• Sonuç bulunamadı

2.1.8. Yapılandırmacı öğrenme yaklaşım uygulamalarında sınıf ortamı

2.1.8.3. Yapılandırmacı öğrenme yaklaşımında kullanılan öğretim yöntem ve teknikler

2.1.8.3.1. İşbirliğine dayalı öğrenme yöntem

İşbirliğine dayalı öğrenme, öğrencilerin küçük karma gruplar halinde sınıf ortamında ortak bir amaç doğrultusunda akademik bir konuda birbirlerinin öğrenmelerine katkı sağlayarak çalışmalar yapmasıdır (Açıkgöz 2003, Gömleksiz 1997, Sözer 1998).

Bacanlı (2001), işbirliğine dayalı öğrenmenin öğrencileri grup içinde birer yarışmacı değil; öğrencileri ortak bir amaca ulaştırmak için birlikte çalışması gerektiği ve bu çalışmanın esası, birbirinden daha iyi olmak değil, birbirleriyle daha iyi yapmak olduğunu söyler.

Fer ve Cırık (2007) ise işbirliğine dayalı öğrenmenin sıradan bir grup veya küme çalışması olmadığını; öğrencilerin belli bir fikir ve amaç doğrultusunda sıkı bir işbirliği içinde olduğunu ve grup içindeki birey hem kendisinin hem de arkadaşlarının öğrenmelerini destekleyen çaba içinde olmaları gerektiğini söyler.

Senemoğlu (2009) işbirliğine dayalı öğrenmenin faydalarını şu şekilde sıralamaktadır:  İşbirliğine dayalı öğrenme, öğrencilerin öğrenmeye güdülenmelerine ve dikkatlerini sürdürmelerine yardım etmektedir.

 Özellikle düşük yetenekli öğrencilere, problem çözme ve üst düzey düşünme becerilerinin kazandırılmasında etkili olmaktadır.

23

 Bireye dünyayı diğer insanların bakış açısıyla görme yetisini kazandırmaktadır. Yani öğrenenlerde empati duygusunu geliştirmektedir.

 Öğrenciler başkalarının fikirlerine saygılı olmayı, hoşgörülü olmayı, tartışmayı öğrenmektedirler. Kısaca bu yöntem, öğrencilere okul sıralarında demokratik yaşama alışkanlığı kazandırmaktadır.

 Öğrenme sırasında öğrencinin akranlarıyla etkileşimde bulunması ona zevk vermekte; öğretme-öğrenme ortamı öğrenciler için eğlenceli hale gelmektedir.  İşbirliğine dayalı öğrenme, gruptaki her bireyin katkısını gerektirdiğinden öğrenenlerin özsaygı ve öz yeterlilik duygularını geliştirmelerine yardım etmektedir.  Öğrenenlerin hata yapma korkusu ve kaygı düzeyini en aza indirerek öğretme- öğrenme sürecine etkin katılımlarını sağlamaktadır.

Öğrenenlerin “ait olma” gereksinimlerini karşılamalarına yardım etmektedir. İşbirliğine dayalı öğrenme yönteminde öğrencilerin grup içinde ortak bir amaç doğrultusunda birbirlerinin öğrenmelerine katkı sağladığı görülmektedir. Özellikle düşük seviyeli öğrencilerin üst düzey düşünme becerileri kazanmalarında faydalı olduğu ve bu öğrenme modelinde her bir grup üyesinin başkalarının bakış açısıyla dünyayı görme yetisi kazandırdığından başkalarının fikirlerine saygılı olmayı, hoşgörülü olmayı, tartışmayı; kısacası, demokratik yaşama alışkanlığını bu sınıf ortamlarında kazandığı görülmektedir. İşbirliğine dayalı öğrenme modelinin olumlu yönlerinin yanında bazı sınırlı yönlerinin olduğunu da ifade etmek gerekir.

Açıkgöz (2003) işbirliğine dayalı öğrenmenin sınırlı yönlerini şu şekilde sıralar:  Grup üyelerinin tamamı çalışmalara katkı sağlamayabilir.

 Fazla zaman alıcıdır.

 Grup bir kaç öğrencinin kontrolünde olabilir.

 Grup üyelerinin bazıları, gruptaki diğer üyelerin işini yapmaktan rahatsızlık duyabilir.

 Başarılı öğrenciler başarısı düşük öğrencilerin önerileri ve gruba katkılarını önemsemeyebilir.

24 2.1.8.3.2. Problem çözme yöntemi

Problem çözme yöntemi, düşünme becerisiyle ilgili bir yöntemdir. Bu yöntem, öğrenciye bilgi ve kavramları veya kavramlar arası ilişkileri yeniden bulma yönünde bir takım öğretim etkinlikleri sağlar. Öğrencinin kendisinin öğretmeni olmaya çalışması ve mümkün olduğu kadar erken yaşlarda konuları aktif olarak öğrenmeye çalışması özellikle fen eğitiminde gördüğü kavramlar ve bu kavramlar arasında ilişkiyi kavramasına neden olacaktır (Geban 1996). Problem çözme yöntemi, öğrencide kalıcı öğrenmeyi sağlaması, öğrenciyi derse motive etmesi ve öğrencide bilimsel tutum kazandırması bakımından yapılandırmacı yaklaşım uygulamasında önemli bir yere sahiptir (Demirel 2005). Bununla birlikte bu yöntemin kullanılması, bireyler arası etkileşimi güçlendirecek ve de öğrencilerin bireysel olarak bilgiyi yapılandırmalarını sağlayacaktır. Problem çözme yönteminin her derste gerçek yaşam koşulları ile bağlantı kurularak uygulanması, bireylerin toplumsal yaşamda karşılaşacakları problem durumlarına çözümler üretebilmelerine de yardımcı olacaktır (Cırık 2005).

Problem çözmek için tek bir yol değil en iyi bir yol vardır. Yani problem çözme, amaca ulaşmada ortaya konan yollar içinden en uygun olanı seçmektir. İnsan hayatı da bir problem çözme içinde geçmektedir. Başka bir deyişle insanlar hayatları boyunca problem üretme ve çözme süreci yaşamaktadırlar. Hayatlarını etkileyen bir problem çözerken aynı zamanda bir problemi de üretirler. Bu nedenle bireylerin sistemli bir problem çözme yeteneği kazanmaları, hayatlarını daha anlamlı kılmaları bakımından önemlidir (Taşpınar 2005).

Küçükahmet (2001) problem çözme yönteminin faydalarını şu şekilde sıralar:  Öğrencinin aktif katılımını sağlar.

 Algılama ve akılda tutma daha uzun süreli olur.

 İlgi ve güdülemeyi arttırır, daha kalıcı öğrenmeler gerçekleşir.  Öğrenenler ilerde karşılaşabileceği problem modelleriyle karşılaşır.  Öğrenenin hem bilişsel hem de duyuşsal alandaki yetileri gelişir.

 Öğrenciler tek ders kitabının dışındaki kaynak ve materyallerden de yararlanırlar.  Öğrenciler sonuçlara ulaşmak için nasıl bağımsız çalışması gerektiğini öğrenir.  Öğrencilerin iletişim becerileri ve sorumluluk alma yetileri gelişir.

25

Küçükahmet (2001) problem çözme yönteminin faydalarının yanında sınırlı yönlerinin de olduğunu belirtir. Buna göre;

 Problemin çözümü için ihtiyaç duyulan materyallere ulaşılamayabilir.  Fazla zaman alan bir yöntemdir.

 Harcanan emek, enerji ve zamana değmeyebilir.  Öğrenmenin ölçülmesi ve değerlendirilmesi güçtür.

 Öğretmen sınıf yönetimi konusunda iyi yetişmiş olmalıdır.  Kalabalık sınıflarda uygulanması zor olabilir.

 Problem oluşturma bazen yöneticilerle, velilerle ya da diğer ilgililerle anlaşmazlığa neden olabilir.

 Belli bir olgunluğa erişmemiş öğrencilerle bu yöntemi uygulamak güçtür.