• Sonuç bulunamadı

İlköğretim 4. ve 5. sınıflarda kelime öğretimi yabancı dil öğreniminin özünü oluşturur. Bu dönemde, kelime öğreniminde ilköğretim 4. ve 5. sınıf öğrencileri üst sınıflara göre avantajlı durumdadır. Çünkü kelime öğreniminde önemli yeri olan hafızada tutabilme yeteneği 4. ve 5. sınıf öğrencilerinde üst sınıflara oranla daha güçlüdür. İleri yaştaki insanların öğrenme deneyimleri daha fazla ve dil öğrenme geçmişi daha zengin olabilir ama küçük yaştaki çocuklarda bitmek tükenmek bilmeyen merak ve enerji onları öğrenme konusunda avantajlı hale getirmektedir.

Öğrencilerin varolan enerjilerini kullanmalarını ve meraklarını gidermelerini sağlamak için hazırlanan etkinliklerin onlarda ilgi ve merak uyandırması ve eğlendirerek öğretmesi önem arzetmektedir. Öğrenciye verilen bilginin değerinden çok, nasıl öğretildiği öğrencinin verilen kelimeleri öğrenmelerinde daha önemli bir rol oynamaktadır. Bunun için etkinliklerde çeşitlilik oldukça önemlidir. Kelimeleri öğretirken sadece anlamlarını vermek ve öğrencilerden uzun kelime listelerini ezberlemelerini beklemek başarıyı düşürecektir. Bunun yerine kelimeler uygun bağlamlarda farklı etkinlikler içerisinde ve belli sıklıkta verilmelidir ve kelime öğretimi belli bir plan dahilinde ele alınmalıdır. Örneğin, hedef kelimeler bir okuma parçası içerisinde verilebilir.

Öğretim etkinliği sırasında belli basamaklar takip edilir. Bu basamaklar şunlardır:

• Kelimenin anlamı, görsellerin kullanımı, tanımlama, eşanlamlı/zıtanlamlı kelimeler, anahtar sözcük yöntemi, vb. ile verilir.

• Kelime türü üzerinde durulur.

• Kelimenin yazımı ve sesletimi üzerinde çalışılır. (Örneğin, tekrar yöntemikullanılarak)

b. Kelime örnek cümle içerisinde kullanılır ve örnek cümledeki hedef kelimenin altı çizilir, kelime renkli veya koyu yazılarak öğrencilerin dikkati kelime üzerinde toplanır.

c. Kelimenin kullanımı üzerinde durulur.

d. Uzun vadede öğrencilerin kelimeleri hatırda tutmaları için bu kelimelerin kullanıldığı bir oyun oynanabilir veya bu kelimelerin tamamını veya bazılarını içeren bir şarkı veya rol yapma etkinliği yapılarak tekrar yapılabilir. Ünite sonlarında hazırlanacak basit bulmacalar öğrencinin daha önce öğrendiği kelimeleri tekrarlamasını sağlar ve öğrenciler arasında rekabeti artırır.

Kişi ana dilini öğrenirken nesnelerin adlarını söyleyerek kelime öğrenmeye başlar (Cameron, 2001). Benzer bir şekilde ilköğretim 4. ve 5. sınıftayabancı dil eğitiminde de nesnelerin adlarının hedef dildeki karşılıklarının öğrenilmesi ilk basamaktır. Günlük hayatta sıklıkla kullanılan veya görülen nesneler, hayvanlar, renkler, aile bireyleri, meyve ve sebzeler, meslekler başlıca öğrenilen isimler arasındadır. Bunun yanında sıfatlar da isimleri takip eder. Bu yaştaki öğrenciler belli soyut kelimeleri de öğrenebilirler. Ancak somut kelimelerin öğrenilmesi soyut kelimelere oranla her zaman daha kolaydır. Bu nedenle öğretmen soyut kelimeleri öğretirken de bu kelimeleri mümkün olduğu kadar somut kelimeler ile ilişkilendirmeye çalışmalı veya somutlaştırıcı yardımcı materyaller ve bellek destekleyiciler kullanmalıdır. Bu anlamda, görsellerin, bilgisayar animasyonlarının kullanımı da çok faydalıdır.

Prensky’nin (2001) ifadesiyle “dijital yerliler” olarak adlandırılabilecek ilköğretim 5. sınıf öğrencilerine kelime öğretirken teknolojiyi kullanmak ve

öğrencilerin kullanmasını da teşvik etmek, öğrencilerin öğrenme isteklerini arttırmada önemli rol oynayabilir. Bilgisayar yardımıyla öğrencilere görseller sunma, elektronik sözlükleri kullanma, kelimelerin sesletimlerini duyma olanağı sunulur. 5. sınıf öğrencileri bilgisayar kullanmaktan hoşlanırlar. Onlara bilgisayarı kelime öğretiminde nasıl kullanacaklarını öğretmek faydalı olacaktır. Kelimeleri görseller, sesler, animasyonlar ile sunmak hafızada kalıcılığı arttırmaya yardımcı olur.

Öğrenciler sınıf içi etkinliklere katılarak kelime öğrenebilir. Ancak etkinliklerin öğrencilerin kelimeleri duymalarını ve kullanmalarını sağlaması faydalı olacaktır. Öğrencilerin herhangi bir kelimeyi öğrenebilmesi için ilgili kelimeyi belli aralıklarla duyması ve daha sonra yine belli aralıklarla kullanması gerekir. Böylece bir kelime önce öğrencinin pasif kelime dağarcığına girecek ve farklı bağlamlarda aynı kelimeyi görerek, duyarak ve nihayetinde kullanarak ilgili kelime öğrencinin aktif kelime dağarcığına aktarılacaktır.

Küçük yaştaki öğrenciler şarkı, oyun, drama ile öğrenmeyi çok severler. Bu ve benzeri etkinlikleri dersin belli bölümlerinde kelimeleri bir bağlamda sunma, öğrenilmiş kelimeleri içeren egzersiz yapma, pekiştirme ve tekrarlama amacıyla kullanmak gerekir. Bu tür etkinliklerin bir başka önemli katkısı da tek dilli toplumlarda hedef dili duyma ve kullanma olanağı yok denecek kadar sınırlı olan öğrencilerin şarkı, drama, oyun vb. yollarla dili duyması ve kullanmasının sağlanmasıdır. Örneğin “fish” kelimesini öğretirken bir balık resmi çizilmesi ve içerisinde bu kelimenin geçtiği bir çocuk şarkısı dinletilmesi öğrencilerin hem eğlenmesini sağlayacak hem de öğrendikleri kelimenin kalıcılığını arttıracaktır. Şarkıda geçen “I caught five fish” cümlesini dinlerken ve bu şarkı sözünü tekrar ederken parmaklarla 5’e kadar sayma ve balık yakalama hareketinin yapılması dinleme ve koro ile şarkı söyleme etkinliğine renk katacaktır.

Uzun yıllar yabancı dil öğrenmeye çabalamış yetişkin insanların bile kelime dağarcığı bu kişilerin ana dildeki kelime dağarcığına yetişememektedir. Diğer bir ifadeyle yabancı dilde öğrenilebilecek kelimelerin sayısı sınırlıdır ve yabancı dil öğrenenlerin kelime dağarcığını ölçen testler genellikle öğrencilerin pasif kelime

dağarcığını ölçmektedir. Cameron’a (2001) göre küçük yaştaki öğrenciler için uygun öğrenme ve öğretme koşullarında yılda 500 kelime öğretilmesi uygundur. Öğrencinin bir derste öğrenebileceği kelime sayısı 5 ila 10 arasında değişebilir. Kelime öğretiminde bir derste verilen kelime sayısının çokluğundan ziyade verilen kelimelerin bir plan dahilinde tekrar ettirilmesi önem taşır. Öğrencilerin kelimeleri hatırda tutmaları için gerekli olan düzenli tekrarın yanında öğretim esnasında bazı noktalara dikkat edilmesi gerekir. Örneğin 5. sınıf öğrencileri duyguları çok yoğun yaşadıklarından dolayı onlara kelime öğretirken duygularına ne kadar çok hitap edilirse bu öğrencilerin kelimeleri öğrenmeleri o derece kolaylaşır. Bunun yanında öğrencilerde başarma duygusunu harekete geçirmenin gerekliliği (kişisel nedenleme) ve öğretirken eğlendirme prensibi hesaba katılmalıdır.