• Sonuç bulunamadı

KÜÇÜK PRENS HAKKINDA

3.2 Çocuk Edebiyatı

Edebiyat, “malzemesi dile dayanan, insanların duygu, düĢünce ve hayallerini dile getiren, edebi ve estetik değeri olan, bayağılık ve çirkinliği kabul etmeyen sözlü ve yazılı verilerin tamamıdır.”19

Ģeklinde tanımlanırken; çocuk edebiyatı “çocukların okuması amaçlanarak yazılan edebiyat ürünlerinin oluĢturduğu toplamın genel adı”20

olarak gösterilir. Öte yandan, çocuk edebiyatı, çocuğun geliĢim süreçlerine ve gereksinimlerine uygun eserlerin ortaya konduğu bir alan olarak da çerçevelendirilir.21

Kimi araĢtırmacılara göre çocuk edebiyatını tanımlamak, onun sınırlarını belirlemekten öteye gitmeyeceği için gereksiz olarak nitelendirilirken; kimilerine göre de genel olarak edebiyat kavramı kapsamında, çocuğa yönelik ve çocuğa özgü ifadelerle ortaya konulan tüm eserler çocuk edebiyatı olarak kabul edilir.

Bütün bu tanım ve bilgilendirmelerden sonra diyebiliriz ki, çocuk edebiyatı, çocukların büyüme ve geliĢimlerine katkıda bulunurken onların duygu ve düĢünce dünyasına, hayal, yetenek ve beğenilerine hitap eden, eğitimin yanı sıra eğlendirmeyi amaçlayan sözlü ve yazılı eserlerin genel adıdır.

19 Yalçın, A. - AktaĢ, G. (2014), Çocuk Edebiyatı, Akçağ Yayınları, Ġstanbul, (s. 16)

20 Karatas, T. (2001), Ansik lopedik Edebiyat Terimleri Sözlüğü , Ġstanbul, (s. 89)

21

Dilidüzgün, S.(2006), “Türkiyeʼde Çocuk Edebiyatına BakıĢlar ve ÇağdaĢ Çocuk Edebiyatı”,

Çocuk psikolojisi alanındaki geliĢmelerin sonucunda ortaya çıkan çocuk edebiyatı kavramı, çocuğa görelik ilkesini amaç edinirken, metin ve çocuk geliĢimi açısından resim, düzenleme ve canlandırma gibi özellikleri de barındırır. Bu alanın yetiĢkin edebiyatından ayrıldığı en önemli nokta, çocukların anlayabileceği bir dil ve üslûp kullanılmasıdır. Sade, duru ve akıcı bir anlatım, gereksiz ve çocuğun anlamayacağı sözcükler yerine açık ve net ifadelerin tercih edilmesi, yazım kurallarına uygunluk, argo, mecazi anlatımdan kaçınma, mümkün olduğunca edat ve bağlaç kullanılmaması, çocuk edebiyatının özelliklerindendir.

Çocuk edebiyatı kapsamında nitelendirilen eserler, edebiyatın genel anlatım özelliklerini ve söz sanatlarını içerdiği gibi, hedef kitle olan çocukların özelliklerini dikkate alarak, onların hayata hazırlanması için gereken evrensel ahlȃk öğretileri, erdem gibi manevi değerleri ve hayata dair bilgileri de aktarmayı amaç edinir. Çocuğu, okurken eğlendirmenin yanı sıra, hayal dünyasını zenginleĢtirmek, kiĢiliği ve kimliğini geliĢtirmek, farkındalığını artırmak, dil geliĢimini sağlamak da çocuk edebiyatının özelliklerindendir. Bununla beraber, çocuk edebiyatının diğer edebi türlerden kesin çizgilerle ayrılması zordur. Büyüklere yönelik olarak yazılmıĢ olan, ancak günümüzde çocuk edebiyatı kapsamında da değerlendirilen birçok edebî eser mevcuttur. Ömer Seyfettinʼin Kaşağı, Falaka, And, Forsa; Daniel Defoeʼnun

Robinson Crusoe, Jonathan Swiftʼin Guliverʼin Seyahatleri adlı eserlerini bu grup

içinde sayabiliriz.

Dünyada çocuk edebiyatının ilk ürünleri tekerleme, çocuk Ģarkıları, soru-cevap içerikli eğitsel metinlerden oluĢan sözlü eserlerdir. Bu sözlü eserlerin daha sonra derlenmesi ile çocuk edebiyatının ana malzemeleri ortaya çıkmıĢtır. Ġlk basılan

kitaplar arasında bulunan Ezop Masalları (1484), XVII. yüzyılda çocuklar tarafından en çok okunan eser olup, bunun ardından da gezi yazıları gelmektedir.22

XVIII. yüzyılın ikinci yarısında Jean Jacques Rousseau tarafından kaleme alınan ve çocuklara, görgü kurallarının yanı sıra, her ortam ve koĢulda yaĢayabilmeyi öğretmeyi amaçlayan kitaplar göze çarpar. Yine aynı dönemde, Ġngiliz edebiyatında da aynı bakıĢ açısı kabul görmüĢ olup, Robinson Crusoe ve Guliverʼin Seyahatleri adlı eserler ortaya çıkmıĢtır. XIX. yüzyılda Ġngiltereʼde yayınlanan eserlerde, çocuk kitaplarında resim öğesinin öneminin fark edildiği, renk ve desen gibi öğelerin yaygınlaĢtığı gözlenmiĢtir. Çocuk Ģiirlerinin farklı bir tarzda yazılmasının gerekliliği ve çocukların geliĢimi üzerindeki etkisinin anlaĢılması da aynı yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan bir baĢka unsurdur. Aynı yüzyılda, ABDʼde, öğreticiliği ön planda tutan ve manevî değerleri içeren eserler göze çarpsa da, daha sonra gerçekçilik akımının etkileri görülmektedir. XX. yüzyılın ilk dönemlerinde, fantezi ve masalların geniĢ ölçüde yer aldığı Amerikan çocuk edebiyatına çocuklar için yazılan roman, öykü, Ģiir ve geleneksel yazı türleri ile birlikte farklı konularda yazılan ve resimli olarak basılan çocuk kitapları da dahil olmuĢtur. Fransaʼda ise, Charles Perraultʼnun halk masallarını derleyip, kısaltarak çocuklar için yayına hazırladığı ve 1967 yılında basılan Öyküler ve Geçmiş Zaman Söylencelerinden

Dersler çocuk edebiyatına yönelik ilk çalıĢma olarak nitelendirilir. Bu masalların

içinde, dünya çapında tanınan Kül Kedisi, Uyuyan Güzel, Parmak Çocuk, Kırmızı

Başlıklı Kız, Mavi Sakal ve Çizmeli Kedi gibi masallar da yer almaktadır. Aynı

dönemde, La Fontaineʼin yazdığı fabllar, Fenelonʼun eğitsel ve felsefi özellikler taĢıyan eseri Télémaque (Telemak) da Fransız çocuk edebiyatının önemli eserlerindendir.

22

Enginün, Ġ. (1987), “Çocuk Edebiyatına Toplu BakıĢ”, Çocuk Edebiyatı Yıllığı, Ġstanbul: Gökyüzü Yay. (s. 37- 46)

XVIII. yüzyılda, fikir dünyası, çocuk eğitimi ve çocuk edebiyatı konularında önemli bir isim olan Jean-Jacques Rousseauʼnun, ilk kez çocuk eğitiminde öğreticiliğin gereği ve önemi üzerinde durduğu Emile (1762) adlı eseri göze çarpar. Saint Pierre Bernardinʼin, Rousseauʼdan etkilenerek yazıya döktüğü Pol ve Virjini adlı kitabı da ilk gençlik kitapları arasındaki baĢlıca eserlerden biri sayılmaktadır. Bu dönemin önemli yazarları arasında Jules Verne, George Sand, Alphonse Daudet ve Alexandre Dumasʼyı saymak mümkündür.

XX. yüzyıl Fransız çocuk edebiyatı için parlak bir dönem olarak nitelendirilir. André Maurois ile Antoine de Saint-Exupéry ve onun da özellikle Küçük Prens (Le Petit Prince, 1943) adlı eseri bu döneme damgasını vuran ve en çok sevilen çocuk kitapları arasında yer almıĢtır. Bu yüzyıldan itibaren, Fransız edebiyatında öğreticiliğin yanı sıra eğlendirme amacı güden eserler verilmiĢ, çocuk edebiyatı türleri çeĢitlilik kazanmıĢtır. Genel olarak, çocuk edebiyatı kapsamında yer alan eserlerde; macera, araĢtırma, gezi ve bilim kurgu türleri de yer almaya baĢlamıĢtır. Teknolojik geliĢmelere bağlı olarak çizgi roman, çizgi film ve sinema filmi olarak uyarlamaları da yapılan örnekler arasında Jules Verneʼnin Aya Seyahat, Denizler

Altında Yirmi Bin Fersah, Dünyanın Merkezine Seyahat, Charles Dickensʼın Büyülü Balık Kılçığı, Mark Twainʼin Huckleberry Finnʼin Maceraları, Tom Sawyerʼın Maceraları, Johann David Wyssʼin İsviçreli Robinson Ailesi, Robert Louis

Stevensonʼın Hazine Adası, Carlo Callodiʼnin Pinokyo, Lewis Carrollʼun Alice

Harikalar Diyarında adlı eserleri sayılabilir.

Türkiye‟de ise çocuk edebiyatının geliĢimi, dünyadaki edebiyatın geliĢimiyle paralellik göstermektedir. Tanzimat dönemi öncesinde sözlü edebiyat türünün hakim olup, evlerde daha çok masal, bilmece, tekerleme, atasözleri, Nasreddin Hoca

fıkraları ile, kamusal alanlarda da Karagöz ve Meddah türleri ile çocukları eğitme ve eğlendirme amaçlı faaliyetler gerçekleĢtirildiği bilinmektedir.

Tanzimat döneminde, Kayserili Dr. RüĢtü, 1859 yılında yazmıĢ olduğu

Nuhbe-tül Etfal isimli kitabının son bölümünde, çocuk hikâyelerine, fabl çevirilerine

ve kısa hayvan öykülerine yer vermiĢtir. Ahmet Mithatʼın Hace-i Evvel ve Kıssadan

Hisse adlı eserleri çocuk edebiyatının ilk eserleri olarak nitelendirilir. Bu dönemden

önce, ġair Nabiʼnin Hayriyye ve Sümbülzade Vehbiʼnin Lütfiyye adlı eserleri çocuklar için öğüt verici nitelikte yazılmıĢ olsalar da, konu ve içerik bakımından büyüklere yönelik eserler olarak nitelendirilir ve çocuk edebiyatı kapsamında değerlendirilmezler. Ġlk çocuk kitapları; ġinasi, Recaizade Mahmut Ekrem ve Ahmet Mithat tarafından, Fransızca‟dan çevrilen Ģiir ve fabllardır. Ziya PaĢaʼnın çevirisini yaptığı Emile, Muallim Naciʼnin Ömerʼin Çocukluğu, Recaizade Mahmut Ekremʼin

Tefekkür, Yusuf Kamil PaĢaʼnın çevirisini yaptığı Telemak, Vakanüvis Lütfü

tarafından çevrilen Robinson Crusoe, Mahmut Nedim tarafından çevrilen Guliverʼin

Seyahatleri, Mehmet Emin tarafından çevrilen Dünyanın Merkezine Seyahat ve Balonla Beş Hafta adlı eserler, bu dönemin çocuk edebiyatı ürünleri arasında yer alır.

XIX. yüzyılın sonları ile XX. yüzyılın baĢlarında, çocuklara yönelik eserler vererek çocuk edebiyatının geliĢmesine katkıda bulunanlar arasında, Ahmet Mithat, Ömer Seyfettin, Ziya Gökalp, Tevfik Fikret, Ahmet Rasim, Ġbrahim Alaattin Gövsa, Ali Ulvi Elöve, Aka Gündüz ve Ali Ekrem Bolayır gibi edebiyatçıları saymak mümkündür. Cumhuriyet dönemi çocuk edebiyatının öne çıkan isimleri arasında ise, ReĢat Nuri Güntekin, Mahmut Yesari, Peyami Safa, Abdullah Ziya Kozanoğlu, Mehmet Rakım Çalapala ve Kemalettin Tuğcu yer alır.

Sözü edilen bütün bu çalıĢmalara rağmen, 1940 yılına kadar çocuk edebiyatı alanında yeteri sayıda eser verildiğini söylemek mümkün değildir. Çocuk Esirgeme

Kurumu 1943-46 yılları arasında çoğu çeviri olmak üzere yüzden fazla değiĢik kitap bastırtmıĢtır, ancak yine de bu alandaki boĢluğu doldurmayı baĢaramamıĢtır. 1952'den sonra yazılan eserler, toplumsal içerikli hikaye ve romanlardan oluĢmaktadır. Eflatun Cem Güney, Vâlâ Nurettin, Nihat Karamağaralı, Orhan Veli Kanık, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Aziz Nesin, Cahit Uçuk, Mümtaz Zeki TaĢkın, Rıfat Ilgaz, Mehmet Seyda, Talip Apaydın tarafından kaleme alınan eserlerle çocuk edebiyatında dikkate değer bir geliĢme görülür. Amerikan çocuk edebiyatının tanınmıĢ eserlerinden birçoğu aynı dönemde dilimize çevrilmiĢ, bazıları ise uyarlama Ģeklinde edebiyat dünyamızda yer almıĢtır. Can Göknilʼin Kirpi Masalı, çocuklara yönelik, pedagojik özellikleri uygun olarak kaleme alınan ilk resimli çocuk kitabıdır. 1970‟li yıllardan itibaren Sezgin Burak‟ın çizgi romanı olan Tarkan ile, Türk tarihini konu alan çizgi romanların önce gazetelerde tefrika edilmeye, sonrasında haftalık çizgi roman dergisi Ģeklinde yayınlanmaya baĢladığı görülmektedir.

Çocuk edebiyatı, özellikle 2 ile 14 yaĢ arası çocukların imge dünyalarını geliĢtirecek duygu ve düĢüncelerine göre hazırlanmıĢ sözlü ve/veya yazılı tüm eserleri kapsar. Hayal dünyalarını zenginleĢtirerek çocuklarda sevme, sevilme ve güven duyguları oluĢturması, onların dil ve sosyal geliĢim süreçlerini destekleyerek iç ve dıĢ dünyalarını geliĢtirmek çocuk edebiyatının öncelikli amaçlarıdır. Çocuğun kazanacağı ilk edebî-estetik değerler, okuma alıĢkanlığı göz önüne alındığında çocuk kitapları daha da önemli bir sıfat kazanır. Çocuğu eğlendirirken ona eleĢtirel düĢünce, yaratıcı zekȃ ve sosyalleĢme nitelikleri kazandırmak çocuk kitaplarının hedeflerindendir.

Çocuk kitapları, hedeflediği yaĢ kitlesine uygun olarak biçim ve içerik açısından ayrı özellikler taĢır. Biçim olarak kısaca, çocuğun yaĢına, kültürel ortamına, beklenti ve gereksinimlerine uygun olarak hazırlanması gerekir.

Boyutlarının taĢınabilecek ebatta olması, içerdiği resim veya fotoğrafların ve bunların sayfalarda yer alıĢ Ģeklinin, boyama tekniklerinin, tamamen çocuğun algı düzeyine uygun olması önemlidir. Ġçerik olarak ise, çocuğa kimi değer yargılarını kazandırmak, onu bireysel ve kültürel yönden geliĢtirmek amaçlandığından, gerçeğe uygun konu ve kahramanların seçilmesi, bunların verilmek istenen mesajın düzenli bir Ģekilde iletilmesine uygun olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Anlatımın açık, sade, akıcı ve duru olması da özellikle dikkat edilmesi gereken bir baĢka noktadır.

Çocuk edebiyatı alanında yerli eser sayısının az oluĢu çeviri eserlerin ağırlık kazanmasına yol açmıĢtır. Günümüzde kültürlerarası etkileĢimin önem kazanmasıyla çeviri eserlerin değeri de yadsınamaz bir gerçektir. Ancak burada söz konusu olan çevirilerin niteliği ve hangi eserlerin çevrileceği yönündeki karar aĢamasıdır. Yabancı çocuk edebiyat eserlerinin uygun bir dille Türkçe‟ye kazandırılması çocuk kültürümüzün geliĢmesine katkıda bulunduğu gibi, dıĢ dünyaya açılarak kiĢisel geliĢim yolunda yeni adımlar atılmasını sağlar.23

Çocuk edebiyatı, yetiĢkin edebiyatıyla taĢıdığı benzerliklerin yanı sıra, kendine has özellikleri bulunan, ancak yazarı, çizeri, editörü ve yayıncısının yetiĢkin olduğu bir alandır. Aynı durum, çeviri çocuk edebiyatı için de geçerlidir. Çevirmen, editör ve yayıncı kadrosunun yetiĢkinlerden oluĢtuğu bu alanda, bir eserin edebî nitelik taĢıyıp taĢımadığına, eserin çocuğa uygunluğuna, yarar ve zararlarına karar veren, ona göre sansür uygulayan ya da metne müdahale eden de yetiĢkinlerdir. Bu durumda, çevirmenin iki önemli sorumluluğu söz konusudur: Çözümleyicilik ve duyarlılık. Burada söz edilen, metnin hedef dilde doğal bir metin olarak

23

ĠpĢiroğlu, Z. (2006), “Çocuk Yazını EleĢtirisi”, II. Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu, Ankara (s. 173-176)

okunabilmesi ve özgün bir yapıtın sahip olduğu değerleri içermesi, yani edebî bir bütün oluĢturmasıdır.24

Benzer Belgeler