• Sonuç bulunamadı

2. KAVRAMSAL VE KURAMSAL ÇERÇEVE

2.3. İlgili Araştırmalar

Bu bölümde duygusal zeka ve öğrenme stratejileri ile akademik başarı arasındaki ilişki ile ilgili daha önce yapılan çalışmalara yer verilmiştir.

2.3.1. Duygusal Zeka İle İlgili Yapılan Araştırmalar

Dağlı (2006), yüksek lisans tezinde ergenlikte zeka bölümü, duygusal zeka ve akademik başarı arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Çalışmanın örneklemini Bahriye İlköğretim Okulu’ndan 285 öğrenci oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak 3 ölçek kullanılmıştır: Schutte Duygusal Zeka Envanteri (SEI, 1998), Cattel Zeka Testi, okul başarıları ise öğrencilerin not ortalamaları ve seviye tespit sınavı sonuçları kullanılmıştır. Bulgular zeka bölümü ve duygusal zekanın akademik başarıyla anlamlı ve pozitif yönde bir ilişkinin olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca çalışmada, kızların duygusal zekasının erkeklerden daha yüksek olduğu belirlenmiştir.

Yılmaz (2007), yüksek lisans tezinde duygusal zeka ve akademik başarı arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Araştırmanın örneklemini, 2006-2007 eğitim-öğretim yılında Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesinde İlköğretim Anabilim Dalı Sosyal Bilgiler Öğretmenliğinde okuyan 122 öğrenci oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak Bar-On Duygusal Zeka Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda duygusal zeka ve akademik başarı arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır.

Yılmaz’ın (2007) aktardığına göre, liseden üniversiteye geçiş döneminde duygusal zeka ve akademik başarı arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla Ontorio Üniversitesi öğrencilerinden 372 birinci sınıf öğrencisine atı ay süresince Bar-on EQ-i uygulanmış ve akademik yılın sonunda veriler ile öğrenci akademik kayıtları

eşleştirilmiştir. EQ-i değişkenleri ortalama değerden yüksek ve düşük olan öğrencilerin akademik başarıları karşılaştırıldığında, akademik başarı duygusal zekanın çeşitli boyutları ile güçlü bir şekilde ilişkili bulunmuştur (Parker, Taylor ve Bagby, 2004: 107- 115).

Erdoğan ve Kenarlı (2008), yaptıkları çalışmada duygusal zeka ve akademik başarı arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Araştırmanın evrenini Diyarbakır Dicle Üniversitesinde okuyan öğrencilerin tamamıdır. Araştırmada seçkisiz olarak belirlenen Fen Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, Beden Eğitimi, Hukuk Fakültesi, Edebiyat Fakültesi, Güzel Sanatlar Fakültesi ve Sağlık Bilimlerinden olmak üzere toplam 532 öğrenci örneklem olarak belirlenmiştir. Veri toplama aracı olarak Ergin ve arkadaşlarının 1999 yılında geliştirmiş oldukları Duygusal Zeka Ölçeği kullanılmıştır. Ayrıca öğrencilerin 4 yıllık akademik not ortalamaları öğrenci işlerinden temin edilmiştir. Bulgular sonucunda duygusal zeka ve akademik başarı arasında anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır.

2.3.2. Öğrenme Stratejileri İle İlgili Yapılan Araştırmalar

Öztürk (1995), tarafından yapılan araştırmada genel öğrenme stratejilerinin öğrenciler tarafından kullanılma durumları araştırılmıştır. Araştırma, Gazi Eğitim Fakültesi ve Mesleki Eğitim Fakültesi’nden tesadüfi yöntemle seçilen 326 birinci sınıf öğrencisi üzerinde yürütülmüştür. Araştırmada bulgularına göre; öğrencilerin %55’inin çalışmalarında öğrenme stratejilerini oldukça sık kullandıkları; öğrencilerin en fazla bilişi yönetme stratejisini; en az tekrar stratejisini kullandıkları belirlenmiştir. Öğrenciler, ilkokul, ortaokul ve lisede öğretmenlerinin tekrar ve duyuşsal stratejiyi derslerde sık; diğer stratejileri ise çok az vurguladıklarını belirtmişlerdir.

Somuncuoğlu (1996) tarafından yapılan araştırmada, öğrencilerin belirli bir dersteki öğrenme stratejilerini kullanmalarını etkileyen etkenler ve akademik başarıları arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırmanın örneklemini, ODTÜ’de Eğitim Psikolojisi dersi alan 174 öğrenci oluşturmuştur. Araştırmada kullanılan veri toplama aracı; kişisel bilgiler anketi, ‘Başarı Algısı Ölçeği’ ve ‘Öğrenme Stratejileri Ölçeği’ olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Öğrenme Stratejileri Ölçeği, yüzeysel biliş, derin biliş ve yürütücü biliş stratejileri olmak üzere üç alt boyuttan oluşmaktadır. Araştırma

bulgularına göre; öğrencilerin anlamlı bilişsel stratejilerini diğer öğrenme stratejilerinden daha sık kullandıklarını; sadece anlamlı bilişsel ve biliş yönlendirici stratejileri kullanımının çeşitli değişkenlere göre farklılık gösterdiğini ortaya koymuştur. Araştırmada ayrıca; kız öğrencilerin anlamlı bilişsel ve yürütücü biliş stratejilerini erkek öğrencilerden daha çok kullandıkları saptanmıştır. Araştırmada, akademik başarısı yüksek olan öğrencilerin, anlamlı ve bağımsız öğrenmeye yönelik değişik öğrenme stratejileri kullandıkları saptanırken; anne ve baba eğitim düzeyi yüksek olan öğrencilerin bilişsel ve yürütücü biliş stratejilerini daha çok kullandıkları belirlenmiştir. Araştırma bulgularına göre; çalışma alışkanlıkları ile anlamlı bilişsel ve yürütücü biliş stratejilerini kullanma arasında istatiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuş; belli bir çalışma planı kullanan öğrencilerin bu stratejileri daha sık kullandıkları ve derse ilgili olan, derse önem veren öğrencilerin öğrenme stratejilerini çok kullandıkları belirlenmiştir. Araştırmanın diğer bulgularına göre; ders öğretmenini etkili bulma ve derse devam etme ile öğrenme stratejileri kullanma arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu ve bu özelliklere sahip olan öğrencilerin öğrenme stratejilerini daha sık kullandıkları belirlenmiştir.

Talu (1997), lise 10. sınıf öğrencilerinin kullandığı öğrenme stratejilerini, başarı ile strateji kullanımı arasında ilişki olup olmadığını ve akademik başarı ile kullanılan stratejilerin farklılaşma durumunu araştırmıştır. Çalışma 88 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiş ve tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, öğrencilerin yarısından fazlasının anlamlandırma stratejilerini, %41’inin yineleme stratejilerini ve %7 ile en az örgütleme stratejilerini kullandıkları ortaya çıkmıştır. Öğrencilerin akademik başarıları ile öğrenme stratejilerini kullanma durumları arasında da anlamlı bir ilişki bulunmuştur.

Sünbül ve Çelik (1998), yaptıkları araştırmada, başarılı ve başarısız öğrencilerin dikkat düzeylerini karşılaştırmışlardır. Araştırma, Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde 2. ve 4. sınıflarında eğitim görmekte olan 499 öğrenci üzerinde yürütülmüştür. Araştırmada veri toplama araçları olarak, araştırmacılar tarafından hazırlanmış olan ‘Metin Öğelerine Dikkat Anketi’ ve Öztürk (1995) tarafından geliştirilmiş olan ‘Genel Öğrenme Stratejileri Değerlendirme Ölçeği’ ‘Dikkat Stratejileri’ boyutu kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre; başarısız öğrencilerin kavram, tanım ve olgulara daha fazla dikkat ettikleri; başarılı öğrencilerin ise metinde ve inceledikleri materyallerde sınıflamalara daha çok odaklandıkları, metinde geçen

bölümüne dikkat etme ile başarı arasında anlamlı bir ilişki saptanırken; metnin yazarının yorumlarına, metnin giriş ve gelişme bölümlerine dikkat etme ve başarı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır.

Yüksel ve Koşar (2001) tarafından Eğitim Fakültesi öğrencilerinin ders çalışırken kullandıkları öğrenme stratejileri araştırılmıştır. 159 öğrenci üzerinde gerçekleştirilen araştırmanın verileri, araştırmacılar tarafından geliştirilmiş olan “Öğrenme Stratejileri Ölçeği” ile toplanmıştır. Anketin hazırlanmasında öncelikle öğrencilerden ders çalışırken kullandıkları stratejileri yazmaları istenmiş, daha sonra öğrenciler tarafından belirtilen 32 adet strateji, konuyla ilgili kaynaklar doğrultusunda yedi kategoriye ayrılmış ve beşli likert derecelendirme ölçeği son formunu almıştır. Araştırma bulgularına göre, öğrencilerin öğrenme stratejilerini sıkça kullandıkları belirlenmiştir.

Karakış (2006) yüksek lisans tezinde, bazı yükseköğrenim kurumlarında farklı öğrenme stillerine sahip öğrencilerin genel öğrenme stratejilerini kullanma düzeylerini araştırmıştır. Araştırmaya, Abant İzzet Baysal Üniversitesi’ne bağlı bulunan Eğitim Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi ile İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 1. sınıflarında öğrenim görmekte olan gönüllü 258 öğrenci katılmıştır. Araştırmada, öğrencilerin sahip oldukları öğrenme stillerini belirlemek amacıyla David A. Kolb (1985) tarafından geliştirilen ve güvenirliği sınanmış daha sonra 1993 yılında Buket Akkoyunlu ve Petek Aşkar tarafından Türkçe’ye çevrilerek güvenirlik çalışması yapılmış olan “Öğrenme Stilleri Envanteri”, genel öğrenme stratejilerini kullanma düzeylerini saptamak için Öztürk (1995) tarafından geliştirilen ve güvenirliği sınanmış “Genel Öğrenme Stratejileri Değerlendirme Ölçeği”, öğrencilerin demografik özellikleri, stil ve strateji ile ilgili bağımlı değişkenleri saptamak için ise “Kişisel Bilgiler Anketi” kullanılmıştır. Araştırma sonucunda; öğrencilerin, Dikkat Stratejilerini, Bilişi Yönetme Stratejilerini, Anlamlandırma Stratejilerini, Zihne Yerleştirme Stratejilerini ve Hatırlama Stratejilerini “sıklıkla”, Duyuşsal Stratejileri ve Tekrar Stratejilerini “ara sıra” kullandıkları belirlenmiştir. Ayrıca öğrencilerin kullandıkları öğrenme stratejileri ile cinsiyetleri arasında Dikkat Stratejisi, Bilişi Yönetme Stratejisi ve Duyuşsal Strateji boyutlarında manidar bir ilişki saptanmazken; öğrencilerin cinsiyetleri ve kullandıkları Tekrar Stratejisi, Anlamlandırma Stratejisi, Zihne Yerleştirme Stratejisi ve Hatırlama Stratejisi boyutlarında kız öğrencilerin lehine manidar bir ilişki olduğu belirlenmiştir.

Benzer Belgeler