• Sonuç bulunamadı

İşletme Dışından Elde Edilen Maddi Olmayan Duran Varlıkların

1.4. Uluslararası Muhasebe Standartlarına Göre Maddi Olmayan Duran

1.4.3. Muhasebeleştirme ve Ölçme

1.4.3.1. İşletme Dışından Elde Edilen Maddi Olmayan Duran Varlıkların

1.4.3.1.1.Ayrı Olarak Elde Etme

TMS 38, 25 ve 26.paragraflara göre satın alınan bir maddi olmayan duran varlık maliyet bedeliyle ölçülmekte ve bu tutar üzerinden aktife alınmaktadır.

“Ayrı olarak elde edilen bir maddi olmayan duran varlığın maliyeti aşağıdakilerden oluşur” (TMS 38, paragraf 27):

(a) “İthalat vergileri ve iade edilmeleri mümkün olmayan satın alma vergileri de dahil, ticari iskontolar ve indirimler düşüldükten sonraki satın alma fiyatı ve”

(b) “Varlığı amaçlanan kullanıma hazır hale getirmeye yönelik, doğrudan varlıkla ilişkilendirilebilen herhangi bir maliyet.”

Varlıkla doğrudan ilişkilendirilebilen maliyetler aşağıdaki gibidir (TMS 38, paragraf 28):

(a) “Doğrudan, varlığın çalışabilir duruma getirilmesi sırasında oluşan çalışanlara sağlanan fayda maliyetleri,”

(b) “Doğrudan, varlığın çalışabilir duruma getirilmesi sırasında oluşan mesleki ücretler ve”

(c) “Varlığın düzgün çalışıp çalışmadığının testine yönelik maliyetler.”

Maddi olmayan duran varlıkların maliyetine dahil edilmeyecek harcamalara ilişkin örnekler de aşağıdaki gibidir (TMS 38, paragraf 29):

(a) “Yeni bir ürün veya hizmetin tanımına ilişkin maliyetler (reklam ve promosyon maliyetleri dahil),”

(b) “Yeni bir yerde veya yeni bir müşteri sınıfıyla iş yapma maliyetleri (personel eğitim masrafları dâhil) ve”

(c) “Yönetim maliyetleri ve diğer genel giderler.”

Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşıldığı üzere, ilgili varlığın yönetimce planlanan şekilde çalışır duruma gelmesine kadar yapılan harcamalar toplamı varlığın defter değeri olarak muhasebeleştirilir. Bundan sonra söz konusu maddi olmayan duran varlığın kullanımı ya da tekrar düzenlenmesi sırasında oluşan maliyetler, söz konusu varlığın defter değerine dâhil edilmez. Bu maliyetlere örnek olarak; “yönetimce amaçlanan şekilde kullanıma hazırlanmış ancak henüz kullanılmayan varlıklara ilişkin maliyetler ile ilgili varlığın ürününe yönelik talepler oluşurken meydana maliyetler ve ilk faaliyete başlama zararları” doğrudan gider yazılır (TMS 38, paragraf 30).

Diğer bir husus da maddi olmayan duran varlığın kredili olarak satın alınmasında ortaya çıkmaktadır. Buna göre, maddi olmayan duran varlığın normal kredi vadelerinden daha uzun bir vadede kredili olarak satın alınması durumunda, varlığın elde etme maliyeti olarak peşin fiyatı dikkate alınır. “Aktifleştirilen tutar ile ödemeler arasındaki vadeden doğan fark, kredi dönemi boyunca faiz gideri olarak muhasebeleştirilir” (TMS 38, paragraf 32).

1.4.3.1.2.İşletme Birleşmesinin Bir Parçası Olarak Elde Etme

TFRS 3 İşletme Birleşmeleri Standardına göre, “bir maddi olmayan duran varlığın işletme birleşmesi sırasında elde edilmiş olması durumunda, maddi olmayan duran varlığın, elde edilme tarihindeki gerçeğe uygun değerdir. Bir işletme birleşmesinde elde edilen bir varlık ayrılabilirse veya sözleşmeden ya da diğer yasal haklardan kaynaklanıyorsa, bu varlığın gerçeğe uygun değerini güvenilir bir şekilde ölçmek için yeterli bilginin mevcut olduğu kabul edilmektedir” (TMS 38, paragraf 33).

“İşletme birleşmesinden önce varlığın devralınan tarafından muhasebeleştirilmiş olup olmamasına bakılmaksızın, ilgili varlığın gerçeğe uygun değerinin güvenilir bir şekilde ölçülebilmesi durumunda devralan işleme, birleşme tarihinde devralınan maddi olmayan duran varlığını şerefiyeden ayrı olarak muhasebeleştirir. Bunun anlamı, eğer devralınan bir proje maddi olmayan duran varlık tanımına uyuyorsa, devralan işletme devam eden bu araştırma geliştirme projesini şerefiyeden ayrı, bir varlık olarak muhasebeleştirecektir. Aşağıdaki durumlarda devralınan devam eden bir araştırma geliştirme projesi maddi olmayan duran varlık tanımına uyar” (TMS 38, paragraf 34):

(a) “Varlık tanımına uyması ve”

(b) “Belirlenebilir olması, ayrılabilir olması veya sözleşmeden ya da diğer yasal haklardan kaynaklanması.”

“Maddi olmayan duran varlığı edinen işletme, ilgili varlıkların benzer yararlı ömre sahip olmaları durumunda birbirlerini tamamlayıcı nitelikteki maddi olmayan duran varlık grubunu tek bir varlık olarak muhasebeleştirebilir. Örneğin, marka ismi ve marka terimleri, genellikle, ticari ve diğer markalar ile eş anlamlı olarak kullanılır. Ancak bu terimler, ticari markalar (veya hizmet markaları) ve ilişkili bulundukları

ticaret unvanı, formüller, tarifler ve teknolojik deyimler gibi tamamlayıcı bir varlık grubu için kullanılan genel pazarlama terimleridir” (TMS 38, paragraf 37).

1.4.3.1.3.Devlet Teşviki Yoluyla Elde Etme

“Bir maddi olmayan duran varlık, devlet teşviki yoluyla ücretsiz olarak veya çok düşük bir bedelle elde edilebilir. Örneğin, havaalanı iniş hakkı, radyo veya televizyon istasyonu işletme lisansları, ithalat lisansları veya kotalar ya da sınırlı kaynaklara erişim hakkı gibi maddi olmayan duran varlıklar devlet teşviki olarak edinilmiş olabilir. İşletmeler bu şekilde elde ettikleri maddi olmayan duran varlıklarını TMS 20 Devlet Teşviklerinin Muhasebeleştirilmesi ve Devlet Yardımlarının Açıklanması standardı uyarınca, başlangıçta hem maddi olmayan duran varlığı hem de ilgili teşviki gerçeğe uygun değerinden muhasebeleştirebilir veya diğer bir seçenek olarak da, ilgili varlığın başlangıçtaki nominal tutarına, varlığın amaçlanan kullanımına hazır hale getirilinceye kadar yapılan giderler ilave edilerek muhasebeleştirilebilir” (TMS 38, paragraf 44).

1.4.3.1.4.Varlıkların Takası Yoluyla Elde Etme

Bir maddi olmayan duran varlık iki işletme arasında yapılan bir takas sonucu elde edilmiş olabilir. Takas yoluyla edinilen varlığın maliyeti;

(a) “Takas işlemi ticari işlem niteliğinden yoksun olmadıkça veya”

(b) “Elde edilen varlığın veya vazgeçilen varlığın gerçeğe uygun değerinin güvenilir bir şekilde ölçülmesi mümkün oldukça,”

gerçeğe uygun değer değerinden ölçülür (TMS 38, paragraf 45). Bir maddi olmayan duran varlık için gerçeğe uygun değer;

(a) “Mantıklı gerçeğe uygun değer tahminlerindeki değişkenliğin ilgili varlık için önemli olmaması,”

(b) “Muhtelif tahminlerin gerçekleşebilirliği makul bir şekilde değerlendirilip gerçeğe uygun değerin ölçümünde kullanılabilmesi durumlarında”

güvenilir bir şekilde ölçülür. “Bir işletmenin alınan ya da vazgeçilen varlığın gerçeğe uygun değerini güvenilir bir şekilde ölçememesi durumunda, alınan varlığın gerçeğe uygun değeri daha açık bir biçimde ortada olmadıkça, vazgeçilen varlığın gerçeğe uygun değeri alınan varlığın maliyetini ölçmede kullanılır” (TMS 38, paragraf 47).

“Elde edilen varlığın gerçeğe uygun değeri güvenilir bir şekilde ölçülemiyor ise, elde edilen varlığın maliyeti olarak bırakılan varlığın defter değeri esas alınmaktadır” (TMS 38, paragraf 45).

Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, takas işlemiyle elde edilen varlığın değerinin belirlenmesinde aşağıdaki sıraya uyulur (Özerhan-Yanık, 2012: 270).

 Edinilen varlığın gerçeğe uygun değeri güvenilir bir şekilde tespit ediliyorsa, gerçeğe uygun değer dikkate alınır.

 Edinilen varlığın gerçeğe uygun değeri tespit edilemiyorsa, vazgeçilen varlığın gerçeğe uygun değeri dikkate esas alınır.

 Hem vazgeçilen hem de edinilen varlıkların gerçeğe uygun değeri tespit edilemiyorsa, vazgeçilen varlığın defter değeri esas alınır.

“Bir işletme, yapılan takas işleminin ticari bir özrü olup olmadığını, işlem sonucunda gelecekteki nakit akışlarının ne kadar değişeceğini göz önünde bulundurarak belirler. Bir takas işleminin aşağıdaki koşullar mevcut olması durumunda ticari özrü var demektir”:

(a) “Elde edilen varlığın nakit akışlarının yapısı (örneğin risk, zamanlama ve tutar) transfer edilen varlığın nakit akışlarının yapısından farklıysa veya”

(b) “İşletmenin işlemden etkilenen faaliyetlerinin bir kısmının işletmeye özgü değeri takas sonucunda değişiyorsa ve”

(c) “(a) ve (b) arasındaki fark, takas edilen varlıkların gerçeğe uygun değerine göre nispeten önemliyse” (TMS 38, paragraf 46).