Büyük Hanlar döneminde olduğu gibi İlhanlılarda hatunlar han değişikliğinde söz sahibi olmuşlardır. Yeni hanın seçilmesinden sonra devlet görevlilerine verilen bahşişten hatunlara da verilmiştir. Bu merasimlerde hatunlar hanın sağında
oturmuşlar, toy ve şölenlere katılmışlardır.516 Hatunların kendi idarelerine ayrılmış
incü denilen geliri yüksek toprakları bulunmuştur.517 Kendilerine has maddi
varlıkları bulunan ve küçümsenmeyecek nüfuzları olan hatunların518, özellikle hanın
ilk hatununun kendine ait çadırı, sarayı ve ordusu olmuştur. Bu orduyu koruyan
askerler, askerlere kumanda eden emirler bulunmuştur.519 Mesela İlhan Argun
döneminde Gazan Bahadır ve Eşek Toklu, Olcay Hatun’un emiridirler.520 Sefer
esnasında hatunların her birinin kendilerine ait ordusu bulunmuştur. Hatta her birinin imamı, müezzini, hafızları ve pazarcıbaşısı mecuttur. Yolculuk sırasında molaya son verilip hareket edileceği vakit, öncelikle hanın birinci hatunu olan Büyük Hatun’un davulu çalınmıştır. Ondan sonra diğer hatunların davulları çalınmış ve bu durum
devlet görevlilerinin davullarının çalınması şeklinde devam etmiştir.521 Ayrıca göç
esnasında önce hatunun hareket etmesi usuldendir. 522
Moğollarda Büyük Hanlar döneminin devamı olarak İlhanlılarda da hanın kadınları siyasi hayatta etkin olmuşlardır. Hatta hanın kadınlarının yanı sıra kızları da yeri geldikçe yönetime müdahale etmişlerdir. Örneğin, 1303 yılında, Gazan Han döneminde Kaydu’nun ölümünden sonra yerine oğlu Urus’u veliaht ilan ettiği halde, babası Barak’ın intikamını almak isteyen Duva, Kaydu tahtına onun büyük oğlu Çapar’ı oturtmuştur. Tarih-i Olcaytu’da geçtiği şekilde; görüşte, yeterlilikte, akıllılıkta, yiğitlik ve cesarette Kaydu evlatları içinde öncü ve seçkin olmakla tanınan
fethettikleri yerlerde, buraların kültürüne uygun politikalar üretmişlerdir. Buna göre İran’da yerleşik ve konargöçer kültürler arasında ara yollar bulunmuştur. Togan, “Çinggis Han”, s.247; Osman Gazi Özgüdenli, “Moğollar”, DİA, C.30, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 2005, s.226.
516 Özcan, “Hatun”, s.500. 517 Özcan, “Hatun”, s.500. 518
Spuler, İran Moğolları, s.432.
519 Spuler, İran Moğolları, s.432; Uyar, “İlhanlı Ordusunda Hiyerarşi”, s.42; Mustafa Uyar, “İlhanlı
Devleti’nin Askerî Teşkilatı”, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara 2007, s.169.
520
Uyar, “İlhanlı Ordusunda Hiyerarşi”, s.43; Mustafa Uyar, “İlhanlı Devleti’nin Askerî Teşkilatı”,
Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara 2007, s.169.
521 İbn Battûta, Seyahatnâme, s.327. 522 Özcan, “Hatun”, s.500.
Kaydu’nun kızı Timur Ohan diye bilinen Kutluğ Çağa, Duva ve Çapar’a: “Babamın görüşü hilafına ve vasiyetlerine aykırı davranmak doğru değildir. Çünkü ahdi bozmak, sözleşme ve anlaşmaya aykırı davranmak herkesçe kınanmış ve yerilmiş bir davranıştır. Hele böyle bir davranış asil bir handan sadır olursa…” Kadınların sözünün bir yere kadar itibar gördüğünün kanıtı gibi olan Duva’nın ona cevabı şu şekilde olmuştur: “Kadınların sözü ve görüşü ip eğirmek ve çıkrık çevirmekten ibarettir, ulus taht ve tacından söz etmek değildir. Senin padişahlıkla, hükümdarlıkla işin ne?” demesi üzerine Kutluğ Çağa incinse de sessiz kalmaktan başka çare göremeyip babası Kaydu’nun hizmetlisi İtkul Gürkan’ın karısı olmuştur. Sonuçta
Kaydu memleketi, Çağatay hanedanına yani Duva’ya teslim edilmiştir.523 Aslında bu
örnek Moğol kadınlarının bazı dönemlerde siyasi olayları değiştirecek güce kavuştukları halde bazı dönemlerde siyasete dahil edilmediklerinin göstergesidir. Kutluğ Çağa daha sonra bu bitmeyen mücadelenin kurbanı olmuştur. Semerkant’a bir aylık mesafede Tersakend’te babasının mezarı başında bulunan Kutluğ Çağa’yı ve onun malla, hayvanla dolu ordusunu, Duva’nın kızkardeşinin oğlu Işık Timur’un kızkardeşi Ulca Timur bir gece ansızın başmış ve Kutluğ Çağa’nın kocası İtkul’u iki oğluyla birlikte suda boğmuşlardır. Mallarını, mülklerini ve sayısız hayvanlarını
yağmalamışlardır.524 Bir önceki olaydan farklı olarak burada bir kadının siyasi
gücünü intikam için kullandığını görmekteyiz. Bu olay kadınların siyasi gücünün yanı sıra aynı zamanda askeri gücünün göstergesidir. Olayın geçtiği eserde sebebi izah edilmese de ya sıradan bir saldırı ya da bir intikam olayıdır diyebiliriz.
İlhanlı hatunları soylu Türk ve Moğol ailelerden alınmıştır. Hükümdarlık hakkı Büyük Hanlar dönemi kurallarında olduğu gibi birinci hatunun oğullarına verilmiştir. Hatunların çocuklarının olmaması durumunda hükümdarlık cariyelerin erkek çocuklarının hakkı olmuştur. Hanın ölmesi halinde oğlunun, onun eşlerinden biriyle evlenmesi yine eski Moğol yasaları gereği olduğu gibi aynen devam
ettirilmiştir. Mesela Abaka Han525 babası Hülegü’nün eşlerinden Olcay Hatun’la
523 Örs, “Tarih-i Olcaytu”, s.74-75. 524 Örs, “Tarih-i Olcaytu”, s.80. 525
Hülegü’nün on dört oğlundan en büyüğü olan Abaka, 631/1234’te Moğolistan’da doğmuştur. 1256’da babasıyla birlikte İran’a gelmiş, babasının ölümü üzerine 1265’te han olarak seçilmiştir. Hükümdarlığı on yedi yıl süren Abaka 1 Nisan 1282 tarihinde ölmüştür. Faruk Sümer, “Abaka”, DİA, C.1, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul 1988, s.8.
evlenmiş sonra da Abaka Han’ın zevcesi Padişah Hatun’la oğlu Geyhatu526
evlenmiştir.527 Ayrıca İlhanlı hanlarının beğendiği bir kadını evli bile olsa eş olarak
alması yine eski Moğol adetlerindendir. Bu duruma örnek ise Ebu Said Han’ın Hasan-ı Büzürg’ün hanımı Bağdat hatunla evlenmesidir. Ancak Moğollar arasında
İslamiyet’in yayılmasıyla birlikte bu adetler terkedilmiştir.528
Moğollarda Büyük Hanlar döneminde olduğu gibi İlhanlılar zamanında da siyasî amaçlı evlilikler yapılmıştır. Bu evliliklerle Moğollar, yabancılarla akrabalık
bağı kurmuşlardır.529 İlhanlılarda Selçuklularla yapılan evliliklerin yanı sıra
Bizanslılarla yapılan evlilikler siyasî olayların gereği olmuştur. Bizanslı yazar Pachymeres’in anlattığı üzere Moğolların saldırı girişimleri; yapılan evlilik anlaşmaları ve değerli hediyelerle durdurulmaya çalışılmıştır. İmparatorun kızı Maria’nın Hülagu’yla evlenmesi için gönderilmesinin ardından kuzeydeki Moğolların şefleri Nogay’la evlilik anlaşması yapılmıştır. İmparator gayrimeşru olarak doğan kızı Eusrosyne’yi vermiş ve anlaşmaya varılarak dostluk elde
edilmiştir.530 Siyasî amaçla yapılan evliliklerden biri de Bizans imparatoru II.
Andronikos’un kızı Maria’yı gelin olarak İlhanlı sarayına göndermesidir. Bizans’ı Marmara sahillerinde sıkıştıran ve İznik’i tehdit eden Osman Bey’e karşı Bizans
İmparatoru akrabalık bağı kurmak yoluyla Olcaytu Han’la ittifak yapmıştır.531 Bazı
araştırmacılar 1306 yılında bu evliliğin aynı sebeplerle gerçekleştiğinden bahsetmişler ancak bu kızın Andronikos’un kızı değil kız kardeşi olduğunu
söylemektedirler.532 Ayrıca Olcaytu’nun bu hatunundan çocuğu olmadığı bilgisi
526
Abaka Han’ın oğlu olan Geyhatu’nun çocukluk ve gençlik yılları hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır. Abaka’dan sonra yerine geçen kardeşi Argun’un ölümünden sonra toplanan kurultay Gazan yerine Argun’un başka bir yeğeni olan Geyhatu’yu seçmiştir. Haksız uygulamaları neticesinde şehzade Baydu’yla başlayan mücadelesini kaybeden Geyhatu 6 Cemâziyelevvel 694 (24 Mart 1295) tarihinde idam edilmiştir. Abdülkadir Yuvalı, “Geyhatu Han”, DİA, C.14, Diyanet Vakfı Neşriyat, İstanbul 1996, s.44-45.
527 Özcan, “Hatun”, s.500. 528 Özcan, “Hatun”, s.500. 529
Moğollarda evlenme töresinin nasıl olduğuna dair detaylı bilgi için bkz. Spuler, İran Moğolları, s.426-430.
530
Georges Pachymeres, Bizanslı Gözüyle Türkler, çev. İlcan Bihter Barlas, İlgi Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul 2009, s.43.
531
Spuler, İran Moğolları, s.121; Yuvalı, İlhanlı, s.275; Abdülkadir Yuvalı, “İlhanlılar”, Türkler, C.8, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, s.362; Mustafa Demir, “İlhanlı Devleti’nin Yıkılış Sürecindeki Siyasi Gelişmeler”, Türkler, C.8, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, s.376.
mevcuttur.533 İlhanlıların civarındaki devletlerle yaptıkları bu evlilikler tamamen siyasi amaç barındırmıştır. Yapılan bu evliliklerin sonucunda İlhanlıların kazanımları görüşümüzü desteklemektedir. İlhanlılar kendilerine bağlı olan birçok eyaletin, bu bağlılığını yaptıkları evliliklerle devam ettirme yoluna gitmişlerdir.
İlhanlılarda, Selçuklu ve Bizans dışındaki devletlerle siyasî amaçlı evlilikler yapılmıştır. Geyhatu’nun Döndü Hatun’dan sonra aldığı, Kongirat kabilesinden Kutluk Timur Kürekan’ın kızı İl-Tüzmiş, 17 Eylül 1303 (4 Safer 703) tarihinde şehzade Bistam ile Horasan’dan gelmiştir. Geyhatu kendi kızı Olcay Kutluğ’u
şehzade Bistam’a nişanlamıştır.534 Bu şekilde yapılan evlilikler Moğollarda olduğu
gibi İlhanlılarda da oldukça fazladır. Yapılan bu evlilikler güç dengelerini korumada, siyasî bağlantıları sağlamada önemli bir etken olarak kullanılmıştır. Çünkü ailenin siyasî hayatın merkezinde yer alması ve kadının ailenin gücünü devam ettirmedeki rolü, siyasî istikrarsızlık dönemlerinde daha önemli hale getirmiş ve evlilik ilişkileri
önem kazanmıştır.535
Büyük Hanlar döneminde olduğu gibi hanedan erkeklerini dini konularda etkileyen kadınlar İlhanlılarda da oldukça fazladır. Örneğin, annesinin vefatına kadar Hristiyan olarak kalan Olcaytu, Müslüman eşinin teşviki ile Hanefi mezhebini
benimseyerek Müslüman olmuştur.536 Abaka’nın paraların üzerine haç bastırması
konusunda Roux, Nesturi inancına sahip olan annesi Yisuncin’in ve kısmen
Hristiyanlara duyduğu sempatinin etkili olduğunu dile getirmiştir.537 Aslında
Abaka’nın Hristiyanlara duyduğu bu sempatinin sebebi yine annesidir, diyebiliriz. Büyük Hanlar dönemi kadınlarından farklı olarak İlhanlı hatunları sosyal, dinî, kültürel hayatta önemli rol oynamışlardır. Geyhatu’nun hatunlarından önce
Budist iken Müslüman olan İl-Tuzmış Hatun538 Ulu Arif Çelebi’nin etkisi ile
533 Örs, “Tarih-i Olcaytu”, s.53.
534 Reşidüddin Fazlullah, Camiü’t-Tevârih, s.176,298. 535 Dalkesen, “Siyaset ve Kadın”, s.547.
536
Hanifi Şahin’in makalesinde bu ad Nikolay olarak geçmektedir. Hanifi Şahin, “Sebep ve Sonuçları Bakımından Olcaytu Sultan’ın Şiîliği”, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, 64, Ankara 2012, s.117.
537 Roux, Moğol, s.372. 538
Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, Ötüken Neşriyat, İstanbul 2014, s.612; Ahmet Eflâkî, Âriflerin Menkıbeleri, C.II, Çev. Tahsin Yazıcı, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1986, s.254; Togan, Umumî Tarih, s.266; Can, Kadın, s.29.
Mevlevî olmuş539 ve bu dini İlhanlılar arasında yaymak için gayret etmiştir. Ayrıca
sarayında Mevlevî ayinleri düzenlemiştir.540 Eflâkî eserinde İl-Tuzmış Hatun’un Arif
Çelebi’nin müridlerinden oluşunu şu şekilde anlatmıştır: “ Han kerametlerinden haberdar olduğu Arif Çelebi’yi görmek ister ancak tüm ısrarlara rağmen Çelebi davete icabet etmez. Zamanın melikesi İltirmiş (İl-Tuzmış) Hatun: “Ben onun mübarek yüzünü görmek için bir toplantı düzenleyip ona semâ vereyim şeyhülislamın oğlunu gönderip onu davet edeyim. Belki lütfen teşrif ederler.” deyince Çelebi’yi hatunun dediği şekilde semaya davet etmişlerdir. Davete icabet eden Çelebi, İl-Tuzmış Hatun’un çadırında Kur’an ve gazeller okunduktan sonra semaya başlamıştır. Sonunda İl-Tuzmış Hatun birçok hediyeler ve elbiseler verip
onun müridlerinden olmuştur.541 İlhanlı hatunlarının diğer Moğol hatunlarından
farklı olarak siyasetten daha çok sosyal dini faaliyetlerle ilgilenmelerinin İslam inancının etkisiyle olduğunu söyleyebiliriz. Zira İlhanlı hatunları tasavvufla fazlasıyla ilgilenmişlerdir. Bu hatunlardan birini daha zikredecek olursak bir dönem Kirman hakimi olan Padişah Hatun’u söyeleyebiliriz.
İlhanlı Hatunlarının sosyal kültürel yardımlarının ve faaliyetlerinin fazla olması mal varlıklarının fazlalığıyla paraleldir diyebiliriz. Tarih-i Olcaytu’da geçtiği şekilde Gazan Han’ın karısı olan Horasanlı Bulugan Hatun Olcaytu’nun da yedinci hatunudur. Bu hatunun Olcaytu Han’la evliliği dokuz yüz bin dinar mehir
karşılığında gerçekleşmiştir.542 Ve bu hatun Bağdat şehri yakınlarında bir şehir
kurarak adını Horasan koymuştur.543 Onun adına bir hankah yapılarak vakfedilmiştir.
Buranın emlak işleri ise Hace Reşid’e verilmiştir.544 Ayrıca yine bir başka hatun,
Hülegü Han’ın kızı Tütegeç Hatun medrese ve tekkeler yaptırmıştır.545 Gazan Han,
Abatay Noyan’ın oğlu Kutluk Timur’un kızı Kiramun Hatun’la evliliğinde bu hatuna
altmış tümen değerinde mihr vermiştir.546 Hatunların ekonomik gücünü göstermesi
açısından verilen bu rakamlar önemlidir. Çünkü hatunlara çeşitli sebeplerle
539 Turan, Selçuklular, s.612; Eflâkî, Menkıbe, C.II, s.254; Can, “Kadın”, s.29. 540
Can, “Kadın”, s.29.
541 Eflâkî, Menkıbeler, C.II, s.253-254. 542 Örs, “Tarih-i Olcaytu”, s.52,85.
543 Togan, Umumî Tarih, s.308; Örs, “Tarih-i Olcaytu”, s.115. 544
Örs, “Tarih-i Olcaytu”, s.115.
545 Can, “Kadın”, s.30.
bağışlanan araziler, evlenirken verilen mihrler onların ilerleyen dönemlerdeki gücünün sebebidir. Çünkü hatunların elde ettikleri bu gelirler sadece maddî güç olarak kalmamış, askerî gücü de beraberinde getirmiştir. Bu durum ise hatunların nüfuzunu artırarak yönetimde daha fazla söz haklarının olmasını sağlamıştır. Sonuçta hatunlar ellerine geçen bu imkânları siyasî işlerde ve sosyal faaliyetlerde olduğu gibi her alanda kullanmışlardır.