

156

Son Teşkilat-ı Mülkiyede Köylerimizin Adları, Türkiye Cumhuriyeti Dâhiliye Vekâleti Nüfus Müdüriyeti Umumiyesi Neşriyatından, Millet Matbaası, 1928, s. 383.

157

Son Teşkilat-ı Mülkiyede Köylerimizin Adları, s. 383-384.

158

“Tarihçesi”, http://www.gomec.gov.tr/default_b0.aspx?content=186, (Erişim Tarihi: 21 Temmuz 2016).

41

Bugünkü Burhaniye, Balıkesir vilayetine bağlı bir ilçe merkezidir. Burhaniye ilçe merkezi, Bahçelievler, Cumhuriyet, Geriş, Hacıahmet, Hürriyet, İskele, Kocacami, Mahkeme, Memiş, Öğretmenler, Ören ve Yunus olmak üzere 12 mahalleden oluşur. İlçeye bağlı diğer mahalleler ise Ağacık, Avunduk, Bahadınlı, Börezli, Çallı, Çamtepe, Çoruk, Damlalı, Dutluca, Hacıbozlar, Hisarköy, Karadere, Kırtık, Kızıklı, Kurucaoluk, Kuyucak, Kuyumcu, Pelitköy, Sübeylidere, Şahinler, Şarköy, Tahtacı, Taylıeli, Yabancılar, Yaylacık ve Yunuslar’dır159.

159

“Mahallerimiz”, http://www.burhaniye.bel.tr/burhaniye/mahallerimiz.html, (Erişim Tarihi: 22 Temmuz 2015).

42

3. BÖLÜM

BALKANLAR’DAN BURHANİYE’YE YAPILAN GÖÇLER

VE MUHACİRLERİN İSKÂNI

3.1. Muhacirlerin Burhaniye’ye Yerleştirilmesinin Sebepleri

Osmanlı Devleti’nin, 1683 Viyana Kuşatması’nda başarısız olması üzerine 1683-1699 yılları arasında geriye dönük, diğer bir ifadeyle çevreden merkeze dönük göçler başlamıştır. XIX. ve XX. yüzyılda, Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’da yaptığı savaşlar sonucu sürekli toprak kaybına uğraması, buralarda yaşayan insanların güvenliklerini tehlikede görerek malını mülkünü bırakıp Anadolu’ya göç etmelerine neden olmuştur.

Kuşkusuz Balıkesir, tarihî süreç içerisinde muhacirlerin ilk tercih ettiği yerlerden biri olmuştur. Balıkesir’in coğrafi konumunun yanında Anadolu’nun batısında yer alması, göreceli başkente yakınlığı, İstanbul-Bandırma arasında deniz araçlarının seyrüseferi, İzmir-Bandırma demiryolunun varlığı, muhacirler açısından coğrafi ve iklim uyumu, daha önce bu bölgelere muhacir yerleştirilmiş olması gibi nedenler, Karesi coğrafyasının neredeyse her dönem muhacirlerin iskân alanı olmasına neden olmuştur160.

Balkanlar’dan geriye dönük göçlerin başlamasından, özellikle de 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan sonraki her göç dalgasında, Burhaniye ve çevresine de az da olsa muhacir yerleştirilmesi planlanmıştır. Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı, Millî Mücadele Dönemi ve sonrasında, hatta yakın zamana kadar bölgeye muhacir yerleştirilmeye çalışılmıştır. Burhaniye’nin coğrafi yapısının elverişli olması, hazineye ve vakıflara ait topraklara sahip olması, topraklarının verimli olması, zengin su ve orman kaynaklarına sahip bulunması, yerli halkın yardımsever ve cana yakın olması, Burhaniye’yi muhacirlerin yerleşmesi için cazip hale getirmiştir.

160

Yücel Yiğit, “Balıkesir’de 89 Göçü”, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, C. 15, S. 28-1, (Aralık 2012), (20. Yıl Özel), s. 163.

43

Burhaniye’ye göçmenlerin iskân edilmesi Osmanlı İskân Siyaseti’nin bir sonucu idi. Osmanlı Devleti’nin iskân politikalarını belirleyen temel kriterler arasında en önemlileri, sınırların güvenliği ve stratejik hedefler, iktisadi ve mali kaynakların artırılması, etnik dengenin sağlanması ve toprağın işlenilir hale getirilmesi gibi hususlardı161. Bu hususları da dikkate alarak muhacirlerin Burhaniye’ye yerleştirilmesinin sebeplerini beş başlık altında inceleyebiliriz:

3.1.1. Sınırların Güvenliği ve Stratejik Hedefler

Osmanlı Devleti, gerileme döneminde içe dönük bir iskân faaliyeti içine girmiştir. Bunun sonucu olarak da esaret altında kalan Müslüman ve Türklere karşı duyarsız kalamamış, hilafet makamını temsil eden bir konumda bulunmasından dolayı da diğer ülkelerde yaşayan Müslümanlara kapılarını açmıştır.

Osmanlı Devleti, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’na kadar yaşanan göç hadiselerinde, Rumeli’nin Müslümanlar tarafından boşaltılmasını uygun bulmamış, muhacirleri öncelikle Balkanlar’da iskân etmeyi hedeflemiştir. Öncelikle Kırım’dan gelen muhacirler Balkanlar’a yerleştirilerek Rusya’ya karşı bir set oluşturulmaya çalışılmıştır. Ancak Rumeli’nin iskân yapılacak alanlarının azalmasından sonra, muhacirlerin Anadolu’da da iskân edilmesi yoluna gidilmiştir162. Balkanlar’da yaşanan toprak kayıpları ile birlikte Avrupa’dan, Balkanlar’dan ve Kırım’dan sürülen Türkler, genellikle nüfus açısından daha kritik bölgelere ve stratejik açıdan önemli yerlere iskân edilmişlerdir163.

Osmanlı Hükümeti, Gelibolu Yarımadası, Ayvalık, Erdek, Burhaniye ve Edremit gibi yerlerde; Müslüman köylerinin zamanla harap olduğunu göz önünde tutarak, Rum nüfusu bölgede dengelemek maksadıyla çalışmalar yapmıştır. Devlet tarafından takip edilen iskân politikası gereği ve adı geçen yerlerde dengenin Müslümanlar lehine sağlanması amacıyla Rumeli’den gelen muhacirler, devlet tarafından öncelikli olarak bu yerlerdeki mirî çiftliklere, boş arazilere ve zamanla

161

Selahattin Önder ve Engin Kırlı, “Osmanlı Döneminde Eskişehir’e Göçler”, Eskişehir Osmangazi

Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, C. 6, S. 1, (Haziran 2005), s. 131. 162

Önder ve Kırlı, s. 131.; Mehmet Yılmaz, “XIX. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nin Muhaciri İskân

Politikası”, Osmanlı Ansiklopedisi, C. 4, Editör: Güler Eren, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 1999, s.

595.

163

Gülay Özgür, Balkan Savaşları ve Sonrasında Bulgaristan ve Osmanlı Devleti Arasında Nüfus

Göçü, Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri Ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek

44

terk edilmiş yerleşmelere iskân ettirilmişlerdir. Böylece ziraate elverişli yerlerin tarıma açılarak bayındır hâle gelmesi, vergi gelirlerinin artması ve çiftliklerin yabancıların eline geçmesi önlenmeye çalışılmıştır. Asayişi bozuk olan yerlere muhacir yerleştirilerek eşkiyalığın önü alınmak istenmiştir.

Ege Adaları’ndan gelen muhacirlerin, özellikle de Girit ve Midilli muhacirlerinin, yüzyıllardır yaşadıkları vatanları olan Ada’yla ilgilerini kesmek istememeleri ve uygun şartlar gerçekleşirse ilk fırsatta Ada’ya geri dönmek istemeleri de, muhacirlerin Burhaniye’yi yerleşim yeri olarak seçmelerinde etkili olmuştur. Muhacirler, bu yüzden Ada’ya geri dönme durumunda daha kolay hareket edebilecekleri yakın bölgelere, özellikle Aydın, İzmir, Ayvalık ve Burhaniye gibi deniz kıyısındaki yerlere iskân edilmek istemişlerdir. Muhacirlerin, Ada ile ilgilerini kesmeme ve eğer uygun bir ortam oluşursa Ada’ya geri dönme istekleri daha sonraki dönemde de devam etmiştir164.

Osmanlı Devleti’nin Batı ve İç Anadolu’da gerçekleştirdiği iskân faaliyetine Avrupalı büyük devletler fazla müdahale etmiyorlardı. Bu durum, Burhaniye’nin muhacirlerin yerleştirilmesi için tercih edilen noktalardan biri olmasını kolaylaştırmıştır.

3.1.2. İklim, Bitki Örtüsü ve Yeryüzü Şekillerinin Uygunluğu

Muhacirlerin iskân edilecekleri bölgeler seçilirken, dikkate alınan hususlardan biri de göç edenlerin alışkın oldukları ya da en azından uyum sağlayabilecekleri iklim bölgelerine yerleştirilmeleriydi. Osmanlı Devleti, muhacirleri yerleştirirken; alışkın oldukları iklim şartlarına uygun yerlere yerleştirilmesine dikkat etmiştir. Mesela, Mayıs/Haziran 1913 tarihinde Rumeli’den göç eden muhacirlerin alıştıkları iklime uygun mahallerde iskânlarının gerçekleşebilmesi için istimlak kararnamesinde değişiklik yapılmıştır165.

Burhaniye, zeytin bahçelerinin gölgelediği ve Karınca Çayı’nın suladığı üç tarafı dağ bir tarafı deniz olan verimli bir ova içerisinde kurulmuş olup, önemli geçiş

164

Rüştü Çelik, 1898 Kandiye Olayları Sonrasında Girit’ten Mersin Sancağı’na Göçler (1898–1907), Mersin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Mersin 2009, s. 89.

165

45

yolları üzerinde bulunmaktadır. İnsan yaşamına elverişli iklim özellikleriyle birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Burhaniye, Ege ve Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Burhaniye’de kışlar ılık ve yağışlı, yazlar ise sıcak ve kurak geçmektedir. Bu durumun bir neticesi olarak yazın su sıkıntısı yaşanırken; kışın su fazlası bulunmaktadır. Yağışların hemen hemen tamamı yağmur şeklindedir. Kar yağışı önemsiz denecek kadar az görülür. Dolayısıyla Burhaniye’nin iklimi, bitki örtüsü ve yeryüzü şekilleri, insan yaşamı için son derece uygundu.

Burhaniye, coğrafi konumu, iklim özellikleri, bitki örtüsü ve yeryüzü şekillerinin insan yaşamına uygun oluşu nedeniyle Antik Çağlar’dan itibaren birçok topluluğun gelip yerleştiği bir yer olmuştur. Burhaniye, hem iklim şartlarının uygunluğu ve hem de topraklarının verimliliğinden dolayı, Balkanlar’dan göç edip gelen muhacirlerin iskân edildiği yerlerden biri olmuştur166.

Muhacirlerin Anadolu’da yerleşmek istedikleri yerler ile geldikleri coğrafi bölgelerin benzer özellik taşıması da dikkat çekicidir. Mesela, Çerkez ve Abhazlar özellikle su kenarlarına yakın dağlık ve ormanlık alanları, Rumeli’nin step sahalarından gelenler de plato ve düzlükler ile alüvyal ovaları tercih etmişlerdir. Teselya ve Girit gibi sıcak bölgelerden gelenler ise, İzmir’den Suriye’ye kadar olan sahil kenarlarını beğenerek buralara yerleşmek istemişlerdir167.

Muhacirlerin alışkın oldukları iklime uygun yerlere iskânı, göçmenlerin sosyal ve ekonomik açıdan devlet ve toplumla bütünleşmelerinden öte, hayatta kalabilmeleri açısından da büyük bir önem arz ediyordu. Zira iskân sonrasında muhacirler arasında toplu ölümlere yol açan en önemli sebepler, salgın hastalıklardan ve göçmenlerin alışık olmadıkları iklimsel değişikliğe uyum sağlayamamalarından kaynaklanıyordu168.

166

Mesela, İzmir, Burhaniye ve Ayvalık’a yerleşen Boşnak muhacirleri hem iklimden, hem de toprağın verimliliğinden dolayı zengin olmuşlardı. Bkz. Amra Dedeic-Kırbaç, “Tarih ve Gelenek Bağlamında Türkiye’de Boşnaklar”, Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, C. 9, S. 1, (2012), s. 699.

167

Adnan Eskikurt, “Kırım ve Rumeli’de Yerleşik Türk Nüfusun Anadolu’ya Göçmesi ve İskân Siyaseti Kapsamında Yapılan Bazı Düzenlemeler (XIX. Yüzyıl)”, İstanbul Aydın Üniversitesi Sosyal

Bilimler Dergisi, S. 3-4, (2010), s. 86.; Yılmaz, s. 596. 168

Önder ve Kırlı, s. 134.; Engin Kırlı, 19. ve 20. Yüzyılda Eskişehir’e Yapılan Göçler, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Eskişehir 2001, s. 202.

46

Burhaniye’nin iklim yapısı, bitki örtüsü ve yeryüzü şekillerinin Balkanlar’dan göç edip gelen muhacirlerin yaşamaları için uygun olmasından dolayı gerek Osmanlı döneminde, gerekse Cumhuriyet döneminde çok sayıda muhacir buraya gelerek yerleşmiştir.

3.1.3. Ekonomik Nedenler

Balkanlar’dan Anadolu’ya göç eden muhacirlerin yerleştirilmesinde ekonomik çıkar ve hedefler de göz önünde bulundurulmuştur. Osmanlı Devleti, tahıl ihtiyacının önemli bir kısmını Balkanlar’dan temin ediyordu. Rumeli’nin elden çıkması üzerine yeni üretim alanlarına yönelen devlet, Anadolu’da yeni üretim alanlarını devreye sokmak için harekete geçmiştir. Burhaniye’nin muhacirlerin üretim yapabilecek ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılayabilecek imkânlara sahip olması, buraya çok sayıda muhacirin yerleştirilmesine neden olmuştur.

Burhaniye’de Saray ve Vakıflar’a ait topraklar önemli bir yekün oluşturuyordu. Bu topraklar, yerli, Yörük ve Türkmenler tarafından mera olarak kullanılıyordu. Muhacirlerin buralara yerleştirilerek ziraata açılacak yeni alanlardan ülkenin ihtiyaç duyduğu hububatın önemli bir kısmının temin edileceği hesaplanmıştır169. Mesela, 2 Mart 1921/R. 2 Mart 1337 tarihinde Karesi Mutasarrıfı tarafından Dâhiliye Nezaret-i Celilesi’ne çekilen telgrafta “…Avârız akçesi nâmıyla

bazı erbâb-ı hasenât tarafından her mahallede umûr-ı hayriyeye sarf edilmek üzere muhtelif mikdârda nukûd ve emlâk vakf ve terk edilmiş ise de nukûd-ı mezkûrenin ötekinin berikinin elinde kalmakda ve mâ-vuzı‘a-lehine sarf edilmemekde olduğu ınde’t-tedkîk anlaşılmağla hesâbâtda te’mîn-i intizâma ve sarfiyyât ve mu‘âmelâtda da halkın tavk-ı mu‘âmelâtına medâr olacak bir ta‘lîmât-nâme kaleme alınarak kaymakâma verilmiş ve hemen tatbîkiyle mahâll-i sâirede de tatbîk etdirilmek üzere hâsıl olacak netâyicin inbâsı lüzûmu ehemmiyetle teblîğ kılınmışdır.”170 denilerek Burhaniye’de vakfedilmiş ve terk edilmiş önemli miktarda emlak olduğu belirtilmiştir.

Osmanlı Devleti’nde sanayinin geri kalmış olması tarıma olan önemi daha da artırmıştır. Bu yüzden, iskân politikasındaki en önemli hedeflerden biri, ülkedeki boş

169

Kırlı, s. 201-202.

170

47

arazileri değerlendirmek ve bunları tarıma elverişli hale getirmek olmuştur. Sanat sahipleri ve tüccarlar şehir veya ilçe merkezlerine yerleştirilirken; çiftçilik ve hayvancılıktan anlayanlar kırsal kesimdeki emvâl-i metrûkelere yerleştiriliyorlardı. Özellikle Ege’nin karşı kıyısından gelmiş olan Balkan muhâcirlerinin, benzer toprak ve iklim şartlarına sahip batı bölgelerindeki emval-i metrukelere yerleşerek daha verimli olmaları sağlanmıştır. Zeytinliklerin, bağ ve bahçelerin dağıtımı bu plan doğrultusunda gerçekleştirilmiş; kalifiye muhacirler, kalifiye eleman ihtiyacı duyulan sahalarda istihdam edilmişlerdir171.

Dünyada ekonomik gelişmelerin yaşandığı XIX. yüzyıl boyunca dünya ticareti 50 misli artış gösterirken, liman şehirleri artan mal, para ve insan hareketinin ana kanalları haline gelmiştir. Kuzey Ege’de önemli bir sahile sahip olan Burhaniye de bu dönemde ekonomik olarak büyük gelişmeler kaydetmeye başlamıştır. XIX. yüzyıl ortalarından itibaren Anadolu ticaretinin odak merkezi Avrupa’ya kaymış, böylece bölgenin ekonomik coğrafyası değişmiş ve kıyıdaki merkezler, gelişen ticari değişimin yoğunluk noktaları olarak büyüklük ve önem bakımından yükselişe geçmişlerdir. Avrupa ile ticari ilişkilerin sağlanmasında gayrimüslim tebaa aracı konumunda olmuştur. Yabancı sermayenin İmparatorluk topraklarına girmesinde Rumlar ve Ermeniler etkili olmuştur172.

XIX. yüzyılda Kemer Edremit, Edremit, Ayvalık ve Ayazmend ile birlikte Karesi sancağının Ege Denizi ile bağlantısı olan kazalarındandır. Ege Denizi’ndeki adalarla olan yakınlığı özellikle Midilli Adası, kıyıdan yaklaşık 9-10 km. içerde kurulmuş olmasına rağmen Akçay ve Kemer iskelelerinin varlığı, deniz yolu ile İstanbul’a gidip gelen tüccarların yolu üzerinde olması, İstanbul-Kemer Edremit arasındaki ticaret ve Kemer Edremit’in tarımsal yapısı yani zeytin tarımı ve buna bağlı olarak zeytinyağı üretimi ve sabun imalatı vb. etkenler Kemer Edremit’i muhacirler için cazip hale getirmiş olmalıdır173.

1773-1821 tarihleri arasında Rumların daha çok sahil kent ve kasabalarında yaşadıkları ve ticari hayata hâkim oldukları, Türklerin ise Kabakum, Ayazment

171

Sezer Arslan, Balkan Savaşları Sonrası Rumeli’den Türk Göçleri ve Osmanlı Devleti’nde

İskânları, Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Edirne

2008, s. 117.

172

G. Turan, s. 9.

173

48

(Altınova) gibi yerlere çekildikleri görülmüştür. Ayrıca Burhaniye, Gömeç, Murateli (Armudova) çiftçilikle uğraşan Türklerin yoğun olduğu yerler olarak bilinmekteydi174. Osmanlı Devleti, Rumların ticaret ve sanayi alanındaki hâkimiyetini kırmak için Burhaniye ve çevresine çok sayıda muhacir yerleştirmiştir.

Balıkesir’de emval-i metruke’nin çokluğu, bölgeyi iskân açısından uygun hale getirmiştir175. Mesela, Midilli’den gelen mübadiller, hayat şartlarının uygunluğundan ve ziraata elverişli olmasından dolayı Burhaniye’de yerleşmek istemiştir. Bilâl Mümtaz isimli Midilli Mübadili, Burhaniye’den Ankara Hey’et-i Vekiliyye Reisi Fethi Beyefendi’ye çektiği M. 21 Aralık 1923/R. 21 Kanunuevvel 1339 tarihli telgrafta “ Şerâit-i hayâtiyye ve zirâʻiyyemiz için Burhaniye’yi tercîh

etdiğimiz ve şimdilik yüz hânenin te’mîn-i iskânı da mümkün olacağı anlaşılmağla müsâʻadeten evâmir-i kat‘iyyeleri mercûdur.” diyerek hayat ve ziraat şartlarının elverişli olmasından dolayı Burhaniye’ye yerleşmek istediklerini belirtmiş; bu talebi de İcrâ Vekilleri Heyeti Reisi’nin M. 22 Aralık 1923/ R. 22 Kanunuevvel 1339) tarihinde Karesi Vilâyeti Ayvalık Kaymakamlığı’na çekilen telgrafla “Midilli’den nakl olunan ahâlîden Burhaniye’de Bilal Mümtâz imzâsıyla alınan telgrafnâmede şerâit-i hayâtiyye ve zirâʻiyye nokta-i nazarından Burhaniye’de iskânları istid‘â olunmakdadır. Ol sûretle iskânlarının te’mîni.” denilerek kabul edilmiştir176.

3.1.4. Ulaşımın Kolay Olması ve Güven Ortamının Sağlanması

Burhaniye’ye iskânın bir diğer nedeni de ulaşımın kolay oluşudur. Muhacirler iskân edilirken, ulaşımı kolay olan yerler tercih edilmiştir. Muhacirler de yer seçiminde, yerleşecekleri mevkilerin mümkün mertebe yol güzergâhı üzerinde olmasına dikkat etmişlerdir. Zira geride bıraktıkları mal ve mülklerini tasfiye edebilmek veya memleketlerinde kalan akrabaları ile haberleşebilmek için buna ihtiyaç duyulmuştur177.

174

G. Turan, s. 9.

175

Halit Aytuğ Tokur, Mübâdele ve Balıkesir’e Yapılan İskân (1923-1930) Merkez İlçe ve Burhaniye

Örneği, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya

2014, s. 233-234.

176

BCA, nr. 030.10.00.00.123.874.19, Dosya No: 102/60, trh. 21.10.1339.

177

Yılmaz, “XIX. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nin Muhaciri İskân Politikası”, Osmanlı Ansiklopedisi, C. 4, s. 596.

49

Coğrafi konumu ile Burhaniye; İzmir, İstanbul ve Bursa gibi büyük şehirlere yakınlığı ve iç bölgelere elverişli yollarla bağlı olması, karayolu ulaşımını kolaylaştırmaktadır. Tarihte de çok kullanılan bir geçiş bölgesi olarak, Kuzey Ege’deki tüm yollar Burhaniye’den geçmektedir178. Çanakkale, Balıkesir ve İzmir üçgeni içinde yer alan ilçe, Truva, Assos, Bergama, Efes ve Ayvalık gibi tarihi ve kültürel bakımdan önemli turizm merkezlerine geçiş noktaları ile kesişen ana yol güzergâhı üzerinde bulunmaktadır179.

Burhaniye, Akçay ve Ayvalık gibi iki önemli liman kentinin arasında bulunmakta olup Akçay ve Ayvalık Limanları180, gelen muhacirlerin daimî iskân mahallerine ulaşımını kolaylaştırmaktadır. Yine Burhaniye’de bulunan Hamidiye İskelesi de muhacirlerin kolay yoldan Burhaniye’ye ulaşmalarını sağlamıştır.

1861’de Hüdâvendigâr Vilayeti Valisi Ahmet Vefik Paşa’nın göçebe aşiretleri yerleşik hayata geçirmesiyle bölgede güvenlik ve huzur ortamının sağlanması da Burhaniye’ye iskânın önemli nedenlerinden biri olmuştur.

Osmanlı Devleti, XVIII. yüzyılda düzensizliği önlemek, konargöçer aşiretleri yerleşik hayata geçirerek düzenli bir vergi sistemi kurmak, ordunun asker ihtiyacını karşılamak ve zirai üretimi artırmak amacıyla harekete geçmiştir. Devlet, valilere verdiği emirle konargöçer aşiretleri yerleşik hayata geçirmelerini istemiştir. 1841 yılında Hüdâvendigâr Vilayeti’ne vali olarak atanan Ahmet Vefik Paşa da, 1861 yılında henüz yaylaya çıkmamış olan Balıkesir çevresindeki bütün Yörük boy ve oba beylerini, kethüda ve zabitlerini toplayarak konar-göçerliği bırakmalarını ve belirlenen yerlere yerleşmelerini emretmiştir. Yöredeki aşiretlerin yerleşik hayata geçmeyi ve başka kavimlerle karışmayı kabul etmemeleri, devletin sert önlemler almasına yol açmıştır. Bursa Valisi Ahmet Vefik Paşa, göçebe aşiretleri yerleşik hayat geçirmek suretiyle göçebeliği kesin şekilde kaldırmıştır. Paşa, göçebeliği bırakmak istemeyen Çepni, Yağcıbedir ve Yüncü boylarını yerleşmeye mecbur etmiştir. Burhaniye’nin Madra Dağı eteklerinde yer alan Dutluca, Kuyucak181, 178 Uğuz, s. 337. 179 Uğuz, s. 336-337. 180

Ayvalık iskelesinden dolayı Balıkesir, iskânın en yoğun olduğu vilayetlerden biri haline gelmiştir. Bkz. Tokur, s. 234.

181

Burhaniye Kaymakamlığı yapmış olan Hüseyin Öğütcen, anılarında, Kuyucak’ın kuruluşu ile ilgili şöyle demektedir: “Ahmet Vefik Paşa, Bursa Valisi iken kaymakamlıklara bir emir göndermiş:

50

Çamtepe, Kırtık, Yaylacık, Kuyumcu, Karadere, Korucaoluk, Çamoba köylerinin halkı da göçebeliği bırakarak yerleşik hayata geçmek zorunda kalmışlardır. Göçebelerin yerleşik hayata geçmesiyle Burhaniye’ye bağlı köy sayısı da artmıştır182.

Geniş ve verimli araziler, göçebe aşiretler yüzünden ekilip biçilemiyordu. Yeni iskân edilecek nüfusla birlikte aşiretlerin hayvanlarını otlatacağı alanlar azalacağından onların bölgede başıboş dolanmalarının da önüne geçilmiş olunacaktı.

3.2. Balkanlar’dan Burhaniye’ye Yapılan Göçler

Balkanlar’dan Burhaniye’ye yapılan göçlerin tarihi, tarih öncesi dönemlere kadar uzanmaktadır. İklimi, konumu ve ulaşım imkânıyla kıyıya yayılan ve denizci bir yaşam biçimi gösteren yerleşmelerin, Kadıköy çevresinde yer alan Mandıra Tepe tanıklığında Balkanlar’dan gelen göçlerle Geç Bronz ve Erken Demir Çağı sürecinde önemli ölçüde etkilendiği ve hatta yeni bir kültürel oluşuma tanıklık ettiği gözlemlenmiştir183.

M.Ö. VI. yüzyılda Lidya Kralı Alyattes’in (M.Ö. 610-560) oğlu ve Kral Krezüs (M.Ö. 560-546)’ün kardeşi Adramys tarafından Misyalılar’a karşı bir kale olarak yeniden inşa edilerek mamur hâle getirilen Burhaniye, göçmen almıştır. Yerli halkından başka, Atina’dan göçmen alan şehre, Atinalılar Delos Adası halkını yerleştirmiştir184. Daha sonraki yıllarda Persler, İskender İmparatorluğu, Roma ve Bizans İmparatorluğu Dönemleri’nde de birçok göçe şahitlik eden bölge, Selçuklular’ın Anadolu’ya başlattıkları akınlar sonucu Türklerin hâkimiyeti altına girmiş ve birçok Türk boyu bölgeye gelerek yerleşmiştir. Karesi Beyliği Dönemi’nde göçler ve iskân politikalarıyla bölge tamamen Türkleşmiştir185.

“Göçebe olarak yaz kış çadırda yaşayanlar Jandarma tarafından nerede yakalanırsa orada iskân edilecek, köy kurup ev yapacaklar. Bu köyde sürekli oturacaklar” demiş. Bizim Kuyucak köylüleri de bir dağın yamacında yakalanmışlar. Jandarma etrafını çevirmiş. Çadırların yerine zorla evler yaptırılmış. Fakat köyde bir damla su yok. Kuyucaklı kadınlar köye bir saat uzakta dereye yakın kuyulardan, bazı kurak yıllar kuyular kuruduğunda dereden atla, eşekle ve sırtlarında testi ile dağın

Benzer Belgeler