• Sonuç bulunamadı

Kara (2007), okul öncesi dönemde 5-6 yas grubu çocukların yaratıcılık düzeylerini etkileyen faktörlere ilişkin öğretmen görüşlerini incelediği çalışmasında, yaratıcılığı etkileyen çevre, aile, okul, çocuğun kendisi ve görsel sanatlar olmak üzere beş gruba ayrılan etkenleri içeren ve 67 yargıdan oluşan bir anket formu hazırlanmıştır. Konya il merkezi ve yakın çevresindeki üç ilçede, bünyesinde okul öncesi eğitim programı bulunan devlet okulları ile özel anaokullarında görev yapan 121 öğretmenle yüz yüze görüşerek

anket formlarını doldurmaları sağlanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre; çocuğun yaratıcılığını geliştiren en önemli çevresel etkenin ‘çocuğa oyun ortamı sağlanması’, okul ile ilgili etkenin ‘etkinliklerde çeşitli malzemelerin kullanılması’, aile ile ilgili etkenin ‘ailenin çocuğa karşı ilgili olması’, çocuğun kendisi ile ilgili etkenin ‘çocuğun kendisine güvenmesi’, görsel sanatlarla ilgili etkenin ‘renkleri kullanarak etkinlikler yapması’ dır. Özler (2009) çalışmasında, anaokulu öğretmenleri tarafından çocuklara yaptırılan görsel sanat etkinliklerinin yaratıcılık açısından değerlendirilmesini amaçlamıştır. Araştırmanın verilerini, çocukların yaptıkları görsel sanat etkinlikleri, gözlemler ve yaratıcılığın değerlendirildiği kriter kâğıtları oluşturmuştur. Araştırmaya; belirlenen anasınıflarında, eğitim-öğretim yılı içeresinde yapılan, pano ve sergi alanlarında sergilenen görsel sanat etkinliklerinin fotoğraflanması ile başlanmıştır. Ayrıca çocuklar, görsel sanat etkinlikleri yaparken, ortam ve öğretmen davranışları da gözlemlenmiştir. Araştırma verilerinin değerlendirilmesi sonucunda, anaokulu öğretmenleri tarafından çocuklara yaptırılan görsel sanat etkinliklerinin, çocukların yaratıcılıklarının gelişimi desteklemediği, kopya, şablon, taklit çalışmaların yoğun olarak yaptırıldığını, bunun da yalnızca el becerisini geliştirmeye ve de çocukların bos zamanlarını değerlendirmelerine yönelik etkinlikler olduğu sonucuna varılmıştır.

Yaşar (2009) araştırmasında anasınıfına devam eden altı yaş çocukların yaratıcı düşünme beceri düzeylerini belirlemek ve drama eğitimi alan ve almayan çocukların yaratıcı düşünme becerilerinde farklılık olup olmadığını saptanmak amaçlamıştır. Araştırmaya dahil edilen çocukların 40’ı deney grubu, 40’ı kontrol grubu 6 yaş grubu olarak belirlenmiştir. Araştırmada drama eğitiminin anasınıfına devam eden altı yaş çocuklarının yaratıcı düşünme beceri düzeylerine etkisini belirlenmek amacıyla ön test son test- kalıcılık testi kontrol gruplu deneysel desen kullanılmıştır. Araştırmada, çocuklar ve aileleri hakkında bilgi almak amacıyla “Genel Bilgi Formu” ve çocukların yaratıcı düşünme düzeylerini belirlemek için Urban ve Jellen (1996) tarafından geliştirilen “Yaratıcı Düşünme-Resim Oluşturma Testi (YD-ROT)” Türkçe'ye uyarlanarak kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, deney ve kontrol grubundaki çocukların yaratıcı düşünme puanları arasında anlamlı bir farklılık olduğu belirlenmiştir (p<.05). Buna karşılık deney grubundaki çocukların yaratıcı düşünme son test ve kalıcılık testi puanları arasındaki farkın anlamlı olmadığı belirlenmiştir (p>.05). Ayrıca Yaratıcı Düşünme-Resim Oluşturma Testi son test puanlarına göre deney grubundaki çocukların; ortalamanın oldukça üstünde (E),

kontrol grubundaki çocukların ise ortalama (C) yaratıcılık düzeyinde yoğunlaştıkları saptanmıştır.

Gönen, Çiçekler, Akyüz, Arslan ve Baydemir (2011) 5 yaşındaki çocukların yaratıcılık düzeylerinin inceledikleri çalışmalarında MEB’e bağlı resmi ve özel okulların anasınıflarına devam eden beş yaşındaki çocukların yaratıcılık düzeylerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada Torrance Yaratıcı Düşünme Testi uygulanmıştır. Çalışmanın sonucunda, illere göre çocukların yaratıcılık düzeylerinde Konya ve Kayseri ilinde bulunan özel okullar lehine anlamlı bir farklılık elde edilmiştir. Okul türleri açısından incelendiğinde, özel okullarda bulunan çocukların yaratıcılık düzeyleri ile devlet okullarında bulunan çocukların yaratıcılık düzeyleri arasında özel okuldaki çocuklar lehine anlamlı farklılık görülmüştür.

Özerbaş (2011) yaratıcı düşünme yöntemine uygun olarak tasarlanmış öğrenme ortamının, öğrenci akademik başarı ve başarının kalıcılığına etkisini belirlemeyi amaçlayan çalışmasında, 2009 – 2010 Eğitim – Öğretim yılında Ankara Noterler Birliği ilköğretim okulunda Fen ve Teknoloji dersinde, “Canlıların dünyasını gezelim, tanıyalım” ünitesi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu 4. sınıfta öğrenim gören 20 öğrenci oluşturmaktadır. Bu öğrenciler içerisinden yansız atama kuralına uygun olarak onar kişilik deney ve kontrol grubu oluşturulmuştur. Araştırma verilerini toplamak için fen ve teknoloji başarı testi kullanılmıştır. Deney grubu ile yaratıcı düşünme yöntemine uygun olarak tasarlanan öğrenme ortamında öğrenme-öğretme etkinlikleri gerçekleştirilmiştir. Kontrol grubunda ise düz anlatım yöntemine uygun olarak klasik tahta tebeşir (Geleneksel öğretim) ortamında öğretim gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler SPSS paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonunda yaratıcı düşünme öğrenme ortamında öğrenmelerini gerçekleştiren deney grubu öğrencilerin akademik başarılarının, öğretmen merkezli öğrenme ortamında gerçekleştiren kontrol grubu öğrencilerine göre daha başarılı oldukları gözlemlenmiştir.

Okutan (2012) çalışmasında, karma ve izole yaş grup eğitiminin 4-6 yaş grubu çocuklarının gelişimleri ve yaratıcılıkları üzerindeki etkilerini incelemiştir. Araştırmada deney grubunu karma yaş grubu eğitim alan çocuklar, kontrol grubunu ise izole yaş grubunda eğitim alan çocuklar oluşturmaktadır. Çocukların yaratıcılık performanslarını ölçmek için Torrance Yaratıcı Düşünme Testi Şekilsel A ve B Formu gelişimlerini takip etmek için de Psikolojik Gözlem Formu kullanılmıştır. Yaratıcılık ve yaratıcılık alt boyutları ile Psikolojik Gözlem Form’undan elde edilen puanlar arasındaki ilişki

incelendiğinde, karma yaş grup eğitim alan çocukların pozitif davranışları ile yaratıcılık puanları arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Buna karşın, izole yaş grubunda eğitim alan çocukların negatif davranışları ile yaratıcılık puanları arasında negatif yönlü anlamlı bir ilişkinin olduğu belirlenmiştir.

Yıldırım (2014) çalışmasında, 5 yaş çocuklarıyla uygulanan yaratıcı problem çözme (YPÇ) etkinliklerinin çocukların yaratıcılığına etkisini incelemeyi amaçlamıştır. Araştırmada karma yöntem çeşitlerinden biri olan ardışık açımlayıcı desen kullanılmıştır. Bu desene göre önce nitel veriler daha sonra nicel veriler toplanmıştır. Araştırma iki aşamada gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın birinci aşamasında, Ekim 2012 – Ocak 2013 ayları içerisinde Amerika’nın New York Eyaletine bağlı Buffalo şehrindeki Buffalo State College’da bulunan Yaratıcılık Araştırmaları Merkezi’nde görev yapan beş öğretim üyesi ve bu merkezde eğitim almış beş uygulayıcı ile görüşme yapılmıştır. Araştırmanın ikinci aşamasında ise, deneme modellerinden “ön test – son test kontrol gruplu model” kullanılmıştır. Araştırmanın ikinci aşaması 2012-2013 öğretim yılı Nisan – Haziran ayları arasında Eskişehir Kutipoğlu Anaokulunda gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın ilk aşamasında veri toplama aracı olarak Öğretim Üyesi Görüşme Formu ve Öğretmen Görüşme Formu-1 kullanılmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşme ile elde edilen verilerin çözümlenmesinde tümevarım analizi kullanılmıştır. İkinci aşamada veri toplama aracı olarak Torrance Yaratıcı Düşünme Testi (TYDT) Şekilsel A ve B formları, YPÇ gözlem formu, video kayıtları ve araştırmacı günlüğü kullanılmıştır. Sonuçta, deney grubunun akıcılık, orijinallik, ayrıntılandırma ve erken kapamaya direnç alt test puanlarında anlamlı bir artış görülmüştür. Ancak, başlıkların soyutluğu alt test puanında anlamlı bir artış olmadığı görülmüştür.

Dere (2014) çalışmasında, anasınıfına devam eden çocuklara uygulanan yaratıcılık eğitim programının çocukların yaratıcı davranışlarına etkisini incelenmiştir. Çalışma grubu 5-6 yaş toplam 257 çocuktan oluşmaktadır. Çocukların yaratıcı davranışlarını ölçmek için “Yaratıcı Davranış Gözlem Formu” hazırlanmıştır. Sonuçta, Yaratıcılık Eğitim Programı’na katılan deney grubu çocukların yaratıcılık puanları kontrol grubundaki çocuklardan daha yüksek çıkmıştır. Elde edilen verilere göre, Yaratıcılık Eğitim Programı çocukların yaratıcı davranışlarını olumlu yönde geliştirmektedir. Kalıcılık testi sonuçlarına göre de Yaratıcılık Eğitim Programı’nın etkisi devam etmektedir. Elde edilen verilerle, çocukların yaratıcılıklarının geliştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Yaratıcı Davranış

Gözlem Formu ve Yaratıcılık Eğitim Programı uygulayıcılarına, araştırmacılara ve öğretmenlere yönelik öneriler geliştirilmiştir.

Özkan (2016) çalışmasında, okul öncesi eğitim kurumlarındaki çocukların yaratıcılık düzeyleri belirlenmiş ve öğretmenlerin yaratıcılık gelişimine ve 2013 okul öncesi eğitim programına yönelik görüşleri ve uygulamaları doğrultusunda değerlendirmeler yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2014-2015 eğitim öğretim yılında 15 okul öncesi öğretmeni oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak öğrencilere "Torrence Yaratıcı Düşünme Testi Şekil A Formu", öğretmenlere ise "Yaratıcılık Gelişimi ve Uygulamaları Öğretmen Görüşme Formu" uygulanmıştır. Elde edilen bulgulara göre; öğrencilerin akıcılık ve elabrasyon boyutları açısından "iyi"; esneklik ve orijinallik boyutları açısından "orta" düzeyde oldukları belirlenmiştir. Yaratıcılığı geliştiren ve engelleyen faktörlerin, öğretmen, aile, çevre ve uyaranlar olduğu; özgürlük, cinsiyet, zekâ ve kalıtımın yaratıcılığı geliştiren, yaşantı, sosyo-ekonomik düzey ve kısıtlı zamanın engelleyen faktörler arasında yer aldığı belirlenmiştir. Ayrıca 2013 okul öncesi eğitim programının yaratıcılığı olumlu etkilediği, öğrenme merkezlerinde çocukların aktif olabildikleri sonucuna ulaşılmıştır. Karahan (2016) 2013 Okul Öncesi Eğitim Programında yaratıcılığın nasıl ele alındığını belirlemek amacıyla bir çalışma yapmıştır. Çalışmanın verileri, Milli Eğitim Bakanlığı 2013 Okul Öncesi Eğitim Programı, konuyla ilgili yayınlanmış kitap ve bilimsel makale gibi dokümanların betimsel analiz yaklaşımına göre incelenmesiyle sağlanmıştır. Çalışma sonucunda, 2013 Okul Öncesi Eğitim Programında yaratıcılığın temel özellik olarak yer aldığı, yaratıcılığı geliştirmeye yönelik hazırlanan kazanım ve göstergelerle birlikte bu doğrultuda planlanan etkinliklere yer verildiği, sınıfın ve fiziksel çevrenin yaratıcılığı geliştirecek şekilde düzenlendiği belirlenmiştir.

Öncü (2017) Torrance Yaratıcı Düşünme Testleri-Şekil Testi aracılığıyla 12-14 yaşları arasındaki çocukların yaratıcılık düzeylerinin yaş ve cinsiyete göre karşılaştırdığı çalışmasında, 12-14 yaşlarındaki kız ve erkek çocukların, yaş ve cinsiyete göre şekilsel yaratıcılıklarını karşılaştırmayı amaçlamıştır. Toplam 90 deneğe Torrance Yaratıcı Düşünme Şekil Testi A Formu uygulanmış olup, elde edilen puanlar yaratıcılığın 4 boyutu olan akıcılık, esneklik, orijinallik ve elaborasyon açısından değerlendirilmiştir. Uygulanan varyans analizi sonucunda yaratıcılığın dört boyutunda da 14 yaşındaki deneklerin ortalamalarının 12 ve 13 yaş gruplarındaki deneklerden anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu bulunmuştur. Ayrıca esneklik boyutunda da 13 yaş grubunda erkeklerin ortalamaları kızlarınkinden anlamlı düzeyde yüksek çıkmıştır. Bunun dışında cinsiyetler

arasında anlamlı bir fark gözlenmemiştir. Yine sonuçlar, yaratıcılığın bazı boyutlarının birbiriyle anlamlı düzeyde ilişkili olduğunu göstermektedir.

BÖLÜM IV

YÖNTEM

Bu bölümde araştırmanın desenine, araştırma grubuna, verilerin toplanmasına ve verilerin çözümlenmesine ilişkin bilgilere yer verilmiştir. Bu süreçte, okul öncesi eğitim kurumlarının ortamlarının yaratıcılık düzeylerini ölçmek için “Yaratıcı Sınıf Ortamı Ölçeği” nin geçerlilik güvenirlilik çalışması ve Hibrit Yaratıcılık Testi’nin (HYT) Türkçeye uyarlaması ile ilgili bilgilere de yer verilmiştir.