• Sonuç bulunamadı

Lobman (2001), bir üniversitenin bünyesindeki anaokulunda oyun ortamı özelliklerini, oyun ortamlarında öğretmen tarafından ve çocuk tarafından yönlendirilen faaliyetler arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Sınıf ortamında kırk sekiz saat süresince yapılan gözlemler sonucunda öğretmenlerin çocuklara yönelik oyun ortamları hazırladığı ve çocukları desteklediği bu yaklaşımında çocuklar üzerinde olumlu etki yarattığını belirtilmiştir.

Demirdalıç (2003) okul öncesi eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin oyun etkinliklerini planlama, uygulama, değerlendirme ve oyuncak seçimi, kullanımı becerilerini incelemiştir. Araştırma Çorum ilinde 95 öğretmenle anket yoluyla yapılmıştır. Araştırma sonucunda öğretmenlerin günde bir saat serbest oyun etkinliklerine zaman ayırdıkları, bu süreyi belirlerken çocukların ilgi ve ihtiyaçlarını, günlük plana uygun olmasını dikkatte aldıkları belirlenmiştir. Ayrıca oyun etkinliklerini planlarken eğitimsel amaç belirledikleri, oyun sırasında araç-gereç kullanmayı tercih ettikleri görülmüştür. Araştırma sonuçları ayrıca öğretmenlerin sanat ve geçici köşe hazırlamaya gereken önemi vermediklerini de göstermiştir.

64

Özyeşer (2006) tarafından farklı sosyoekonomik düzeydeki 3-6 yaş çocuklarının anne-babalarının oyuncak ve oyun materyalleri hakkındaki görüşlerini ve çocukların sahip oldukları oyun ve oyuncak materyallerini incelemek amacıyla yapılan bir araştırmada, alt sosyoekonomik düzeydeki çocukların bahçede ve sokakta, üst sosyoekonomik düzeydeki çocukların ise, kendi odalarında oynamayı sevdikleri saptanmıştır. Alt sosyoekonomik düzeydeki erkek çocukların dışarıda, üst sosyoekonomik düzeydeki erkek çocukların ise bilgisayarla oynamayı sevdikleri belirlenmiştir. Ayrıca eğitim düzeyi düşük olan ebeveynlerin çocukları eğitici oyuncaklara ve manipülatif oyuncaklara daha az sahiptirler. Alt sosyoekonomik düzeydeki ebeveynler, çocuklarına doğum gününde, özel günlerde ve ekonomik kaygısı olmadığında oyuncak alırken, üst sosyoekonomik düzeydeki ebeveynler çocuklarına ihtiyaçları olduğunda oyuncak almaktadır. Alt sosyoekonomik düzeydeki ebeveynlerin oyuncak satın alırken, oyuncağın ekonomik olmasına dikkat ettikleri, üst sosyoekonomik düzeydeki ebeveynlerin ise, çocuklarının gelişim düzeylerine, ilgi ve isteklerine dikkat ettikleri saptanmıştır.

Karaman’ın (2009) okul öncesi okuluna giden 5-6 yaş çocuklarının bilişsel üslupları ile bilişsel ve toplumsal oyun sınıflamasına göre, gözlemlenen oyunları arasındaki ilişkinin incelenmesi amacıyla yaptığı araştırma için seçilen anaokullarından, “Çocuklar için Gizlenmiş Şekiller Testi”, oyun davranışlarını gözlemlemek için, “Oyun Gözlem Formu” kullanılmıştır. Oyun seçiminde bilişsel üslubun belirleyici bir etkisi olmadığını göstermiştir. Ancak örneklemi oluşturan çocukların yaş düzeylerinin, oynadıkları oyun türünü etkilediği gözlenmiştir.

Katlav (2014) KKTC’de yapmış olduğu çalışmasında oyunun 3-5 yaş okul öncesi çocuklar üzerindeki etkisini öğretmen görüşlerine göre araştırmıştır. Araştırma sonuçlarına göre araştırmaya katılan öğretmenlerin hepsi planlarında oyunlara yer

65

verdiği sonucuna ulaşılmış, öğretmenler oyunun öneminden bahsederek; eğer planlarında oyuna yer veremiyorlar ise bunun yalnızca zamandan kaynaklı olduğunu belirtmişlerdir. Çocukların konulara dikkatlerini çekmek, ve çocukların oyun ile daha iyi öğrendiklerini araştırma katılımcıları tarafından vurguladığı araştırma sonucuna ulaşmıştır.

Kadim’in (2012) okul öncesi öğretmenleri oyun etkinliklerine ilişkin öz-yeterliklerinin görev yapılan okul türüne göre olarak yapmış olduğu araştırmasında anaokulunda ve ilköğretime bağlı anasınıflarında görev yapan öğretmenlerin ortalama puanlarında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılığın olduğunu tespit etmiştir. Anaokulunda görev yapan öğretmenlerin ortalama puanları yüksek iken, anasınıflarında görev yapan öğretmenlerin ortalama puanları oldukça düşük çıkmıştır.

İnan (2011)’ın özel anaokullarında çalışan yönetici ve öğretmenlerin oyun seçimleri hakkındaki görüşlerini belirlemek için yapmış olduğu araştırmasında, yönetici ve öğretmenlerin; oyunların çocukların problem çözme becerilerini geliştirdiğini, oyunun çocuğun gelişimine katkılı olduğunu ve programlarda oyuna yeterli zaman ayrıldığını düşündüklerini belirlemiştir.

Tortop ve Ocak (2010) yaptıkları araştırmalarında, ilköğretim birinci kademesinde beden eğitimi derslerini yürüten sınıf öğretmenlerinin eğitsel oyun uygulamalarına ilişkin görüşlerinin belirlemek için öğretmenlere bir anket uygulamıştırlar. Yapılan istatistiksel çalışmalar sonucunda; sınıf öğretmenlerinin kendilerini eğitsel oyun uygulamalarına yönelik düzeyleri açısından kendilerini yeterli bulduklarını tespit etmişler. Erkek öğretmenlerin kendilerini kadın öğretmenlere oranla daha yeterli buldukları görülmüş, ayrıca aktif spor yapmışveya bir şekilde sporla ilgili olan sınıf

66

öğretmenlerinin eğitsel oyun uygulamalarına yönelik yaklaşımlarının olumlu olduğu ve kendilerini daha yeterli gördükleri belirtmişlerdir.

Çelen (1999), çocukların oyun hakkına ilişkin ana-baba tutumlarını incelediği araştırmasında, ebeveynlere “Çocuğun Oyun Hakkı” ile ilgili tutum ölçeği uygulamıştır. Yapılan araştırma sonucunda anne ve babaların çocuğun oyun haklarına ilişkin tutumlarında ana-babanın sosyo-ekonomik düzey ve öğrenim durumlarının etkili olduğu, çocuklarının cinsiyetinin ise bu tutumları etkilemediği bulunmuştur.

Ahioğlu (1999) sembolik oyunun dört yaş çocuklarının dil kazanımına etkisini araştırdığı çalışmasında yaşları 48-54 aylar arasında bulunan 7’si kız 5’i erkek 12 çocukla çalışmıştır. Çocukların altısı deney altısı kontrol gurubunu oluşturmaktadır. Deney gurubu ile yapılan sembolik oyun uygulamaları yirmi beş dakikadan haftada üç kere olmak üzere iki ay sürdürülmüştür. Uygulamalar sırasında ses kayıtları alınmıştır. Analizler sonrasında, ortalama söz uzunluğu değişkeni deney ve kontrol gurubunun ön test ve son test sonuçları arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Bu sonuçlar okul öncesi dönemdeki çocuklarda, uygulanan sembolik oyun eğitiminin, çocukların dil gelişimi düzeylerinin artırılmasında önemli olduğunu göstermiştir.

67

Bölüm 3

YÖNTEM

Bu bölümde sırasıyla araştırmanın modeli, evren ve örneklemi, veri toplama araçları, verilerin toplanmasına ilişkin bilgilere yer verilmiştir.