• Sonuç bulunamadı

1.2. REKABET VE REKABET STRATEJİLERİ

1.2.4. İşletmelerde Rekabet Gücü Kriterleri

İşletmelerde rekabet gücünü belirleyen çok sayıda kriter vardır. Bu kriterlerin neler olduğunun kesin olarak belirlenmesi mümkün olmamakla birlikte başlıca şunlardır:

1.2.4.1. Üretim Maliyeti

Maliyetler, rekabet açısından önemli bir faktördür. Maliyetleri yüksek olan bir işletmenin rekabet etme şansı azdır.

Maliyetleri oluşturan başlıca girdiler; işgücü maliyeti, sermaye maliyeti ve vergilerdir. Bu girdilerden herhangi birinin maliyetinin yüksek olması, firmaların kar marjlarını önemli ölçüde aşındıracak ve yeterli düzeyde kar elde edemeyen firmalar ayakta kalmak için mamul ürün fiyatlarını artırma riski ile karşı karşıya kalacaklardır. Bunun sonucunda firmaların iç ve dış piyasalarda rekabet gücü zayıflayacaktır.53

52 Şen, a.g.e., ss.13-24

53 Ömer Gürkan, Necla Ayaş, (2004), Denizli Tekstil Kümesinde Bölgesel Rekabet Gücünün

1.2.4.2. Kalite Ve Standartlara Uygunluk

Uluslar arası kalite standartlarına uygun ürün ya da hizmet geliştiren işletmeler, iç pazarda olduğu gibi dış pazarlarda da rekabet güçlerini koruyabilmektedir.

Sürdürülebilir rekabet gücüne ulaşmak isteyen işletmeler, özellikle uluslar arası piyasalarda terazinin fiyat kefesinden çok kalite kefesine önem vermeleri gerektiğini idrak etmelidirler. Çünkü uluslar arası standartları benimsemiş işletmeler dünya piyasalarında rakipleriyle eşit düzeyde rekabet edebilme ve müşteri beklentilerini karşılayabilme imkanını elde edebilecektir.54

1.2.4.3.Nitelikli İşgücü

Giderek artan rekabet ortamında toplam üretim maliyetleri içinde vasıfsız işgücü maliyeti azalmaktadır.

İşletmelere işçiliğin toplam maliyetler içindeki ücret düşüklüğünden kaynaklanan rekabet gücü bir avantaj olarak yetmemektedir. Artık düşük işçilik ücretlerinden ziyade nitelikli ve eğitimli işgücü işletmeler için rekabet avantajı olmaktadır.

1.2.4.4. Üretim Teknolojisi Ve Ar-Ge Faaliyetleri

Ulusal ve uluslar arası pazarlarda rekabet üstünlüğü sağlamak ve bunu sürdürmek isteyen işletmelerin rakiplerine göre daha kaliteli ürünü daha kısa sürede üretebilecek uygun teknolojiyi seçmeleri gerekmektedir. İşletmenin yenilik ve icatlarda bulunma yeteneği, teknolojik donanımı düşük ise; rekabet gücü yüksek

54 Şevki Özgener, (2000), “Küresel Rekabet Ortamında Küçük ve Orta Boy İşletmelerin Yeniden

Yapılanması” Erişilme 27.06.2008, www.dtm.gov.tr/dtmadmin/upload/EAD/TanitimKoordinasyonDb/kresel.doc

ürünler üretebilmek için yüksek teknolojiye sahip firma ve ülkelerden teknoloji transferi yapmak zorunda kalacaktır.

Üretim teknolojisinin önemi kadar yapılan Ar-Ge faaliyetlerinin yoğunluğu da rekabet gücünü etkin kılan bir faktördür. Bugün rekabet gücü açısından üst sıralarda yer alan ülkelere bakıldığında, Ar-Ge faaliyetlerine yapılan yatırımların yüksek olduğu görülmektedir. Dünyada Ar-Ge harcamalarının GSMH’ya oranının en yüksek olduğu ülkeler; İsveç, Japonya, ABD, Fransa, Finlandiya, Almanya ve İngiltere’dir. Tüm bu ülkelerde Ar-Ge harcamalarının GSMH’ya oranı %2’nin üzerinde iken, OECD’nin her yıl yayınladığı “Başlıca Bilim ve Teknoloji Göstergeleri” raporunda Türkiye’de 1995 yılı Ar-Ge harcamaları %0.38 ile sınırlı kalmıştır. Bu durumda görev özellikle büyük ölçekli işletmelerimizin bireysel çabasına ve üniversite-sanayi işbirliğine düşmektedir.55

1.2.4.5. Pazar Payı

Genel olarak güçlü ve büyük firmalar, pazar payını en yüksek oranda artırabilen, pazar payı açısından lider durumda bulunan firmalardır.56 Çoğu şirket açısından pazar payı, bir işteki stratejik konumun gücünü ölçmedeki başlıca kriterdir. Pazar payı rekabette önemli bir unsurdur. Çoğu durumda hedefledikleri pazarın önemli payına sahip işletmeler, rakiplerine göre rekabet avantajına sahiptirler. İşletmelerin mevcut pazar paylarını korumalarında ve daha da geliştirmelerinde izleyeceği stratejiler önemli rol oynamaktadır.57

1.2.4.6. İnovasyon

Günümüzün hızla gelişen rekabet ortamında şirketler ayakta kalabilmek için ürünlerini, üretim teknolojilerini ve hizmet anlayışlarını sürekli yenilemek

55 Aktan, (2004), a.g.e., s.78

56 TÜSİAD. (2002). Yeni Rekabet Stratejileri ve Türk Sanayisi, Yayın No:322, s.75

57 Hamel, G., Prahalad, C.K. (1996). Geleceği Kazanmak. Çeviren;Zülfü Dicleli, İnkılap Kitapevi,

geliştirmek zorundadırlar. Bu gelişme ve yenilenme işlemi inovasyon olarak adlandırılmaktadır. İngilizce’de “innovation” sözcüğü karşılığında kullanılan ve Türkçede “yenilik” anlamına gelen inovasyon, ticari başarıya sahip olsun veya olmasın her türlü yeni eylemi ifade etmektedir.

Yenilik (inovasyon), yeni veya önemli ölçüde değiştirilmiş ürün, hizmet veya sürecin, yeni bir pazarlama yönteminin, ya da iş uygulamalarında, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde yeni bir organizasyonel yöntemin uygulanmasıdır.58

Yenilik, işletme tarafından bir düşüncenin, aracın, sistemin, politikanın, ürünün, hizmetin veya sürecin ilk kez sunulması ya da kullanılmasıdır.59

Ürün ömrünün kısalması, tüketicinin istek ve gereksinmelerinin değişmesi, teknolojik ilerlemeler yeniliğin önemini artırmaktadır. Küresel ekonominin kuralları, bir işletmenin rekabetçi Pazar koşullarında ayakta kalabilmesi için ya yenilikleri yakından takip ederek örgütlerine uygun biçimde adapte etmeyi ya da yeniliklerin bizzat kendileri tarafından geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Yenilikleri sunan veya yenilikleri uygulayan işletmeler pazarlarda rekabet üstünlüğü sağlamada önemli fırsatlar elde etmektedir.60

OECD, Bir ülkede refahın ve istihdamın artmasının o ülkenin inovasyon yapma ve adapte etme kapasitesine bağlı olduğunu ifade etmektedir.

Yeni teknolojiler ve Ar-Ge inovasyonun en önemli girdileridir. İnovasyon; • Firmalar için sürdürülebilir büyüme, artan rekabet gücü, daha yüksek

kar,

58 Ulusal İnovasyon Girişimi, (2006), TÜSİAD Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu. Erişim:

28.06.2008 http://member.ejett.com/2486/documents/Ulusal_Inovasyon_Girisimi.pdf

59 Hasan Kürşat Güleş, Hasan Bülbül, (2004), Yenilikçilik İşletmeler için Stratejik Rekabet Aracı,

Nobel yay, Ankara, s.125

60 Mahmut Tekin, Hasan Kürşat Güleş, Adem Öğüt, (2006), Değişim Çağında Teknoloji Yönetimi,

• Çalışanlar için daha iyi şartlar sunan iş olanakları,

• Kullanıcılar/müşteriler için uygun fiyatlı, kalitesi yüksek ürünlerin, yüksek katma değerli hizmetlerin ve daha iyi yaşam standartlarının sağlanması anlamına gelir.

Küreselleşmeyle birlikte artan rekabet, bilişim teknolojilerindeki hızlı ilerlemeler, bilimsel ve teknolojik değişimin yüksek hızı, firmaların sürekli olarak inovasyon yapmalarını gerektirmektedir.

Başarılı bir inovasyon sürecinin, yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi, yeni piyasalara ivme/hareketlilik kazandırması ve girişimcilere büyüme imkanları yaratmasıyla değer kattığı görülür. İnovasyon uygulamaları ile daha yüksek düzeyde verimliliğe, daha düşük düzeyde maliyetlere ve artan kar ve istihdam kapasitelerine ulaşılabilmektedir. İnovasyonun benimsenmesi ve yaygınlaşması bir toplumun bilgi birikimini artırmakta, böylece piyasaların gelişimini desteklemekte, uzun vadede refah artışını ve daha yüksek yaşam standardını sağlamaktadır.61

Bir ülkede inovasyon yapan ne kadar çok sayıda firma, işletme varsa o ülke insanlarının yaşam kalitesi ve refah seviyesi o ölçüde artar. Bu, o ülkenin rekabet gücünün de artacağı anlamına gelmektedir. Buna en iyi örnek Finlandiya’dır. Dünya Ekonomik Forumu’nun yaptığı bir araştırmaya göre son yılların rekabet gücü en yüksek ülkesi Finlandiya’dır ve Finlandiya bu başarısını borçludur.62

Teknolojik ilerlemelerin ve küreselleşmenin ortaya çıkardığı yapı, işletmeleri yoğun ve dinamik bir rekabet ortamında faaliyetlerini sürdürmeye zorlamaktadır. Böyle bir ortamda yenilik, birçok ulus ve işletme için rekabet üstünlüğü elde etmenin temel kaynağını oluşturmaktadır. Küresel ekonominin kuralları, bir işletmenin rekabetçi pazar koşullarında ayakta kalabilmesi için ya yenilikleri yakından takip ederek organizasyonel yapılarına uygun biçimde adapte

61 Şirin, Elçi, (2005). “Rekabet Gücünün Anahtarı: İnovasyon”,

Erişim 15.06.2008 www.yfyi.com/isplani/inovasyon.ppt

62 Nilüfer Yalçın, (2006), “Nedir Bu İnovasyon” Erişim 15.06.2008

etmeyi ya da yeniliklerin bizzat kendileri tarafından geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda, bir işletmenin yenilik odaklı stratejilere sahip olması, hem rekabet gücünü artırmasında hem de varlığını koruma ve sürdürülebilirliğini sağlaması konusunda önemli katkılar sağlayacaktır.63

1.2.4.7. Firma İmajı

Uluslar arası pazarlamada özellikle ülke imajı ve firma imajı dış pazarlara açılmak isteyen firmalar açısından çok önemlidir. Ülkelerin yabancı sermayeye karşı tutumları, siyasi istikrar, toplumsal barış, sendikal hareketler gibi konular ülke imajı açısından çok önemli faktörlerdir. Ülke imajına bağlı olarak firma imajı da dış pazarlara açılmada önemli bir fırsat veya engel teşkil edebilir.

Eğer girilecek olan dış pazara ülkemizden daha önce başka firmalar girmiş ve ülke veya firma aleyhine olumsuz bir imaj oluşmuş ise bu da o pazara giriş faaliyetini olumsuz etkileyecektir. İşletmelerin firma imajı, potansiyel müşterilerin ürün seçme davranışları üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. İşletmeler bu yolla rakipleri karşısında önemli rekabet avantajları elde edebilir.64

Rekabet gücünü genel anlamda belirleyen bu kriterlerden başka; hız, esneklik, satış sonrası servis ağı, bireye özgü üretim ve pazarlama, müşteri odaklılık gibi noktalarda sağlanacak iyileştirmelerle hizmet boyutunda rekabet avantajı kazanılabilir.

Uluslar arası pazarlarda heterojenliği sağlayacak yöntemler bulma, ürünler geliştirme ya da piyasa değeri yaratma, yenilikçilik unsuruyla bağlantılıdır. Örneğin

63 Muammer Zerenler, Necdet Türker, Esen Şahin, “Küresel Teknoloji, Araştırma-Geliştirme ve

Yenilik İlişkisi”, Erişim 24.05.2008,

http://www.sosyalbil.selcuk.edu.tr/sos_mak/makaleler%5CMuammer%20ZERENLER%20-

%20Necdet%20T%C3%9CRKER%2020Esen%20%C5%9EAH%C4%B0N%5CZERENLER,%20M UAMMER%20VD.pdf

64 Özlem İpekgil Doğan, Mehmet Marangoz, Mert Topoyan, (2003), “İşletmelerin İç ve Dış Pazarda

Rekabet Gücünü Etkileyen Faktörler ve Bir Uygulama”, D.E.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt: 5, Sayı: 2, s.120

Samsung firmasının ışığa duyarlı televizyonları, rakiplerine göre bir farklılık ortaya koyarak rekabette bir adım öne geçmiştir. Benzer şekilde Ariston firması da buzdolaplarında alışılagelmiş beyaz rengin dışına çıkarak sarı, pembe, mavi gibi renklerde üretim yapmaktadır.65 Ulusal düzeyde hükümet politikaları (ülkenin yönetişim kalitesi, bu çerçevede hukuk, adalet ve yargı sistemi, devletin ekonomideki yeri, alt yapı düzeyi, makro ekonomik ortam, iş gücü piyasalarının esnekliği de rekabet gücünün belirlenmesinde önemli rol oynar.

Benzer Belgeler