• Sonuç bulunamadı

KÜÇÜK PRENS HAKKINDA

2.2 İçerik ve Eleştiri Görüşleri

Küçük Prens anlatım tarzı, karakterleri, fantastik olayları ve yazarın kendi

çizimleri olan resimleriyle çocuklar için bir masal niteliği taĢırken, diğer yandan felsefî ve mistik içeriği, metaforları, modern insanı ve onun kusurlarını eleĢtiren sembolleri ile yetiĢkinler için bir felsefî eser olarak sınıflandırılabilir. Karakaya‟ya göre; “Küçük Prens ideal görünen ve özlem duyulan, asla yaĢanamayacak olan fantastik bir yaĢantıyı temsil eder. Bu eser büyüklerin insanî ve doğal olamayan dünyasına tepkidir ve bu tepki birçok Ģifre ile ifade edilmektedir” (2006:24). Eserde

felsefî metotlar kullanılması, diyaloglar Ģeklinde çoğunlukla soru-cevap cümlelerinin yer alması felsefî özellik kazanmasına neden olmuĢtur.

Bir baĢka tanımla eser, yarattığı anlam evreni, topluma, “egemen çocukluk ve insanlık anlayıĢına”, sisteme, duyuĢsal geliĢimi önemsemeyen “uygarlığa” ve kalıpçılığa karĢı estetik bir baĢkaldırı ve incelikli bir eleĢtiri; yeni düĢünsel açılımlara kapı aralayan bir varoluĢ metnidir.7

Saint-Exupéry, Küçük Prens‟te, hayatı anlamlandıran sorumluluk duygusuna, sabrın önemine, insan iliĢkilerinde akıldan çok kalbin ön planda tutulmasına vurgu yapmaktadır. Bir çocuğun gözünden büyüklerin dünyasını anlatırken okura, Küçük Prens‟in diğer gezegenlere ve dünyaya yaptığı yolculuk sırasında sevgi, dostluk, sorumluluk, önyargı, bağlılık, bilgelik, doğa sevgisi gibi kavramları sorgulama fırsatı sunar.

Ibert‟e göre Saint-Exupéry‟nin yaĢam felsefesi, masumiyetin ve çocukluğun yeniden bulunması mitidir.8

Yazar, çocukluk dönemini iyi tanımaktadır ve duygusal bir engel yaĢamadan o yıllara dönebilmektedir. Bu eser, yazarın özellikleri ile ustalıklı anlatım gücünün harmanlandığı bir üründür.9

Tüm eserlerinde olduğu gibi,

Küçük Prens‟te de çocukluğunu, anılarını ve özlemlerini temel almıĢtır ve sanki

uçaktan bakılıyormuĢ gibi, bu dünyanın değerlerini bir bütün olarak görme imkanı sunar (Özkaya, 2005, 101).

Küçük Prens‟i eğitbilimsel göstergeler bağlamında inceleyen Çebi, „Çocuğun

Evrenine Girmek, Büyüklerin Dünyalarını Açığa Vurmak ve Sevginin Emek Olduğunu Vurgulamak‟ Ģeklinde adlandırdığı üç gösterge ulamı belirlemiĢtir.10

7 Güner, M., Küçük Prens’le “İnsanlığın Çocuk luk Tarihine” Yolculuk (Bir Değerlendirme)

8 Ibert, J.C. (1960), Saint-Exupéry, Paris: Eds. Universitaires, (s.79)

9 Zeytinoğlu, S., “Küçük Prens Üzerine Bir İnceleme”, Ankara Üniversitesi Dergiler (40/502)

10

Çebi, A. (2006), “Küçük Prens’te Eğitbilimsel Göstergeler”, II. Ulusal Çocuk ve Gençlik Sempozyumu, Ankara.

1940‟ta, yenilgi ve bozgunun karıĢıklığında, çocukluk anılarına tutunan Saint-Exupéry‟nin yaĢadığı tehlikelerle dolu hayatı, sanatının bir göstergesi olmuĢtur. Bir anlamda onu „Aksiyon edebiyatı‟nın bir temsilcisi olarak nitelendirenler de mevcuttur. (Göker, 1972: 8).

Evrensel sorunlara kendi yaĢam penceresinden bakan yazarın evrene bakıĢını temsil eden Küçük Prens, bu açıdan otobiyografik özellikler gösterir. Küçük Prens‟le Saint-Exupéry arasındaki bir baĢka bir benzerlik ise, Küçük Prens‟in ıssız çölün ortasında yılanla kurduğu dostluk ile Saint-Exupéry‟nin Kuzey Afrika çöllerinde görev yaptığı yıllar sırasında Kuzey Afrika insanıyla kurduğu dostluktur.

Küçük Prens‟in küçük bir gezegende baĢlayıp farklı gezegenlerde devam eden ve dünyada son bulan anlatısında, insanların bilinçsizce yaptığı görevlerin sıkıntısından kurtulup, hayatını dostluk ve dayanıĢma ekseninde sürdürmesi hȃlinde medeniyetin ıĢığını daha iyi görebileceği vurgulanmaktadır.11

Derin gerçekliği, açıklamalara yer vermemesi, bir ana fikri dayatmaması ve en önemlisi, yazılanın en basit Ģekliyle resmedilerek Ģiirsel düĢlere fırsat veren çizimleriyle Küçük Prens, insanlarının çocukluk yıllarındaki saflığıyla olaylara bakmaya devam etmeleri durumunda gerçek saygınlığına ulaĢabileceklerini anlatan bir metafordur.12

Metnin yalın ve sade anlatımı, fazla uzun olmaması ve okuyucudan gelen talebin fazlalığı sonucu çok sayıda çevirisinin yapılmasına yol açmıĢtır. Çevirilerin çoğunun uyarlama olduğunu söylemek mümkündür. Çevirilerden biri de Selim Ġleri‟ye aittir. Kendisi Küçük Prens‟le ilgili Ģunları söylemiĢtir: “Çeviriyi yaparken çeviri yapmanın ne kadar zor ve meĢakkatli bir iĢ olduğunu anladım. Bir daha da

11

Özkaya, E. ( 2005), “Saint-Exupéry’nin Küçük Prens Anlatısında Dostluk Arayışı ”, (s.110)

12

çeviri yapmadım. Yazarın üslubuna ve ses ahengine bağlı kalmaya çalıĢtım. Çeviriyi yaparken en dikkat ettiğim husus, ses ahengine bağlı kalmaktı.”13

En çok eleĢtirilen bölümlerin baĢında, kıyafeti yüzünden sunumu kabul görmeyen Türk astronomun anlatıldığı ve çevirilerde ideolojik yaklaĢımların, kiĢisel yorumların tartıĢmalara yol açtığı bölümdür. Bu paragrafın çevirilerini incelendiğinde, ilk bakıĢta önemli fark göstermeyen çevirilerin, özünde ilginç farklılıklar ve çevirmen kararları taĢıdığını söylemek mümkündür.14

Türkçe çevirilerinde bu bölümün yumuĢatıldığı görülür. Neydim‟e göre; “Çevirmenler okur açısından tökezletici olabilecek yere müdahale etmiĢlerdir. Exupéry için önemli olan kendi hedef kitlesidir ve bu hedef kitlesinde söylenenler asla rahatsızlık verici olmayacaktır ve yazarın asıl söylemek istediği doğru anlaĢılacaktır. Yazar, yazdıklarıyla Batı toplumunu eleĢtirmektedir.”15

Mübalağasız, sözcük oyunlarına baĢvurmadan, teĢbihe kaçılmadan kurulmuĢ cümlelerle kaleme alınmıĢ olan Küçük Prens‟in çevirilerinde çevirmenlerin o sadelikten taĢmaması, anlamdan az çok uzaklaĢmaması, çeviriyi taĢırmaması gerektiği sözleriyle eleĢtiren Agora Kitaplığı editörü Akınhay, yorumlayarak yapılan çevirinin yazarın metni değil, çevirmenin metni olduğunu iddia eder. Çevirilerde, kaynak metinde olmayan sözcüklerin fazlaca yer aldığını, yazarın üslûbundan uzaklaĢıldığını, fiil çekimlerinde yanlıĢ zaman kullanıldığını, tahmine dayalı yorumlarla çeviri yapıldığını, Ģairȃne bir anlatım için süslemelerin kullanıldığını öne sürer.16

13 http://vatankitap.gazetevatan.com/haber/hangi_kucuk_prensi_alalim/1/240558

14 Neydim, N. (2005), “Küçük Prens Çevirilerindek i Çevirmen Kararlarına Erek Odak lı Bak ışla

Karşılaştırmalı Bir İnceleme”, Alman Dili ve Edebiyatı Dergisi, sayı: XVII, Ġstanbul.

15

Neydim, N. (2006) Kuram, www.cevirilim.co m (E.T.20.02.2016)

16

Tomris Uyar, Cemal Süreya ile birlikte yaptığı çeviri hakkında, kendisinin çeviriyi özgün metine göre çok daha sevimli, alımlı hȃle getirebilecek bir Ģairin bu eğilimini bir anlamda denetlediğini dile getirmiĢtir.17

Gizemli bir kitap olduğu, içinde açıklaması güç bilmeceler, semboller, ironiler barındırdığı imajıyla okura sunulmuĢ ve çok sayıda eleĢtiri ile analizin konusu olan Küçük Prens, yazarının gizemli ölümü ile de merak uyandırmıĢ, evrensel bir popülerlik kazanmıĢtır.

17

Bölüm 3

GİRİŞ

Benzer Belgeler