• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM

2.1. İletişim ve Görsel İletişim Kavramı

Görsel iletişimi açıklayabilmek için ilk olarak iletişim kavramını ele almak gerekmektedir. İlk defa hangi zamanda kullanıldığı bilinmeyen iletişim kelimesinin kökeni Latinceden gelmekte olup, “bir arada olma, paylaşım” manasına gelen “common” kelimesinden türetilmiştir (Güngör, 2011: 36). Herkes tarafından bilinmesine karşın çok az insan doyurucu şekilde insan etkinliği olan iletişim kavramını tanılayabilmektedir. Fiske (1996: 15); yüz yüze konuşmayı, televizyonu, bilgi yaymayı, edebi eleştiriyi iletişim olarak görmektedir. İletişimi; alıcı ile gönderici olarak isimlendirilen iki insanın veya insan topluluğunun aralarında gerçekleşen fikir, duygu, bilgi ve davranış alışverişi biçiminde tanımlamak mümkündür (Becer, 2011: 11). İletişimin insanların hayatında vazgeçilmez bir yeri bulunmakta olup, gün içerisinde değişik zaman dilimlerinde insanlar konuşma, kitap okuma, televizyon izleme suretiyle değişik iletişim şekillerini kullanabilmektedir.

İletişim; insanların varlıklarını sürdürme şeklindeki gelişmeler doğrultusunda değişim gösteren ve onların var olma şekillerinin ürünü olan insanlara özgü vakıadır (Oskay, 2011: 1). Diğer bir tanımda ise; insan tarafından başlatılan, onu yönlendirecek ve değişen ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde, bireyin uyarıları ayırıp örgütlemeye çalıştığı bir eylem ve anlama arama gayretidir (Mutlu, 1995: 168). İletişimi; insanlar tarafından birbirleriyle anlaşabilmek üzere gerçekleştirilen bir değişim olarak ifade etmek mümkün olduğu gibi, onu fikir, bilgi ya da kanıların

yazı, söz ya da işaretler aracılığı ile paylaşımı ve değişimi olarak açıklamak da mümkündür (Yüksel vd., 2008: 9). İletişim her yerde ve zaman diliminde mevcudiyetini sürdüren aktif bir süreç olup, günlük eylemeler içerisinde bilginin paylaşılması, aktarılması, iletişimdeki öteki paydaşların etkilenmesi ve yönlendirilmesi de iletişim yolu ile gerçekleştirilmektedir (Arslan ve Ertürk, 2012: 12). Temel olarak bilgi değişimi ve fikirlerin paylaşımına paralel olarak bireylerin kendilerini başkalarına ifade etme işlemi olan iletişimde anlayış büyük öneme sahiptir. Gönderilen bir mesaj veya ileti karşıdaki alıcı tarafından algılanmaması iletişimin gerçekleşmediğini göstermektedir (Ketenci ve Bilgili, 2006: 256).

Geçmiş asırlarda toplumların bazıları iletişim aracı olarak dumanı kullanırken, bazıları ise güvercinler ile iletişim sağlamışlardır. Günümüzde ise toplumlar; televizyon, telefon, telgraf, haberleşeme uyduları, mektup gibi pek çok araç ve tekniği kullanarak iletişim sağlamaktadır (Yatkın ve Yatkın, 2006: 90). İletişimin; canlılar arasında işitsel ya da görsel şekilde gerçekleştirilen bilgi alışverişi olup, yapılma şekli, teknikleri, malzemeleri ve yöntemi değişmekle birlikte amacı aynı kalmaktadır.

İnsanın doğumu ile başlayan iletişim bazı zamanlarda görsel şekilde, bazı zamanlarda ise mesaj gönderme ya da alma biçiminde gerçekleşmektedir (Yaban, 2012: 975; Demiray, 2007: 249).

Direkt olarak görsel algı ile göze seslenen bir iletişim şekli olan görsel iletişimin; ilkel dönemlerdeki duman ve ateş ile kurulan iletişim şekillerinden, mağara resimlerinden günümüzdeki televizyon, sinema ve internet gibi teknolojilere uzanan çok yönlü ve uzun soluklu serüveni bulunmaktadır (Güngör, 2011: 41). Görsel iletişimin; teyp ve radyo gibi işitsel iletişim tekniklerine, sessiz film gibi yalnızca görsel tekniklere ya da televizyon ve sesli film gibi resimli ve sesli tekniklere uygulanması mümkündür. Bunlar haricinde kroki, plan, maket, model, fotoğraf ve grafik benzeri teknikler de işitsel ve görsel yöntemler şeklinde değerlendirilebilmektedir (Tutar, Yılmaz ve Erdönmez, 2004: 141).

Künüçen ve Olguntürk (2014: 335), görsel iletişim şeklinde ifade edilen söz konusu iletişim biçiminin aktarılacak mesajların insanlara görsel malzemeler aracılığı ile iletilmesi olduğunu, dolayısı ile kavramların ya da duygular ile düşüncelerin sözcükler yerine sembollerin kullanılmasıyla anlatılmasının görsel iletişim biçimi olduğunu ifade etmektedir. Kısaca görsel iletişim; görsel öğeler vasıtası ile diğer bir ifadeyle görme yolu ile gerçekleşen etkileşim türü olarak açıklanabilir.

Gümüşlü’ye (2013: 272) göre 20.yüzyıl süresince teknoloji ile kitle iletişim araçlarındaki istikrarlı ve nitelikli gelişim toplumlarda yapısal manada değişikliklere sebep olmuş, bu hususun yeni iletişim kanallarını ortaya çıkarmasıyla iletişimin önemi de artmıştır.

İletişim tarihin ilk zamanlarında görselleştirilmeye başlanmıştır. Mağaraların duvarlarına bizon resimlerini çizen insanoğlu tarih süresince çizmek, boyamak ve baskı tekniğini kullanmak suretiyle duyguları ile düşüncelerini yüzeyler üzerine aktarmıştır (Kılıç, 2007: 13).

Ulaşılabilen en eski tarihli mağara resimleriyle insanoğlunun ilk dönemlerinde mağaralara çizdiği resimlerle gördüklerini algılayıp yüzeyler üzerine aktarabildiği bilinmektedir (Uçar, 2004: 17). Görsel iletişimle ilgili en eski eserler mağaraların duvarları üzerine çizilen hayvan figürleridir (Yıldırım, 2013: 60). Söz konusu resimlerde av sahneleriyle insanların varlıklarının sembolü olarak kullandığı değerlendirilen el resimleri yer almıştır. Bu resimlerle imgelerin gerçekte insanlar üzerinde sahip olduğu etkisi nedeniyle çizildiği ve görsel iletişime ilişkin ilk örnekler olduğu anlaşılmaktadır (Uçar, 2004: 17; Yıldırım, 2013: 60-61). Görsel iletişimin sahip olduğu büyük önem Becer’e (2011: 29) göre asgari sayıda imgeyle çok fazla bilginin aktarılabilmesinden kaynaklanmaktadır.

Günümüzde görsel iletişim kavramı bilgisayarların hayatımıza girişiyle birlikte değişim göstermiştir. Hayallerin gerçeklere dönüşmesi, yapılması gerekli

işlerin kolaylıkla yapılabilmesi bilgisayarlar ile mümkün olmuştur. Görsel iletişim uygulamaları ise; tasarım ve plastik sanatlar ile uğraşanlarca gelişim gösteren sektörel programların kullanımıyla birlikte hız kazanmıştır (Demir, 2007: 54). Burada belirtilen tanımlamalardan hareketle görsel iletişimi, insanoğlu tarafından tarih boyunca fikir, eylem ve duygularının ifade etmesi olarak tanımlamak mümkündür. Teknolojideki gelişim paralelinde yeni bir boyuta geçen görsel iletişim günümüzde çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Dolayısı ile hayatımızdaki ayrılmaz bir parçalardan biri konumundaki görsel iletişim; işaret, sembol, renk benzeri değişik şekillerde aşağıda belirtilen muhtelif faaliyet alanları kapsamında birkaç madde halinde sayılabilir (Ay, 2016: 25):

a) Taşımacılık, ulaşım ve trafik alanları,

b) İş dünyasındaki üretim elemanlarının kontrolünde kullanım alanı, c) Turizm ve haberleşme ile kamusal hizmetler,

d) Hizmet üretimi olarak sayılan kodlama ile arşivleme alanları, e) Teknolojideki biçim ve renk kodlu işaret alanları,

f) Askeri hizmetler alanı içerisinde üniforma, işaretler ve semboller, g) Paketleme, tüketim ve reklam alanları.