• Sonuç bulunamadı

3.2 İlgili Coğrafi Pazar

4.1.2 İkinci Koşul

Üçlü kriter testinin ikinci koşulu; “ilgili piyasada, pazar yapısının belirli bir dönem içinde kendiliğinden rekabetçi yapıya kavuşacağının beklenmemesi”dir. Avrupa Komisyonu’nun 2007 yılındaki Tavsiye Kararı, bu koşulun geçerli olup olmadığının, ileriye yönelik bakış açısı ile değerlendirilmesi gerektiğini belirtmektedir. İkinci kriter, ilgili pazarda yüksek ve geçici olmayan giriş engellerinin mevcut olması durumunda bile pazara özgü yapısal etkenlerin veya pazar niteliklerinin ilgili pazarın belirli bir dönem içinde kendiliğinden rekabetçi bir yapıya yönelip yönelemeyeceğinin incelenmesi ile ilgilidir.

Üçlü kriter testinin uygulamalarına bakıldığında, ikinci kriter ile pazara giriş önünde yüksek ve geçici olmayan bir engelin olması şeklindeki ilk kriterin zaman zaman birbirleri ile ilişkilendirilebildiği görülmektedir. Zira ilgili pazarda yüksek ve geçici olmayan özellikle yapısal giriş engellerinin bulunduğu bir pazarın kendiliğinden rekabetçi bir yapıya kavuşması beklenen bir durum değildir.

İkinci koşulun değerlendirilmesinde; ERG dokümanlarında (ERG (08) 21);

• Pazar payı,

• Fiyatlar ve fiyatlama eğilimi,

• Kolayca tekrarlanamayan altyapıların kontrolü,

• Ürün/hizmet farklılaştırması (paket satış gibi),

• Genişleme önündeki engeller ve

• Potansiyel rekabet

ölçütlerinin ele alınabileceği belirtilmektedir.

Üçlü kriter testinin ikinci koşulu olan ilgili pazarın kendiliğinden rekabetçi bir yapıya kavuşamayacağına ilişkin dikkate alınması gereken önemli bir husus kolayca tekrarlanamayan altyapıların kontrolüdür. Yerleşik işletmeci tarafından tekrarlanması zor altyapıların kontrol edilmesine ilişkin değerlendirmede düzenleyici kurum, alternatif işletmecilerin pazara girişlerine olanak tanıyacak alternatif altyapıların durumunu göz önünde bulundurabilir. İlgilenilen pazar için tekrarlanması gereken altyapı Türk Telekom için değil alternatif işletmeciler için söz konusudur. Ancak gerçekleştirilmiş olan hukuki/idari düzenlemeler ve yetkilendirmelerle birlikte düşünüldüğünde, alternatif işletmecilerin pazara girişleri hukuken mümkün kılınsa bile, kolayca tekrarlanamayacak altyapıların kontrolünün şebeke yaygınlığı, yüksek batık maliyetler ile ölçek ve kapsam ekonomileri dikkate alındığında hâlâ yerleşik işletmecide olduğu değerlendirilmektedir.

Pazar payı ise, ilgili pazarın kendiliğinden rekabetçi ortama yönelemeyeceğine ilişkin değerlendirmede en önemli ölçütlerden biridir. Pazar payları;

• Trafik miktarı,

• Sahip olunan kapasite ya da

• Önceki yıllardaki gelir bilgilerine

göre hesaplanabilmektedir. Bu çerçevede yüksek pazar payları EPG olgusuna işaret edebilirken, yıllara göre azalan pazar payları ise rekabetçi pazar yapısına doğru ne derece yol alındığını gösterebilmektedir. Sabit şebekede çağrı taşıma hizmetlerine ilişkin pazar paylarının değerlendirilmesinde trafik bilgilerinin göz önünde bulundurulmasının en belirleyici husus olduğu mütalaa edilmektedir.

Sabit şebekede çağrı taşıma hizmetine genel olarak bakıldığında, 2010 yılında 1.284.842.573 (1,28 milyar) dakika olarak gerçekleşen toplam transit trafik miktarı, 2011 yılında bir önceki yıla göre üç kat artarak 3.844.192.865 (3,84 milyar) dakika olarak gerçekleşmiştir.

Aşağıdaki şekilde, sabit şebekede çağrı taşıma hizmetine ilişkin olarak Türk Telekom ve STH işletmecilerinin 2010 yılı itibariyle trafik bazında pazar paylarına yer verilmektedir.

Şekil 3: 2010 Yılı Transit Trafik Pazar Payları

Yukarıdaki şekil kapsamında, 2010 yılında toplam transit trafiğin %46’sının Türk Telekom tarafından, geriye kalan %54’ünün ise STH işletmecileri tarafından taşındığı görülmektedir.

Aşağıdaki tabloda, 2010 yılında transit olarak taşınmak üzere işletmecilerden alınan trafiklerin yüzdesel dağılımına yer verilmektedir:

Tablo 1: 2010 Yılı Alınan Transit Trafik Yüzdeleri

Mobil’den STH’den Yurt Dışından1 TT’den Toplam

TT 8 4 35 -

STH’ler 41 8 4 0 100

Not: GMPCS trafiği mobil trafiğin içerisinde gösterilmektedir. Bu trafiğin mobil içindeki payı göz ardı edilebilecek düzeyde düşüktür.

Buna göre 2010 yılında Türk Telekom’un yurt dışından alarak taşıdığı trafiğin yüzdesi tüm alınan transit çağrıların %35’ini oluşturmaktayken, STH işletmecilerinin mobil işletmecilerden alarak taşıdığı transit trafiği ise tüm transit trafiğin %41’ini oluşturmaktadır.

Yukarıdaki verilerin şekil halinde gösterimine ise aşağıda yer verilmektedir:

Şekil 4: 2010 Yılı Alınan Transit Trafiğin Yüzdesel Dağılımı

Aşağıdaki tabloda ise, 2010 yılında transit olarak taşınan ve diğer işletmecilere gönderilen trafiklerin yüzdesel dağılımına yer verilmektedir:

1 Analizde yer verilen yurtdışı transit trafik miktarı, ülke içinden yurtdışına transit giden ya da yurtdışında başlayıp ülke içinde transit olarak taşınan çağrılara ilişkindir. Yurtdışından başlayıp yurtdışına giden transit çağrılara yer verilmemiştir.

Tablo 2: 2010 Yılı Gönderilen Transit Trafik Yüzdeleri

Mobil’e STH’ye Yurt Dışına TT’ye Toplam

TT 35 0 11 -

STH’ler 8 3 39 4 100

Not: GMPCS trafiği mobil trafiğin içerisinde gösterilmektedir. Bu trafiğin mobil içindeki payı göz ardı edilebilecek düzeyde düşüktür.

Buna göre 2010 yılında Türk Telekom’un taşıyarak mobil işletmecilere ilettiği trafiğin yüzdesi tüm gönderilen transit çağrıların %35’ini ve yurt dışına gönderilen çağrılar ise tüm transit trafiğin %11’ini oluşturmaktayken, STH işletmecilerinin yurt dışına ilettikleri transit trafik tüm transit trafiğin %39’u ve diğer STH işletmecilerine iletilen çağrılar ise tüm transit trafiğin %8’ini oluşturmaktadır.

Yukarıdaki verilerin şekil halinde gösterimine ise aşağıda yer verilmektedir:

Şekil 5: 2010 Yılı Gönderilen Transit Trafiğin Yüzdesel Dağılımı

Aşağıdaki şekilde ise, sabit şebekede çağrı taşıma hizmetine ilişkin olarak Türk Telekom ve STH işletmecilerinin 2011 yılı sonu itibariyle trafik bazında pazar paylarına yer verilmektedir.

Şekil 6: 2011 Yılı Transit Trafik Pazar Payları

Buna göre sabit şebekede çağrı taşıma hizmetlerinde trafik bazında Türk Telekom’un 2010 yılı sonu itibariyle %46 oranında pazar payı bulunmaktayken, 2011 yılı sonunda bu oranın

%18 seviyelerine kadar düştüğü görülmektedir.

Aşağıdaki tabloda, 2011 yılında transit olarak taşınmak üzere işletmecilerden alınan trafiklerin yüzdesel dağılımına yer verilmektedir:

Tablo 3: 2011 Yılı Alınan Transit Trafik Yüzdeleri

Mobil’den STH’den Yurt Dışından TT’den Toplam

TT 3 1 14 -

STH’ler 22 10 48 2 100

Not: GMPCS trafiği mobil trafiğin içerisinde gösterilmektedir. Bu trafiğin mobil içindeki payı göz ardı edilebilecek düzeyde düşüktür.

Buna göre 2011 yılında Türk Telekom’un yurt dışından alarak taşıdığı trafiğin yüzdesi tüm alınan transit çağrıların %14’üne gerilemiştir. STH işletmecilerinin yurt dışından alarak taşıdığı transit trafiğin tüm transit trafiğe oranı %48, mobil işletmecilerden alarak taşıdığı transit trafiğin tüm transit trafiğe oranı %22 ve diğer STH işletmecilerinden alınan transit trafiğin tüm transit çağrılara oranı ise %10 olarak gerçekleşmiştir.

Yukarıdaki verilerin şekil halinde gösterimine ise aşağıda yer verilmektedir:

Şekil 7: 2011 Yılı Alınan Transit Trafiğin Yüzdesel Dağılımı

Aşağıdaki tabloda ise, 2011 yılında transit olarak taşınan ve diğer işletmecilere gönderilen trafiklerin yüzdesel dağılımına yer verilmektedir. Buna göre 2011 yılında Türk Telekom’un taşıyarak mobil işletmecilere ilettiği trafiğin yüzdesi tüm gönderilen transit çağrıların

%14’üne düşmüşken, STH işletmecilerinin Türk Telekom’a ilettikleri transit çağrıların yüzdesi tüm transit çağrıların içindeki yüzdesi %46’ya yükselmiştir. STH işletmecilerinin yurt dışına ilettikleri transit trafik tüm transit trafiğin %16’sını, bu işletmecilerin mobil işletmecilere ilettiği çağrılar ise tüm transit trafiğin %17’sini oluşturmaktadır.

Tablo 4: 2011 Yılı Gönderilen Transit Trafik Yüzdeleri Mobil’e STH’ye Yurt Dışına TT’ye Toplam

TT 14 0 4 -

STH’ler 17 3 16 46 100

Not: GMPCS trafiği mobil trafiğin içerisinde gösterilmektedir. Bu trafiğin mobil içindeki payı göz ardı edilebilecek düzeyde düşüktür.

Yukarıdaki verilerin şekil halinde gösterimine ise aşağıda yer verilmektedir:

Şekil 8: 2011 Yılı Gönderilen Transit Trafiğin Yüzdesel Dağılımı

Yukarıdaki veriler ışığında, toptan seviye sabit şebekede çağrı taşıma (transit) hizmeti için üçlü kriter testinin ikinci koşulunun geçerliliğini yitirdiği ve alternatif işletmecilerin 2011 yılı sonu itibariyle pazar payının %82 seviyelerine kadar çıkması ile pazarın önemli oranda rekabetçi bir yapıya kavuştuğu değerlendirilmektedir. Türk Telekom’un transit olarak taşıdığı trafiğin 2010 ve 2011 yıllarında neredeyse aynı kaldığı görülmekle birlikte, toplam transit trafiğin 2011 yılında, 2010 yılına göre üç (3) kat arttığı gözlemlenmektedir. Bu bağlamda, ilgili artışın STH işletmecilerinin taşıdığı transit trafiğe tekabül ettiği anlaşılmaktadır. STH işletmecilerinin 2011 yılı transit trafiğine bakıldığında ise, ilgili trafiğin 2010 yılına göre 4,5 kat arttığı görülmektedir.

Netice itibariyle ilgili pazar analizinin üçlü kriter testinin ikinci koşulu bağlamında özet olarak göz önünde bulundurulan pazar payı, rekabetçi fiyatlar ve fiyatlama eğilimi, kolayca tekrarlanamayan altyapıların kontrolü, genişleme önündeki engeller ve potansiyel rekabet ölçütlerinin incelenmesi paralelinde, pazarın rekabete açık olduğu ve bu bağlamda sabit şebekede çağrı taşıma hizmetlerine ilişkin olarak üçlü kriter testinin ikinci koşulunun gerçekleşmediği değerlendirilmektedir.

Benzer Belgeler