• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.4. İstasyon Tekniği Kuramsal Alt Yapı

2.4.2. İşbirlikli Öğrenme

İşbirlikli öğrenme öğrencinin basit gruplar halinde, birbirlerinin öğrenmelerine yardım ederek öğrenmeyi gerçekleştirme sürecidir. “Bir grubun kazanımı her zaman tek tek üyelerin kazanımlarının toplamından fazladır.” temel prensibiyle oluşturulmuştur. İşbirlikli sınıflar öğrenciler küçük gruplar halinde etkileşim içinde

iken, öğretmenin gruplar arası dolaşarak gereksinim anında öğrencilere yardımcı olduğu ortamdan oluşmaktadır. İşbirlikli öğrenmede öğrenciler hem kendilerinin hem de arkadaşlarının kapasitelerini zorlamaktadır. Her öğrencinin tek başına yapabileceği tam öğrenmeden ziyade etkileşimle yapılabilecek örnek verme, soru cevap, açıklama yapma gibi öğrenme yaşantıları geçirme olanağı sağlamaktadır (Açıkgöz, 2014). İşbirliğine dayalı öğrenme, aktif öğrenme yönteminin temelini oluşturan konuşma, dinleme, yazma gibi becerilerin kullanıldığı, bilişsel ve duyuşsal öğrenme alanlarına olumlu katkı sağladığı kanıtlanmış, sosyal etkileşimin temel oluşturduğu bir yöntemdir. Bu yöntemde öğrencilerin ihtiyaçlarına cevap verilmekte, zihinsel yetenekler kullanılmakta, öğrenciler kendi öğrenmeleri hakkında karar vermektedir (Yıldız, 1999). Johnson ve Johnson ‘a (2008) göre işbirlikli öğrenme “Tüm grup üyelerinin fikirlerini paylaşarak, sorunları çözmeye yardım ederek, bir anlaşmaya varabilmek için entelektüel olarak tartışarak ve hedefe doğru çalışarak grubun çalışmalarına katkıda bulunmalarıdır.”

Her grup çalışması işbirlikli öğrenme değildir. Bazı grup üyelerinin sürece hiçbir katkılarının olmaması, üyelerden bazılarının başkalarının işlerini zorla üstlenmesi, başarı düzeyi yüksek öğrencinin grup çalışmalarından daha fazla yararlanması, ön planda olmaları zayıf öğrencilerin grupta da zayıf kalmaları, başarı düzeyi yüksek öğrencilerin diğer üyelerin görüşlerine çalışmalarına değer vermemesi gibi sorunlar yapılan çalışmanın sadece bir grup çalışması olduğunu, işbirlikli öğrenme olmadığının göstergesidir (Açıkgöz, 2014).

İşbirlikli öğrenme için gerekli koşullar:

Grup Ödülü/ Ortak Ürün: Öğrencin bireysel başarılarının gruplarını başarılı olmalarına bağlı olması olarak tanımlanmaktadır. Esas olan grup olarak ödüle ulaşmaktır (Slavin, 1990).

Olumlu Bağımlılık: İşbirliğine dayalı öğrenmenin temeli olan olumlu bağlılık her grup üyesinin gruptaki diğer arkadaşlarının öğrenmelerinden sorumlu olmasını yani her bireyin diğer üyelerin başarısından etkilenmesini ifade etmektedir (Açıkgöz, 2014; Ocak, 2017).

Bireysel Değerlendirilebilirlik: İşbirliğini diğer grup çalışmalarından ayıran en önemli kavram olan bireysel değerlendirilebilirlik öğrencilerin her birinin öğrenme sürecine katkı sağlaması, kendine düşen görev ve sorumlulukları en üst düzeyde yerine getirmesi olarak tanımlanmaktadır (Slavin, 1990).

Yüz Yüze Etkileşim: Grup üyeleri başarı sağlamak amacıyla birbirlerini cesaretlendirmeli, desteklemeli, birbirleriyle bilgi paylaşımı sağlamalı böylece verimli öğrenmeyi gerçekleştirmelilerdir (Açıkgöz, 2014; Ocak, 2017).

Sosyal Beceriler: İşbirliğine dayalı bir eğitimin verimli olması için öğrencilerin sadece iletişim halinde olmaları yeterli değildir bunun yanında lider olma, başkalarına güven duyma, empati kurma, birbirlerine karşı açık ve net olma uzlaşma becerilerinin de geliştirilmesi gerekmektedir (Ocak, 2017).

Grup Sürecinin Değerlendirilmesi: Grup üyeleri, grup amaçlarına ne düzeyde ulaşabildiklerini, her bir grup üyesinin ne derece katkıda bulunduğunu değerlendirerek sonuçlara göre gruba yön vermektedir (Açıkgöz, 2014; Ocak, 2017).

Eşit Başarı Fırsatı: Öğrencileri başarı düzeylerine bakılmaksızın her birinin eşit seviyede emek sarf etmesi ve her birinin değerlendirilmesi olarak açıklanmaktadır (Slavin, 1990).

İşbirlikli öğrenmede grup sayısının 4-6 bireyden oluşan heterojen gruplar olması önemlidir. Gruplar belirlenirken öğrencilerin zekâ alanları, sınıf başarıları, öğrenme stilleri dikkate alınarak dağıtım yapılmalıdır (Ocak, 2017). İşbirlikli öğrenme yöntemi birçok teknikten oluşmaktadır. Uygulama yapılacak olan dersin içeriği, amacı, öğrencilerin öğrenme düzeyi, sınıf ortamının olanakları en uygun tekniğin seçilmesine yön verir (Yıldız, 1999). İşbirliğine dayalı öğrenmede başarı grup üyelerinin sosyal becerilerine, liderlik ve iletişim becerilerine bağlıdır bu sebeple öğrenciler bu yönde motive edilmeli, uyarılmalıdır (Johnson ve Johnson, 2008).

İşbirlikli öğrenmede öğrenenlerin verimli çalışması başarının sağlanmasında temel etkendir. Grup üyeleri faaliyetlerini değerlendirmeli yararlı olanları geliştirmeli

yararsız olanları durdurmalı grup hedeflerinin gerçekleştirilmesindeki katkı ve çabaları belirlemeli geliştirmelidir (Johnson ve Johnson, 2008).

İşbirlikli öğrenmenin faydaları genel anlamda şöyle sıralanabilir:

 İşbirliğine dayalı öğrenme öğrencilere sorumluluk duygusu, sosyallik, eleştirel bakış açısı, paylaşımcı olma gibi birçok özelliğin kazandırılmasında katkı sağlar (Ocak, 2017).

 İşbirliğine dayalı öğrenme sınıfta farklı yetenek ve karakterlere sahip olan öğrencileri bir araya getirerek sosyalleştirir, dostluk duygularını arttırır (Demirel, 2014).

 Tüm öğrenciler üreticidir, üstün başarı sergiler, zamanı iyi kullanır, üst düzey düşünme yeteneğine sahip olurlar (Yıldız, 1999).

 İşbirliğine dayalı öğrenme öğrencide eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirir, öğrencilerin bilişsel duyuşsal ve sosyal geliştirmelerine olumlu katkılar sağlar (MEB, 2009; Demirel, 2014).

 Öğrenciler arasında karşılıklı güven duygusu, bireysel farklılıkları anlayışla karşılama, işbirliği içerinde akademik destek sağlama gibi olumlu ilişkiler oluşur (Yıldız, 1999).

 Yapılan araştırmalar işbirliğine dayalı öğrenmenin öğrencilerin birbirleri ve öğrenme alanına ilişkin olumlu duygular geliştirmesine katkı sağladığı, akademik benlik saygılarını güçlendirdiğini vurgulamaktadır (Johnson ve Johnson, 2008).

Eğitimde sistemin en değerli ögesi olan öğrenci hakkında detaylı bilgi toplanmalıdır. Bireyler farklı biçimlerde öğrenmekte öğrendiklerini farklı biçimlerde göstermektedirler. Bu anlamda geleneksel öğretim yetersiz kalmakta, farklılık gösteren bireylerin gelişimi engellenmektedir. Aktif öğrenme, İşbirlikli öğrenme modelleri Gardner’ın öne sürdüğü Çoklu Zekâ Kuramına uygun öğrenme modelleridir. Çoklu zekâ Kuramı insan zihninin yapısı ve çalışmasını açıklamaktadır. Öğretim programları Çoklu Zekâ Kuramını dikkate alarak oluşturulmalıdır.

Öğrencilere farklı zekâ alanlarını yansıtan, kendilerine uygun öğrenme ortamları oluşturmaları, öğrendiklerini uygulama imkânları verilmeli böylelikle anlamlı öğrenme sağlanmalıdır. İşbirlikli öğrenme grupları ile öğrencinin kendini yakın hissettiği etkinliğe katılım sağlaması hedeflenebilir (Açıkgöz, 2014). Bu anlamda Çoklu Zekâ Kuramını daha detaylı incelemek faydalı olacaktır.