• Sonuç bulunamadı

2.4. Sanayi İşletmelerinde Üretim Planlaması Çeşitleri

2.4.5. İşgücü Planlaması

Bir işyerinde üretimin, gereği gibi yapılabilmesi, işgücüne bağlıdır. Ne kadar işgücüne, hangi zamanda ve ne süre ile gerek duyulacağının saptanması, üretimin aralıksız ve kesintisiz sürdürülmesinin temel şartlarındandır. Ayrıntılı işgücü planları

bütçe için de geçerlidir. Örneğin, bir firma, "yüz milyon lira karşılığı beş yüz işçi gereklidir" biçiminde bir planlama yapabilir. Bu tür planlama, gerçek bütçeleme ile işgücü planı için kaba bir ölçüt verebilir. Bir başka firma, üreteceği sipariş miktarına göre işgücü gereksinimini saptayabilir. Bir diğeri, her bölümün işgücü saati başına, satış oranına ait geçmiş bilgilerden edinilen deneylere göre, işgücü planlaması yapar. Firma, kararlı bir üretim yapıyorsa, planlamanın ayrıntılı olması gerekmeyebilir.

Ancak, üretimde dalgalanmalar varsa ve ürün karışımı değişiyorsa ayrıntılı planlara gerek vardır. Uygulamada işgücü planları genel ve ayrıntılı olarak bir defa yapılır. Gerekli değişmeler, personel bölümü tarafından düzenlenir.

Ancak, son senelerde büyük işletmeler, bu düzenlemeyi de üretim kontrol bölümüne yaptırmaktadırlar. Bazen de üretim programı, genel işgücü gereksinimine dönüştürülür ve durum, iş hattı organizasyonuna bildirilir.

Bu durumda karar organı, bu organizasyon olur. Ancak, işgücüne göre üretim planını değiştirmek hiç de doğru olmaz. Belirli bir dönem için en tutucu umulan üretim miktarı standart hacim olarak alınır ve işgücü gereksinimi, bu hacme göre planlanır.

Çoğu firma, ortalama üretimi karşılayacak işgücü miktarını elde bulundurma politikası güder. Saat başına üretim değişmeleri için gerekli işgücü saptandıktan sonra, küçük çaplı üretim değişmeleri için işçi sayısı değil de çalışma saati sayısı değiştirilir.

Ancak, fazla çalışmanın, yasal sınırları olduğunu da unutmamak gerekir. Planlama yaparken standart işgücü saati göz önünde bulundurulur. Standart zaman, iş ölçümleri ile hesaplanabilen ve işçinin normal çalışma temposuna göre gerekli olan işgücü saatidir. Doğaldır ki tempo takdiri kurallarının uygulanması gerekir. İş ölçümleri ile bulunan zaman, tempo ile çarpılır ve bu değerlerin toleransla çarpımı ile toplanır. Ölçülen zaman ile tempo çarpımı, normal zaman demektir. Tolerans, işçinin bazı

gereksinimleri için ayrılan süre olup, genellikle normal zamanın yüzde beşi kadardır. Eğer iş, ağır bedensel faaliyetleri gerektiriyorsa belli oranda ek toleransın da tanınması gerekir. Genellikle normal zaman standart çıktıdan fazlasının üretilmesini sağlayacak şekilde alınır. Bunun için yapılacak iş, standart zamanı günlük saate çevirmektir.87 Örneğin, yüzde 125 etkinlikte çalışan bir işçi, beş standart saati dört gerçek saatte tamamlamış demektir. O halde her işlem için tipik etkinlik oranını saptamak gerekir.

Sonra standart saatler, gerçek saatlere indirgenir. Bundan sonraki aşama, işin ne zaman başarılacağına bakmaktır. Her işlem süresi, iş yapılıp bitirilinceye kadar, işin başarılma dönemine ait olarak nitelendirilir.

Bu durumda o dönemin toplamı bulunur. Ancak bu bulgu, kısmen yanıltıcı olabilir, çünkü ani siparişler için üretim zamanlamasında bir güven payı bırakılması geneldir. Onun için yüzde on kadarlık bir ekleme ile işgücü gereksinimi hesaplanabilir.

İşgücü planlamasında doğrudan işgücü ihtiyacının hesaplanması, nispeten daha kolaydır. Özellikle otomatik üretim yapan firmalarda doğrudan işgücü, toplam işgücünün oldukça küçük bir yüzdesidir. Fakat diğer tür firmalarda ise bu yüzde hayli yüksektir. Planlamada endirekt işgücünün hesaplanmasında zorluk çekilir. Grup liderleri, materyal sorumluları, stok ve kalite kontrol elemanları, muayeneciler, tamir- bakım ekibi, büro personeli bir işletmenin endirekt işgücünü oluşturur. Bu tür işgücüne olan gereksinimi iyi bir şekilde tahmin edebilmek için şu hususların bilinmesi gerekir:

—Programlanmış üretimi yürütebilmek için ne gibi görevlere gerek olduğu

—Her görevin, ne kadar süre alacağı

—Üretimin programlanan süresinin uzunluğu

87 King, a.g.e. s.63.

Bunlar için gerekli verilerin derlenip değerlendirilmesi zaman alıcı ve masraflıdır. İşgücü ihtiyacını hesaplamak için işçi sayısı, işgücü-saat, eşdeğer ürün gibi bir kıstas kullanmak gerekir. Elde edilecek neticelere göre de işçi sayısı ve vardiya sayısı saptanır. İşgücü planlaması yapılırken kıstasın, işgücü sayısı ya da işgücü-saat olarak alınması, birbirinden farklı hususlar değildir.

Ancak, eşdeğer ürün miktarı, kıstas olarak alınırsa hesaplama şekli farklıdır. Örneğin, fabrikada A, B, C, D gibi dört ayrı mamul üretilmektedir. Bu mamullerin birim üretim süreleri, sırasıyla, şöyle olsun:12,6; 17,4; 14,8; 22,3 saat.

Bu mamuller için talep(satış)miktarları da 425, 650, 340 ve 525 birim olsun. En küçük üretim süresi temel olarak alınıp bir indeksleme yapılır:12,6/12,6=1; 17,4/12,6=1,381; 14,8/12,6=1,175; 22,3/12,6=1,77.

Bu indeks sayıları ile mamul talep miktarları çarpılarak toplanır:(425x1)+(650x1,381)+(340x1,175)+(525x1,77)=2652 birim. Bu demektir ki, üretim dönemi içinde tüm mamullerden talebi karşılayacak miktarlarda üretim yapabilmek için 2652 birim A mamulü üretecek kadar işgücü saat gereklidir.

Gerekli işgücü saat ise 2652x12,6=33415 saat olarak bulunur. Bu miktarda işgücü saat için ise 33415/8=4177 işçi gereklidir. Bu tür hesaplama ile bulunan kapasiteyi iş istasyonlarına dağıtmak suretiyle, her istasyon açısından, haftalık-aylık planlar yapılır.

Belli bir ay için 21 işgünü olduğu kabul edilirse bu ayda 21x8=168 saat çalışılabileceği kolayca bulunur. Bir atölyedeki beş iş istasyonu için operasyonların standart saatleri hesaplanır ve istasyondaki verimlilik oranına bölünerek gerçek saatlere ulaşılır. Operasyonlara ait endirekt işçilik oranları ile standart saatler çarpılarak endirekt işçilik saatleri bulunur. Bu saatler ile gerçek saatlerin toplamı, toplam saati

verecektir. İşyeri için tanınan tolerans yüzdesi ile toplam saatler çarpılarak kayıp iş saatleri bulunur. Toplam saat ile kayıp iş saati toplamı, toplam gerçek saati verir. Elde edilen bu değer, iş saatine bölünerek o istasyon için gerekli işçi miktarı hesaplanır. Bu hesaplama biçiminde zor olan noktalar, yüzde oran olarak alınan değerlerin bulunması ya da saptanmasıdır. Bunların arasında da endirekt işçilik yüzdesi en zor olanıdır. Ustabaşı, kontrolör, muayeneci, malzeme taşıma, yükleme-boşaltma gibi hizmetler, endirekt işçiliktir ve hangi mamulde ya da istasyonda ne kadar pay sahibi olduğunu kestirmek zordur. Zor ve masraflı olmakla beraber kestirme yüzde, standart ölçüler, örnekleme gibi yöntemlerle hesaplanabilirler.

Benzer Belgeler