• Sonuç bulunamadı

Hint felsefe geleneği, olumsuzluğu prasacya ve paryudasa olarak ikiye ayırır. Bu ayrımın kaynağı dilbilgiseldir. Prasacya değillemede negatif parçacık olarak fiil ile bağlanır; (brahmana nasti)’deki gibi, “Bu Brahman değildir.” Paryudasa değillemesinde bir isimle bağlantı kurar; (abrahmana asti)’deki gibi, “Bu Brahman olmayan biridir”.

Bu dilbilgisel ayrım önemli bir anlam ayrımına karşılık gelir. Eğer birine Brahma rahibi olmayan biri şeklinde bakılırsa, “Brahmin” terimi reddedilir ve aynı zamanda diğer üç kasttan birinin üyesi olduğu teyit edilir. Yalnızca bir “Brahman değil.” deniyorsa, “Brahmin” teriminden ziyade bir teklifi, yani “Bu bir Brahman’dır.” ifadesi reddedilir ve gruba ait bir kişi hakkında konuşulduğu ima edilmez, üç alt kasttan birine ait olduğu ifade edilir. Hint felsefi tartışmalarında, özellikle Madhyamaka bağlamında ima edici terim değilleme ile ima edilmeyen önerme değillemesi arasındaki bu semantik ayrımda, paryudasa ve prasacya terimleri büyük öneme sahiptir. Paryudasa başka bir şeyin varlığını doğrulamayı beraberinde getiren göreceli, varsayım öncesi ve ima edici,

prasacya ise geride herhangi bir şey bırakmayan, Boşluk Öğretisi’ni mümkün kılan

95 değilleme türüdür.

Bu ayrım çağdaş filozoflarla da benzerlik arz eder. Sayıların soyut nesneler olduğu gözönüne alındığında, “Beş sayısı mavidir.” iddiasında bulunmanın bir kategori hatası olduğu açıktır. Ama “Beş sayısı mavi değildir.” hakkında ne denebilir? Çeşitli yazarlar, seçim değillemesi ve dışlama değillemesi olarak adlandırılan iki tür değillemenin ayırt edilmesi gerektiğini savunmuştur. Bir seçim değillemesine örnek olarak, masanın üzerindeki elmanın bir rengi olduğu varsayıldığında, buradaki açıklama kırmızı olmalı veya kırmızı olmamalıdır. Bir alternatifi reddederek, diğeri teyit edilmiş olur. Dışlama değillemesi, çeşitlendirilmiş özelliklerin yerine getirilmesi konusunda herhangi bir varsayım yapmadan, yalnızca şeylerin reddedilmesidir.

Seçim değillemesi ve dışlama değillemesi arasındaki ayrım, paryudasa ile

prasacya değillemeleri arasındaki ayrımı anlamak için iyi bir örnek teşkil eder. İki

ayrımın tanımlanması önemlidir. Zira Hintli düşünürler, iki çeşit değilleme arasındaki ayrımı özellikle kategorik düşüncelerle anlatırlar. Aksine seçim ve dışlama değillemesi arasındaki fark, paryudasa ve prasacya’nın gösterdiği farkın bir örneği olarak düşünülmelidir. Bu, onlarla reddettikleri önermelerin ima ettiği varsayımları taşıyan olumsuzluklar ile bu varsayımları inkâr edenler arasındaki farktır. Dolayısıyla bir seçim olumsuzlaması olarak “Beş sayısı mavidir.” de “değil” yazısını okurken “Beş sayısı mavidir.” varsayımında bulunulur ve beş mavi olabilecek şey vardır diye düşünülür. Bu varsayımda “değil” bir dışlama değillemesi olarak okunursa tamamen reddedilir.

Klâsik düşüncelere dayanmayan bu farklı türden değillemelere örnekler getirmek zor değildir. “Mevcut Fransa kralı keldir.” gibi bir değillemede, diğerinin yanlış veya anlamsız hâle getirildiği iddiasını reddetmek için iki yol vardır. Benzer şekilde, alkolik olmaya devam etme suçlamasını reddetmek için iki yöntem vardır; biri şu ânda içmeyi bıraktığını iddia eder, diğeri de birinin çok fazla içki içtiğini ima etmez. Yani paryudasa değillemesi reddedilen ile öngörülen önerileri desteklemeye devam eden olumsuzluklar şeklinde görülürken, prasacya değillemesinin amacı bu önlemlerin bazılarını açıkça reddeden olumsuzlukları formüle edebilmektir.260

Bir nesneye bağımlı hâle gelen her şey o nesne ile özdeş değildir ve bu nesneden farklı da değildir. Nagarcuna’ya standart bir kimlik içerisinden bakıldığında klâsik

96

mantık alanı içinde kalınır. Nagarcuna’nın 4 farklı değillemesini ortaya koyarsak,

1. Belirli bir nesneye bağlı olarak ortaya çıkan tüm x için, değil (a[x] ile özdeş veya a[x] ile özdeş değil).

Mantığın bilinen yasalarını (DeMorgan Yasası ve Çift Değilleme) uygulayarak bu ifade kolaylıkla anlaşılır.

2. Belirli bir nesneye bağlı olarak ortaya çıkan tüm x için, (a[x] ile özdeş değil ve [x] ile özdeş olan).

Westerhoff’a göre bu çelişkili bir ifade biçimidir. Çözümü iki tür değilleme arasındaki ayrımda yatar. 1’deki “değil”in iki olgusunun aslında aynı değilleme kavramına atıfta bulunmadığını, bunun yerine ilkinin bir prasacya değillemesi ve ikincinin paryudasa olduğunun varsayılması gerekir.

PP 13:5’te Çandrakirti, ikinci değillemenin ne tür bir değilleme olduğunu açıkça ifade etmez. Bununla birlikte prasacya değillemesini kabul etmez. Çandrakirti

tetralemma’nın ilk iki alternatifi gözönüne aldığında, ilk alternatifin (A)

reddedilmesinin mantıksal olarak ikinci alternatifi (A değil) ima ettiğini iddia etmektedir. Bu “A değil”deki “değil” prasacya olarak kabul edildiği takdirde, gerçekten de A’nın reddedilmesi açıkça görülmekle birlikte, öyle anlaşılmadığında bir prasacya değillemesinden sözedilemez. Bu nedenle ikinci türden değillemeler paryudasa olarak kabul edilebilir, ancak bu da bir aşırı yorum şeklinde de addedilebilir.

Matilal, ilk değillemeyi prasacya olarak ele alır ve Staal, çelişki ilkesinin sadece prasajya için geçerli olduğunu iddia eder, paryudasa değillemeler için böyle değildir. Matilal, iki alternatiften yalnızca dışsal değillemenin prasacya olarak kabul edilmesiyle, alternatif ifade biçimlerinin paryudasa değillemesi olduğunu varsayar. Dolayısıyla karşılıklı birbirinden bağımsız iki alternatifin her biri reddedilir ve bu yorum üzerinde gerçekten tutarsız hiçbir şey yoktur.

3. Tüm sayılar için x, değil (sarı [x] veya sarı değil [x]).

Dış değilleme, dışlama ve seçim değillemesi olarak kabul edilirse tüm rakamların hem mavi hem de mavi olmadığı şeklinde çelişkili bir ifadeyi ima ederek okunabilmesi mümkün değildir. Daha ziyade, onun prasajya değillemesine göre mavilik özelliğinin bunun karşısındaki (paryudasa) sayılara uygulanamayacağını reddetmek şeklinde okunur.Bu nedenle, dış olumsuzlama dışlama olumsuzlaması şeklinde okunur, başka herhangi bir özelliğin aslında sayılar için geçerli olduğunu varsaymaz.

97

Nagarcuna’nın ilk “değil”i prasacya ve ikincisi paryudasa olarak okunursa aşağıdaki yorum ortaya çıkmaktadır:

4. “A ile özdeş” kavramı veya “A’dan farklı”, bir kavramın herhangi bir çifti olduğunu varsaymadan, belirli bir nesneye bağlı olarak ortaya çıkan herhangi bir nesnenin x’e atfedilebilir ve bunların birinin de böyle bir nesneye uygulanabilir olan bir seçim değillemesini göstermektedir.

Westerhoff’a göre Nagarcuna, bir kavramın eksikliğini göstermek için, hem kavramı hem de paryudasa değillemesini incelemek ve her ikisinin de tartışılan nesneler için geçerli olmadığını göstermek zorundadır. Aynı şekilde “mavi” de sayılara uygulanamaz, çünkü maddi nesneler olmamakla birlikte sayılar, mavilik (yalnızca uzamsal nesneler tarafından sahip olunan) gibi özelliklere ve başka renklere sahip olamazlar.261

Benzer Belgeler