• Sonuç bulunamadı

C) NÂME-İ DİL’İN TAHLİLİ

I.2. İbadet

Arapçada kul, köle, insan, hizmetçi anlamlarına gelen abd kökünden türemiş olan ibadet, insanın Allah’a saygı, sevgi gösterip boyun eğmesi ve Allah’ın

256 M. Ş. Baş, s. 83.

257 Pala, Ansiklopedik Divân Şiiri Sözlüğü, s. 183. 258 Parlatır, s. 970.

63 hoşnutluğunu kazanmak için259

yaptığı her çeşit faaliyet; Allah’a kullukta bulunması demektir.260 Kelime-i şehâdet, namaz, oruç, zekât ve hac başlıca ibadetlerimiz olmak üzere261

İslâmi anlayışına göre Allah’a bağlılık ve Allah’ı anarak yüceltme, haramdan kaçınma, kişilerin ve toplumun faydasına olması için yapılan her iyi iş,262

sözünde doğru olup anne, baba, yetim, hayvan vb. iyi davranmak, Kur’ân-ı Kerîm okumak, dua etmek vb. de birer ibadettir.263

Dört beyitte ▀ā‘at, ‘amel, zühd ve tā‘at-ı ⌠ażret-i mevlā kelimeleri ve terkibiyle geçmektedir. Âşık sevda isteği ve aşk hali yüzünden günahlardan kaçınıp kendini ibadete vermeyi unuttuğunu (775), ah ederek Allah’a karşı isyan ve günahkârlığının, ibadet etmekte eksikliğinin çok olduğunu (736), gönlüyle konuşarak ona güzel bir gazel söyleyerek ibadetini söylediği ve fayda verecek şekilde yapmasını (745), elinde fırsatı varken Allah’ın emirlerini yerine getirmesini söylemektedir.

Ey gö└ül var iken elde fır╩at

╬ā‘at-ı ⌠ażret-i mevlāyı gözet (743)

I.2.1. Oruç

İmsak vaktinden başlayarak iftar vaktine kadar yemekten, içmekten ve cinsel ilişkiden ilgiyi kesmek demek olan oruç,264

Kurân-ı Kerim’de savm ve sıyam kelimeleriyle de geçmektedir.265 Kur’ân-ı Kerîm’de adı geçerek önemi vurgulanan ramazan ayında, aklı yerinde olup ergenliğe girmiş her müslümanın Ramazan orucunu tutması farzdır. Ayrıca Kur‘ân’ın indirildiği ay olan266

Ramazan ayına şehr-i sıyam (oruç ayı); imsaka son verileceğinden dolayı Ramazan bayramına da, îd-i fıtır (iftar bayramı) denilir.267

Orucu, iftarı, sahuru, teravihi özetle her yönüyle dolu dolu geçen ramazan sosyal hayatı yansıtması yanında klâsik edebiyatımızın belli başlı konuları arasında

259 Latif Yardım, Nâbî Dîvân’ında İbadet Kavramı, ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler

Araştırmaları Dergisi, 3(6), 2012, s. 314. 260 Atar vd., s. 250. 261 M. Ş. Baş, s. 67. 262 Atar vd., s. 250. 263 Keskin, s. 35. 264 Bilmen, s. 259. 265

Kerîm Zemânî, Mînâger-i Aşk (Konularına Göre Mesnevi Şerhi Aşkın Nakkaş) (2004), (Ed.: Sinan YAĞMUR), Karatay Akademi Yayınları, Konya 2011, s. 639.

266 Zöhre, Muhibbî Dîvânı’nda Dinî Terim ve Kavramlar, s. 90. 267 Bilmen, s. 259.

64 yer alır.268

Divan şiirinde aşığın sevgilisinden ayrılığı oruç; sevgilisine kavuşması ise bayram gibi düşünülür.269

Sadece iki beyitte iftāremi└, şehr-i ╩ıyām kelime ve terkibiyle geçmektedir. Oruç ayının sonuna gelindiğini, o günden sonraki günün bayram olduğunu belirterek şair gerçek bir ramazan ayı ve bayramdan bahsetmektedir.

O günü└ irtesi gündü bayram

Ġāyette varmış idi şehr-i ╩ıyām (641)

Sonraki beyitte ise sevgili dostuna gerçek olan Ramazanı bitiren aşığının durumunun nasıl olduğunu sorarak o çaresizin ömrünün boş yere heba olduğunu söyleyişini anlatmaktadır.

Dimiş iftāremi└ a⌠vālī nice? ‘Ömri ol çāresizi└ gitdi hīçe (642)

I.2.2. Bayrâm

Milletlerin kendilerine ait olan toplu bir şekilde sevinç, mutluluk, eğlenme ve kutlama günü demek olan bayram270

, Hz. Muhammed Medinelilere Allah’ın onlara adları Ramazan ve Kurban Bayramı olmak üzere iki bayramı lütfettiği haberini vermesi üzerine Müslümanlar, o zamandan itibaren bu bayramları kutlamaya başlayarak devam etmişlerdir.271

Ramazan ayından sonraki ilk üç gün Ramazan bayramı kutlanır.272

Saygı ve sevgi bağlarının canlı tutulup insanların bir araya gelmesine vesile olan bayramda Müslümanlar, Bayram namazından sonra bayramlaşarak bu günü kutlarlar.273

Divan şiirinin vazgeçilmezlerinden olan bayram; sevgiliye kavuşma, sevgilinin kaşının bayram hilâline benzetilmesi, sevgilinin aşığa söylediği sözler vb. açılardan

268 Rıdvan Canım, Divan Edebiyatında Türler, Grafiker Yayınları, (4. Baskı), Ankara 2014, s. 190. 269 Pala, Ansiklopedik Divân Şiiri Sözlüğü, s. 365.

270

Zöhre, Muhibbî Dîvânı’nda Dinî Terim ve Kavramlar, s. 91.

271 Atar vd., s. 398.

272 Zöhre, Muhibbî Dîvânı’nda Dinî Terim ve Kavramlar, s. 91. 273 Dönmez, s. 220.

65

ele alınması ile birlikte mâh-ı ıyd, ıyd-ı ekber, ıyd-ı fıtır, ıyd-ı canan vb. tamlamalar ile de şiirlerde kullanılır.274

Beyitlerde ‘īd-i sa‘id, bayram, rūz-ı ‘id, iki bayram, top-ı ‘īdiyeler kelime ve terkipleriyle geçmektedir. Aşığın dostu ve sevgilisi arasındaki diyaloglarda bulunan bayram kavramında genellikle gerçekten yaşanan bayram ele alınmıştır. Aşığın dostunun sevgilisine işte özellikle senin yüzünden hüzünlü olan bayramını iyilik ederek mutlu bir bayrama dönüştür (655) demesi üzerine sevgili dostuna günler ve aylar geçti. İki yıl ve beş kere de bayram oldu.(660) Onu artık mutlu etmek benim vazifem oldu. Mutlu edeyim de iki bayramı aynı günde yaşasın diyerek hem hüzünlü olan gerçek bayramını sevinçli bir bayrama çevirmek hemde sevgilisine kavuşunca mutluluktan bayram gibi bir gün yaşayacak olmasını anlatmak istemektedir (662). Bayram gününün geldiği ancak onun evde oturmuş ağlayıp, inleyerek yas tuttuğu ve dünyanın onun için durmuş gibi olduğu (669) bir anda sevgilinin ona geldiğini görmesi üzerine bayram toplarını giyinerek güzelliğini böylece daha çok ortaya koyduğunu dile getirmektedir.

Top-ı ‘īdiyeler iksā itmiş

Bir güzellik da⌠ı peydā itmiş (672)

I.2.3. Duâ

Sözlükte seslenmek, istemek, çağırmak275

gibi anlamlara gelen duâ; insanın Allah’ın yüceliği ve kendisinin acizliğinin farkında olup, Allah’a yalvararak ihsanını ve yardımını dilemesi; maddi, manevi bütün istek ve ihtiyaçlarını Allah’a sunarak lütfunu istemesi demektir. Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette her insanın kimi zaman veya çoğunlukla başı sıkışıp darda kaldığında inandığı yüce varlığa sığınarak ondan yardım istemek gereksinimi duymasıyla sözü edilen duâ, insanın yaradılışının olağan bir ihtiyacıdır.276

274 Pala, Ansiklopedik Divân Şiiri Sözlüğü, s. 223

275 Zöhre, Muhibbî Dîvânı’nda Dinî Terim ve Kavramlar, s. 94. 276 Dönmez, s. 422.

66

İbadetin aslı, kulluğun esas öğesi olan duayla insan Allah’a yönelerek277

aslında Allah ile konuşup Allah’ın lütfuna ve keremine sığınmış278

, Allah’a yakınlaşma fırsatı bulmuş olur.279

Beyitlerde ta⌠iyyāt, ‘arż-ı niyāz, ehl-i niyāz, münācāt ve niyāz kelime ve terkibleriyle; bunların içinde de en çok niyāz kelime ve terkibleriyle kullanılmıştır. Şair beyitte ey eşi ve benzeri olmayan padişah (136), ey dua sahiplerinin yardımına yetişen diyerek Allah’a dua etmeye başladığını, (630) dünya ve ahirette napacağını bilmez bir şekilde kalmamak için ona ihsanda bulunup aşkını bu yolda kılavuz etmesini (12) söyleyerek ah edip, arzusunu yalvararak dile getirmektedir.

Rabbime böyle münācāt itdüm Āh idüb ‘arż-ı murādāt itdüm (151)

Sevgilisinin hasta olduğunu öğrenen âşık onun için benim bu canımı al(420), acıdan ağlamasın ve gül yüzü solmasın (421). İyilik edip onun dermanını ver iyileşsin, beni de ağlatma şeklinde Allah’a dua etmektedir.

Vir o sul▀āna devāsın Yārab!

Lu▀f it aġlatma gedāsın Yārab! (422)

Başka beyitlerde ise âşık, Allah onu mutlu, yaşamını ve bahtını açık etsin. (696) Felekler dönmeye devam edip durana kadar oda yaşasın (819). Allah beni ondan bir soluk ayrı etmesin diye sevgilisi için temennilerde bulunmaktadır.

Dilerim ben ╧ulunı Rabb-i ġafūr Bir nefes ╧ılma āndan mechūr (822)

I.3. Diğer dinî kavramlar

Benzer Belgeler